Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/64 E. 2018/488 K. 04.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/64
KARAR NO : 2018/488
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/02/2017
KARAR TARİHİ : 04/07/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı arasıda akdedilen sözlü satış sözleşmesi uyarınca müvkkil davalıdan mal satın alındığını, satı şsözleşmesine konu mallar için müvekkil davalı yana … Bankasına ait … keşide tarihli 35.750,00 TL bedelli çek ile … Bankasına ait … keşide tarihli 25.000,00 TL bedelli çekleri keşide edip avans çeki olarak teslim edildiğini, davalı … gününde müvekkile teslim etmeyi taahüt ettiği malları halen daha müvekkilen teslim etmediğini, mallar gününde teslim edilmediğinden ve çeklerin keşide tarihleri yaklaştığından, müvekkil teslim almadığı mallar nedeni ile ödeme yapmak durumunda kalacağını, müvekkil hem malları teslim almadığından hem de teslim almadığı malların bedelini ödemeyeceğinden, davalı mükerrer olarak sebepsiz yere zenginleşeceğini, İİK m. 72/2 “icra takibinden önce açılan menfi tespit davasına bakan mahkeme, talep üzerine alacağın %15 ‘inden aşağı olmamak üzere gösterilecek teminat mukabilincde icra takibinin durdurulması hakkında ihtiyati tedbir talebi verebilir” hükmünde olduğunu, müvekkili teslim alamadağı mallar nedeni ile mağdur olduğunu, müvekkil şirket yetkilisi malların teslim edilmesi yahut çeklerin iadesi hususunda, davalı şirket yetkilisini haricen ve defaten ihtar etmiş ise de herhangi bir yanıt alamadıklarını, davalı kötü niyetli olarak sözleşme konusu malları teslim etmediği gibi müvekkil tarafından avans çeki olarak keşide edilip kendisine teslim edilen çekleri de iade etmediğini, davalı dava konusu bu çekleri kendi ticari hayatında kullanması durumunda müvekkkilin mağdureyite daha artacağını, hem dava konusunun likit olması hem de davalının kötü niyetli olması nedeni ile alacağın %20’sinden aşağı olmayacak şekilde davalının kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Yetki itirazın da bulunduklarını, yetkili mahkemenin … asliye Ticaret Mahkemesinin olduğunu, tedbir kararına itiraz ettiklerini, icra iflas kanunun’nun menfi tespit davasını düzenleyen 72. Maddesinde çekin bankaya ibrazı halinde ödenmesine ilşkin herhangi bir tedbirden söz etmediği gibi çeke ilişkin ödemeden meni düzenleyen Türk Ticaret Kanununda da bu şekilde bir hüküm yer almadığını çekin bankaya ibrazı halinde ödenmesini engelyecek şeklide tedbir kararının kaldırılmasını talep ettiklerini, henüz ortada herhangi bir takip yokken ve davacı iddilarına ilişkin hiçbir kanıt sunamamışken, müstakbel ve olası takibe ilişkin ihtiyati tedbir kararına vaaz edilmiş olması usul ve yasaya aykırı olduğunu, dava dilekçseinde taraflar arasında akdedilmiş satış sözleşmesi uyarnıca müvekkilden mal aldıklarını mal bedeli olarak 35.750,00 TL ve 25.000,00 TL iki adet çek keşide ettiğini ancak malların kendisine teslim edilmediğini iddia ederek borçlu olunmadığnını tespitin talep ettiklerini, davalının iddilarınının asılsız olduğu kadar hukuki dayanaktan da yoksun olduğunu, taraflara arasında da herhangi bir alım satım ilişkisi kurulmadığı gibi davacının çek bedellerinden dolayı sorumluluğunu ortadan kaldıracak bir ödemesi bulunmadığını, davacı soyut sözleşme ilişkisinden bahsederek çeklerin tahsilini müvekkil şirketin çeklere ilişkin yasal haklarını önlemeye yönelik olarak kötüniyetle dava açltığını kötü niyetli dava nedeniyle dava değerinin %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında;
