Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/493 E. 2018/635 K. 18.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/493
KARAR NO : 2018/635
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/08/2017
KARAR TARİHİ : 18/10/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin alacağını tahsil edebilmek için Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, ancak davalının başlatılan takibe yapmışolduğu itiraz sonucu takibin durduğunu, tarafların defter ve belgeleri incelendiğinde davalının müvekkiline borcu olduğunun ortaya çıkacağından dolayı davalının takibe yapmış itiraznı iptali ile borçlunun takip konusu borcu takipte belirtilen faiziyile ödemeye ve takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline karşı açılan bu davanın haksız ve dayanıksız olduğunu, davacı tarafça taraflar arasında akdedilen sözleşme ile üstlenilen edimler tam ve gereği gibi yerine getirilmediğini, bu nedenle takibe konu edilen iş bu alacağın yargılamayı gerektiğini belirterek davanın reddi ile takip konusu alacağın %20’sinden az olmaka üzere tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında;
Tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılması için defterlerini sunması için süre verilmiş, davalını ticari defter ve belgelerini sunmaması üzerine inceleme yaptırılamamış, davacının ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için Kayseri … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, bilirkişi … tarafından yapılan inceleme sonucunda tanzim edilen … tarihli raporda özetle; “…davacı firmanın …. sayılı …’nun … Sıra nolu … hükümleri uyarınca e defter tutmakta olduğu, firmanın defterlerini … bakanlığının belirlemiş olduğu kanuni sürelerinde … adresine yüklemesini ve onayını yaparak beraatlerini almış olduğu, defterlerin usulüne uygun tutulmuş olduu, sahibi lehine delil olma özelliği taşımakta olduğu, davacının takip ve dava konusu yapmış olduğu faturaların davacı tarafın ticari defterlerinde kayıtlı bulunduğu, davacının e fatura düzenlemiş olduğundan (e faturada kaşe ve imza bulunmadığı için açık veya kapalı fatura tespiti yapılamadığından) faturanın açık mı kapalı mı fatura olduğunun tespitinin yapılamadığı, ancak davalının fatura bedelini peşin ödemesi halinde düzenlenen faturaya bedelinin ödendiğini gösterir yazı veya not eklenmesini talep etmesi veya fatura kendisine tebliğ edildikten sonra … Gün içinde faturaya itiraz etmesi gerekirdi. Tarafların dava ve takip konusu edilen faturaların dışında da aralarında ticari ilişki olduğu, davalının ödemelerinin cari hesaba yapılmış olduğu, takip ve dava konusu edilen faturalara ait özel ödeme bulunmadığı, davacının kayıtlarında … tarihi itibariyle davalının 63.872,81 TL olduğu, bu durumun davacının başlatmış olduğu takip tutarından düşük olduğu, ancak davacının … tarihinde davalıya 94.754,00 TL çek iade etmesi nedeni ile 158.626,81 TL alacaklı (başlatılan takipten daha fazla) olduğu takip ve davaya konu edilen faturaların bedellerinin çek ile kısmen ödenmiş olduğu, ancak çekin tekrar iade edilmesi ile tamamının ödenmemiş olduğu…” belirtilmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava ticari satımdan doğan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Davalı hakkında ödenmeyen fatura bedeline dayalı olarak yapılan ilamsız takipte, davalı borçlunun itirazı üzerine, takibin durmasından sonra davacı tarafça itirazın iptali talep edilmiştir.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Eldeki davada sözleşmenin varlığı , fatura bedelleri konusunda uyuşmazlık olmayıp , sözleşme ile davacının üstlendiği edimleri gereği gibi ifa edip etmediği konusunda ihtilaf bulunmaktadır.
TTK. 21 Maddesinde: (1) Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.
(2) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır.
(3) Telefonla, telgrafla, herhangi bir iletişim veya bilişim aracıyla veya diğer bir teknik araçla ya da sözlü olarak kurulan sözleşmelerle yapılan açıklamaların içeriğini doğrulayan bir yazıyı alan kişi, bunu aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde itirazda bulunmamışsa, söz konusu teyit mektubunun yapılan sözleşmeye veya açıklamalara uygun olduğunu kabul etmiş sayılır. “
TTK 23 -c) Maddesi ve fıkrasında :” Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.” düzenlemeleri mevcuttur.
Yukarıdaki kanun maddeleri nazara alındığında davacının davalıya teslim ettiği faturalara karşı davalının süresinde itiraz etmediği ve süresinde ayıp ihbarında bulunmadığı, böylelikle fatura içeriğini kabul etmiş sayıldığı mahkememizce sabit görülmüştür.
Dava konusu somut olayda, yukarıda belirtilen kanun maddeleri doğrultusunda yapılan değerlendirmede: Bütün dosya kapsamı, tarafların ticari defterleri üzerinde yapılan inceleme ile alınan hüküm kurmaya, Mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli bilirkişi raporları, mahkememizce sabit görülen ve yukarıda açıklaması yapılan olgular ile dosya kapsamı dikkate alınarak davacının kabulüne ve alacağın likit oluşu gözetilerek davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalının Antalya .. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu asıl alacağa ve faiz oranına itirazın iptali ile, takibin asıl alacak üzerinden aynı faiz oranları uygulanarak kaldığı yerden DEVAMINA,
2-Asıl alacağın %20’si tutarındaki 24.400,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 8.339,83 TL harçtan peşin alınan 2.084,96 TL harcın mahsubu ile bakiye 6.254,87 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan; başvurma harcı, bilirkişi ücreti, talimat gideri, tebligat ücreti ve posta masraflarından oluşan 551,90 TL yargılama giderinin ve peşin alınan 2.084,96 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça dosyaya yatırılan gider avansından dosyada kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı lehine takdir edilen 12.517,05 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/10/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza