Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/755
KARAR NO : 2018/774
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2017
KARAR TARİHİ : 26/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı 1. Tüketici Mahkemesi’ne sunduğu dava dilekçesinde özetle; …-… tarihleri arasında …Şti’nde ortak olduğunu, ortaklığını … yılında devrettiğini, davalı tarafın, kullanılan elektrik borcundan dolayı yetkilisi olduğu şirket aleyhine icra takibi başlattığını, şahsi hiç bir taahhüdünün veya sorumluluğunun olmamasına rağmen borçlu olarak kendisinin gösterildiğini, artık o şirkette çalışmadığını, … İcra Müdürlüğünde başlatılan takibin kesinleştiğini, maaşına haciz gönderildiğini, bu borçtan sorumlu olmadığını belirterek; borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın süresinde açılmadığını, davacının borçlu taraf olduğunu, … İcra Müdürlüğünün …/… esas sayılı dosyası incelendiğin de ödeme emrinin … tarihinde aynı konutta yakınına teslim edildiğini, 4 sene gibi bir zaman geçtikten sonra davayı açtığını, müvekkili şirketin davacı tarafa mağdur etmek gibi bir kastının olmadığını, kullandırmış olduğu enerji borcunu tahsil etmek niyetinde olduğunu, davacının hakkında açılan bu takibi öğrenmeme geç öğrenme gibi bir durumundan bahsetmesinin mümkün olmadığını, alacağın tamamının davacının maaşından tahsil etmek üzereyken davacı böyle bir davayı açtığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
… Tüketici Mahkemesi …/… Esas 2017/818 Karar sayılı ilamı ile … İcra Müdürlüğünde takibe konu alacağın elektrik aboneliğinden kaynaklandığı, söz konusu aboneliğe ait sözleşmenin incelenmesinde; abonenin …Şti olduğu, davacının …/…/… tarihli ortaklar toplantısında alınan karar gereği 10 yıllığına şirket müdürü olduğu ve temsile yetkili olduğu gözetildiğinde. uyuşmazlığın 6502 sayılı kanun kapsamında kalmadığı, 6102 sayılı Türk Ticaret kanun 4. Maddesi uyarınca davaya Asliye Ticaret Mahkemesince bakılması gerektiğini belirterek görevsizlik kararı vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
Tüketici Mahkemesi tarafından dava açılırken harç alınmadığı anlaşılmakla mahkememizce davacı tarafa başvuru ve dava değeri üzerinden nispi peşin harç tamamlatılmıştır.
Dava, İİK. 72/1 maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir. Buna göre; borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.
… İcra Müdürlüğü’nün …/… esas numaralı icra dosyası dosya arasına alınarak incelendiğinde, davalı alacaklı …tarafından borçlular dava dışı …Şti, dava dışı …ve … aleyhine … tarih ve … numaralı aboneden kullanılan enerji tüketim borcunun tahsili amacıyla icra takibi başlatıldığı, davacı … yönünden icra takibinin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı şirkete müzekkere yazılarak dava dışı …Şti ile imzalanan abonelik sözleşmesi istenilerek incelendiğinde, davacı ile davalı arasında … abone nolu sözleşmenin imzalandığı anlaşılmıştır. Söz konusu sözleşmenin müşteri kısmında davacının imzasının ve dava dışı şirketin kaşesinin olduğu görülmüştür. Ayrıca sözleşmede davacının kefaletinin bulunup bulunmadığı sorularak bulunuyor ise buna ilişkin belgelerin mahkememize gönderilmesi istenilmiş olup, verilen cevapta davacıya ait kefalet sözleşmesinin tespit edilmediği bildirilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık dava konusu icra takibine konu edilen abonelik sözleşmesine dayalı enerji tüketim borcundan davacının sorumlu olup olmadığı noktasındadır.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi Başkanlığı’nın 30.01.2014 tarih ve 2013/21106 esas, 2014/1306 karar sayılı ilamında; ” …somut olayda, abonelik sözleşmesinden kaynaklanan elektrik tüketim borcunun tahsili amacıyla gerçekleştirilen icra takibi nedeniyle menfi tespit talep edilmektedir. Davaya konu borcun doğumuna sebep olan … no.lu abonelik sözleşmesi davacının müdürü ve ortağı olduğu dava dışı …Şti ile davalı kurum arasında gerçekleştirilmiş, icra takibine konu borç ise normal elektrik tüketim borcundan kaynaklanmaktadır. Elektrik hırsızlığı veya kaçak elektrik kullanımı gibi bizzat davacıya atfedilebilecek bir borç söz konusu değildir. Davacı dava dışı şirketin bu borcunu ( şirket ortağı olsa dahi) kişisel olarak ödemeyi taahhüt etmemiş, herhangi bir kefalet de sunmamıştır. Bu nedenle ödenmemiş elektrik borcundan dolayı şirket müdürünün ve ortaklarının ( kamu alacaklarında olduğu gibi) kişisel sorumlulukları bulunmamaktadır Bu açıklamalar ışığında dava dışı şirkete ait normal elektrik tüketim borcundan dolayı şirket müdürünün sorumluluğunun bulunmadığı gözetilerek icra takibine konu alacak yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir…” şeklinde karar verilmiştir.
Yukarıdaki emsal içtihat ışığında tüm dosya kapsamı; tarafların iddia ve savunmaları, dava konusu borca ilişkin davacı aleyhine başlatılan icra takip dosyası içeriği, icra takibine dayanak teşkil eden aboneliğe ilişkin davalı kurum kayıtları bir bütün halinde incelendiğinde, her ne kadar davacı aleyhine dava dışı şirketin taraf olduğu elektrik abonelik sözleşmesinden kaynaklanan enerji tüketim bedelinin tahsili amacıyla icra takibi başlatılmış ise de, davacının dava dışı şirketin ortağı olduğu, söz konusu abonelik sözleşmesini şirket adına imzaladığı ve davacı dava dışı şirketin bu borcunu ( şirket ortağı olsa dahi) kişisel olarak ödemeyi taahhüt etmediği ve herhangi bir kefalet de sunmadığı bu nedenle dava konusu icra takibine konu edilen borçtan kişisel olarak sorumluluğunun olmadığı kanaatine varılmış ve davanın kabulü ile borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
2004 sayılı İİK madde 72/5 uyarınca; dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz.
Davacı tarafın dava dilekçesinde kötüniyet tazminatı talebi olduğu anlaşılmakla, yukarıda anılan yasal düzenlene ışığında yapılan değerlendirmede, davacı aleyhine başlatılan icra takibinin kesinleştiği, bir kısım haciz işlemlerinin yapıldığı, davalı tarafın basiretli bir tacir olarak davacının söz konusu borçtan dolayı şahsi kefaletinin olmaması nedeniyle sorumlu olmayacağını bilmesi gerektiği dikkate alınarak davacının kötüniyet tazminatı talebi haklı görülerek borçlu olmadığının tespitine karar verilen miktarın % 20’sine tekabül eden miktarda kötüniyet tazminatına davalı aleyhine hükmedilmiştir.
Sonuç olarak mahkememizce yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
… İcra Müdürlüğünün …/… esas numaralı icra takip dosyası kapsamında davacının davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2-2004 sayılı İİK madde 72/5 uyarınca borçlu olmadığının tespitine karar verilen miktarın %20’sine tekabül eden 1.450,43 TL kötü niyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya ÖDENMESİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 495,39 TL nispi harçtan peşin alınan 141,99 TL harcın mahsubu ile bakiye 353,40 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı ve 141,99 TL peşin harç toplamı olan 173,39 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan 50,00 TL davetiye gideri, 47,55 TL müzekkere giderinden ibaret toplam 97,55 TL yargılama giderlerinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının harcanmayan kısmının talep aranmaksızın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa İADESİNE,
7- Kararın kesinleşmesi üzerine dosya arasında bulunan … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı icra dosyasının iadesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı davacının yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/12/2018
Katip …
e-imza
Hakim …
e-imza