Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/216 E. 2022/250 K. 30.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/216
KARAR NO : 2022/250
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/04/2018
KARAR TARİHİ : 30/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A.TALEP:
Davacı vekili , dava dilekçesinde özetle; Davalı borçlu aleyhine icra takibi yapıldığını, borçlunun haksız itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının icra dosyasında mevcut olan belgeden mütevellit alışveriş yaptığını ve karşılığında fatura düzenlendiğini, davalının herhangi bir ödemede bulunmadığını, borcun ödenmesi hususunda borçluya ihtarname gönderildiğini, ihtarnameye rağmen borcunu ödemeyen borçlu hakkında D.iş dosyası ile ihtiyati haciz kararı alınarak haciz işlemi yapıldığını, davalının malları teslim aldıktan sonra malları satmaya kullanmış olmasına rağmen borcunu ödemeyip haksız ve kötü niyetli bir şekilde icra itirazda bulunduğunu, iddia ederek, borçlunun normal icra takibini etkisiz bırakması sebebiyle borçlunun menkul ve gayrimenkul malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten haczine karar verilmesine, itirazın iptali ile alacağın tahsiline, İİK gereği davalının en az %20 icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmişlerdir.
B. TARAF TEŞKİLİ:
Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. (H. Pekcanıtez, O. Atalay, M. Özekes, Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, 2011, s. 273)(bkz; İNCEOĞLU,Sibel., İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, İstanbul 2008, 3. Baskı, s. 260-261)
Bu açıklamalar ışığında, mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
C.CEVAP:
Davalı her hangi bir cevap dilekçesi vermemiş ve böylelikle 6100 sayılı HMK m. 128 gereği, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
D. YARGILAMA SÜRECİ/HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ:
Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
Mahkememizce tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
… tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ibraz ettiği ticari defterlerin usulüne uygun tutulduğu, davalı tarafından ticari defterlerin süresinde sunulmadığı, davacı ticari defterlerine göre davalıdan 30.000,00 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, takip konusu fatura incelendiğinde faturanın irsaliyeli fatura olmadığı, faturanın açık fatura olduğu imzanın faturanın üst kısmında yer aldığı, faturanın teslim alan kısmında herhangi bir imza yer almadığı, faturaya ait irsaliyenin ise dava dosyası içerisinde yer almadığı görüldüğünden fatura ve fatura içeriğinin davalıya teslimi konusunda bir tespitin tarafımızca yapılamadığı, ancak davalı yanın savunmasında fatura içeriğine bir itirazının olmadığı sadece
faturanın kapalı fatura olduğu ile ilgili savunma yapıp davanın reddinin talep ettiği, davacı tarafın takip tarihi itibari ile 30.000,00TL asıl alacak 360,62TL işlemiş faiz olmak üzere 30.360,62TL takip tarihi itibari ile alacağı olacağı, ancak davacı yanın icra takibinde 48,08TL işlemiş faiz talebinde bulunduğu talep gereğince işlemiş faizin 48,08TL olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
İtirazların değerlendirilmesi amacıyla bilirkişiden ek rapor alınmış ve 20/01/2020 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kök rapordaki tespitler tekrar edilmiştir.
Yargıtay 23. HD’nin 2016/56 E, 2018/3152 K sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; Kapalı fatura ile ilgili kanuni düzenleme olmamakla birlikte, açık-kapalı fatura terimi ticari hayatla kullanılmaktadır. Ankara Ticaret Odasının … tarih ve … No’lu “teamül kararı” ile açık fatura-kapalı fatura uygulaması, bir örf ve adet hukuk kuralı haline gelmiştir. Bu teamülden sonra yürürlüğe giren 5590 sayılı Ticaret ve Sanayi Odaları Kanunu’ııun 5. maddesi hükmü Odalara “Bölgeleri içindeki ticari teamülleri tespit edip, örf ve adet haline getirmek” görevi verilmiştir. Bir faturanın açık fatura veya kapalı fatura olarak kabulü özellikle ödemenin yapılmış olduğuna karine teşkil etmesi açısından önem taşımaktadır.
Açık fatura; mal veya hizmet tesliminde müşterinin, mal veya hizmet bedelini faturanın düzenlendiği anda ödemeyip, sonradan ödeyecek olması durumunda düzenlenen faturadır.Açık fatura düzenlenirken satıcı kaşe ve imzayı faturanın üst kısmına basar. Kapalı fatura ise, mal veya hizmet tesliminde müşterinin, mal veya hizmet bedelini, faturanın düzenlendiği anda ödemesi durumunda düzenlenen faturadır. Kapalı fatura düzenlenirken satıcı kaşe ve imzayı faturanın alt kısmına basar.Açık ve kapalı faturanın tespitinde “fatura asılları” üzerinde inceleme yapılmalıdır. (19.1ID.01/11/2017.T.2016/10175;7524)
Fatura tanziminde, ödeme durumuma göre faturanın açık veya kapalı şekilde düzenlendiği hususuna dikkat edilmesi gerekir, ödeme yapılmadığı halde, kapalı fatura düzenlenmesi durumunda ilgiliden alacağı talep etme durumu hukuki anlamda riske girer. Nitekim, Yargıtay (19.HD.01/11/2017.T.2016/10175;7524:19.HD.15/02/2018.T.2017/3967:693; 19.HD. 17/01/2018)
Davalı vekili beyanlarında özetle; dava dosyasına sunulan ve mahkeme kasasına alınan davaya konu alacağın dayanağı fatura ilk düzenlendiğinde açık fatura olarak düzenlenmiş faturanın üst kısmında faturayı düzenleyenin imza ve kaşesinin mevcut olduğunu, daha sonra fatura bedeli ödendiğinde “düzeltmeler tarafımızca yapılmıştır” şeklinde faturanın alt kısmının şirketin kaşesi ve yetkilisinin imzası atılmak suretiyle faturanın kapalı fatura haline getirildiğini, faturanın ödendiğinin görüldüğünü beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı taraf, kapalı fatura olarak ileri sürülmesine neden olan belgedeki imzanın şirket temsilcisine ait olmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce fatura tarihindeki şirket temsilcisi tespit edilerek, imza yazı örnekleri alınmış ve grafoloji bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
… tarihli bilirkişi raporunda özetle; tetkike konu; “…” antetli, “…” adına düzenlenmiş 30.11.2016 tarihli “A (…” seri numaralı Fatura Üüzerindeki “Düzeltmeler tarafımızca yapılmıştır.” içerikli yazıların ve basılı bulunan “… ” içerikli iki adet kaşe izi üzerinde atılı bulunan imzaların … elinden çıkmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Faturanın kapalı fatura haline getirildiği iddiasına dayanak imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı anlaşılmaktadır. Davalı da esasen bilirkişi incelemesi sonucuna yönelik bir itiraz da bulunmamıştır. Davalı vekili, faturadaki imzaların geçersiz olması halinde faturanın geçersiz olduğu ileri sürerek, bu ihtimalde dahi davacının hak iddia edemeyeceğini beyan etmektedir.
Davacı taraf, elindeki fatura olarak adlandırdığı bir belgeye dayanarak alacak iddiasında bulunmaktadır. Eğer ki faturadaki imzaların tümü davacı şirket yetkilisi elinden çıkmamış olması ihtimalinde dahi faturanın vergi mevzuatı gereği hatalı olması sonucuna varılsa da bu husus vergi mevzuatını ilgilendirmekte olup, vergi mevzuatı çerçevesinde sonuçlarını doğuracaktır.(Benzer bir durum VUK m. 213/5 te de mevcut olmakla, maddeye göre, faturanın malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami yedi gün içinde düzenlenmesi gerektiği ve bu süre içinde düzenlenmeyen faturanın hiç düzenlenmemiş sayılacağı gösterilmiştir. VUK m. 213/5 hükmü, ticaret hukuk alanında geçerli değildir; başka bir deyişle yedi günlük sürenin geçmiş olması, fatura düzenleme zorunluluğunu ortadan kaldırmayacağı gibi bu sürenin dolmasından sonra düzenlenen faturaya itiraz edilmemesi de, TTK m. 21/2 de gösterilen sonucun doğmasına engel olmaz.//ARKAN,Sabin, Ticari İşletme Hukuk, 25. Bası, s.164// Mahkememizce bu hususa benzer kıyasen yorum yapılmıştır) HMK anlamında alacağın varlığı ve yokluğu, usul hukuku hükümleri çerçevesinde incelenmektedir. İmza incelemesi sonucu ortaya çıkan durum kapalı faturanın varlığı değildir. Bu nedenle, ödenmiş olduğu karinesinden davalı yararlanamaz. Mali müşavir bilirkişi raporunda özetle; davacı tarafın takip tarihi itibari ile 30.000,00TL asıl alacak 360,62TL işlemiş faiz olmak üzere 30.360,62TL takip tarihi itibari ile alacağı olacağı, ancak davacı yanın icra takibinde 48,08TL işlemiş faiz talebinde bulunduğu talep gereğince işlemiş faizin 48,08TL olduğunun kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Davalı taraf ticari defterlerini sunmamıştır. Davalı vekili, … tarihli beyan dilekçesinde, defterler mali müşavirde olduğundan sunulamadığını beyan etmiş ve yerinde inceleme talep etmiştir. Davalının talebi 19/12/2018 tarihli celsede reddedilmiştir. Davalı vekili, verilen kesin sürede de defterlerin yerine bildirebilecek durumda olup, bildirmediğinden talep reddedilmiştir. Davacı lehine usuli kazanılmış hak olşumuştur.
HMK m. 222 gereği; Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir. Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır. Bu şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın kanuni şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz. Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur. 7251 sayılı kanunla, 6100 sayılı Kanunun 222 nci maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan “ilgili hususta hiç bir kayıt içermemesi” ibaresi “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” şeklinde değiştirilmiş ve fıkraya birinci cümleden sonra gelmek üzere aşağıdaki cümle eklenmiştir; “Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz.” Usul hükümleri derhal uygulanırlılık ilkesine tabidir.
Davacının ticari defterlerinde alacaklı olduğu anlaşılmaktadır. Davalı ticari defterlerini incelemeye ibraz etmediğinden, davacının ticari defterleri, davacı lehine delil olma vasfına sahiptir. Dayanak belgenin kapalı fatura vasfına sahip olmadığı anlaşılmakla, davalı ödenme karinesinden yararlanamaz.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu, davalının ticari defterlerini ibraz etmemesi, bilirkişi raporunda davacının haklılığının tespit edilmesi hususları bir arada düşünülerek; davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine gelince; İcra inkar tazminatının şartları şunlardır:a)Geçerli ilamsız icra takibi yapılmış olmalı, b)Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalı, c)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalı, d)Talep olmalı, e)Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmelidir.
Dosyaya baktığımızda; anılan şartların mevcut olduğu, alacağın likit olduğu kanaatiyle, davacının inkar tazminatının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE, davalının Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin DEVAMINA,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile, 6.000,00 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 35,90 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 369,28 TL peşin harcın ve icra yatarak mahsup edildiği şerh düşülen (dava dilekçesi arkası) 152,88 TL harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 1.566,47 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda 558,06 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 1.487,36 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Sn. Av. … ve davalı vekilleri Sn. Av. … ve Sn. Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.30/03/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır