Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/511 E. 2018/228 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/511 Esas
KARAR NO : 2018/228
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/09/2017
KARAR TARİHİ : 15/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkil firma … ‘da faaliyet gösterdiğini,.Müvekkili firma …AŞ firmasına ait çeşitli yerlerde bulunan mağaza veya depolarının dekorasyon,boya badana ,tadilat işlerinin yapımını üstlendiğini, bu konuda Müvekkili firma ile … arasında … tarihli … Sözleşmesi imzalandığını, Müvekkil firma bu işlerinin bir kısmını Davalı … ile yapdığını, Davalı … müvekkil firma ile anlaşarak … firmasının müvekkile verdiği … ili ve birkaç ilde bulunan mağazalarının dekorasyon işlerini yapmayı üstlendiğini, Davalı bu işleri tamamen kendi ekipmanlarını, birlikte çalışacağı insanları kendisi seçtiğini, iş bitiminde parasını aldığını, … yılı içinde … firmasına … da bulunan … vb.şubelerinin dekorasyon/tadilat /boya işini müvekkil firma ile anlaşması üzerine üstlendiğini, Davalı üstelendiği bu işi yaparken kendisine istemi üzerine ödemeler yapıldığını, bu işler yapılırken Müvekkil firmanın İstanbuldan faaliyet göstermesi nedeni ile Davalıyı iş yapılması sırasında sürekli Davalıyı denetlemesi mümkün olmadığını, daha sonrası yapılan incelemelerde Davalının işlerini kötü yaptığını ve kimi zaman işyerine sarhoş gelerek işlerini eksik yaptığının anlaşıldığını, müvekkil firma ,bu işleri yeniden kendisi yaptırmak zorunda kaldığını, eksikleri tamamlamak zorunda kaldığını, eniden başka kişilere ödemeler yapmak zorunda kaldığını, bu nedenle Davalıya yapılan ödemelerin işin yapılmaması/kimi işin eksik yapılması nedeni ile iadesini istediklerini, Fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak üzere Davamızın kabulü ile alacaklarına ödemenin yapıldığı … tarihten itibaren Ticari faiz uygulanmasını yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkil …’nın İşçisi olduğunu, sigortasız olarak çalıştırıldığını,usta başı olması nedeni ile … adına … mağazasına yapılan işlerin yapılıp yapılmadığının denetlenmesine ilişkin işlemleri yaptığını, müvekkilinin … tarihinde davalıya ait işleri yaptıktan sonra eve dönderken … plakalı araçta yolcu olarak bulunmaktayken, anılan aracın yaptığı tek taraflı kaza neticesinde yaralandığını, İş kazası olarak açılan dava Antalya … İş Mahkemesi … Esas Sayılı dosyada sabit olduğunu, tanıklar müvekkilin … çalışanı olduğunu sigortasız çalıştırıldığını beyan ettiklerini, açılan dava müvekkilin iş kazası davasından yıldırmak için kötü niyetli olarak açıldığını, Müvekkilinin …’nın taşeronu değil sigortasız çalıştırılan işçisi olup haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddi ile,yargılama masrafları ile avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, sözleşmeden kaynaklı tazminat istemine ilişkindir.
6100 sayılı H.M.K. 2. Maddesinde; “…Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir…”
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez.
Yine aynı kanunun 11. Maddesinde “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Bakanlar Kurulunca çıkarılacak kararnamede gösterilir.” 15.maddesinde de “İster gezici olsun ister bir dükkânda veya bir sokağın belirli yerlerinde sabit bulunsun, ekonomik faaliyeti sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayanan ve geliri 11’inci maddenin ikinci fıkrası uyarınca çıkarılacak kararnamede gösterilen sınırı aşmayan ve sanat veya ticaretle uğraşan kişi esnaftır“ düzenlemesi bulunmaktadır.
Yukarıda belirtilen yasa maddesi ve emsal içtihatlar doğrultusunda yarpılan değerlendirmede; Taraflar arasındaki uyuşmazlığın sözleşmeden kaynaklı artışların tazminine ilişkin olduğu, 6102 sayılı TTK’nın 4. Maddesinde mutlak ve nispi ticari davaların belirlendiği, iş bu davanın mutlak ticari davalardan olmadığı, mahkememiz dosyasında yapılan resen araştırmaya göre her iki tarafın tacir olmaması( davalı tacir değil) ve işin her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmaması nedeniyle davanın nispi ticari dava da olmadığı görülmüştür.
Açıklanan nedenlerle; davaya bakma görevinin Antalya Asliye Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu ve dava şartlarından olan görev hususunun yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmesi gerektiği anlaşıldığından davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usûlden reddi ile Mahkememizin görevsizliğine, karar kesinleştiği tarihten, kanun yoluna gidilipte başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine karar vermek gerekmiş, oluşan vicdani kanaatle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin 6100 Sayılı kanunun 114 ve 115.maddeleri gereğince GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı kanunun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna gidilip de başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili ANTALYA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-Yargılama giderlerinin, 6100 s. HMK’nin 20 ve 331/2. maddeleri uyarınca davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde görevli mahkemesince takdir edilmesine, davaya görevli mahkemesinde devam edilmemiş olması ve talep halinde ise Mahkememizce gerekli kararın verilerek değerlendirilmesine,
4-Davacı tarafından yatırılıp kullanılmayan gider avansından artan kısmının, 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde (ve dosyanın görevli Mahkemeye süresinde gönderilmemesi halinde) re’sen davacıya iadesine,
Dair; davalı vekilinin yüzüne, davacı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2018

Katip …
E İmza

Hakim …
E İmza