Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/369 E. 2018/669 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/369
KARAR NO : 2018/669
DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz)
DAVA TARİHİ : 29/06/2017
KARAR TARİHİ : 08/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İcra Yoluyla Takipten Kaynaklanan Sıra Cetveline İtiraz) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin … A.Ş’de yıllarca çalıştığını, daha sonra … A.ş’nin sahibi olduğu … Aş’nin de çalıştığını, her iki şirketten de maaş aldığını, daha sonra iki şirketinde iflas ettiğini, müvekkilinin alacağının icra takibi sonunda kesinleştiğini, iflas masası kurulduğunda alacağının kaydı için her iki masaya da başvurulduğunu beyan ederek davacı vekili daha sonra mükerre olmamak kaydı ile her iki şirkette de müvekkilinin alacağının kaydının yapılması gerektiğini, ancak …de açılan masada “alacak kaydı” için yapılan başvurunun reddedildiğini belirterek müvekkilinin işçi alacağı olan miktarın sıra cetveline kaydının yapılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı İflas İdare Memuru mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; Antalya … İcra Müdürlüğünün … iflas dosyasında … tarihinde tebliğ edildiğini, davacı tarafça … A.ş ile ilgili evraklar kapsamında … tarihli başvuru dilekçesinde121.615,98 TL alacak talebinde bulunulduğunu, başvurunun müflis şirket ile ilgili bulunmadığı gerekçesi ile talebinin reddedildiğini, Müflis şirket ile davacı tarafın asıl alacaklısı olduğu … A.Ş.’nin ayrı ayrı tüzel kişilikler olduğunu, ayrı ayrı adreslerinin bulunduğunu, dolayısıyla bağımsız şirketler olduğunu, davacı tarafın … A.ş ile protokol imzalandığını, davacı tarafın alacak konusu iddia hususlarını ispatlaması gerektiğini, müflis şirketten alacağı olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yapılmasını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya davalı şirket kayıtları üzerinde inceleme yapılmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdii edilmiş ve bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu … tarihli raporunda “davacı …’ın müflis … Aş’den (icra takibi neticesine kesinleşmiş olan) 121.615,98 TL alacklı olduğu, bu alacağının … A.Ş adına açılmış iflas masasına kayıt edildiğini, bu hususta bir anlaşmazlık olmadığını, Müflis şirket … Aş ve … Aş. Ortaklarının aynı olduğu, müflis … A.Ş’nin müflis … Aş’nin kurucu ve büyük hissedarı olduğu, bu nedenle müflis şirketler arasında organik ve yönetsel bağ bulunduğunun anlaşıldığı, aralarında organik bağ bulunan işretlerin işçi alacağına karşı müşterek ve müteselsilen sorumlu olacakları hususunda çeşitli Yargıtay kararlarının bulunduğu, bu kararlardan birine raporunun “değerlendirme” bölümünde yer verildiğini, davacının kesinleşmiş işçi alacağı olan 121.615,98 TL’den her iki şirketin müteselsil sorumlu tutulması gerektiği, davacının işçi alacağının iflas masasına kayıt/ kabul (kaydının) yapılması gerektiği” şeklinde sonuç ve kanaatini bildirir rapor sunmuştur.
Davalı vekilinin itirazları doğrultusunda ek rapor aldırılmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi … tarihli ek raporunda özetle; “6102 sayılı TTK.’nun 553. Maddesi ve 556 maddesinde yer alan hükümlere göre müflis … A.ş’nin müflis … Aş’nin kurucusu olduğu borçlarından sorumlu olması gerektiği, davacının kesinleşmiş işçi alacağı olan 121.615,98 TL’den her iki şirketin müteselsil sorumlu tutulması, davacının işçi alacağının müflis … A.ş’nin Antalya … İflas Müdürlüğünde bulunan … sayılı dosyasına ait iflas masasına kayıt/kabul (kaydının) yapılması gerektiği” şeklinde sonuç ve kanaatini bildirir rapor sunmuştur.
Dava, davacının müflis şirkette çalıştığı döneme ilişkin işçi alacağı nedeniyle iflas masasına alacağının kayıt ve kabulü isteminin reddi nedeniyle İİK. 245. Maddesine dayalı olarak açılan alacağın kayıt ve kabulü istemine ilişkindir.
İİK.245.maddesinde”Alacaklıların masa tarafından neticelendirilmesine lüzum görmedikleri bir iddianın takibi hakkı isteyen alacaklıya devrolunur. Hasıl olan neticeden masraflar çıkarıldıktan sonra devralanın alacağı verilir ve artanı masaya yatırılır.” şeklinde belirtilmiştir.
Antalya …İcra Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasında müflis … A.Ş. aleyhine iflas masasına alacağın kaydı istemiyle talepte bulunulduğu, iflas idare memurluğunun kararı ile alacağın iflas masasına kaydı talebinin reddedildiği görülmüştür.
Mahkememizce çözümlenmesi gereken uyuşmazlığın; borçlu … A.Ş. İle Antalya …İcra Müdürlüğünün … İflas sayılı dosyasında müflis … A.Ş. Arasında organik bağ bulunup bulunmadığı, davacının alacağını iflas masasından talep edip edemeyeceği noktasında toplandığı görülmüştür.
Mahkememizce uyuşmazlığın çözümüne ilişkin olarak müflis şirket ile borçlu … A.Ş.’nin ticaret sicil kayıtları da dikkate alınmak suretiyle davacı tarafından talep edilen işçi alacağından müflis şirketin sorumlu olup olmadığı, her iki şirket arasında organik ve yönetsel bağ bulunup bulunmadığı hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, mahkememizce yukarıda tarih ve sayısı belirtilen bilirkişi raporu dosyaya ibraz edilmiştir.
Yargıtay 22.Hukuk Dairesinin 19/06/2017 tarih, 2017/35577 Esas, 2017/14610 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Her iki şirketle ilgili ticaret sicil kayıtları getirtilmeli, ortakları ve faaliyet alanları belirlenmeli, dava dışı şirket ile davalı arasındaki ilişkinin gerçek bir işyeri devrine dayanıp dayanmadığı tespit olunmalıdır. Ticaret sicil kayıtları ile gerekirse Vergi Dairesi ve Sosyal Sigortalar Kurumu kayıtları da getirtilerek etraflıca incelenmelidir. Bu doğrultuda çalışmanın devamı olgusu Akdeniz Şirketi ile Akgül Şirketi arasındaki ilişki değerlendirilmeli ve çalışma süresi yeniden tespit edilmelidir…” şeklinde belirtilmiştir.
Yargıtay 7.Hukuk Dairesinin 16/09/2015 tarih, 2015/31421 Esas, 2015/15318 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Uygulamada işverenlerin değişik isimler adında işletme ve şirket kurdukları, aynı yerde değişik isimler adı altında faaliyet yürüttükleri görülmektedir. Buna paralel olarak da işçi bu değişik şirketlerde girdi çıktı veya tabela şirketinde çalışırken sigortası başka bir şirket tarafından yatırılıyor gösterilmektedir. Bu gibi olayların çözümünde organik bağ ve birlikte istihdam konuları araştırılmalıdır.
Ticaret sicil kayıtlarından şirketlerin hakim sermaye ortakları ile diğer şirketin ortaklarının aynı olması, şirketlerin ticaret sicilinde kayıtlı adreslerinin aynı olması, faaliyet konularının aynı olması, aynı adreste faaliyet göstermeleri hallerinde organik bağdan söz edilebilir.
Firmaların ticari merkezleri, faaliyet alanları ve yönetim kurulu üyelerinin aynı kişiler olması, davacının ara vermeksizin bir şirketten diğerine geçiş yapması, kesintisiz çalışmaya devam etmesi hallerinde şirketler arasında organik bağ bulunmaktadır
Bir şirketin kapatılarak kapanan şirketin çalışanlarının aynı ortaklara bağlı başka şirkette çalıştırılması halinde de işyeri devrinden değil organik bağdan hareket etmek gerekir.
Organik bağ birlikte istihdam şeklinde de karşımıza çıkabilir. Birlikte istihdam bir işçinin aynı hizmeti, birbiri ile yönetimsel, ticari veya sözleşmesel bir bağı bulunan birden fazla işverene sunmasıdır. Bu şirketler genel olarak grup veya aile şirketleri olarak karşımıza çıkar. Kısmi süreli çalışma gibi ayrım yapılması hangi şirkete ne kadar hizmet verdiği çalışma içiçe girdiğinden bilinmesi mümkün değildir. Tüm şirketlerin idare müdürlüğünün aynı şahıs tarafından yapılması, şirketlerin birlikte kullandığı binanın girişinde verilen güvenlik hizmetleri, ulaşım, temizlik, kafeterya ve yemek hizmetlerinin yine tüm işverenlere karşı verilmesi, işçinin bütün şirketlere aynı anda hizmet etmesi halinde, ücret işverenlerin biri ya da birkaçı tarafından ödense veya sosyal sigorta priminin başka bir işverence yatırılsa bile birlikte istihdam sözkonusudur.
Organik bağ ve birlikte istihdam hallerinde bütün şirketler işçilik alacaklarından müteselsilen sorumludurlar…” şeklinde belirtilmiştir.
Dava konusu somut olayda, yukarıda belirtilen kanun maddesi ve emsal içtihadlar doğrultusunda yapılan değerlendirmede: Mahkememizce alınan hüküm kurmaya, mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere, Müflis şirket ile borçlu şirketin yönetim kurulu başkanlarının aynı olduğu, yönetim kurulu üyelerinin de çoğunluk olarak aynı kişilerden oluştuğu ve şirketin aynı kişiler tarafından yönetildiği, müflis şirketin borçlu … AŞ.’nin logosunu kullandığı, müflis şirketin faturalarındaki kaşelerde de fatura düzenleyen olarak her iki şirketin isminin belirtildiği, davacının müflis şirkette işe başladığı ve borçlu şirkette çalışmasına kesintisiz olarak devam ettiği, tüm bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde her iki şirket arasında organik ve yönetsel bağ bulunduğu, buna göre davacının işçilik alacağı ile ilgili olarak müflis şirket ile borçlu şirket arasında müteselsil sorumluluk bulunduğu anlaşılmakla davacının toplam 121.615,98 TL’lik işçi alacağından müflis şirketin de sorumlu olduğunun kabulü ile alacağın Antalya …İcra Müdürlüğünün … İflas dosyasına kayıt ve kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacının 121.615,98 TL işçi alacağının müflis … A.Ş. Yönünden Antalya … İcra Dairesinin … iflas dosyasında yürütülen iflas masasına KAYIT VE KABULÜNE,
2- Alınması gerekli 8.307,58 TL harçtan peşin alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 8.276,18 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan ilk dava gideri, tebligat ve posta gideri ile bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 689,50 TL yargılama giderinin ve 31,40 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden 12.479,58 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; Taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/11/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza