Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/344 E. 2018/230 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/344 Esas
KARAR NO : 2018/230
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2017
KARAR TARİHİ : 15/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; davacı müvekkili tarafından Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine fatura alacağının tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalı borçlunun ödeme emrine itiraz ettiğini ve takibin durdurulduğunu, davalı tarafın borçlu tahsili zorlaştırmak ve sürüncemede bırakmak adına haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine itiraz ettiğini, davalı tarafın ticari defter ve kayıtları incelendiğinde takibe konu faturaların ticari defterlerinde kayıtlı olduğu görüleceğini, haksız ve kötü niyetli itirazın iptali ile takip hukukundan kaynaklanan bütün ferileri ve takip tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte kaldığı yerden devamına, davalının haksız ve kötü niyetli olarak takibe itirazı nedeniyle alacağın % 20 den aşağı olmayacak miktarda icra inkar tazminatına mahkum edilmesine yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket hakkında yapılan ilamsız icra takibine itiraz ettiklerini, müvekkilinin her hangi bir borcunun bulunmadığını, davacının icra takibine konu ettiği faturaların ödenmiş faturalar olduğunu, bu nedenle davacıya kapalı fatura keşide ettiğini, kapalı fatura bedelinin ödediğini gösterir olduğunu, bedeli ödenmiş bir faturanın icra takibi ve yineden alacak talep edilmesi hakkaniyete, vicdana ve yasaya aykırı olduğunu, davacının davasının reddi ile % 20 den az olmayacak oranda kötü niyet tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, Antalya … İcra Müdürlüğünün dosyası getirtilmiş, tarafların ticari defter ve belgelerinin incelenmesi için dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş ve rapor alınmıştır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının yapılan incelenmesinde; 18.679,81.-TL alacak için girişilmiş icra takibi olduğu, davalı tarafından itiraz edildiği takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi … havale tarihli raporunda sonuç olarak; Davacı firmanın davalı firmaya dört adet fatura kestiği, faturaların toplam bedelinin 17.869,03 TL olduğu, faturalar üzerinde herhangi bir kaşe veya imza olmadığını, Davacı firmanın … ve … yıllarında işletme defteri tuttuğu, defterlerinin açılış onaylarının yapıldığı, kapanış onaylarının zorunlu olmadığı için yapılmadığını, Davacı firmanın davalı firmaya kesmiş olduğu faturaları işletme defterlerine yasal süresinde işlediği ve defterlerin usulüne uygun tutulduğunu, Davacı firma işletme defteri tuttuğu için fatura bedellerinin ödenip ödenmediğinin tespit edilemediğini, Davalı firmanın … ve … yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış onaylarının yasal süresinde yapıldığını, Davalı firmanın … yılında kesilen faturaları defterlerine kayıt ettiğini, fatura bedellerini peşin ödenmiş olarak kapattığını, Davacı firmanın kesmiş olduğu … yılına ait olan faturaların davalı firma defterlerinde olmadığını, Davalı firmanın sadece … yılına ait olan faturaları defterlerine kayıt ettiğini, davalı firmanın … yılında defterlerine kayıt ettiği iki adet faturanın toplamının 4.870,80+4.455,00=9.325,80 TL olduğunu, faturaların kapalı kesildiğini, Davalı firmanın defter kayıtlarında fatura bedellerini 100. Kasa hesabı ile nakit ödenmiş olarak kapattığını, Davalı firmanın defterinde davacı firmaya ait bir borç görünmediğini, Davalı firmanın faturaları yasal süresinde ticari defterlerine işlediği ve defterlerin TTK’na göre usulüne uygun tutulduğunu, Defter kayıtlarına göre alacak bakiyesi görünmediği için faiz hesaplamasına gerek olmadığı sonuç ve kanaatine varmıştır.
Dava, faturaya dayalı icra takibine yönelik davacı tarafça açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, davalı hakkında faturaya dayalı olarak yapılan ilamsız takipte, davalı borçlunun itirazı üzerine, takibin durmasından sonra davacı tarafça itirazın iptali isteminde bulunulmuştur.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Eldeki davaya emsal Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2016/757 E. 2016/8777 K. Sayılı ilamında “Dava, davalıya verilen nakliye hizmeti nedeniyle düzenlenen faturaya dayalı alacağının ödenmediği iddiasıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Taraflar arasındaki nakliye işi nedeniyle davacı tarafından … ve … tarihli faturalar düzenlenmiş, davacının işletme defterinde sadece bu iki faturanın kayıtlı olduğu ve alacaklı göründüğü, davalının usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde ise faturalar kayıtlı olmakla birlikte bedellerinin ödenmiş olduğu tespit edilmiştir. Nitekim davalı, kapalı faturaların bedelinin ödenmiş olduğuna karine teşkil ettiğini savunurken, davacı faturaların açık fatura olması gerekirken kapalı düzenlendiğini ileri sürmektedir. Türk Ticaret Kanununda yada Vergi Usul Kanununda kapalı fatura kavramının tanımı yoktur. Bu kavram ticari örf ve âdet hukukundan doğmuştur. Fatura tanzim edildikten sonra, faturadaki rakamların altının iki çizgi ile kapatılıp fatura tanzim eden tarafından imzalanması, o faturanın bedelinin ödendiği anlamına gelir. Ankara Ticaret Odası da 21.12.1948 tarihli 6 nolu teamül kararı ile açık-kapalı fatura uygulamasının bir örf adet hukuk kuralı haline gelmesini sağlamıştır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde, Kanunda uygulanabilir bir hüküm yoksa, hâkimin, örf ve âdet hukukuna göre karar verebileceği ifade edilmiştir. Türk Ticaret Kanununun 2. maddesinde de, bu düzenlemeye paralel olarak, Kanunda aksine bir hüküm yoksa, ticari örf ve âdet olarak kabul edildiği belirlenmedikçe teamülün mahkemenin yargısına esas olamayacağı düzenlenmiştir. Bu durumda, davaya dayanak yapılan faturaların kapalı fatura olduğu, ticari örf âdet gereği kapalı faturanın bedeli ödenmiş fatura olduğuna karine teşkil edeceği, bu durumun aksini ispat etme yükümlülüğünün davacı üzerinde olduğu, ispat yükünün yer değiştirmeyeceği, davalının fatura bedelini ödemiş olduğunu ayrıca ispatla yükümlü olmadığı, dosya kapsamına göre de davacının fatura tutarınca alacaklı olduğunu yeterli delillerle ispat edemediği nazara alınarak, mahkemece; davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme ile ispat yükü davalıya yüklenerek davalının bakiye fatura bedelini ödediğini ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü yönünde hüküm kurulması doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.” denilerek kapalı faturanın ticari örf âdet gereği kapalı faturanın bedeli ödenmiş fatura olduğuna karine teşkil edeceği vurgulanmıştır.
Dava konusu somut olayda, yukarıda belirtilen deliller, kanun maddesi ve emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede: davacının davalıya kapalı fatura düzenlediği, bu durumda, davaya dayanak yapılan faturaların kapalı fatura olduğu, ticari örf âdet gereği kapalı faturanın bedeli ödenmiş fatura olduğuna karine teşkil edeceği, bu durumun aksini ispat etme yükümlülüğünün davacı üzerinde olduğu, ispat yükünün yer değiştirmeyeceği, davalının fatura bedelini ödemiş olduğunu ayrıca ispatla yükümlü olmadığı, dosya kapsamına göre de davacının fatura tutarınca alacaklı olduğunu yeterli delillerle ispat edemediği anlaşıldığından davanın reddine ve alacağın likit oluşu gözetilerek davalı lehine kötüniyet tazminatına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE;
2-Asıl alacağın % 20 si turarındaki 3.573,00.-TL kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile DAVALIYA VERİLMESİNE,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 1.276.01.- TL harcın peşin olarak alınan 225,61.-TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.050,40.- TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 2.241,58.- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak DAVALIYA VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacının üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/03/2018

Katip …
E İmza

Hakim …
E İmza