Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/614 E. 2018/672 K. 09.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/614
KARAR NO : 2018/672
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/10/2017
KARAR TARİHİ : 09/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı firmaya sattığı mallar nedeniyle 3.945,10 TL alacağı olduğunu, alacağı tahsil etmek amacıyla Antalya … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalının borca ve takibe süresinde itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, davalının haksız itirazının iptali ile icra takibinin devamına, alacağı semeresiz bırakmak maksadı ile yapılan haksız itiraz istinaden kötü niyetli davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirket arasında karşılıklı olarak mal alışverişinin söz konusu olduğunu ve müvekkilinin gününde borcunu ödediğini, cari hesap bakiyesinden kaynaklanan herhangi bir borcunun bulunmadığını, takibe konu dayanığı bilinmeyen alacağa ilişkin herhangi bir borcunun bulunmadığını, kötü niyetli açılan dava dolayısıyla davacı tarafa %20 oranında icra-inkar tazminatına hükmedilmesini talep ederek davanın reddini talep etmiştir.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Dava, cari hesaba dayalı olarak yapılan ilamsız takipte itiraz üzerine alacaklı davacı tarafından açılan itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkememizce bu kapsamda icra takibine konu edilen BA ve BS formları ilgili vergi dairelerinden celp edilmiştir. Yine davaya konu icra takip dosyası celp edilerek incelenmiş, yapılan incelemede, davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine 3.945,10 TL cari hesap bakiyesinin tahsili amacıyla icra takibinin başlatıldığı, borçlu şirketin süresi içinde borca itiraz etmesi üzerine icra takibinin … tarihli karar ile durdurulmasına karar verildiği, eldeki davanın açılış tarihi dikkate alındığında davanın İcra İflas Kanunu 67/1. Maddesinde düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süre içinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için dosya, malimüşavir bilirkişi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi …’in mahkememize sunduğu … tarihli rapor ve … tarihli ek raporda özetle; “…Taraflar arasında ticari ilişki olduğu, davacı şirketin davalı şirkete mal sattığı, davacı ve davalı şirketlerin … yılı ticari defterlerini ibraz ettiği, defter onaylarının/beratlarının süresinde yapıldığı, usulüne göre tutulduğu, 6100 sayılı HMK’nun 222, maddesi gereğince defter kayıtlarının sahibi lehine kesin delil vasfı taşıdığı, davacı tarafın davalı adına açık olarak düzenlediği faturaların ve (31.12.2016 TL kur farkı faturası hariç) davalının yaptığı ödemelerin her iki şirketin kayıtlarında yer aldığı, 31.12.2016 kur farkı faturası hariç diğer tüm faturaların bedellerinin ödendiği, davalı şirketin dava dosyasında davacıya borcunun olmadığını beyan ettiği davalı şirket kayıtlarında davacının davalı adına düzenlediği faturaların yer aldığı, bedellerinin ödendiğinin kayıtlı olduğu, davalının davacıya borcunun görünmediği, davacı vekili dava dilekçesinde müvekkilinin davalıdan 3.945,10 TL alacağı olduğunu iddia ettiği ancak davacı kayıtlarında (kur farkı faturası nedeniyle) 2.253,71 TL alacaklı göründüğü, anlaşmazlık konusu kur farkı faturası davalı kayıtlarında yer almadığından; davacının iddiasını ispatlayabilmesi için bu faturayı davalıya teslim ettiğini veya fatura içeriğindeki mal/ hizmeti davalıya teslim ettiğini, (açıklamada kur farkı yazılı faturayı niçin düzenlediği hususunu) geçerli bir belge ile ispatlaması gerektiği…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının … tarihli kur farkı faturası nedeniyle davalıdan alacaklı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Taraflar arasında ticari ilişki olduğu hususunda ihtilaf yoktur. Bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davacı tarafın davalı adına açık olarak düzenlediği faturaların, … tarihli kur farkı faturası hariç her iki şirketin kayıtlarında yer aldığı ve faturalara ilişkin ödemelerin de kayıtlarda yer aldığı anlaşılmıştır. Her ne kadar davacı taraf tanık deliline dayanmış ise de, davanın niteliği gereği tanıkla ispat edilemeyeceği kanaatine varılarak bu yöndeki talep reddedilmiştir.
Taraflar arasında kur farkı talep edilebileceğine dair herhangi bir yazılı sözleşme bulunmamaktadır. Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında kur farkı talep edildiği veya ödendiğine ilişkinde ticari defterde herhangi bir kayıt yoktur. Davacı taraf da taraflar arasında kur farkı ödenmesine ilişkin bir anlaşma veya süre gelen bir uygulamaya dair yazılı bir belge ibraz etmemiştir.
Yukarıda yapılan izahatlar ışığında her ne kadar davacı taraf davalıdan kur farkı nedeniyle düzenlenen faturaya istinaden alacaklı olduğu iddiasıyla davalı aleyhine icra takibi başlatmış ise de, söz konusu faturaya istinaden davacının davalıdan kur farkı alacağı talebine ilişkin taraflar arasında herhangi bir yazılı anlaşma veya yerleşmiş bir uygulama bulunmadığından davacı tarafından ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça kötü niyet tazminatı talep edilmiş ise de; davacının icra takibini kötü niyetle başlattığını davalı tarafın ispat edememesi sebebiyle bu yöndeki talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Sonuç olarak mahkememizce yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 35,90 TL red karar vve ilam harcının peşin alınan 67,38 TL. harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 31,48 TL.harcın karar kesinleştikten sonra davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan gider avansının harcanmayan kısmının talep aranmaksızın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa İADESİNE,
6-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/11/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza