Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/473 E. 2018/289 K. 06.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/473
KARAR NO : 2018/289
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/08/2017
KARAR TARİHİ : 06/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin … şirketi olduğunu, müvekkili …’in, davalı şirketten araç kiraladığını, araç kiralarken davalı şirketin yetkilisi … ile … … sözleşmesi imzaladığını, davalı şirket yetkilisi … müvekkillerinden sözleşmenin en alt kısmını imzalamalarını istediğini ve müvekkillerinin de şirketi temsilen kendileri adına da asaleten tırtıllı kısmı yukarıda kalacak şekilde araç kiralama sözleşmesinin en alt kısımlarını imzaladıklarını, sözleşmenin bu şekilde alt kısmının neden tırtıllı olduğunu sorduklarında da ; …’nin müvekkillerine matbaacının hatası olduğunu söylediğini, müvekkilleri daha sonra kiraladığı aracı başına herhangi bir kaza ve bela gelmeden davalı şirket sahibi …’ye teslim ettiklerini, araç kiralama bedelini de kendisine ödediklerini, ancak davalı şirket sahibi … araç kiralama sözleşmesini müvekkillerine çeşitli bahaneler öne sürerek teslim etmediğini, müvekkilleri kendisinden ikinci kez araç kiraladıklarını ve yine altı tırtıklı olan bir sözleşmenin en alt kısmını imzalayarak yine araç kiraladıklarını, daha sonra araç kiralama bedelini de davalı şirkete ödeyerek aracı davalı şirkete teslim ettiğini, yine davalı şirket sahibi … araç kiralama sözleşmesini müvekkillerine çeşitli bahaneler öne sürerek teslim etmediğini, yine müvekkillerinin üçüncü kez davalı şirketten araç kiraladıklarını ve kiraladıkları araç için yine araç kiralama sözleşmesi imzaladıklarını, yine …, müvekkillerine araç kiralama sözleşmesi imzalattığını, yine bu sözleşmenin de en altında tırtıklı yeri olduğunu ve yine davalı şirket sahibi … araç kiralama sözleşmesini müvekkillerine çeşitli bahaneler öne sürerek teslim etmediğini, daha sonra … müvekkillerinden … ve …’i arayarak kendilerine borcu olduğunu söylediğini, müvekkillerinin herhangi bir borcunun kalmadığını, davalı şirket yetkilisi … , “eğer bana 110.000,00-TL para vermezsen ben de … tane senedin var hepsini icraya veririm görürsün” diyerek müvekkillere gözdağı verdiğini, müvekkillerinin araç kiralarken, davalıya herhangi bir şekilde senet vermediklerini, sadece araç kiralama sözleşmesi imzaladıklarını, müvekkillerinin ilk kiraladığı araca istinaden imzaladığı oto kira sözleşmesinin tırtıklı yerinden koparıp üstünü doldurup matbaada senet haline getirerek müvekkillerini icraya verdiğini, Antalya … İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyası ile … tarihinde ihtiyati haciz yoluyla müvekkillerin ve müvekkillerin babasının işyerinde haciz işlemi yaptığını ve müvekkillerinin de haklarında icra takibi yapıldığını bu şekilde öğrendiklerini, müvekkillerinin senet fotokopisine ve icra dairesinde senet aslına baktıklarında davalı şirket sahibinin araç kiralama sözleşmesinin imzanın olduğu alt kısmını keserek senet haline getirdiğini, senet üzerindeki yazıların tamamının davalı, araç kiralama sözleşmesinin tırtıklı alt kısmına koparmak ve kendisi doldurmak suretiyle senet haline getirdiğinin kuvvetle muhtemel olduğunu, müvekkilleri aleyhine Antalya …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile açılan ve takibe konu senet ile ilgili borçlu olmadığının tespitini, müvekkilleri aleyhine Antalya …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin 6.100 sayılı yasanın 209/1 maddesi gereğince dava sonuna kadar teminatsız olarak durdurulmasına, davalının İİK 72 maddesi gereği kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, davalının 6100 sayılı yasanın 329 maddesi gereğince tazminata ve idari para cezasına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili … tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı borçlular arasında ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirket, davacıları borçlu oldukları … düzenleme, … ödeme tarihli, 150.000 TL değerindeki bonoyu ödeme tarihinin gelmesine rağmen ödenmemiş olması sebebiyle Ticaret Mahkemesinin verdiği ihtiyati haciz kararı ile Antalya …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibine koyduğunu, … tarihinde davacı borçlu şirketin bulunduğu şirket merkezine ve merkeze bağlı iki farklı işyerine hacze gidildiğini, yapılan fiili haciz sırasında haciz tutanağından da açıkça görüleceği üzere davacı borçluların borcu olduğunu bildiklerini ve borcu kabul ettiklerini beyan ettiklerini ve bu beyanın altına imzalarını attıklarını, bu beyanlara ve hukuken geçerli olan bonodaki imzalarına rağmen davacı borçluların iş bu menfi tespit davası açmalarının kötü niyetlerinin göstergesi olduğunu belirterek kötü niyetli mesnetsiz olarak açılmış olan bu davanın müvekkili yönünden dayanılan evrakların ispat gücü bulunmadığından reddine, müvekkili lehine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, İİK. 72/3 maddesi gereği icra takibinden sonra açılan bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı tarafça bononun araç kiralanması sebebiyle verildiği iddiasında bulunulduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK 201.maddesinde “Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda Mahkememizce yapılan değerlendirmede; 6100 sayılı HMK’nun 200.maddesi uyarınca senede karşı senetle ispatın zorunlu olduğu, aynı kanunun 201.maddesi uyarıncada senede karşı tanıkla ispatın mümkün olmadığı, davalının senedin taraflar arasındaki araç kiralama sözleşmesi nedeniyle teminat olarak verildiği iddiasını ancak yazılı belge ile ispatlanması gerektiği, davacı tarafından senedin taraflar arasındaki sözleşmenin teminatı olarak verildiğine ilişkin açıkça senede atıf yapan herhangi bir yazılı belge sunulmadığı, sadece Antalya C.Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyasında davalı hakkında tefecilik suçundan soruşturma yürütüldüğü ve dava açıldığının beyan edildiği, ayrıca Antalya … İcra Ceza Mahkemesi tarafından davacının taahhüdü ihlal suçundan mahkumiyetine ilişkin olarak verilen kararın da itiraz üzerine beraat olarak düzeltildiği belirtilmiş ise de, senedin teminat olarak verildiği ve bedelsiz olduğuna ilişkin yazılı delil ibraz edilmediğinden davacının ispatlanamayan davasının reddine karar vermek gerekmiş oluşan vicdani kanaatle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Harçlar Yasası uyarınca alınması gereken 35,90 TL.ret harcının peşin alınan 2.590,65 TL. harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 2.554,75 TL.harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince 14.885,97 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra davacıya İADESİNE,
Dair; davacı şirket temsilcisi ile vekili ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/04/2018

Katip …
¸E- İmzalı

Hakim …
¸E- İmzalı