Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/362 E. 2018/247 K. 20.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/362 Esas
KARAR NO : 2018/247
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/06/2017
KARAR TARİHİ : 20/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesinde, müvekkil itarafından, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine fatura alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin ödeme emrine itiraz ettiğini ve bunun sonucunda takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalının itirazının haksız olup, iş bu itirazın iptalini, %20 den aşağı olmayacak miktarda icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş oludğu cevap dilekçesinde, davacının icra takibine konu ettiği fatura bedellerinin ödendiğini, bir kısmınnın da taraflarına ihç teslim edilmediğini, sırf borçlandırma gayesi ile keşide edildiğini müvekkilinin borcu ve bilgisi olmayan faturalar olduğunu, kapalı fatura bedelinin ödendiğini gösterir, bedeli ödenmiş bir faturanın icra takibi yapılması ve yeniden alacak talep edilmesinin hakkaniyete vicdana ve yasaya aykırı olduğunu, aynı şekilde müvekkilinin bir mal alımı olmadığı halde müvekkilinin haberi ve bilgisi de olmadan davacının keşide ettiği faturalardan müvekkilinin sorumluluğu olmayacağını, her iki halde de müvekkilinin davacıya bir borcu olmadığını bu yüzden takibe itiraz ettiklerini, iş bu davanın reddini, %20 den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkim edilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya tarafların cari defter ve belgeleri üzerinden inceleme yapılmak üzere bilirkişiye tevdii edilmiş ve bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu … tarihli raporu ile, davacının davalı adına düzenlediği icra takibinde asıl alacağın dayanağı olan … adet faturanın irsaliyeli fatura olduğu, teslim alan kısmında isim, soy isim ve imzanın mevcut olmadığı, teamül gereği imza altta kapalı fatura olarak düzenlendiğini, davacının düzenlediğgi faturanın davacı kayıtlarına intikal ettirildiğini, ancak davacının 2. Sınıf tüccar olup işletme esasına göre defter tuttuğundan, söz konusu faturanın kayıtlara veresiye veya peşin olarak intikal edip etmediği ve yılsonu itibariyle davalıdan alacaklı olduğu miktar yönünden bir inceleme ve tespit yapılamadığını, davacının … yılında imza altta kapalı olarak düzenlediği 2 adet faturanın davalı kayıtlarına peşin bedeli ödenmiş olarak intikal ettirilmiş olup, … yılı sonu itibariyle de ticari defterlerinde davacıya borçlu olmadığının tespit edildiğini, davacının … yıllarına ait işletme defterinin TTK’nın 64 ve 65 maddesine uygun olarak tutulduğu, açılış tasdikinin yapıldığı, yasa gereği kapanış tasdikinin yapılmasının mümkün olmadığı, davacının ticari defterlerinin lehine delil oludğunun anlaşıldığını, davalının …-… yıllarına ait ticari defterelerinin TTK’nın 64 ve 65 maddesine uygun olarak tutulduğunu, açılış ve kapanış tasdikinin yapıldığı, birbirini doğruladığı dolayısıyla sahibi lehine delil olduğu görüş ve kanaatini bildirir rapor sunmuştur.
Dava, faturaya dayalı icra takibine yönelik davacı tarafça açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, davalı hakkında faturaya dayalı olarak yapılan ilamsız takipte, davalı borçlunun itirazı üzerine, takibin durmasından sonra davacı tarafça itirazın iptali isteminde bulunulmuştur.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Eldeki davaya emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/757 E. 2016/8777 K. Sayılı ilamında “Dava, davalıya verilen nakliye hizmeti nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı alacağının ödenmediği iddiasıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki nakliye işi nedeniyle davacı tarafından … ve … tarihli faturalar düzenlenmiş, davacının işletme defterinde sadece bu iki faturanın kayıtlı olduğu ve alacaklı göründüğü, davalının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde ise faturalar kayıtlı olmakla birlikte bedellerinin ödenmiş olduğu tespit edilmiştir. Nitekim davalı, kapalı faturaların bedelinin ödenmiş olduğuna karine teşkil ettiğini savunurken, davacı faturaların açık fatura olması gerekirken kapalı düzenlendiğini ileri sürmektedir. Türk Ticaret Kanununda yada Vergi Usul Kanununda kapalı fatura kavramının tanımı yoktur. Bu kavram ticari örf ve âdet hukukundan doğmuştur. Fatura tanzim edildikten sonra, faturadaki rakamların altının iki çizgi ile kapatılıp fatura tanzim eden tarafından imzalanması, o faturanın bedelinin ödendiği anlamına gelir. Ankara Ticaret Odası da 21.12.1948 tarihli 6 nolu teamül kararı ile açık-kapalı fatura uygulamasının bir örf adet hukuk kuralı haline gelmesini sağlamıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde, Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkimin, örf ve âdet hukukuna göre karar verebileceği ifade edilmiştir. Türk Ticaret Kanununun 2. maddesinde de, bu düzenlemeye paralel olarak, Kanunda aksine bir hüküm yoksa, ticari örf ve âdet olarak kabul edildiği belirlenmedikçe teamülün mahkemenin yargısına esas olamayacağı düzenlenmiştir. Bu durumda, davaya dayanak yapılan faturaların kapalı fatura olduğu, ticari örf âdet gereği kapalı faturanın bedeli ödenmiş fatura olduğuna karine teşkil edeceği, bu durumun aksini ispat etme yükümlülüğünün davacı üzerinde olduğu, ispat yükünün yer değiştirmeyeceği, davalının fatura bedelini ödemiş olduğunu ayrıca ispatla yükümlü olmadığı, dosya kapsamına göre de davacının fatura tutarınca alacaklı olduğunu yeterli delillerle ispat edemediği nazara alınarak, mahkemece; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile ispat yükü davalıya yüklenerek davalının bakiye fatura bedelini ödediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” denilerek kapalı faturanın ticari örf âdet gereği kapalı faturanın bedeli ödenmiş fatura olduğuna karine teşkil edeceği vurgulanmıştır.
Dava konusu somut olayda, yukarıda belirtilen deliller, kanun maddesi ve emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede: davacının davalıya kapalı fatura düzenlediği, bu durumda, davaya dayanak yapılan faturaların kapalı fatura olduğu, ticari örf âdet gereği kapalı faturanın bedeli ödenmiş fatura olduğuna karine teşkil edeceği, bu durumun aksini ispat etme yükümlülüğünün davacı üzerinde olduğu, ispat yükünün yer değiştirmeyeceği, davalının fatura bedelini ödemiş olduğunu ayrıca ispatla yükümlü olmadığı, dosya kapsamına göre de davacının fatura tutarınca alacaklı olduğunu yeterli delillerle ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Süresinde cevap dilekçesi verilmediğinden, davalının kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin olarak alınan 191,77 TL harçtan mahsubu ile bakiye 155,87 TL harcın karar kesinleştiğinde DAVACIYA İADESİNE,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacının üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 20/03/2018

Katip …
*E-İmzalı

Hakim …
*E-İmzalı