Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/156 E. 2018/693 K. 15.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/156
KARAR NO : 2018/693
DAVA : Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/03/2018
KARAR TARİHİ : 15/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; …’ün … Bank … Şubesi’nden … parselde bulunan … nolu bağımsız bölümü satın almak için konut kredisi çektiğini, müvekkillerinin söz konusu bağımsız bölümü …’den satın aldıklarını, çekilen konut kredisini de gününden önce kapattıklarını, davalı bankanın kendilerinden ipotek kaldırma bedelini yatırmalarını istediğini, bu bedelin de müvekkilleri tarafından yatırıldığını, buna rağmen bankanın ipoteği kaldırmadığını, …’ün bankaya başka kredi borçlarının bulunduğunu bildirerek bu borcu da ödemeleri için müvekkilleri üzerinde baskı uyguladığını ve müvekkillerine borcun ödenmemesi halinde evlerinin satılacağını söyleyip telefonla arayarak birkaç kez baskı yaptıklarını, bu sebeple müvekkillerinden …’un eşi diğer müvekkilinin … rahatsızlandığını, onun hastalığının müvekkillerinin üzerinde de baskı oluşturduğunu bu sebeple dava dışı …’ün kredi borcunu da ödemek zorunda kaldıklarını ileri sürerek 5.000,00 TL …, 5.000,00 TL … için manevi tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davanın bankacılık hukukundan kaynaklı olduğunu T.T.K.’nun 4/f maddesine göre görev itirazında bulunduklarını, görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin olarak dava dışı …’ün bankaya olan borcunun davacılar tarafından ödendiği halde taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmadığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını, …’ün sabit faizli konut finasmanı kredisi sözleşmesi kapsamında 67.500,00 TL aylık %1,13 faizle 120 ay vadeli konut kredi kullandığını, söz konusu krediye konu bağımsız bölüm üzerine … tarihinde 1. Derecede 135.000,00 TL tutarlı ipotek tesis edildiğini, … tarihli resmi senedin … Maddesindeki hükümlere göre ayrıca söz konusu ipoteğin kredi kartı dahil her türlü tüketici kredisi sözleşmeleri kapsamında açılmış ve açılacak kredilerden doğmuş ve doğacak borçları da temin ettiğini, müvekkili … Bank tarafından … Bankası Şubesine gönderilen yazıda …’ün … tarihi itibariyle bakiye borç tutarının faiz dahil 67.750,00 TL olduğu, 315,00 TL masraf ve ücretin … tarihine kadar ödenmesi gerektiğinin belirtildiği, … tarihinde borcun tamamının ödenmediğini, ödemenin … tarihinde yapıldığını, geç ödeme sebebiyle kapama bakiyesinin değiştiğini, … tarihi itibariyle …’ün faiz dahil borcunun 7.850,00 TL olduğunu, bu paranın ödenmesi halinde ipoteğin fekkedileceğinin … Bankasına bildirildiğini, bu borcun ödenmemesi nedeniyle kanuni takibe düştüğünü, … tarihide takibe düşen borcun kapatıldığını, … tarihinde de ipoteğin fek edildiğini, manevi tazminatın yasal unsurlarının bulunmadığını, istenilen tazminat miktarının faiş olduğunu, müvekkili bankanın kusurunun bulunmadığını, davanın reddini istemiştir.
Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … tarih ve … esas ve … karar sayılı ilamı ile görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememize gönderilmiş, mahkememizin … esas sayılı numarasına kaydı yapılmış ve mahkememizin … esas sayılı dosyası üzerinden davaya devam edilmiştir.
Mahkememizin … – … E.K. Sayılı ilamı ile uyuşmazlığın temelinde konut kredisi borç miktarı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanuna Dayalı olduğundan ve dava dışı …’ün ve davacıların gerçek kişi olduğu, çekilen kredi türünün de konut kredisi niteliğinde olduğu, davacılar ile davalı arasında mevduat ilişkisi de bulunmadığından bahisle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Davacı vekili … tarihli dilekçesi mahkememiz dosyasının Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle istinaf etmiş, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi … Esas … Karar sayılı ilamı ile mahkememizin … tarih … Esas … Karar sayılı kararımızı kaldırarak, 6100 sayılı HMK’nın 353/1-a-3 maddesi gereğince mahkememizin görevli olduğu kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında;
Davalı banka ile dava dışı … arasında 67.500,00 TL anapara tutarlı bir … sözleşmesi imzalandığı, sözleşmede tesis edilecek ipoteğin doğmuş/ doğacak tüm borçlara teminat olacağının kararlaştırıldığı; ipoteğin de yıllık %13,56 akdi faiz konut kredisi yanında, diğer muhtelif sebeplerden dolayı doğmuş ve doğacak banka alacaklarını temin edecek tarzda ve 135.000,00 TL limitli azami had ipoteği olarak … tarihinde kurulduğu anlaşılmıştır.
… Müdürlüğüne müzekkere yazılarak … bağımsız bölümde kain taşınmaz üzerinde bulunan …bank A.Ş’ye ait ipoteğin terkin edildiğini gösterir aktif – pasif durumunu belirtir tapu kaydı istenilmiştir.
Mahkememizin … tarihli duruşmasında davacı tanıkları …, … ve …’in beyanları alınmıştır.
Dava dosyası ipoteğin fekkine ilişkin olarak koşulların oluşup oluşmadığı hususunun tespiti için bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi … tarafından tanzim edilen ve dosyaya sunulan … tarihli raporda özetle; “…davalı bankanın … Bankasına 9hitaben yazdığı yazıdaki içerik gereğince, o yazıda atıf yapılan konut kredisinin kapatılması için “gereken anapara+işlemiş faiz+erken kapama ücreti+ipotek fek ücreti” ödenmekle ipoteğin kayıtsız, şartsız ve çekincesiz olarak fekki gerekir. Ödemenin … tarihinde ve o tarihin güncel rakamları ile yapılması suretiyle kredinin kapatılması durumunda da yine ipoteğin fekki gerekir. Davacıların veya onlar adına yazışma yapan bir bankanın davalı bankanın atıf yapılan mektubunun içeriğine güvenmek ve işlemlerini bu içeriğe göre düzenlemek hakkı vardır. Banka işleten bir tacirin yazılı beyanı, hile veya korkutma gibi bir sebep ileri sürülmedikçe kendisi yönünden tüm sonuçları itibariyle bağlayıcıdır. Sonradan ipoteğin başka alacaklarının da teminatını oluşturduğunu iddia etmesi ve sonrasından bu sebeplerle ödeme talep etmesi yazılı taahhüdünden dönmesi anlamındadır. Davacıların manevi tazminat taleplerine dayanak yaptıkları olaylar serisinin, ipoteğin haksız biçimde fek edilmemesiyle bir nedensellik bağı içinde olup olmadığının takdirinin mahkemenize aittir…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, bankacılık işleminden kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir.
Dava konusu somut olayda, tüm dosya kapsamı, toplanan deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; Davalı banka tarafından ipoteğin fek edilmemesi işleminin davacıların kişilik haklarına zarar vermediği, manevi zarar ile bankanın eylemi arasında illiyet bağının bulunmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş, oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacıların davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL.ret harcının peşin alınan 170,78 TL. harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 134,88 TL harcın karar kesinleştikten sonra davacıya İADESİNE,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı tarafından yapılan 36,40 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
6-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra taraflara İADESİNE,
Dair, davacı asil ile vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza