Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/301 E. 2018/722 K. 30.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/301
KARAR NO : 2018/722
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2017
KARAR TARİHİ : 30/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; müvekkilinin, ciro silsilesiyle elinde bulundurduğu davaya konu keşidecisi, … Şti, lehdarı … A.Ş. olan ve ciro yoluyla … A.Ş iştiraki olan … A.Ş.’ye verilen çekin, … A.Ş. tarafından davacıya cirolanarak teslim edildiği, davacının ajandasına koyduğu çekin, rızası hilafına elinden çıktığı, konuyla ilgili müvekkilince tarafından Manavgat Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğu ve … sayılı soruşturma dosyası ile konu hakkında soruşturmanın devam ettiği, çekin zayii sebebiyle Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esasında davanın devam ettiği ve çek hakkında tedbiren ödemeden men kararı verildiği, kararı alan müvekkili tarafından çek hakkındaki tedbir kararı bankaya sunulduğunda ise, çekin … Bankası … Şubesi aracılığıyla takas odasına sunulduğu, çekin rızası hilafına elinden çıkmasından sonra çekin ciro silsilesinin devam ettiği, bu cirolardan birincisinin … Şti. isimli bir şirkete, ikincisinin … isimli bir şahsa, üçüncüsünün ise … isimli bir şahsa ait olduğunun öğrenildiği, müvekkilinin çekin elden çıkmasından sonrası çekin arkasında cirosu bulunan şirket ya da kişilerle hiçbir ticari ya da adi nitelikli bir alacak ilişkisi bulunmadığı, cirantalardan … isimli şirketin ticari şirket olup, defterleri incelendiğinde davacı ve önceki ciranta ve keşideciyle bir alacak-borç ilişkisi olmadığının tespit edileceği, … isimli diğer cirantanın ise … isimli şirketin yetkilisi göründüğü, … isimli şahsın da … yetkilisi ile aynı sektörde çalıştığı gözönüne alındığında davacı müvekkilinden sonra yapılan cirolarda iyiniyeti iddiasında bulunulamayacağından bahisle davaya konu çekle ilgili teminatsız olarak ihtiyati tedbir kararı verilmesini, sonraki aşamada da açılan çek iptali istemine ilişkin … Esas sayılı dava yönünden birleştirme kararı verilmesini ve müvekkilinin elinden rızası hilafına çıkan çek sebebiyle çek bedelinin tahsil girişiminde bulunan davalı …’dan istirdadı ile tüm davalılar yönünden davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde; mahkememizce verilen tedbir kararının, müvekkilinin çek bedelinin ödenmesi için çeki bankaya sunduğunda öğrenildiğini, müvekkilinin dava konusu çeki … Şti’den olan alacağına karşılık aldığını, müvekkilinin çeki ciro silsilesi yoluyla aldığı ve iyi niyetli üçüncü kişi konumunda olduğunu, müvekkilinin işlettiği … adlı işyerinde fatura ve irsaliye ile altın satışı ve işçiliği bedeli olarak … USD karşılığı TL olarak çek ödemesini kabul ettiğini, faturadaki mallar karşılığında çeklerin teslim edildiğini, davacı tarafından kendilerine husumet yöneltilmesini kabul etmediklerini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar … ve … Şirket vekilinin cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
Taraflara duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun meşruhatlı davetiye çıkartılmıştır.
Mahkememiz yargılaması sırasında ; dava dosyası tarafların defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılarak çekin ciro sözleşmesine göre tedavülünden itibaren taraflar arasındaki ticari ilişkinin (alım, satım vb) ne olduğu, çekin tarafların ticari defterlerinde kayıtlı olup olmadığı konusunda mali müşavir bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından mahkememize sunulan … havale tarihli raporda özetle; “… E. Sayılı dava dosyası, ile davalı taraflar … ŞTİ., ve …’ ın ibraz ettiği … yılı ticari defterlerinin kayıtları üzerinde yapılan incelemede, dosyada yer alan davalıların dava konusu çekteki ciro silsilesinin aşağıdaki gibi olduğu,
HUKUKİ NİTELİK ÇEKTEKİ KEŞİDECİ-CİRANTA-HAMİLADLARI TİCARİ İLİŞKİ
1-KEŞİDECİ … ŞTİ. İNCELENMEDİ
2-LEHTAR …AŞ. İNCELENMEDİ
3-1.CİRANTA … AŞ. İNCELENMEDİ
4-2.CİRANTA/DAVALI …ŞTİ HAMİL İLE TİCARİ İLİŞKİ VAR
5-3.CİRANTA /DAVALI … BU CİRANTANIN TİCARİ BİR İŞLEMİ YOK
6-HAMİL /DAVALI … 2.CİRANTA İLE TİCARİ İLİŞKİ VAR Davalılar … ŞTİ. (ciranta) ile … (hamil) arasında ticari ilişkinin olduğu, davalı …’ın diğer davalı … ŞTİ.’ ne altın sattığı, karşılığında dava konusu çeki ciro yoluyla aldığı, davalı … ŞTİ.’ in ibraz ettiği … yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yapıldığı, kapanış tasdiklerinin henüz yapılmadığı, (kapanış tasdiki son günü …), kapanış tasdiki yasal süresinde yapıldığı takdirde defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfında olduğunun kabul edilebileceği, davalı …’ in ibraz ettiği … yılı ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin yapıldığı, kapanış tasdiklerinin henüz yapılmadığı, (kapanış tasdiki son günü …), kapanış tasdiki yasal süresinde yapıldığı takdirde defterlerin usulüne uygun tutulduğu ve sahibi lehine delil vasfında olduğunun kabul edilebileceği, davalı … ŞTİ.’ nin dava konusu … USD tutarındaki çeki kimden aldıoı hususunda defter kayıtlarında bir bilgk olmadığı, ancak bu çeki diğer davalı …’ a mal karşıcı verdiğine dair kaydın olduğu, davalı … ŞTİ.’ nirı dava konusu çeki (ciro ile almasına rağmen) diğer davalı …’ a kendi keşide etmiş gibi 103-VERİLEN ÇEKLER hesabına kayıt ettiği, bu nedenle çekin kimden alındığının anlasılamadığı, davalı …’ in defter kayıtlarında dava konusu çekin diğer davalı … ŞTİ.’ n den alındığı, karşılığında altın satıldığı hususunda kaydın bulunduğu, ticari ilişkileri olduğu anlaşılan iki firmanın imzası arasında yer alan …’ in imzası/cirosunun hangi amaçla atıldığının anlaşılmadığı, dava konusu çekin hamili …’ m çeki ticari bir işlem sonucu ciro ile almış olduğu 6102 S. TTK. 686. Maddesine göre hamilin kötü niyetli olmadığı…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Her ne kadar Mahkememizin … tarihli celse 1 nolu ara karar gereği dava dosyasının davacıdan önceki cirantaların ticari defter ve belgeleri incelenmek suretiyle çekin davacıya kim tarafından cirolandığı hususlarında mali müşavir bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş ise de; Mahkememizce dava dosyasının niteliği de dikkate alınarak bu yöndeki ara karardan mahkememizin … tarihli oturum 1 nolu ara kararı ile dönülmesine karar verilmiştir.
Mahkememizin … gün, … Esas, … Karar sayılı dava dosyasında davacı tarafından açılan çek iptali istemine ilişkin davada eldeki davanın açılması sebebiyle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, ayrıca söz konusu davanın hasımsız olması sebebiyle birleştirme talebinin yerinde olmadığı da gerekçeli kararda belirtilmiştir.
Antalya C.Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyası, Manavgat C.Başsavcılığının … Soruşturma sayılı dosyaları incelenmek üzere dosyamız arasına alınmış, Manavgat C.Başsavcılığının … tarih, … Soruşturma sayılı evrakında koğuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, İİK.72/2. Maddesi gereği icra takibinden sonra borçlu tarafından açılan takibe konu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile çekin rızası hilafına elinden çıktığı gerekçesiyle istirdat istemine ilişkindir.
Uyuşmazlık: Takibe dayanak çekin davacının rızası hilafına elinden çıkıp çıkmadığı, çeki elinde bulunduran hamil davalının iyiniyetli olup olmadığı, buna göre davacının çek bedelinin istirdadını talep edip edemeyeceği hususlarında toplandığı görülmüştür.
TTK. 790. maddesinde; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.”
TTK.792. Maddesinde de; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 29/01/2018 gün, 2016/15409 Esas, 2018/212 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl ve birleşen dosya davacıları arasında ticari ilişkiye dayalı dava konusu çeklerin verildiği, ancak ne asıl davanın davacısı ne de birleşen dosyanın davacısı olan şirketin davalılar ile ticari ilişkilerini belgeleyen herhangi kayıt ve dayanağa rastlanmadığı, dava konusu edilen her iki çekinde birleşen dava davacısı olan keşideci tarafından asıl dava davacısı … adına kesildiği, davalıların usulüne uygun tebligatlara rağmen beyanda bulunmayıp defter ibraz etmediği, davalı … ile asıl davanın davacısının arasında ticari ilişkiye dayalı herhangi bir kayda rastlanmadığı, davalı …’ında davalı cirantalarla ilişkisini belirler kayıt ve dayanak olmadığı,asıl dava davacısının davalı … yetkilisi aleyhine takip yapmasına davacı ile davalı şirket arasındaki ilişkinin delili olarak dayanılamayacağı, davalı şirketin aksini ispat amacı ile herhangi bir dayanak sunmadığı, davacıların gerek asıl gerekse birleşen dava yönünden iddialarının yerinde olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı …,keşidecisi … A.Ş lehdarı …,cirantaları …Şti ve … olan … tarih 20.000 TL bedelli; keşidecisi … A.Ş lehdarı …, cirantaları …Şti ve … olan … tarih 20.000 TL bedelli, keşidecisi … A.Ş lehdarı …,cirantaları …Şti ve … olan … tarih 10.000 TL bedelli çeklerin ciro yolu ile hamilidir.
TTK 790.maddesi “ cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır”
TTK 792.maddesi “çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek sözkonusu olupda hamil hakkını 790.maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” hükümlerini içermektedir.
Bu durumda açıklanan yasa hükümleri ve imzaların istiklali prensibi uyarınca kanıtlanamayan asıl ve birleşen davaların reddi …” karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve emsal içtihad doğrultusunda mahkememizce yapılan değerlendirmede: Bilirkişi tarafından ibraz edilen … tarihli raporda davalılar …Şti ile … arasında ticari ilişkinin bulunduğu, davalı …’ın sattığı altın karşılığında ciro yoluyla çeki teslim aldığı, davalılardan … Şti.’nin ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davalı … Şti’nin çeki kimden aldığı hususunda ticari defterlerinde bir bilgi olmadığı, ticari ilişkileri olduğu anlaşılan bu davalıların imzası arasında yer alan davalı …’in cirosunun hangi amaçla atıldığının bilinmediği belirtildiğinde davalılardan …’ın ciro silsilesi ve imzaların istiklali ilkesi gereği yetkili hamil olduğu, hamilin kötü niyetle çeki iktisap ettiği veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu hususunun da davacı tarafça ispatlanamadığı, davalı … …Şti ile …’ın aynı sektörde çalışmalarının hamilin kötü niyetli olmasını gerektirmeyeceği, davalı … …Şti’nin çeki ne şekilde iktisap ettiği, ticari defterlerinde bulunmasa dahi çekin bir ödeme vasıtası olup ticari defterlere kaydının zorunlu bulunmadığı, buna göre ticari defterlerinde çekin kimden alındığı hususunun belirtilmemesinin davalı … Şti’ni de kötü niyetli olduğunun kabulünü gerektirmeyeceği anlaşılmakla davacının davasının reddine karar vermek gerekmiştir.
İİK.72/4. Maddesinde; “Dava alacaklı lehine neticelenirse ihtiyati tedbir kararı kalkar. Buna dair hükmün kesinleşmesi halinde alacaklı ihtiyati tedbir dolayısıyla alacağını geç almış bulunmaktan doğan zararlarını gösterilen teminattan alır. Alacaklının uğradığı zarar aynı davada takdir olunarak karara bağlanır. Bu zarar herhalde yüzde yirmiden aşağı tayin edilemez.” düzenlemesi mevcut olup, takibe dayanak çekin yabancı para alacağı olduğu, açılan davada da dava değerinin dava tarihindeki kur üzerinden hesaplandığı, icra inkar tazminatı ve kötü niyet tazminatının yabancı para alacağı üzerinden hükmedilmesi mümkün olmadığından mahkememizce davalı alacaklı … yönünden dava konusu alacağın %20’si oranında hesaplanan ((dava tarihi itibari ile 1 USD =3,5709 TL ) 71.400,00 TL. tazminatın davacıdan tahsili ile davalı …’a verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan gerekçelerle, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
İİK 72/4 gereği dava konusu alacağın %20 si oranında hesaplanan (dava tarihi itibari ile 1 USD =3,5709 TL) 71.400,00 TL tazminatın davacıdan tahsili ile davalı …’a VERİLMESİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin olarak alınan 6.098,21 TL harçtan mahsubu ile bakiye 6.062,31 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Karar tarihi itibari ile yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari ücret tarifesine göre hesap edilen nispi 27.375,40 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
5-Taraflarca kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
6-Davacı tarafça yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
Dair; davacı vekilinin ve davalılar vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/11/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır