Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/291 E. 2019/15 K. 10.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/291
KARAR NO : 2019/15
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/05/2018
KARAR TARİHİ : 10/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasında ticari ilişki mevcut olduğunu, ne var ki davalının faturalardan kaynaklanan borcunu ödemediğini, alacağın tahsili ile icra takibi başlatıldığını, tarafların ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davalı tarafın borçlu olduğunun anlaşılacağını, işlemiş faiz alacağı yönünden ise TTK’da açık hüküm bulunmakta olduğunu, faturanın borçluya tesliminden itibaren borcun 30 gün içinde ödenmemesi durumunda ihtara gerek olmaksızın mütemerrit olacağının yazılı olduğunu, davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu iddia ederek itirazın iptali ile takibin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça başlatılan icra takibinin yetkisiz icra müdürlüğünde başlatıldığını, takip dayanağı belgeler arasında herhangi bir sözleşmeye rastlanmadığını, davalı tarafça davacı şirkete çekler ile ödeme yapıldığını ve 12.000,00 TL bedelli 19.04.2017 tarihli … nolu iade faturası düzenlendiğini, davacının davalıdan bakiye alacağının bulunmadığını, faturanın niteliği itibariyle sözleşme olmadığını, yasal süresi içerisinde itiraz edilmemesinin de faturaya sözleşme niteliği kazandırmaycağını, bu yönüyle davacı tarafın vade farkı talebinin de haksız olduğunu belirterek davanın reddine, müvekkili lehine asıl alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında; davacının ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş olup, davacının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi … tarafından tanzim edilen … tarihli raporda özetle; “…davalı tarafın ibraz edilen 2017 yılı e-defterlerinin usulüne uygun tutulduğunu ve sahibi lehine delil vasıfına sahip olduğu, davacı tarafın ticari defter kayıtlarına göre takip tarihi 14/12/2017 itibari ile davalıdan 6.228,19 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, davacının takibe konu ettiği fatura ve fatura içeriği malların imza karşılığı teslim edildiğine dair fatura ve irsaliyelerin sunulduğu, ayrıca davalıya 30.09.2017 tarihinde gönderilen mutabakat mektubuna da davalıca 6.228,19 TL bakiyede mutabık kalındığına dair cevap verildiği, davalıya ait BA-BS dökümleri incelendiğinde davacının 8. Ayda düzenlendiği ve takibe konu ettiği faturaların davalıca BA formunda bildirildiği, davacı yanın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin kanunun 2. Maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi isteyebileceği …” kanaatine varıldığı tespit ve rapor edilmiştir.
Davalının Ticari defter ve belgelerinin incelenme gününde mahkememize sunmaması üzerine davalının ticari defter ve belgeleri incelememiştir.
Taraflar arasında işverenin davalı olduğu, yüklenicinin davacı olduğu … tarihinde protokol imzalandığı anlaşılmıştır.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, faturaya dayalı olarak yapılan ilamsız takipte borçlu davalı tarafından itiraz üzerine davacı alacaklı tarafından açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı alacaklı tarafından taraflar arasındaki fatura nedeniyle davalı borçlu tarafından bedellerin ödenmediği gerekçesiyle ilamsız takipte bulunulmuştur.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Dava konusu somut olayda, yukarıda belirtilen kanun maddesi doğrultusunda yapılan değerlendirmede: bütün dosya kapsamı, taraflar arasında akdedilen protokol ve mutabakat mektubu, Mahkememizce alınan yukarıda tarihleri belirtilen hüküm kurmaya, Mahkeme ve kanun denetimine elverişli bilirkişi raporlarıda dikkate alınarak davacının davalıdan bakiye 6.228,19 TL alacağı kaldığı sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, hükmetmek gerekmiştir.
Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … tarih …/… E. …/… K. Sayılı ilamında “Dava konusu icra takibine konu alacak faturaya dayanmaktadır. Dolayısıyla alacak likit, bir başka deyişle bilinebilir, belirlenebilir bir alacaktır. Mahkemece bu husus gözetilerek davacı yararına İİK.nun 67/2 maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği” belirtildiğinden davacı yararına hükmolunan alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına da karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Davalının Antalya … İcra Dairesinin …/… esas sayılı takip dosyasındaki 6.228,19 TL asıl alacağa İTİRAZININ İPTALİ ile, takibin bu miktar üzerinden değişen oranlarda avans faizi uygulanarak DEVAMINA,
2-Hükmolunan alacağın %20’si tutarındaki 1.245,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 425,44 TL harçtan peşin alınan 87,77 TL ve icra da alınan 36,33 TL harç toplamı olan 124,10 TL harcın mahsubu ile bakiye 301,34 TL harcın davalı şirketten alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan; başvurma harcı, bilirkişi ücreti, tebligat ücreti ve posta masraflarından oluşan toplam 536,70 TL yargılama giderinin kabul oranına göre 460,00 TL’sinin ve yatırmış olduğu toplam 124,10 TL peşin harcın davalı şirketten alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul oranınca hesaplanan 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı şirketten alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red oranınca hesaplanan 1.038,56 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza