Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/429 E. 2022/303 K. 13.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/429
KARAR NO : 2022/303
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 26/07/2017
KARAR TARİHİ: 13/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu ve sair yasal mevzuat kapsamında davalı kooperatifin 22/11/2010 tarihli yönetim kurulu kararı ile borçsuz üyelik uygulamasıyla, kooperatifin üyesi olup, koaoperatifin Antalya ili Muratpaşa ilçesi …Mah. … ada … parsel … Blok … nolu bağımsız bölüm-meskenin sahibi olduğunu ve fiilen kendisine teslim edilmekle 2012 tarihinden bu yana dava konusu taşınmazda fiilen oturduğunu, davacının taşınmazda fiilen ikamet etmesine rağmen davalılar çeşitli haksız işlemler yaptığını ve zarar verme amacı ile kötü niyetli işlemler yaptıklarını, davalı kooperatif, müvekkili hakkında herhangi bir çıkma ya da çıkarma işlemi olmaksızın Antalya …Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası konusu ve ayrıca taraflarınca yapılacak yasal başvuruya konu “suç işlemek suretiyle, haksız fiil yoluyla, muvazaalı” olarak davacıya verilmesi gereken bağımsız bölümü, taşınmaz arsa malikleri adından, önce davalı kooperatifin üzerine ve buradan da davacının üzerine geçirmeksizin doğrudan doğruya diğer davalılar adlarına muvazaalı işlemle aktarıldıklarını. Kooperatifler Kanunu hükümleri uyarınca kooperatif üyesinin hakları ve tapu kaydının, “illilik prensibi” uyarınca oluşturulması, bunun dışındaki hallerde ise tüm tescillerin “yolsuz tescil” olacağı ve bundan dolayı da tapu kaydının iptali ile gerçek hak sahibi adına kayıt ve tescilinin gerektiğini, davalılar tümüyle kötü niyetli olarak davacıya zarar verme kastıyla hareket ettiklerini ileri sürerek, davacının kooperatif üyeliğinin tayin ve tespiti ile. Antalya …Ağır Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı davasının ve taraflarından yapılacak ek şikayete dair soruşturmanın da gözetilerek, Antalya ili Muratpaşa ilçesi … Mah. … ada … parsel … Blok … nolu bağımsız bölüm- meskenin tapu kaydına tedbir konulmasını, ilgili tapuya tedbir kararı yazısı yazılmasını, dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına kayıl ve tesciline, taşınmazın dava tarihi itibariyle rayiç değerinin tayın ve tespitiyle, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 30.000 TL.’nin ödetilmesini, taşınmazın değerinin belirlenmesi halinde, dava miktarının arttırma konusunda imkan verilmesine, yargılama aşamasında şahsi sorumlulukları anlaşılabilecek kişi veya kişilerin dahili davalı yapılması ve davanın ihbarının yapılmasını, dava konusu taşınmaz kaydında haciz veya rehin kurulmuş olduğundan, bunların iptaline /zarar ve ziyana ilişkin ayrıca ve ek olarak ilgilileri aleyhine dava açma haklarının saklı tutulmasına, tüm yargılama harç ve giderlerinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif cevap dilekçesinde özetle; kooperatifin 1993 yılında sınırlı sorumlu olarak kurulduğunu, aynı yıl arsa sahipleri ile 09/07/2013 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, fakat sözleşmenin yapılması ile birlikte, kooperatif kurucu üyeler ile diğer zamanın yönetim kurulu üyelerinin tapuya şerh koydurmadıklarını, bu nedenle bağımsız bölümlerin tapularının arsa sahipleri üzerinde kaldığını, kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği bağımız bölümler teslim edilmeyince arsa sahipleri ile kooperatif arasında ihtilafların başladığını, 2008 yılında yönetim kurulu üyelerinden iki kişinni tapuya giderek şerh koydurmak istediklerinde, tapu müdürünün şerhin süresinin 5 yıl olduğunu, kat karşılığı inşaat sözleşmesinin yenilenmesi yoluyla bu hususu giderebileceklerini söylediğini, bir kısım arsa sahiplerinin ise daireleri zamanında alamadıkları için yine sözleşmede belirtilen tazminat maddelerine dayanarak, karşı davacı olarak, dairelerin kendilerine teslim edilmesi gereken tarih olan 1998 ile 2008 yılları arası kira tazminat davası açtıklarını ve açtıkları davaları kazandıklarını, 2013 yılında …ın yönetim kurulu üyeliklerine seçildiğini, yukarıda anlatılan aşamalar dikkate alınarak olağanüstü genel kurulda kararların alındığını, ortaklara sunulduğunu, belirtilen 22/10/2010 tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararının yetkisiz yönetim kurulu tarafından alındığını, Antalya …Asliye Ticaret mahkemesinin … esas, … karar, 26/05/2011 tarihli ilam ile alınan kararın geçersiz kılındığını, gerekli karar nisabının sağlanmadığını, 29/06/2011 tarihinde yapılan 2010 yılı olağan genel kurul toplantısında gündemin 6 ıncı maddesine göre yönetim kurulu tarafınan 15/07/2011 tarih, …sayılı kararı ile üç kişilik yönetimde, iki imzalı yönetim kurulu kararlarının 05/05/2010 tarihli, … sayılı karardan başlayarak 15/01/2011 tarih … sayılı karar dahil iki katılımlı ve iki imzalı bütün yönetim kurulu kararlarının iptaline bu kararların doğuracağı sonuçların, karaların altında imzası olanlara ait olacağına oy birliği ile karar verildiğini, yönetim kurulu üyeleri … ve …tarafından, … ve …’un 22/11/2010 tarih, … sayılı yönetim kurulu kararı ile kooperatife üye yapıldıklarını, yönetim kurulu kararının son cümlesinde “… sıra no’lu 10/10/2010 tarihli karar gereği” ile şartlı olarak üye kaydedildiğini, bu şartın Antalya … Asliye Ticaret mahkemesi …esas dosyasında, kooperatifte yapılan müteahhitlik işleri karşısında alacak hak ediş bedelinden 180.000 TL düşülmek şartıyla üye kaydedildiğini ancak kooperatife üye olan davacının ana sözleşmenin 11 inci maddesine göre bir ay içinde diğer üyelerin ödediği meblağa eşit ödemelerini tamamlamaları ve ayrıca her ay genel kurullarda kararlaştırılan aidatları ödemelerinin yasal hüküm olduğunu, ödemeyen üyelerin üyeliklerinin düşeceğini, ana sözleşmenin 20 ve 21 inci maddelerinin de uyulması gereken maddeler olduğunu, …ve …’un kooperatife ödeme veya hak edişten iki üye bedeli 180.000 TL düşle yaptıklarına dair ticari defterlerde e muhasebe belgelerinde B blok … ve … bağımsız bölümlerle ilgili iki üyelik bedeli 180.000 TL ye ilişkin bir belgenin olmadığını, mahkemeye sunmalarının gerektiğini, borçsuz üye olmadıklarını, kooperatiflerde tüm üyelerin üye oldukları tarihte borçsuz üye kabul edildiklerini, ön edemeli ortaklıkların mahkeme kararı veya genel kurul kararı ile tespit edildiğini, … ve …’un , alacak dosyasına temellük eden … ve gösterdiği kişilerin üyeliklerinin, kooperatif yönetim kurulunun 03/02/2012 tarih ve … sayılı kararı ile iptal edildiğini ve durumun Antalya …Noterliği …tarih …yevmiye nolu ve yine Antalya …noterliği … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamelerle kendilerine bildirildiğini, …’ın (… Ltd Şti) tarafından davalı kooperatifa açılan alacak davasının Antalya … Asliye Ticaret mahkemesi … esas ve … karar sayılı dosyasına, 20/01/2014 tarihinde sunulan bilirkişi raporunun 2 inci sayfasında “kooperatiften olan hak ediş alacağına istinaden” kooperatif tarafından borcu karşılığı verilen bağımsız bölümlerin tek tek yazılmasına rağmen, adı geçen B blok … ve … numaralı bağımsız bölümlerin yer almadığını, söz konusu alacak davasının Antalya … Asliye Ticaret mahkemesinin … esas, … karar dosyasına ait mahkemenin ve Yargıtay 15. HD’nin kararında; “davalı kooperatifin nakit ve bağımsız bölüm vermek suretiyle yaptığı ödemeler tutarının 420.000,00 TL olduğunu bildirerek bakiye alacağı 573.500,00 TL olarak sınırlandırılmıştır” dediğini, kooperatifin toplam ödeme tutarının 420.000,00 TL, 2007 yılında açılan adı geçen alacak davasında …’ın vekili …’nun mahkemeye sunduğu tedbir talebindeki beyanın 12 inci maddesinde “davaı kooperatifçe 420.000,00 TL ödeme yapılmıştır” ifadesinin yer aldığını, Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi …ve … karar dosyası incelendiğinde Yargıtay’ın kısmen bozduğunu ancak kooperatifin 2007 yılında davacıya ödediği 420.000,00 TL dışında davacıya borç ödemesini kabul etmediğini, davacı ve oğlunun 2010 yılında üye kaydedildiklerini ve 180.000,00 TL kooperatifin hak ediş borcundan düşmediğini, bunun dışında … ve …’un 22/11/2010 tarih ve … sayılı yönetim kurulu kararı iki üyelik bedeli 180.000,00 TL’nin kooperatifin, …’a olan borcundan düşürülmediğini ve bununla ilgili bilgi ve kayda kooperatif deflerlerinde rastlanmadığını, kooperatif üyesi olduklarını iddia eden … ve …’un ve bunların gösterdiği kişilerin, üye olduklarını iddia ettikleri 22/11/2010 tarihinden itibaren 6 yılı aşan zamanda hiç bir genel kurula davet edilmediklerini, katılmadıklarını, genel kurullarda isimlerini hazirun listesine alınmadığını, … sayılı yönetim kurulu kararından dolayı üyelikleri ile ilgili olarak her hangi bir yasal yola da başvurmadıklarını, kooperatife ait A ve B blokların tapularının, açıklanan nedenlerden ötürü, arsa sahipleri üzerinde olduğu için, kooperatifin genel kurul ve yönetim kurulu kararı olmadan, arsa sahipleri tarafından, kooperatife ait A ve B bloklardaki 27 adet bağımsız bölümün üçüncü kişilere devredilmesi nedeniyle yönetim tarafından tapu iptal ve tescil davası açıldığını beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davanın, davacı tarafından davalı kooperatifin üyesi olduğu ve buna karşılık fiilen kooperatif tarafından kendisine tahsis edilen ve halen fiilen oturduğu … Mah. …ada …parsel B Blok … nolu bağımsız bölümün davalı kooperatifin muvazaaalı işlemleri sonucu davalılara verildiği iddiasıyla öncelikle tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde dava konusu taşınmazın değeri kadar tazminatın tahsili istemi ile davalı kooperatif ve diğer davalılar aleyhine açılan dava olduğu anlaşılmaktadır.
Aşamalarda, müdahil olan …’ın, müdahalesinin niteliği fer-i müdahilliktir.
6102 sayılı TTK’nın 16/1. maddesinde bütün ticari şirketler tacir olarak sayılmış, 124/1. maddesinde de 136. maddesi hükmü aynen tekrar edilerek ticari şirketlerin kollektif, komandit, anonim, limited ve kooperatif şirketlerden ibaret olduğu belirtilmiştir. Görüleceği üzere, Kooperatifler Kanunu yürürlükte olmasına karşın yeni Türk Ticaret Kanunu’nda kooperatiflerin ticaret şirketi olduğu açık bir biçimde hüküm altına alınmıştır.Türk Ticaret Kanunu bakımından ticaret şirketleri arasında sayılan kooperatiflerle ilgili ana düzenleme şüphesiz ki 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’dur. Bu Kanun’un 3. maddesinde kooperatif ve şubelerinin ticaret siciline tescil olunacağı, 7. maddesinde kooperatifin ticaret siciline tescil ile tüzel kişilik kazanacağı, 98. maddesinde de bu Kanun’da aksine açıklama olmayan hususlarda TTK’daki anonim şirketlere ait hükümlerin uygulanacağı düzenlenmiştir. Ayrıca 99. maddesinde tarafı olduğu hukuk davalarının ticari dava sayılacağı düzenlenmiştir. Yine güncel olarak, Yargıtay İçtihatı Birleştirme Büyük Genel Kurulu E.2020/2, K.2021/3 sayılı ve 12.11.2021 tarihli kararında üçte ikiyi aşan oy çokluğuyla Kooperatiflerin/Yapı Kooperatiflerinin 6102 sayılı Ticaret Kanunu kapsamında tacir/ticaret şirketi sayılacaklarını kabul etmiştir. Bu açıklamalar ışığında, davada mahkememiz görevlidir.
Aşamalarda, dava dilekçesinde ve cevap dilekçesinde bahsi geçen dava dosyaları ile ilgili yazışmalar yapılmış, tapu kayıtları dosyaya kazandırılmış, ticari defterlerin bulunduğu bildirilen yerlerden ticari defterler temin edilmiştir.
Mahkememizce tanıklar (birisi keşifte, birisi duruşmada) dinlenmiştir ve mahallinde keşif yapılmasına dair ara karar kurulmuştur.
Aşamalarda, davacının, alacağın temliki sözleşmesi gereği bu dosyadan doğan hak ve alacaklarını, …’a temlik ettiği görülmüştür. 10/03/2021 tarihli celsede buna ilişkin davacı vekilinin imzalı beyanı mevcuttur. 10/03/2021 tarihli duruşmaya, temlik alan …da katılmış olup, davanın kabulüne karar verilmesi, temliki kabul ettiğine yönelik beyanda bulunduğu görülmüştür. Kooperatif uzmanı/serbest mali müşavir ve inşaat mühendisi bilirkişi tarafından hazırlanan 08/12/2020 tarihli heyet raporunda özetle;
Davalı Kooperatifin defter ve belgeleri üzerinde yapılan incelemelerde; “Davalı kooperatifin 10.10.2010 tarihli … sayılı yönetim kurulu kararında, …’ın 08.10.2010 tarihli muvafakat ve taahhütnamesine göre muvafakat ettiği …’un müracaatı halinde üyelikle ile ilgili karar alınmasına karar verildiği, davalı kooperatifin 22.11.2010 tarihli … sayılı yönetim kurulu kararında, …’un B blok … nolu mesken karşılığında kooperatif üyeliğine kabul edilmesine karar verildiği, davacının, davalı kooperatifin üye kayıt defterinde 22.11.2010 tarihli … sayılı yönetim kurulu kararı ile …ada … parsel B blok … nolu mesken karşılığında kooperatif üyesi olarak kayıtlı olduğunun görüldüğü, davalı kooperatifin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde, davacı …’un …muhasebe hesap kodu ile işlem gördüğü, davalı kooperatifin ticari defterleri üzerinde yapılan incelemelerde, davacı adına 90.600,00.-TL. tutarında aidat tahakkuku yapıldığı ve 600,00.-TL. tutarında aidat borcunun ödenmediği, dolayısıyla da davacının üyeliği karşılığında 90.600,00 – 600,00 = 90.000,00.-TL. tutarında aidat ödemesi yaptığının kayıtlı olduğunun görüldüğü, bu bilgilere göre, davacınırı B blok … nolu mesken karşılığında 22.11.2010 tarihinde davalı kooperatife üye olarak kabul edildiğinin anlaşıldığı, davalı kooperatifin 03.02.2012 tarihli … nolu yönetim kurulu kararında, davacının üyelik şartlarını yerine getirmediği için üyeliğinin yasal olmadığına ve kayıtlardan düzeltilmesine karar verildiğinin görüldüğü; davalı kooperatif üyeliğine kabul edilen davacının, üyelikten istifa ettiği veya usulüne uygun olarak üyelikten ihraç edildiği ile ilgili bir yönetim kurulu ve genel kurul kararının olmadığı, davacının yetkilisi olduğu … Ltd.Şti. ile davalı kooperatif arasında inşaat yapım sözleşmesi düzenlendiği ve karşılıklı imza altına alındığının görüldüğü, bu sözleşmede davacının yetkilisi olduğu … Ltd.Şti.nin yapacağı işler karşılığında alacağı bedelin 814.000,00.-TL. olduğu, bu bedelin yapılan işin tutarının %90’ı şeklinde para veya dükkan, mesken olarak yönetim kurulu kararı ile devir hakkı verileceği, dükkanların 20.000,00.-TL., meskenlerin 90.000,00.-TL. olarak ödeneceği, yapımcı firmaya nakit ödeme yapılmadığı takdirde firmaya yaptığı hak ediş kadar 3.şahıslara devir yetkisi verileceğinin hüküm altına alındığının görüldüğü, Antalya …Asliye Ticaret mahkemesi … esas sayılı dosyasında davacının yetkilisi olduğu … Ltd.Şti. nin davalı kooperatif aleyhine açılan davada, davalı kooperatif adına iş yapan davacının yetkilisi olan …Ltd.Şti.nin yaptığı iş bedelinin toplam 939.456,60.-TL. tutarında, karşılığında yapılan ödeme toplamının 420.000,00.-TL. ve … Ltd.Şti.nin bakiye 519.458,60.-TL. tutarında davalı kooperatiften alacağının olduğuna karar verildiği ve bu karar Yargıtay 15.Hukuk dairesi … esas, … karar, 24.02.2016 tarihli kararı ile onandığının görüldüğü; bu davada kabul edilen davalı kooperatif toplam ödemesi olan 420.000,00.-TL. içinde davacının üyeliği karşılığı olan B blok … nolu meskenin bedeli olan 90.000,00.-TL.nin dahil olduğu ile ilgili olarak bir bilgi ve belgenin olmadığı, bu durumda davacının üyeliği karşılığı olan B blok … nolu daire bedeli olarak davalı kooperatifin 90.000,00.-TL. tutarında tahsilat yapılmadığının değerlendirildiği, ayrıca davacının üyeliği karşılığında davalı kooperatife 90.000,00.-TL. Tutarında ödeme yaptığı ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belge ibraz etmediği, bu bilgilere göre, davalı kooperatifin ticari defterlerinde üyeliği karşılığında 90.000,00.-TL. ödendiği kayıtlı olmasına rağmen, bu bedeli açılan davada alacak konusu edildiği ve mahkemece davacının yetkilisi olduğu …Ltd.Şti.nin alacağı olduğuna hükmedildiğinin anlaşıldığı, davalı kooperatif ticari defterleri ve belgeleri üzerinde yapılan incelemelerde, davacının üyeliği karşılığında üyeliği devir aldığı 22.11.2010 tarihinden sonra bir aidat ödemesi yapıldığı ile ilgili bir kaydın olmadığının görüldüğü, Yargıtay kararları dikkate alınarak, dava konusu taşınmazın dava tarihindeki rayiç bedelinin 280.000,00 TL olduğu, bir üyenin dava tarihi itibariyle yatırdığı ödemeler toplamının güncel değerinin 319.072,79 TL olduğu, taşınmazın dava tarihindeki rayiç değerinden bir üyenin yatırdığı paranın dava tarihindeki güncel değerinin çıkarılması sonucunda, bir ortağın yararlanma miktarının 280.000,00 -319.072,79= (-) 39.072,79 TL olduğu, davacının üyeliği için yapılan ödemelerin dava tarihi itibariyle güncelleştirilmiş değerinin 138.870,00 TL olduğu, davacıya ödenecek miktarın 138.870,00*39.072,79=5.426.038.347,30/319.072,79=(-) 17.005,64+138.870,00=121.864,35 TL olduğu tespit edilerek, sonuç olarak; davalı kooperatif defter ve belgelerine göre, davacının … ada … parsel B blok … nolu mesken karşılığında davalı kooperatif üyesi olarak kabul edildiği, davacının üyelikten istifa ettiği veya usulüne uygun olarak üyelikten ihraç edildiği ile ilgili bir yönetim kurulu ve genel kurul kararının olmadığı, davacının üyeliği karşılığında 90.000,00.-TL. tutarında aidat ödemesi -yapıldığının kabul edilmesi durumunda, davalı kooperatifin davacıya verebileceği bir bağımsız bölümün olmaması nedeniyle de Yargıtay içtihatları gereği, davacının üyeliği için yapılan ödeme miktarları nazara alınarak, dava tarihi itibariyle davacının zarar miktarının 121.864,35.-TL. Olduğu, davacının üyeliği karşılığında 90.000,00.-TL. tutarında aidat ödemesi yapıldığının kabul edilmemesi durumunda ise davacının bir zararının olmadığı ” hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş/itirazlar, beyanlar alınmış, itirazların karşılanması için bilirkişi heyetinde ek rapor aldırılmıştır.
12/07/2021 tarihli bilirkişi heyeti ek raporunda özetle; kök rapor teyit edilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiş/itirazlar, beyanlar alınmıştır.
Davacının ilk talebi tapu iptal tescil talebidir. Hemen belirtilmelidir ki; iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu açıktır. Bu tür bir davada, HUMK’nun 413 ve 492 Sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesi dava değerinin ve buna göre harcın alınmasında “…Değer ölçüsüne göre harca tabi işlemlerde (1) sayılı tarifede yazılı değerler esastır. Müdahalenin men’i tescil ve tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda gayrimenkulün değeri nazara alınır…”hükmünü düzenlemiştir. Öte yandan, Harçlar Kanunu harç alınması veya tamamlanmasını yanların isteklerine bırakmamış, değinilen yönün mahkemece kendiliğinden (re’sen) gözetilmesini ve harcı yatırılmaması halinde de ne gibi bir mukteza tayin edileceğini 30. ve 32.maddelerinde hükme bağlamıştır. Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazların değerinin belirlenmesi saptanan değere göre harç ikmali yaptırılmıştır.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi kök ve ek raporlarının, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır. Davalı kooperatifin davalıya vereceği bağımsız bir bölümün olmadığı bilirkişi raporu ile sabittir. Bilirkişi raporunda belirtildiği üzere; davacının yetkilisi olduğu …Ltd.Şti. ile davalı kooperatif arasında inşaat yapım sözleşmesi düzenlendiği ve karşılıklı imza altına alındığının görüldüğü, bu sözleşmede davacının yetkilisi olduğu … Ltd.Şti.nin yapacağı işler karşılığında alacağı bedelin 814.000,00.-TL. olduğu, bu bedelin yapılan işin tutarının %90’ı şeklinde para veya dükkan, mesken olarak yönetim kurulu kararı ile devir hakkı verileceği, dükkanların 20.000,00.-TL., meskenlerin 90.000,00.-TL. olarak ödeneceği, yapımcı firmaya nakit ödeme yapılmadığı takdirde firmaya yaptığı hak ediş kadar 3.şahıslara devir yetkisi verileceğinin hüküm altına alındığının görüldüğü, Antalya … Asliye Ticaret mahkemesi … esas sayılı dosyasında davacının yetkilisi olduğu …Ltd.Şti. nin davalı kooperatif aleyhine açılan davada, davalı kooperatif adına iş yapan davacının yetkilisi olan …Ltd.Şti.nin yaptığı iş bedelinin toplam 939.456,60.-TL. tutarında, karşılığında yapılan ödeme toplamının 420.000,00.-TL. ve … Ltd.Şti.nin bakiye 519.458,60.-TL. tutarında davalı kooperatiften alacağının olduğuna karar verildiği ve bu karar Yargıtay 15.Hukuk dairesi … esas, … karar, 24.02.2016 tarihli kararı ile onandığının görüldüğü; bu davada kabul edilen davalı kooperatif toplam ödemesi olan 420.000,00.-TL. içinde davacının üyeliği karşılığı olan B blok … nolu meskenin bedeli olan 90.000,00.-TL.nin dahil olduğu ile ilgili olarak bir bilgi ve belgenin olmadığı, bu durumda davacının üyeliği karşılığı olan B blok … nolu daire bedeli olarak davalı kooperatifin 90.000,00.-TL. tutarında tahsilat yapılmadığının değerlendirildiği, ayrıca davacının üyeliği karşılığında davalı kooperatife 90.000,00.-TL. Tutarında ödeme yaptığı ile ilgili olarak dava dosyasına tevsik edici bir belge ibraz etmediği, bu bilgilere göre, davalı kooperatifin ticari defterlerinde üyeliği karşılığında 90.000,00.-TL. ödendiği kayıtlı olmasına rağmen, bu bedeli açılan davada alacak konusu edildiği ve mahkemece davacının yetkilisi olduğu … Ltd.Şti.nin alacağı olduğuna hükmedildiğinin anlaşıldığı görülmekle; davacının üyeliği karşılığında 90.000,00.-TL. tutarında aidat ödemesi yapıldığının kabul edilmemesi nedeniyle, davacının zararının olmadığı belirtildiğinden; davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan 31,40 ₺ (TL) başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Hükmün niteliği ve tarihi dikkate alınarak, alınması gerekli 80,70 ₺ (TL) karar harcının, davacı tarafça başlangıçta yatırılan 512,33 ₺ (TL) ve aşamalarda yatan 4.270,00 ₺ (TL) tamamlama harcı toplamı 4.782,33 ₺ (TL)’den mahsubu ile hazineye gelir kaydına, arta kalan harç miktarının karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı …kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 28.050,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak adı geçen davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili …ve davalı … vekili …’nin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.13/04/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır