Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/733 E. 2019/38 K. 22.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/733 Esas
KARAR NO : 2019/38
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2017
KARAR TARİHİ : 22/01/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, alacaklarının tahsili amacıyla davalı aleyhine icra takibi balatıldığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini, takip konusu fatura bedellerini sundukları tahsilat makbuzu ile ödediklerine dair makbuzları sunduklarını, ancak davalı borçlunun sunduğu bu makbuzlardaki şirket kaşesinin üzerindeki imzaların davacının temsilci müdürüne ait olmadığını, davalının itirazının tamamen dayanaksız, haksız ve kötü niyetli olduğunu, bu sebeplerle itirazın iptaline, takibin devamına, davalıdan 7.429,56 TL asıl alacağın avans faiziyle birlikte tahsil edilerek davacıya ödenmesine, davalının %20 den az olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davalı şirket ile davacı şirket arasında uzun yılara dayalı bir ticari ilişki olduğunu, davalı şirketin araç bakım ve tamir işlerini davacı şirkete yaptırmakta olduğunu, fatura kesilir kesilmez de ödemelerin derhal davacı tarafa yapıldığını, davacı yanın tahsilat makbuzlarında şirket kaşesi üzerindeki imzalara itirazlarını tabul etmenin mümkün olmadığını, icra takibine konu edilen faturalar üzerindeki imzalar ile tahsilat makbuzu üzerindeki imzaların aynı kişiye ait olduğunun görüleceğini, davalının herhangi bir borcu olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini, mahkeme masrafı harç ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesini, davacının %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosyada bütün deliller toplatılmış, icra dosyası celp edilmiş ve dosya tarafların ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiştir.
Bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu … tarihli raporu ile, “davacı tarafın defterlerini sunmadığı, davalı yanın ibraz edilen 2015-2016 yıllarına ait ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil olma vasfına sahip olduğu, davalı yanın ticari defter ve belgelerine göre davacının takibe konu ettiği 7.429,84 TL lik faturaların tümünün ödenmiş olduğunun kayıtlı olduğu ve davalının ticari defter ve kayıtlarına göre davalının davacıya herhangi bir borcunun olmadığı, davalı yanın savunmasında faturalardaki imzalar ile tahsilat makbuzlarındaki imzaların aynı olduğu iddialırının ise uzmanlık alınları dışında olduğundan bu konuda bir tespitin taraflarınca yapılamayacağı, davacı yanın iddiasında tahsilat makbuzunda imzaların şirket yetkilisine ait olmadığı hususu değerlendirildiğinde d ise ticari hayatta şirket yetkililerinin her zaman direkt olarak fatura kesip tahsilatı yapan kişiler olmadığı bu işlerin muhasebe yetkilisi, kasa yetkilisi veya finans yetkilileri çalışanları aracılığıyla da olabildiği değerlendirildiğinde eğer fatura ve tahsilat makbuzlarının üzerindeki imzaların aynı olduğu veya farklı bile olsa davacının çalışanlarından birine ait olduğu tespit edilecek olunursu davalının takibe konu edilen faturalar yönünden bir borcunun kalmadığı, aksi ispat edilecek olunursa davacının takip konusu 7.429,84 TL lik faturalar yönünden alacaklı olacağı kanaatini bildirir” rapor sunmuştur.
Dava ticari satımdan kaynaklanan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; takibe konu faturaların davalının ticari defter ve belgelerine göre 7.429,84 TL bedelin davalının mahkememize sunmuş olduğu ödeme makbuzları doğrultusunda ödenmiş olduğu, davalının davacıya herhangi bir borcunun olmadığı, tahsilat makbuzlarındaki imzaların şirket yetkililerinin her zaman direkt olarak fatura kesip tahsilatı yapan kişiler olmadığı bu işlerin muhasebe yetkilisi, kasa yetkilisi veya finans yetkilileri çalışanları aracılığıyla da olabildiği kaldı ki davacı şirket yetkilisinin isticvabında tahsilat makbuzundaki şirket kaşesini kabul ettiği anlaşılmakla davacının alacağının ödeme nedeniyle sona erdiği görülmüş davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş, ayrıca davacının ödenen borca istinaden takip başlatmasında kötü niyetli olduğu anlaşıldığından davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Asıl alacağın %20’si tutarındaki 1.485,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 44,40 TL ret harcının peşin alınan 88,75 TL ve icrada alınan 38,13 TL harç toplamı olan 126,88 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 82,48 TL harcın karar kesinleştikten sonra davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra davacıya İADESİNE,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu konuda karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
7-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair, davacı Şirket temsilcisi ile vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.22/01/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza