Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/577 E. 2018/460 K. 20.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/577
KARAR NO : 2018/460
DAVA : Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/10/2017
KARAR TARİHİ : 20/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacının … Belediyesinde itfaiyeci olarak çalıştığını, yaklaşık 2 sene önce Esnaf ve Kefalet Kredisi olarak … Bankasından çektiği kredi ve … ayında … kapsamında esnafa geri ödemeli kredi çektiğini, davacının bu krediler dışında başkaca kredisi bulunmadığını, … tarihinde …bank tarafından telefonuna gönderilen bir mesajla adına açılan …-… hesap numarasına bağlı olarak … numaralı ihtiyaç kredisi ve … tarihinde …bankasından … nolu hesap numarasıyla adına kredi çekildiğini öğrendiğini, …banktan gelen mesaj üzerine … tarihinde …bank şubesine giderek kredi bilgilerini sorgulattığında …bank’ın … Şubesinden kendi adına 20.000,00 TL tutarında internet bankacılığı kullanılarak ihtiyaç kredisi çekildiğini öğrendiğini, … tarihinde kendisinin bilgisi dışında … yer alan bir telefon firmasından sim kartının değiştirildiğini öğrendiğini, hileli hareketlerle telefon numarası kullanılarak hukuka ve kanuna aykırı olarak kendi adına kredi alındığını, davacının maddi zarara uğratıldığını ve hiç çekmediği kredilerin borcuyla karşı karşıya kaldığını, davacının 3. Kişiler tarafından dolandırıldığını ve zarara uğratıldığını, herşey ortada olmasına rağmen davalı bankanın söz konusu kredileri ödemelerini davacıdan talep ettiğini, davalı bankanın 3. Bir şahıs adına kredi vermesinin kendi kusuru olduğunu, bu sebeplerle davacının davalı bankaya borcunun olmadığının tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil Banka aleyhine açılan menfi tespit davasının kabulünün taraflarınca mümkün olmadığını, Davacının müvekkili bankanın … Kavşağı şubesine gelerek … nolu telefonunun sim kartının ikizleme yönteme ile kopyalandığını ve müvekkili bankanın … Merkezi aracılığıyla 20.000,00 TL kredi kullandırıldığı kendisinni böyle bir kredi talebi olmadığını bildirmesi üzerine müvekkili bankaca derhal konu incelemeye alındığını, müvekkili bankada ilk kaydının … tarihinde … şubesinde oluşturulduğunu ve … tarihinde de yine bankanın … Bul.şubesinde vadel hesap açmış olduğunu ancak hesabın kapalı olduğu bakiye arz etmediği tespit edildiğini, davacının müvekkil bankaya bildirdiğine göre davacı … … tarihinde telefonunu nçalışmaması üzerine … tarihinde telefoncuya götürdüğünü, telefonunun başka bir sim kartı ile çalmıştığının tispit üzerine … Çağrı merkizin aradığını ve sim kart ile kendini … olarak tanıtan sahte kimlikli meçhul şahıs müvekkili bankanın … Merkizin arayarak 20.000,00 TL ihtiyaç kredisi başvurusu yapmış aynı gnü … da kredi onaylanmış ve kredi tutarı … şubesinde açılan …-… nolu vadesiz hesaba aktarıldığını aynı dakikada davacı müşterinin sistemlerinde tanımlı … nolu cep telefonuna krediye ilişkin bilgilendirme SMS’i ihtiyaç kredisi sözleşmesi öncesi bilgi ve talep formu tüketici kredisi sözleşmesi ve ödeme planının … e-posta adresine gönderildiğini, müvekkili banka sözkonusu krediden kaynaklanan riski kendi bünyesinde tasfiye etmek zorunda kalarak zarara uğradığını davacı bahsekonu ihtiyaç kredisinden kaynaklı kredi alacağına ilişkin bir sorumluluğunun olmayacağı yönünde bilgilendirme de yapıldığını buna rağmen iş bu davanın açılmasında davacının hiçbir hukuki menfaatinin olmadığını, Müvekkili bankanın yaptığı incelemeler ve vardığı tüm bu tespitler neticesinde derhal ihbar yükümlülüğü kapsamında suç duyurusunda bulunulduğunu, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı … soruşturma nolu dosyasında ihbar şikayet ve müdahale talebinde bulunduklarını, davacının hiçbir hukuki menfaati olmadığını belirterek haksız ve yersiz açılan davanın reddini talep etmiştir.
Davalı bankaya yazılan yazı cevabından: Davanın ihtiyaç kredisi sözleşmesinden kaynaklandığı görülmüştür.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, davacıya ait telefonun simkartı değiştirilmek suretiyle dava dışı üçüncü kişi tarafından davalı bankadan çekilen kredi nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 06/10/2016 tarih, 2016/1683 Esas, 2016/8594 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara göre; davanın ihtiyaç kredisi ile ilgili olduğu, kredi kartı ödemesiyle ilgili olsa da bankacılık işleminden kaynaklanmadığı, her iki tarafın ticari işletmesi ile de alakalı olmadığı, davacıların ve murislerinin tacir olmadığı, müşteri veya tüketici olduğu, TTK 4 maddesi gereğince davanın mutlak ticari nitelikte bulunmadığı, 4077 sayılı …. Kanun kapsamında kalıp … görülüp sonuçlandırılması gerektiği gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden usulden reddine, kararın kesinleşmesinden sonra ve talep halinde dosyanın görevli … gönderilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davanın … tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Yasadan sonra açılmasına, 6502 sayılı Yasanın 73/1. maddesindeki düzenlemede belirtildiği üzere, davacı mirasçıların murisi müteveffa …nın tüketici konumunda olup davalı sigorta şirketi ile aralarında akdedilen sigorta sözleşmesinin bir tüketici işlemi olması, tüketici işleminden kaynaklanan bu uyuşmazlığın Tüketici mahkemesi tarafından görülmesi gerektiğinin anlaşılmasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA….” şeklinde belirtilmiştir.
Davalı banka tarafından da davacının dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı olaya ilişkin olarak Antalya Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu ve davacıdan kredi talebinde bulunulmadığını savunmuştur.
Dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6502 Sayılı Kanun kapsamında tüketici işlemlerinden doğan uyuşmazlık niteliğinde olduğu, icra takibinden önce açılan İİK 72/2 maddesine dayalı menfi tespit davasına bakmak görevinin Tüketici Mahkemesi’ne ait olduğu anlaşılmakla davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, karar kesinleştiği tarihten, kanun yoluna gidilipte başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş, oluşan vicdani kanaatle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli NÖBETÇİ ANTALYA TÜKETİCİ MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
3-Dava dosyasının süresi içinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda harç ve yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde HMK’nun 20/2-son ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.20/06/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza