Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/619 E. 2018/182 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/619 Esas
KARAR NO : 2018/182
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 15/09/2015
KARAR TARİHİ : 27/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle, … günü saat … sıralarında … Mah. … Sok. Üzerinde davalılardan …’ın maliki bulunduğu sürücü … sevk ve idaresindeki … Plakali aracın müvekkilinin kullandığı motosiklete çarpması sonucu yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu kazanın oluşumunda davalı araç sürücüsünün %100 kusurlu olduğunu, … plakalı aracın davalılardan … A.Ş. Tarafından ZMMS yaptırılmış olup, bu davalı müvekkilin uğradığı maddi zarardan sorumlu olduğunu, kaza sonrası Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … hazırlık … sayılı dosyasından tahkikat yapıldığını, müvekkilin bu dosyada davalıdan ceza hukuku anlamında şikayetçi olmadığı için kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiğini, kaza sonrası müvekkilinin kalça kemiğinde kırık tespit edildiğini ve protez takıldığını, halen iyileşmediğini Antalya … Hastanesinde hazırlanan rapora göre müvekkilin yaralanmasının basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek nitelikte olmadığı vücudunda kemik kırıklarına neden olduğu ve bunun hayat fonksiyonlarına etkisinin Ağır derecede olduğunun belirtildiğini, meydana gelen rahatsızlığından sonra müvekkilinin yaşam faaliyetlerini yapamaz hale geldiğini ve yaklaşık 3 ay kadar çalışamadığını, müvekkilin kesin rapor belirlendikten ve aktüerya hesabı yapıldıktan sonra dava değerini artırmak üzere şimdilik 10.000,00 TL tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesini ve kaza tarihinden itibaren avans faizine hükmedilmesini, yine müvekkilin söz konusu kaza sebebiyle büyük acı ve ızdırap duyduğunu, davalıların bu süreçte müvekkiliyle hiç ilgilenmediklerini, bu nedenle 15.000,00 TL manevi tazminatın davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsilini ve kaza tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini davalı … adına kayıtlı … plakalı aracın kaydına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini, yargılama giderleriyle birlikte vekalet ücretinin de davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesisin dava ve talep etmiştir.
Davacı … A.Ş. Vekili … tarihinde vermiş olduğu cevap dilekçesinde, kazaya karışan aracın müvekkil şirket tarafından ZMMS ile sigortalı olduğunu müvekkil şirketni sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olup, bedeni zararlar halinde maddi tazminat talepleri için sahıs başına azami poliçe teminat limitnin 290.000,00 TL ile sınırlı olup, bu sigorta poliçelerinni meblağ sigortası niteliğinde olmayıp zarar sigortası niteliğinde olduğunu, bu tür poliçeleri ile üçüncü kişiler için haksız zenginleşmenin bir yolu olmayıp bu şahısların maruz kaldıkları gerçek zararın teminat altına alınacağını, sürücülerin kusur durumu, davacıların sakat kalıp kalmadığı ve sakatlık oranı hakkında Adli Tıp Kurumu … İhtisas Dairesinden rapor alınmasını, son yasal düzenlemeler çerçevesinde sağlık hizmet bedellerinin SGK tarafından karşılanacak olup sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığını, ispatlanamayan bakıcı gideri taleplerinin de reddi gerektiğini, müvekkil şirketin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, ayrıca dava konusu talebin bir haksız fiil olan trafik kazasından kaynaklanmakta olup, ticari iş olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığını, davacı yanın avans faiz talebinin yasal bir dayanağı olmayıp hukuken kabul edilemeyeceğini, davanın reddine, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan müvekkil şirket aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesine, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulması gerekliliğine, reddilen kısım için ise yargılama ücreti ve vekalet ücretinin davacı yana bırakılmasını talep etmiştir.
Diğer davalılar usulüne uygun tebligata rağmen cevap dilekçesi vermemiş ve duruşmalara katılmamışlardır.
Davacı vekili … tarihli feragat dilekçesinde maddi tazminlat davasından tüm davalılar yönünden feragat ettiklerini manevi tazminat davasından ise davalılar … ve … tarafından devam ettiklerini, manevi tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin … tarihinde vermiş olduğu beyan dilekçesinde davacı taraf ile sulh olunduğunu ve sulh çerçevesinde davacı taraf vekili Av. …’a … tarihinde asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 55.294,00 TL ibraname mükabilinde ödeme yapıldığını, bu sebeplerle müvekkilleri adına karar verilmesine yer olmadığına, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu konuda lehlerine hüküm kurulmasına yer olmadığına, dava harç ve masraflarının davacı tarafa bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın esası ile ilgili olarak mahkememizce yapılan yargılamada; … tarih ve … esas … karar sayılı ilamı ile davanın maddi tazminat talebi yönünden feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat talebinin Kısmen Kabulüne, Kısmen Reddine karar verildiği, verilen kararın davacılar tarafından temyiz edildiği, Antalya Bölge İstinaf Mahkemesi …. Hukuk Dairesinin Dairesinin … tarih ve … esas … karar sayılı ilamı ile Hukuk yargılamasına hakim olan ve temel ilkelerden olan ve HMK’nın 27’inci maddesinde düzenlenen “hukuki dinlenilme hakkı” davanın taraflarının yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olmalarını, açıklama ve ıspat hakkını ve mahkemenin de açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararlarını da somut ve açık olarak gerekçelendirmesini içerir. HMK sisteminde ön inceleme ve tahkikat aşamaları hem amaçları hem de bağlı oldukları kurallar itibariyle birbirinden farklıdır. HMK’nın 147’inci maddesine göre ön inceleme aşamasının tamamlanmasından sonra tarafların tahkikat duruşmasına davet edilmeleri zorunludur. Bu zorunluluk az yukarıda sözü edilen “hukuki dinlenilme hakkı”yla yakından ilgilidir.” Hukuki dinlenilme hakkı” da kamu düzenine ilişkindir. Bu hakka riayet edilmemesi HMK’nın 353/1-a,4 madde ve bendine göre kararın kaldırılmasını gerektirir. Mahkemece … tarihinde davalıların yokluğunda ön inceleme duruşması icra edilmiş, ancak davalılar davet edilmeksizin doğrudan tahkikat aşamasına geçilmiştir. “Hukuki dinlenilme hakkına” ilişkin olan davalıların tahkikat duruşmasına davet edilme hakkı kullandırılmamıştır. Böyle olunca sair cihetleri incelenmeksizin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş ve İstinaf başvurusunun kabulüne, HMK’nın 353/1-a/4 madde ve bendi uyarınca kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne gönderilmesine, şeklinde kararı oy birliği ile bozularak iade edilmiş olup, dosya yeniden esasa alınarak yapılan yargılamada, taraf vekillerinin bozma ilamına karşı diyecekleri tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, bozma önceki alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının hep birlikte değerlendirilmesi sonucunda;
Dava, trafik kazası nedeni ile maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Davacı vekili, maddi tazminat talebinden feragat ettiğinden bu talebi hakkında feragat nedeni ile davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat talebine gelince; TBK.nun 56/.m. uyarınca( 818 sayılı BK. nun 47. maddesi ) hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Yasa hükmüne göre de özel durumları göz önünde tutarak manevi zarar adı altında hak sahiplerine verilebilecek tazminatı adalete uygun olarak belirlemek gerekmektedir. Somut olayda, davalı …’in maliki diğer davalı …’in sürücüsü olduğu aracın … tarihinde davacının kullanmış olduğu motorsiklete çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacının yaralandığı, davacı tarafın işgöremezlik oranı %43 olup kazanın oluşumunda davalı …’ nın %70 kusurlu olduğu, anlaşılmıştır.
Böylece, manevi tazminat zenginleşme aracı olmamakla beraber olayın oluş şekli, maluliyet oranı, kusur oranı, tarafların sosyo ekonomik durumları, davacının olay nedeni ile duyduğu acı ve elem ve hakkaniyet ilkesi de dikkate alınmak suretiyle manevi tazminatın kısmen kabulü ile davalılar … ve …’ dan 12.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi gerekçeli kararda açıklandığı üzere,
1-Davanın maddi tazminat talebi yönünden feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Manevi tazminat talebinin KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE, 12.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan … tarihinden işleyecek yasal faiziyle davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar kanununa göre alınması gereken 819,72 TL harçtan peşin alınan 85,39TL nin mahsubu ile eksik alınan 734,33 TL nin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına, ( Bozma öncesi … tarihinde maliye Harç tahsil müzekkeresi yazılmış ve gönderilmiş olması nedeniyle yeniden harç tahsil müzekkeresi yazılmasına yer olmadığına, )
4-Karar tarihindeki AAÜT gereğince manevi tazminat davası yönünden hesaplanan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı maddi tazminat talebinden feragat etmiş olduğundan yapmış olduğu, dosya istinaf edilmeden önce, 211 TL tebligat masrafı, 511,35 TL Adli Tıp masrafı, 330,00 TL bilirkişi masrafı, 11,80 TL müzekkere masrafı ve 53,99 TL harç olmak üzere toplam 1.118, 14 TL’ nin İstinaf edildikten sonra yapılan 147,50 TL masrıfın kabul-red oranı gözetilerek 1.012,50 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … şirketinin sulh nedeniyle vekalet ücreti istemediğinden vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
7-Kullanılmayan gider avansının talep halinde davacıya iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/02/2018

Katip …
*E-İmzalı

Hakim …
*E-İmzalı