Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/415 E. 2019/223 K. 03.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/415
KARAR NO : 2019/223
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2017
KARAR TARİHİ : 03/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ticari ilişki içerisinde bulunduğu davalıya fatura karşılığı mal sattığını ve teslim ettiğini, davalının satın almış olduğu malların bedelini ödemediğini, bu hususta davacının tüm şifahi istemlerinin sonuçsız kaldığını, bunun üzerine davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının borca itiraz etmesi üzerine takibin durduğunu, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile, takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davacı şirket ile hiçbir ticari ve borç doğuran hukuki ilişkisi olmadığını, takibe konu edilen fatura konusu alacakla ilgili davalı şirketin bir alakası olmadığını, faturada malı teslim alan kişinin davalı şirketin sigortalı işçisi veya çalışanı olmadığını,fatura irsaliyeli fatura olduğunu, davalı şirketin işyerinde teslim edilen fatura konusu bir mal da olmadığını müvekkilinin hiçbir şekilde ticari ilişkisi olmayan davacıya bir borcunun olmadığını belirterek haksız davanın reddini, davacı aleyhine %20 tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava, faturaya istinaden başlatılan icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
İİK. 67/1. maddesinde; “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Mahkememizce davaya konu icra takip dosyası dosya arasına alınarak yapılan incelemede; davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine …/…/… tarihli 5.000,00 TL bedelli faturaya istinaden icra takibi başlatıldığı, davalı borçlu tarafından borca ve tüm ferilerine itiraz edildiği ve icra takibinin durdurulmasına karar verildiği, söz konusu kararın alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair dosya kapsamında herhangi bir belge bulunmamakla birlikte davanın açıldığı tarih itibariyle eldeki davanın İİK madde 67/1’de düzenlenen 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmakla işin esasının incelenmesine geçilmiştir.
Mahkememizce davaya konu edilen icra takibine dayanak yapılan faturaya ilişkin vergi dairesi kayıtları getirtilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılmasına karar verilmiş, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılması için mahkememiz dosyası ticari defter ve belgeler ile birlikte malimüşavir bilirkişi …ya tevdi edilmiş, mali müşavir bilirkişi …/…/… tarihli havale tarihli raporunda özetle; “…davacı tarafın usulüne uygun tutulan ve kendi lehine delil teşkil edebilecek … e-defter kayıtlarına göre … tarihi itibari ile davalıdan 5.000,00 TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu, davalı tarafın usulüne uygun tutulan ve kendisi lehine delil teşkil edebilecek … ticari defter kayıtlarına göre davacının düzenlediği ve icra takibine konu ettiği faturanın kayıtlarında yer almadığı ve davacıya ait herhangi bir cari hesabın kayıtlı olmadığı, davacının davalıya düzenlediği icra takibine konu ettiği ticari defterlerine de kayıt ettiği faturanın irsaliyei fatura olduğu, fatura ve fatura içeriğinin imza karşılığı … isimli ikişye teslim edildiği, davalının faturadaki imzanın kendi çalışanına ait olmadığını iddia ettiği, fatura ve fatura içeriğinin teslim edildiğine dair imzası bulunan …’in davalı çalışanı olup olmadığın dava dosyası kapsamında belli olmadığı, bu nedenle malın teslimi konusunda tarafımızca değerlendirme yapılamadığı, malın tesliminin kanıtlanması durumunda davacının 5.000,00 TL alacaklı olacağı aksi halde davacının alacağından bahsedilemeyeceği, icra takibine konu fatura içeriğinin davalıya tesliminin kanıtlanması durumunda davacının alacaklı olacağı kanaatine varılacak olunursa davacı yanın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine ilişkin Kanunun 2. Maddesine göre takip tarihden itibaren değişen oranlarda avans faizi isteyebileceği …” şeklinde rapor ve tespit edilmiştir.
Mahkememizce SGK’ya yazı yazılarak davalı şirketin … tarihinde … … isimli bir çalışanının olup olmadığı sorulmuş, gelen yazı cevabından davalı şirketin, belirtilen tarihte bu isimde bir çalışanının olmadığı anlaşılmıştır.
Faturaya konu malların davalı tarafa teslimi hususunu ispat yükü üzerinde olan davacı tarafından açıkça yemin deliline dayanıldığı görüldüğünden, mahkememizce dava konusu …/…/… tarih … irsaliye nolu 5.000,00 TL bedelli fatura konusu malları satın alıp almadığı, … … isimli şahsı tanıyıp tanımadığı, kendisine bir iş yapıtırıp yaptırmadığı ve davacıya bir borcunun bulunup bulunmadığına ilişkin olarak davalı şirket temsilcisinin beyanının alınması için yemin ihratlı davetiye çıkarılmasına karar verilmiş ve …tarihli imzalı yeminli beyanında davalı şirket temsilcisi … … …/…/… tarih ve … seri nolu ve 5.000,00 TL bedelli fatura konusu malları davacıdan satın almadığına, talimatı üzerine söz konusu malların davacı tarafından … … isimli şahsa teslim edilmediğine, … … isimli şahı tanımadığına, kendisine hiçbir iş yaptırmadığına ve davacıya hiçbir borcununun bulunmadığına ilişkin yemin etmiştir.
Tüm dosya kapsamı incelendiğinde, her ne kadar davacı şirket tarafından davalı şirket aleyhine …/…/… tarih ve … seri nolu ve 5.000,00 TL bedelli faturaya istinaden icra takibi başlatılmış ise de, icra takibine konu edilen faturanın davacının ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, davalının usulüne uygun tutulan ticari defterlerinde kayıtlı olmadığı, tarafların her ikisi tarafından da icra takibine konu fatura ile ilgili olarak vergi dairesinde herhangi bir bildirim yapılmadığı, yine faturada malları teslim alan kısmında adı geçen kişinin fatura tarihinde davalının çalışanı olmadığı, davacının davalı tarafa yemin teklif etmesi üzerine davalı şirket temsilcisi tarafından usule uygun şekilde icra takibine konu edilen faturaya istinaden taraflar arasında ticari bir ilişki olmadığı ve bu faturaya istinaden davacı tarafa borçlu olunmadığı hususunda yemin edildiği anlaşılmakla ispat yükü üzerinde olan davacının ispatlanamayan davasının reddine, yasal şartları oluşmayan davalı tarafında kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar kanununa göre alınması gereken 44,40 TL harçtan peşin alınan 85,39 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 40,99 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya İADESİNE
4-Bu dava nedeniyle davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra istek aranmaksızın davacıya İADESİNE,
6-Karar tarihindeki AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya VERİLMESİNE,
7- İcra dosyasının kararın kesinleşmesi üzerine İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/04/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza