Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/686 E. 2018/498 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/686 Esas
KARAR NO : 2018/498
DAVA : Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 24/11/2017
KARAR TARİHİ : 05/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sigorta (Kaza Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine … nolu Zorunlu Trafik Sigortası Poliçesi ile sigortalı bulunan … plakalı araç … tarihinde müvekkilinin maliki bulunduğu … plakalı araca arkadan çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı sürücü … kazadan kısa bir süre sonra zabıt tutulmasını beklemeksizin olay yerini terk ettiğini, bu nedenle trafik kaza tespit tutanağı düzenlenemediğini, … plakalı araç sürücüsünün kaza yerini terk etmesi senedi ile müvekkilinin karakola giderek araç sürücüsünden şikayetçi olduğunu, müşteki olarak ifade verdiğini, ayrıca görgü tespit tutanağı düzenlendiğini, kaza sebebiyle müvekkilinin aracında hasar meydana geldiğini ve değer kaybına uğradığını, aracın halen hasarlı olup her hangi bir teminat işlemi gerçekleştirilmediğini, meydana gelen kazada … plakalı araç sürücüsünün 5 100 kusurlu olduğunu, bu nedenle aracın trafik sigortacısı olması nedeniyle davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğunu, davalı sigorta şirketinin sorumluğuna göre … tarihli başvuru dilekçesi ile müvekkilinin aracında meydana gelen hasarın ve değer kaybının ödenmesi hususunda ihbarda bulunulduğunu, gönderilen evrakların … tarihinde çalışan …’e tebliğ edilmesine rağmen bu güne kadar bir ödeme yapılmadığını, 900,00.-TLmeydana gelen zarar, 100,00 Tl araçta meydana gelen değer kaybı olmak üzere şimdilik 1.000,00 Tl davalı … şirketinden kaza tarihinden itibaren işleyecek … Bankasının kısa vadeli Kredilere uygulandığı en yüksek avans faizi, masraf ve vekalet ücreti ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı, KTK’nın 97. maddesine göre dava açmadan önce müvekkili şirkete hiçbir başvuru yapmadığını, dava şartı noksanlığı nedeniyle işbu davanın usulden reddi gerektiğini, … tarihinde değiştirilerek yürürlüğe giren KTK’nın 97. maddesi açık bir hüküm getirdiğini, “Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir” dolayısıyla dava açmak için ön şarta uyulmadan açılmış işbu davanın dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddini, … numaralı KTK Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta (Trafik) Poliçesi ile sigorta teminatı altına alınmış bulunan sigortalımız …’e ait … plakalı araç ile davacıya ait … plakalı aracın … tarihinde bir trafik kazasına karıştıkları, davacının aracı üzerinde hasar meydana gelmiş olduğu anlaşıldığını, kaza tarihinde poliçe kapsamında müvekkil şirketin sorumlu olabileceği teminat limiti 33.000.- TL’dir. Ancak teminat limitini bildirmiş olmalarının davayı kabul anlamına gelmediğini, müvekkil şirket nezdinde … numaralı hasar dosyası açıldığını, davacı taraf dilekçesinde, sigortalı araç sürücüsünün kaza yerini terk ettiğini belirttiğini, Sigortalı araç sürücüsünün kazadan sonra olay yerinden firar etmesi ve ihbar yükümlülüğüne aykırı davranması sebebiyle sigortalıya karşı poliçeden kaynaklı rücu haklarını saklı tuttuklarını, kusur oranları, kusur konusunda uzman bir bilirkişinin düzenleyeceği raporla tespit edilmeden davacının taleplerinin değerlendirilmeye alınması mümkün olmayacağını, Bilindiği gibi sigorta şirketinin zorunlu mali sorumluluk sigortası gereği üçüncü kişilere karşı sorumlu olabilmesi için kazada sigortalının kusurunun bulunup bulunmadığının, kusuru var ise oranlarının tespiti gerektiğini, Karayolları Trafik Kanunu 92/g maddesi ve Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları A.6(b) fıkrasında da hak sahibinin kendi kusuruna denk gelen tazminat talepleri teminat dışı haller arasında sayıldığını, davacı dava dilekçesinde kendi aracının kusursuz olduğunu ileri sürmüşse de bu husus ispatlanmadığını, kazanın yapıldığı yer mobese kamerası görüntüleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini,, görgüye dayalı bilgisi olan tanıkları dinlenerek kusurlu taraf ve kusur oranları tespit edilmesi gerektiğini yapılacak bilirkişi incelemesi sonucu davacının kusurlu bulunması halinde zarara ve değer kaybına ilişkin taleplerinin reddi gerektiğini, değer kaybına ilişkin hesaplama mevzuata uygun yöntemle yapılması gerektiğini, zarar gören araçta meydana gelen “değer kaybı” nın belirlenebilmesi aracın yaşı, kullanım şekli aracın yetkili bir serviste veya orjinal parçalarla onarılıp onarılmadığı, onarım değişimi yapılan parçaların ne kadarlık bir kısmının araç üzerinde değer kaybı meydana getirecek nitelikte olduğunu, aracın daha önce değer kaybına uğrayacak bir kazaya karışıp karışmadığının, için bir hesaplama yapılması gerektiğini, davaya konu aracın kaza tarihi itibariyle 10 yaşında olması ve davaya konu kazadan önce 3 kazasının olduğunu, bu durum nazara alınıldığında araçta değer kaybı meydana gelmeyeceğini, davacının avans faizi istemi yasaya aykırı olup, hiçbir hukuki temeli bulunmadığını, dava konusu araç hususi olarak kullanılmakta olup ruhsatına da bu şekilde işlendiğini, davaya konu uyuşmazlık tamamen “haksız fiil”den kaynaklanmaktadır. Haksız filden kaynaklanan taleplerde de uygulanacak ancak yasal faiz olacağını, kaldı ki halefiyet gereği sigortalı aracın özel araç olması durumunda müvekkil şirketin, sigortalısının sorumlu olduğu yasal faizden sorumlu olacağını avans faiz talebinin reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davacının, faizin kaza tarihinden itibaren işletilmesi talebinin de hiçbir hukuki temeli bulunmadığını, Davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, Mahkeme aksi kanaatte ise davanın esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, Müvekkil şirket davanın açılmasına sebebiyet vermemiş olduğundan her halükarda yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılamada tarafların tüm delilleri toplanmış, dosya makine mühendisi bilirkişiye tevdi edilerek araçtaki değer kaybı, hasar miktarı ve kusura ilişkin olarak aracın yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımlar dikkate alınarak rapor vermesi istenmiş, istenilen hususlarda makine mühendisi bilirkişi rapor tanzim ederek mahkememize vermiştir.
Makine Mühendisi bilirkişisi … havale tarihli raporunda sonuç olarak, … plakalı araç sürücüsü …’ın % 100 oranında asli kusurlu olduğunu, … plakalı araç sürücüsü …’ın kusurunun bulunmadığını, dava konusu … plakalı araçta meydana gelen toplam hasar miktarının 1.360,00 Tl ( KDV dahil) olduğunu, davacıya ait … plakalı aracın hasarın onarılması sonucu meydana gelen değer kaybının kaza tarihi itibariyle 500,00.-TL olduğu sonuç ve kanaatine varmıştır.
Davacı davasını ıslah etmiş ve ıslah harcını yatırmıştır.
Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle araçta meydana gelen hasar ve değer kaybına ilişkin tazminat davasıdır
Tüm dosya kapsamı ve bilirkişi raporları doğrultusunda yapılan değerlendirmede: Mahkememizce davacının değer kaybına ilişkin tazminat talebi yönünden yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, Mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli bilirkişi raporu doğrultusunda davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
500,00 TL değer tazminatı ile , 1.360,00 TL hasar tazminatı olmak üzere toplam 1.860,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Alınması gerekli ( ıslah ile birlikte ) 127,05.-TL harçtan peşin alınan 46,09.- TL harcın mahsubu ile bakiye 80,96.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Bu dava nedeniyle davacı tarafından yapılan ilk dava gideri, tebligat ve posta gideri ile bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 620,09.–TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan1.860,00.- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2018

Katip …
E-İmzalı

Hakim …
E-İmzalı