Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/151 E. 2018/742 K. 07.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/151
KARAR NO : 2018/742
DAVA : Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/03/2018
KARAR TARİHİ : 07/12/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Davalı bankanın … Şubesin’de çek hesabı bulunan dava dışı …’nın … seri numaralı çeki keşide ederek borcuna karşılık müvekkiline verdiğini, ancak müvekkiline verilen çekin süresinde ibraz edilmesine karşı muhatap banka şubesi çek üzerindeki imzanın hesap sahibine ait olmadığı gerekçesiyle bu çekin arkasına bu ibareyi yazdığını ancak ödemekle yükümlü olduğu yasal tutarı ödemediğini, davalı bankaya yapılan teminat bedelinin tahsili istemi başvurusu davalının … tarih ve … numaralı yazısı ile reddedildiğini, davalı bankanın bu tutumunun kanuna aykırı olduğunu, muhatap banka şubesine daha önce ibraz edilen başka çeklerde keşideci imzası yine aynı kişiye ait olmasına ve aynı imza ile ödeme yapabiliyorken şimdi ödemeden kaçınmasının kötü niyetten başka bir şey olmadığını, çekin muhattap bankaya ibraz edilmesine rağmen yasal çek bedelinin müvekkiline ödenmediğini, karşılıksız çıkan … seri nolu çekten dolayı davalı bankanın ödemekle sorumlu olduğumiktarın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen …Tarsa keşideli … seri numaralı, 3.062,93 TL meblağlı çekin davacı tarafından müvekkili bankaya ibraz edildiğini, çekin kontrolü esnasında, keşideci imza ile müvekkilinin kayıtlarında bulunan hesap sahibine ait imzalarının uyuşmadığının saptandığını, bu ibarenin, ibraz tarihi de belirtilerek çekin arkasına yazılarak davacıya iade edildiğini, sahte imza içeren bir çek bedelinin ödenmesi söz konusu olamayacağından, çek teminat bedelinden de müvekkili bankanın sorumlu tutulmasının yasal olanağı bulunmadığını, çekin üzerine, imzasının sahteliğinden ötürü şerh yazılması, çekin kambiyo vasfını ortadan kaldırmadığını, çek aslını elinde bulunduran davacının, keşideciye yönelik her türlü başvuru hakkına sahip olduğunu, bu nedenle de herhangi bir zarara uğramasından söz edilemeyeceğini, 6102 Sayılı TTK 18/2 madde hükmüne göre her tacirin ticaretine ait bütün faaliyetlerinde “basiretli bir iş adamı gibi” hareket etmesi gerektiğini, davacının, dava konusu çeke dayanarak keşideciye karşı yasal yollara başvurarak çek bedelini tahsil olanağı varken, iş bu davayı açması hakkın kötüye kullanılması olduğunu ve haksız ve dayanaksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davacının 5941 sayılı çek kanunu gereği bankanın ödemek ile yükümlü olduğu çek sorumluluk bedelinin ödenmesi istemidir.
… Bankası A,Ş’ye müzekkere yazılarak dava konusu çekin ibraz edilip edilmediği, bankaya bırakılıp bırakıladığı ve ibraz edilmiş ise kim tarafından ibraz edildiği soruşmuş, cevabı yazısında dava konusu çekin bankalarında işlem görmediği (ibraz edilmediği)’nin bildirildiği anlaşılmıştır.
5941 s. Çek Kanunu m. 3/5 uyarınca; “Muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutar dahil, kısmî ödemenin hamil tarafından kabul edilmemesi hâlinde, ikinci fıkra hükmüne göre karşılıksızdır işlemi yapılır; ibraz tarihi ile ödememe nedeni çekin üzerine yazılır ve çek, üzerine imzası alınarak hamiline geri verilir; ön ve arka yüzünün fotokopisi banka tarafından saklanır. Çek hesabında hiç karşılığın bulunmaması ve hamilin sadece muhatap bankanın üçüncü fıkraya göre ödemekle yükümlü olduğu tutarın ödenmesini talep etmesi hâlinde de bu fıkra hükmüne göre işlem yapılır. “
5941 s. Çek Kanunu m.8/4 uyarınca; “Takas odaları aracılığıyla ibraz edilmiş çekler için, 3 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirlenen sorumluluk miktarı dâhil, kısmî ödeme yapılmaz. Bu durum, muhatap bankanın sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünü ortadan kaldırmaz. Ancak, takas odaları aracılığıyla ibraz edilen çekin, hesapta yeterli karşılığının olmadığının belirlenmesi hâlinde muhatap banka tarafından, hesapta bulunan kısmî karşılık tutarı, çeki ibraz eden hamil lehine onbeş gün süreyle bloke edilir.” hükümlerini içermektedir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 17/03/2015 gün 2014/16630 E. 2015/3730 K. Sayılı emsal içtihadında “Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar davalı bankanın çekteki imzaları kontrol yükümlülüğü olup, keşidecinin imzasının benzememesi durumunda ödeme yapmama yetkisi var ise de, keşideci aleyhine dava konusu çekler dolayısıyla başlatılan davadışı icra takibinde, keşidecinin çeklerdeki imzaya ve borca bir itirazının olmadığı anlaşıldığından çeklerdeki imzanın keşideciye ait olup olmadığı yönünde ayrıca bir araştırma yapılmasına gerek görülmediği, çeklerdeki imza keşideciye ait olduğundan davalı bankanın sorumluluk miktarlarını ödemesi gerektiği gerekçeleriyle davanın kabulü ile, davalının … İcra Müdürlüğü’ nün …/… sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, icra takibinin devamına, davalı bankanın çekteki imzayı kontrol yükümlülüğü dikkate alınarak icra inkar tazminatı şartları oluşmadığından, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı bankanın ödeme yükümlülüğünün doğması için çek asıllarının davacı yanca bankaya bırakılması zorunludur. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 02/06/2010 gün ve 2010/19-251 Esas, 2010/301 Karar) Dava dosyasında çek asıllarının bankaya bırakıldığına dair bir delil bulunmadığı gibi, aksine çek asıllarının davacı tarafından davadışı çek keşidecisi aleyhine kambiyo yoluyla icra takibine konu edildiğine dair davacı beyanına göre, çeklerin bankaya bırakılmamış olduğu kabul edilmiştir. Bu durumda mahkemece, 5941 sayılı Çek Yasası’nın 3/6. maddesi (3167 sayılı Yasa 4/son) uyarınca bankanın sorumluluk tutarını ödemekle yükümlülüğünün çek aslının bankaya bırakılması halinde sözkonusu olabileceği yönündeki Yargıtayın kararlı uygulaması da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, çek asıllarının bankaya bırakılmadığı hususu dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklinde görüş belirtilmiştir.
Davacı vekilince sunulan … tarihli beyan dilekçesinde, davaya konu çekin kendilerinde olduğu, herhangi bir banka şubesine verilmediği beyan edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı; yukarıda belirtilen kanun maddesi ve emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede, her ne kadar davacı tarafından, davaya konu çeke ilişkin banka sorumluluk miktarının tahsili amacıyla iş bu dava açılmış ise de, davacı tarafça da beyan ve kabul edildiği üzere, çek sorumluluk bedelinin talep edilebilmesi için çekin bankaya bırakılması gerekmesine rağmen, davaya konu çekin bankaya bırakılmadığı, çekin halen davacı tarafın elinde olduğu, dolayısıyla davalı bankanın sorumluluk tutarını ödeme yükümlülüğünün şartlarının oluşmadığı kanaatine varılmış ve davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına YER OLMADIĞINA,
3-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra istek aranmaksızın yatıran tarafa İADESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair; davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza