Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/266 E. 2019/8 K. 08.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/266
KARAR NO : 2019/8
DAVA : Sözleşmenin İptali
DAVA TARİHİ : 30/04/2018
KARAR TARİHİ : 08/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sözleşmenin İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket yetkilisi …’nun davalıdan … tarihinde noter huzurunda yapılan araç satış sözleşmesine istinaden … plaka nolu, … model, … Şase No’lu aracı 39.250,00 TL bedel karşılığında …’nın vekaletname ile yetkilendirdiği …’dan, Antalya …Noterliğince düzenlenen … tarih ve … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesi ile satın alarak mülkiyetini devraldığını, söz konusu aracın … tarihli Uzman Oto Expertiz Merkezi tarafından yapılan inceleme raporunda aracın km’si 198.127 olarak tespit edildiğini, Müvekkilinin söz konusu aracı satın alırken davalının beyanlarına güvendiğini, Müvekkili şirket aracı bu haliyle alıp kullanımına başladığını, ancak daha sonra söz konusu olan aracı… Sorgulama Merkezi tarafından … şase numarası ile sorgulattığında aracın muayene periyotlarını ve bu periyotlar sırasında aracın km tespitlerinin farklı olduğunu, davalı yanca aracın km’si ile oynamak suretiyle, aracın km’sinin düşürüldüğü ve söz konusu aracın müvekkilline hileli olarak teslim edildiğini, aracı ayıplı olarak müvekkili şirkete satmak suretiyle müvekkilini zarara uğrattığını beyan ederek davalı ile yapılan satış sözleşmesinin iptali ile araç bedeli olan 39.250.00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, davalı tarafın herhangi bir cevapta bulunmadığı görüldü.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, ayıplı satış iddiasına dayalı araç satış sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir.
Davacı tacir olup, tacir olmanın hüküm ve sonuçları kapsamında basiretli davranma yükümlülüğü ve TTK da belirtilen yasal yükümlülükler altındadır.
TTK 18/3 Maddesi “Tacirler arasında, diğer tarafı temerrüde düşürmeye, sözleşmeyi feshe, sözleşmeden dönmeye ilişkin ihbarlar veya ihtarlar noter aracılığıyla, taahhütlü mektupla, telgrafla veya güvenli elektronik imza kullanılarak kayıtlı elektronik posta sistemi ile yapılır.” hükmünü içermektedir.
TTK 23/1-c) “Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” hükmünü içermektedir.
6098 s. TBK’nun 223/2 maddesinde ise “alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse satılanı kabul etmiş sayılır” hükmüne yer verilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih ve …/… Esas …/… Karar sayılı ilamında, “dava satış sözleşmesinde ayıplı aracın iadesi veya bedelinin tahsili istemine ilişkindir. 6102 sayılı TTK’nın 23/1-c maddesi gereğince malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir, açıkça belli değilse alıcı mali teslim aldıktan sonra 8 gün içinde incelemek veya incelettirmek ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa bu 2 ve 8 günlük süre içinde durumu satıcıya ihbarla yükümlüdür. Somut olayımızda dava konusu araç, davacı alıcıya 19.09. 2012 tarihinde teslim edilmiştir. Davacı vekilinin dosya içindeki beyanı ve ihtarname içeriğinden de araçtaki yapıların aynı gün öğrenildiği ayıp ihbarının ise 19.10.2012 tarihinde yapıldığı anlaşımış olup, açıklanan ilkeler uyarınca ihbar yükümlülüğünün süresinde yerine getirilip getirilmediği üzerinde durularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sebebiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış hükmün bozulması gerekmiştir.” şeklinde belirtilmiştir.
Dava konusu somut olayda, yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede: Bütün dosya kapsamı incelendiğinde, tarafların 17/10/2017 tarihinde araç satış sözleşmesinin imzalandığı, yine aynı tarihte dava konusu araçta oto ekspertiz raporunun alındığı, daha sonra yapılan sorgulamada aracın kilometresiyle oynandığının anlaşıldığı, satıcıya ihbarda bulunulmadığı, davacının basiretli davranma yükümlüğünü yerine getirerek yukarda belirtilen yasal sürelerde araçtan kaynaklanan bir problemin olup olmadığını araştırmaması nedeniyle TBK’nun 223/2 gereğince satılanı kabul etmiş sayıldığından haksız bulunan davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntılı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL.ret harcının peşin alınan 670,30 TL. harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 625,90 TL.harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince 4.667,50 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/01/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza