Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/247 E. 2019/156 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/247
KARAR NO : 2019/156
DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/04/2018
KARAR TARİHİ : 14/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Antalya 9. Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; evli olduklarını, 3 çocuklarının olduğunu, çiftçilik yaptıklarını, asgari ücretle geçindiklerini, takibe konu icra dosyasında alacaklı görünen şahıs ile aralarında hiç bir ticari ilişkiye dayanmayan senet karşılığı herhangi bir mal veya hizmet alınmadığını, üzerinde imzaları bulunan senedin davalının kızı ile oğlunun kaçarak evlenmesi sonucu tarafların barışması için 3. Şahıslara kaçan kıza ileride ev yapma sözü karşılığı verilen teminat senedi olduğunu, çocukların evlendikten bir süre sonra gelinin damattan şikayetçi olduğunu, 3 ay uzaklaştırma kararı alındığını, gelinin babasının da senetleri icraya koyduğunu ileri sürerek Antalya … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlığın temelde kambiyo senedinden kaynaklandığını, 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 4. maddesi hükmü uyarınca uyuşmazlığın çözümünde görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi olduğunu ileri sürerek davacının davasının görevsizlik yönünden reddini, . takip dayanağı bononun kayıtsız ve şartsız bir bedeli ödeme vaadini taşıdığını, davacıların bu hususun aksini ispatlayamadığını, davacıların davayı sürüncemeye bırakarak , borcun tahsilini geciktirmeye çalıştıklarını ileri sürerek davacının davasının esastan reddini talep etmiştir.
Dava, Antalya … İcra Dairesinin …/… Esas sayılı dosyasında takibine konu 150.000TL bedelli bonodan dolayı davacıların davalıya borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi …/… Esas …/… Karar sayılı ilamı ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 4/1-a maddesine göre “Tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın bu kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır” 6335 sayını kanununun 2. Maddesi ile değişik 3102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. Maddesi uyarınca ticari davalar Asliye Ticaret mahkemelerince görülerek karar bağlanır. Diğer taraftan aynı düzenleme gereğince Asliye Ticaret Mahkemeleri ile diğer hukuk mahkemeleri arasındaki ilişki 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret kanunun 6335 sayılı kanunla yapılan değişiklikten önceki halinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil, görev ilişkisidir. Göreve ilişkin düzenlemeler 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri kanununun 1. Maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin olduğunu, HMK 114/1-c maddesine göre görev dava şartı olup HMK 115. maddeye göre dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması ve bulunmaması halinde davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
6100 sayılı HMK 201.maddesinde “Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Bir kambiyo senedi düzenleyip veren ve bu senedi alan herkes, bütün hukuki işlemlerin yapılmasına temel teşkil eden bir gayeye ulaşmak istemektedir. İşte bu gaye bir kambiyo senedinde mündemiç hakkın doğumu ve devri açısından hukuki sebebi teşkil eder. Kambiyo senedi düzenlenmesi dolayısıyla ortaya çıkan bir ilişki “kambiyo ilişkisi” olarak anılmaktadır. Kambiyo senedi vermek suretiyle borç altına giren borçlu “kambiyo Taahhüdü”nde bulunmuş olur. Kambiyo ilişkisinin altında esas itibariyle bir asıl/temel borç ilişkisi vardır. Kambiyo senedinden kaynaklanan talebin geçerliliği, temel ilişkiden kaynaklanan temel talebin ve bununla ilgili olarak taraflar arasında varılmış amaca ilişkin mutabakatın geçerliliğinden tamamen bağımsızdır. Kambiyo senedinden doğan talep hakkına kambiyo hukuku, temel talebe ise, bu talebin ait olduğu hukuk kuralları uygulanır. (YHGK. 12/10/2011 tarih, E.2011/19-473, K.2011/607 sayılı kararı.)
Kambiyo senedi olan bono, kanunen emre yazılı bir kıymetli evraktır. Borçluya, borçlu olduğu edayı yerine getirmekten imtina etme yetkisini ifade eden def’iler emre yazılı kıymetli evrakta klasik olarak senet metninden anlaşılan def’iler, senetteki taahhüdün hükümsüzlüğüne ilişkin def’iler ve taraflar arasındaki ilişkiye dayalı şahsi def’iler olarak üç gruba ayrılmaktadır. Yazılı belge niteliğinde olan bonoya karşı ileri sürülebilecek bedelsizlik gibi kişisel def’ilerin kural olarak yazılı bir belge ile ispatı gerekmektedir.(YHGK. 12/10/2011 tarih ve E.2011/19-473, K.2011/607 sayılı kararı)
Yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda Mahkememizce yapılan değerlendirmede;6100 sayılı HMK’nun 200.maddesi uyarınca senede karşı senetle ispatın zorunlu olduğu, aynı kanunun 201.maddesi uyarıncada senede karşı tanıkla ispatı mümkün olmadığı, davalının senedine karşı iddianın da ancak yazılı belge ile ispatlanması gerektiği, davacı tarafından yukarıdaki belgeler dışında herhangi bir yazılı belge sunulmadığı, … tarihinde davacı vekiline yemin deliline dayanıp dayanmadıkları hususunda yemin metnini hazırlayıp mahkememize sunmaları için 2 haftalık kesin süre verildiği, 14/03/2019 tarihli duruşmada davacı vekili yemine deliline dayanmaktan vazgeçtiklerini beyan ettiği, davanın kesin delillerle ispatlanamaması nedeniyle davacının ispatlanamayan davasının reddine, İ.İ.K. 72/4 gereği davalının tazminat isteminin kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacıların davasının REDDİNE,
2-İ.İ.K. 72/4 gereği alacağın %20’si tutarındaki 30.000,00 TL tazminatın davacılardan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 44,40 TL.ret harcının peşin alınan 2.561,63 TL. harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 2.517,23 TL.harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacılara İADESİNE,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince 14.750,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra davacıya İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/03/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza