Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/67 E. 2018/102 K. 02.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/67
KARAR NO : 2018/102
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/02/2017
KARAR TARİHİ : 02/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının dava dilekçesi incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; … günü ruhsat sahibi … olan ve Antalya …Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla tespit olunduğu üzere sürücü …’nun sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkilininde içinde yolcu olarak bulunduğu … plakalı araca çarpması neticesinde yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza nedeniyle müvekkilinin yaralandığını, vücudunda kalıcı hasarlar meydana geldiğini, müvekkilinin kazadan bu güne kadar tedavi gördüğünü, müvekkilinin kazada kusursuz olduğunu, müvekkilinin bedeni ve manevi bir çok zararla karşı karşıya kaldığını ileri sürerek, 20.000 TL manevi tazminatın davalılardan kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara usulüne uygun meşruhatlı davetiyeler tebliğ edilmiş, davalılar herhangi bir cevap vermemişlerdir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, trafik kazası sesbebiyle zarar gören tarafından davalı işleten ve sürücü aleyhine açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı H.M.K. 2. Maddesinde; “…Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir…”
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Yine aynı kanunun 11. Maddesinde “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir.” 15.maddesinde de “İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11’inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır“ düzenlemesi bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler doğrultusunda yapılan değerlendirmede ; Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme genel Hukuk Mahkemesi olan Asliye Hukuk Mahkemesi ise de; dava gerçek kişiler ile birlikte araç sürücüsünün zorunlu mali mesuliyet sigortası yaptırdığı, sigorta şirketine karşı da açılmış ise davalı sigorta şirketi sigorta poliçesi nedeniyle sorumlu olup, sorumluluk sigortaları TTK’nun 1473 vd.maddelerinde düzenlendiğinden TTK’nun 4/1-a ve 5.maddeleri hükümleri karşısında mutlak ticari nitelikteki bu davalarda Asliye Ticaret Mahkemesi görevli bulunmaktadır.Somut olayda ise, zorunlu mali mesuliyet sigortasına karşı açılmış bir dava olmadığı, gerçek kişi işleten ve sürücü aleyhine haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası açıldığı görülmekle ticari dava niteliğinde olmayan davada mahkememizin görevli olmadığı genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun kabulü ile görev dava şartı yokluğu nedeniyle davacının davasının usulden reddine karar vermek gerekmiş, oluşan vicdani kanaatle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının GÖREV DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dosyanın görevli ve yetkili ANTALYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Dava dosyasının süresi içinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara ALINMASINA,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde HMK’nun 20/2-son ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak DEĞERLENDİRİLMESİNE,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.02/02/2018

Katip …
¸E- İmzalı

Hakim …
¸E- İmzalı