Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/195 E. 2019/86 K. 13.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/195
KARAR NO : 2019/86
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2018
KARAR TARİHİ: 13/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı … Bankası A.Ş. … Şubesi’nin alacaklısı olduğu ve davalının da borçlu sıfatı ile yer aldığı … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı dosyasının temlik alacaklısı olduğunu, davalının diğer borçlularla birlikte aleyhine …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası ile başlatılan icra takip dosyasında adına çıkartılan ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediği, …. İcra Hukuk Mahkemesi nezdinde … esas ve … k sayılı dosyasında şikayet davası açıldığını ve davanın kabulle sonuçlandığını, bu dava ile davalı borçlunun … tarihli borca itirazı kabul edilmiş sayılmakla, borçlunun … tarihli dilekçesi ile haczin kaldırılmasını talep ettiği gerekçesi ile reddelidiğini, bu sefer … tarihli dilekçesi ile tiraz dilekçesinin alacaklı tarafa tebliğini talep ettiğini, davalının borca ve yetkiye itirazının haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine açılan davanın zamanaşımına uğradığını, takibin durdurulması kararının verilmesinden sonra icra takip dosyasında alacaklı tarafça temlik ve birden fazla takip işlemi yapıldığını takip işlemlerinin yapılmasıyla da müvekkilinin davalı yönünden takibin durdurulması kararına karşı tarafça öğrenildiğini, bu haliyle de 1 yıllık dava açma süresinin geçtiğini, … İcra Hukuk Mahkemesinin … E.K. … tarihli ilamı ile … tebliğ tarihine göre itirazlar süresinde olduğnudan takibin durdurulmasına karar verildiğini, takibin durdurulması kararına karşı 8 yıl sonra davanın açıldığını, Muris borçlu …’ün … tarihinde vefat ettiğini belirterek davanın reddine, davacı alacaklının %20 tazminat ödemesine mahkum edilmesini talep etmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkememizce bu kapsamda davaya konu edilen icra takip dosyası ve …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası dosya arasına alınmış ve incelenmiştir.
Her ne kadar davalı vekili tarafından eldeki davanın İİK madde 67’de düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı ileri sürülmüş ise de mahkememizce gerek icra dosyası gerekse …İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası incelendiğinde, davalı … tarafından davacı banka aleyhine icra takibinden … tarihinde haberdar olduğu, böyle bir borcu olmadığı iddiası ile ödeme emrinin iptali, borca ve yetkiye itiraz talebiyle dava açtığı, mahkeme tarafından yapılan yargılama neticesinde davanın reddine karar verildiği, söz konusu kararın temyiz incelemesi neticesinde Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin …esas, … karar sayılı ilamı ile; icra takip dosyası kapsamında borçlu davacıya ödeme emrinin usulsüz şekilde tebliğ edildiği, bu nedenle tebligatın usulsüzlüğünün tespitine ve 7201 sayılı Kanunun 32. Maddesi gereğince usulsüz tebligatın öğrenildiği tarihin tebliğ tarihi olarak tespitine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle kararın bozulmasına karar verildiği ve bozma ilamına uyan mahkeme tarafından verilen … esas … karar sayılı …tarihli karar ile tebligatın usulsüzlüğünün tespiti ile öğrenme tarihinin … olarak düzeltilmesine ve düzeltilen tebliğ tarihine göre itiraz süresinde olduğundan takibin durdurulmasına karar verildiği, söz konusu kararın alacaklı banka vekiline tebliğ edildiğine dair dosya kapsamında herhangi bir tebligat belgesinin bulunmadığı, sadece gerekçeli kararın alt kısmında kararın bir suretinin elden aldığının not edildiği, bu anlamda tebliğin geçerli olarak kabul edilemeyeceği, kaldı ki icra dosyası kapsamındaki alacağın alacaklı banka tarafından … tarihli temlikname ile iş bu davada davacı olan …’e temlik edildiği, …. İcra Hukuk Mahkemesi’nin kararının temlik edene tebliğ edilmediği, İİK madde 67’de düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü sürenin tebliğ tarihinden itibaren başlayacağı düzenlendiğinden ayrıca davalı tarafından sunulan … tarihli dilekçede de durdurma kararının alacaklıya tebliğ edilmediğinin beyan ve kabul edildiği anlaşılmakla, somut olayda henüz bir yıllık hak düşürücü sürenin dolmadığı kanaatine varılmakla işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Davalı borçlu tarafından süresinde icra dairesinin yetkisine yönelik itiraz ileri sürülmüştür.
Yargıtay 19. H.D.nin 28/10/2003 gün ve 2003/8854 E. 2003/10647 K. sayılı emsal içtihatında ”…borçlunun yetki ile birlikte borca itiraz etmesi ve alacaklının da mahkemede itirazın iptali davası açması halinde mahkemenin öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazı incelemesi gerekir…”
Yargıtay 19. H.D.nin 130/10/2017 gün ve 2016/13184 E. 2017/7394 K. sayılı emsal içtihatında; ”…Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davalının icra dairesinin yetkisine yönelik itirazında yetkili icra dairesinin bulunduğu yargı çevresini açıkça belirtmediği, davaya konu kredi sözleşmesi davacı bankanın Burdur ili olduğu, sözleşmenin yetkiye ilişkin hükmü ile de sözleşmeyi imzalayan banka şubesinin bulunduğu yerin yetkili olarak gösterildği, davalı kefil ve diğer borçluların Burdur’da ikamet ettiği gerekçesiyle icra dairesinin yetkisine yönelik yetki itirazının reddi ile mahkemenin yetkisizliği nedeniyle davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verildiği… ” yerel mahkeme tarafından verilen hükmün onanmasına karar verilmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … esas ve … karar sayılı …tarihli ilamı uyarınca ise; ” davacı ile asıl borçlu arasında yapılan ve davalının da müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imza atığı sözleşmede yetkili mahkeme ve icra dairesi olarak … (…) Adliyesi’nin öngörüldüğü, müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalayan davalı tacir olmasa bile, tacirler arasındaki yetki sözleşmesi 6012 sayılı TTK’nın 7. Maddesinde öngörülen teselsül karinesi gereğince kefil yönünden de bağlayıcı olacağı Dairemizin istikrar kazanmış uygulaması gereğidir. Bu durumda mahkemece icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın reddi ile işin esasına girilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.” şeklinde karar verilmiştir.
Yukarıda belirtilen emsal içtihatlar doğrultusunda yapılan değerlendirmede : Takibin Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesine dayandığı, sözleşmenin Kumluca şubesince düzenlendiği, borçlu …’in tacir olmadığı ve borçlunun yerleşim yerinin de Kumluca olduğu anlaşılmakla, İİK’nın 50. ve HMK’nun 6. maddesi uyarınca yetkili icra dairesinin Kumluca İcra Müdürlüğü olduğu, Antalya İcra Müdürlüğünün takipte yetkisiz olduğu anlaşılmakla, davanın icra takibinin yetkili olmayan icra dairesinde başlatıldığı gerekçesiyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın icra takibinin davalı yönünden yetkili İcra Dairesinde başlatılmaması sebebiyle REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL.ret harcının peşin alınan 2.035,05 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.990,65 TL harcın karar kesinleştikten sonra davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra yatıran taraflara İADESİNE,
5-Davalı tarafından yapılan herhangi bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
6-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
7-Kararın kesinleşmesi halinde dosya arasında bulunan … İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile … İcra Müdürlüğü’nün … takip sayılı icra dosyasının İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/02/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza