Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/761 E. 2018/199 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/761 Esas
KARAR NO : 2018/199
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/12/2017
KARAR TARİHİ : 01/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına ilişkin örnek No:… ödeme emri müvekkilinin mernis adresine tebliğ edildiğini, ancak müvekkilinin o tarihte … da bulunduğunu, bu nedenle ödeme emrine itiraz edemediğini, aynı dosyadan çalıştığı iş yerine maaş haczi gelince haberdar olduğunu, müvekkilinin … tarihinde alacaklısı … olan … … İcra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında Örnek … emrini tebliğ aldığını, borca yetkiye itiraz ettiğini ve itiraz dilekçesinde kimliğinin çalınması sebebiyle icra dosyasıyla karşılaştığını ve bu konuda … Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunduğundan bahsettiğini, akabinde tarafın bu kez Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında imzası kendilerine ait olmayan bir senetle kötü niyetli olarak yeni takip başlatıldığını, senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığına, söz konusu borcunda müvekkili ile bir ilgisinin olmadığını, Antalya … İcra Hukuk Mahkemesi … esas … karar sayılı dosyada imzanın müvekkiline ait olmadığı gerekçesiyle takibin durdurulmasına karar verdiğini, öncelikle icranın durdurulması için tedbir kararı verilmesini, imzaya itirazlarının kabulü ile davalıya borçlu olmadıklarının tespitine, takibe konu senedin iptaline , davalının haksız icra takibi başlatmış olması nedeniyle takip miktarının % 20 sinden aşağı olmayacak şekilde tazminata mahkum edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla; Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyasından başlatılan senet takibinde davacının mernis adresine tebligat yapılması nedeniyle ödeme emrine itiraz edemediği, kambiyo senedi üzerindeki imzanın müvekkile ait olmadığı, bu hususta … Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu ifade edilmiş olup takip konusu senedin ve takibin iptaline ve borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edildiğini, bu uyuşmazlığı incelemek üzere; asliye ticaret mahkemeleri görevli olmadığını, dava konusu borç ilişkisi mobilya satımından kaynaklı taksitli satım sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğunu, davacı tacir olmadığından ticari davadan bahsedilemeyeceğini , Tüketici durumundaki davacı, müvekkil firmadan muhtelif ev eşyası satın almış olup bu nedenle bu işlem 6502 sayılı yasa kapsamında tüketici ilişkisi olarak değerlendirilmesi gerektiğini, 6502 sayılı yasanın 73. Maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinden bakılacağı öngörüldüğünü; bu nedenle işbu davaya görev yönünden itiraz ettiklerini, bir kabul anlamına gelmemek kaydı ile; davacının kimlik bilgilerinin doğru olup olmadığının tespiti müvekkil firmadan beklenemeyeceğini, Müvekkil firma gün içerisinde birçok ev eşyası satımı yapmakta olup birçok taksitli satım sözleşmesi akdettiğini, davacı bizzat kimlik bilgileriyle müvekkil firmaya başvurmuş olup taksitli satım sözleşmesi imzaladığını, bu nedenle davacının iddiaları yerinde olmayıp davanın reddi gerektiğini, Kaldı ki, bu hususta davacı tarafından ileri sürülen herhangi bir delil mesnet de olmadığını İddia ettiği durumun gerçekliğini ispat edemediğini, söz konusu davanın reddi gerektiğini, öncelikle görev itirazımız nedeniyle reddine; mahkeme aksi kanaatta ise esas yönünden itirazlarımız gözönüne alınarak esastan reddi ile mahkeme masraflarının ve avukatlık ücretinin davacı karşı tarafa yükletilmesine ve %20 kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir. 6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığının res’en araştırmakla yükümlüdür.
28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.
Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi,
(l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.Aynı kanunun 83. Maddesinde ise “bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; somut olayda davacının tüketici olduğu, taraflar arasında … tarihinde akdedilen taksitli satış sözleşmesi olduğu, davaya konu senetlerin bu tüketici sözleşmesine dayanılarak düzenlendiği anlaşıldığından mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla, 6100 sayılı HMK’nın 114/1-c bendine göre görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup, dava şartlarından oluşu ve yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K ÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin 6100 Sayılı kanunun 114 ve 115.maddeleri gereğince GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı kanunun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna gidilip de başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili ANTALYA NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin, 6100 s. HMK’nin 20 ve 331/2. maddeleri uyarınca davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde görevli mahkemesince takdir edilmesine, davaya görevli mahkemesinde devam edilmemiş olması ve talep halinde ise Mahkememizce gerekli kararın verilerek değerlendirilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılıp kullanılmayan gider avansından artan kısmının, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde (ve dosyanın görevli Mahkemeye süresinde gönderilmemesi halinde) re’sen davacıya iadesine,
Dair; davacı asil, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/03/2018

Katip …
E-İmzalı

Hakim …
E-İmzalı