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, davalı tarafın ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için Burdur … Asliye (Hukuk) Ticaret Mahkemesine talimat yazılmış, şirket temsilcisine çıkartılan tebligatın usulüne uygun tebliğ edilmesine rağmen herhangi bir defter ve belgelerini sunmamaları üzerine incelemenin yapılamadığı bildirilerek talimatımızın iade edildiği, davacının … yılına ait ticari dfter ve belgeleri üzerinden yapılan inceleme sonunda bilirkişi … tarafından tanzim edilen … tarihli raporda özetle; “… Davacının ibraz ettiği … yılı ticari defterlerinin işlenmediği, boş olduğunun görüldüğü, sadece … açılış bilançosunun kaydedildiği, usulüne uygun tutulmadığının anlaşıldığı, 6100 sayılı HMK’nun 222 maddesi gereğince … yılı defter kayıtlarının da vacı lehine kesin delil özelliği taşımadığı, davacının davalıya … yılında “mal avansı” olarak verdiğini iddia ettiği çeklerin … açılış bilançosundaki kayıtlar incelenerek tespit edilmeye çalışıldığı, davacının davalıya mal alımı için ön ödeme olarak verdiğini iddia ettiği 2 adette toplam 60.750,00 TL tutarındaki çeklerin davacının … tarihli kapanış / … tarihli açılış bilançolarda yer almadığının anlaşıldığı, davacı … Şti’nin … yılı defterleri işlenmediğinden dava konusu çeklerin ödenip ödenmediğinin tespit edilemediği, dava konusu çeklerin davalıya verildiğine dair bir kayda rastlanımadığı …” belirtilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:Dava, icra takibinden önce İİK. 72/2 maddesi gereğince çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Davacı tarafça çekin sözlü mal satışı nedeniyle verildiğinin iddia edildiği ancak davalı tarafça mal tesliminin yapılmadığı iddisında bulunulduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafa çekin mal karşılığında verildiği hususunda yazılı delillerini ibraz etmek üzere 2 haftalık kesin süre verilmiş, verilen kesin süre içerisinde davacı tarafın delillerini ibraz etmediği anlaşılmıştır.
6100 sayılı HMK 201.maddesinde “Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 13/01/2014 tarih, 2013/17132 Esas, 2014/978 Karar sayılı emsal içtihadında; “…6098 Sayılı TBK.207 maddesi gereğince sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça veya aksine bir adet bulunmadıkça satıcı ile alıcı borçlarını aynı anda ifa etmekle yükümlüdürler. Davacı, davalıdan alacağı mallara karşılık çek verdiğini, malların teslim edilmediğini, bu nedenle çekin bedelsiz kaldığı iddiasını yazılı delille kanıtlamak zorundadır…” şeklinde belirtilmiştir.
Mahkememizin … tarihli celsesinde davacı vekiline taraflar arasınaki sözlü mal satımına ilişkin verildiğine ilişkin dava dilekçesinde yemin deliline dayanılmış olması nedeniyle davalı şirket yetkilisine bu hususta açıkça yemin teklif edip etmedikleri konusunda beyanda bulunmak üzere 2 haftalık kesin verilmiş verilen kesin süre içinde davacı vekili yemin deliline dayanmamış ve ara karardan dönülmesini talep etmiştir.
Somut olayda; Her ne kadar davacı tarafından çeklerin sözlü mal satışı nedeniyle verildiği gerekçesiyle menfi tespit isteminde bulunulmuş ise de; çeklerin sözlü mal satışı nedeniyle verildiği hususu yukarıda belirtilen kanun kapsamında yazılı belge ile ispat edilemediğinden ve yemin deliline de dayanılmadığından davacının ispatlanamayan davasının reddine, İİK 72/4 maddesi gereği dava değerinin %20’si oranında hesaplanan 12.150,00 TL tazminata hükmetmek gerekmiş oluşan vicdani kanaatle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-İİK 72/4 gereği dava değeri olan 60.750,00 TL’nin %20’si oranında hesaplanan 12.150,00 TL tazminatın davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gereken 35,90 TL.ret harcının peşin alınan 1.037,46 TL.harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.001,56 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davalı şirket kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince 7.500,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı şirket’e VERİLMESİNE,
5-Davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 04/07/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza