Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/278 E. 2019/163 K. 15.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/278
KARAR NO : 2019/163
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/05/2017
KARAR TARİHİ : 15/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı idare arasında … Tesisi Yapımı işine Ait sözleşme imzalandığını ve sözleşme konusu iş müvekilince tekniğe uygun şekilde yerine getirildiğini, söz konusu sözleşme kapsamında yer almamasına rağmen mike taksi yoluna bağlantı yolu imalatları taraflarınca fazladan yatırıldığını, fazla imala yönelik olarak müvekkiline sadece hasır çelik imalı bedeli ödendiğini, müvekkilinin bu kalemden sözleşme dışı fazladan yaptırılan imalat kalemlerinden doğan alacağı 70.882,24 TL olduğunu, yine davalı idarece projeelrde belirtilmeyen ve projeye esas her hangi bir mahal listesi bulunmayan ancak müvekkilen yaptırılan pompa otomasyon sistemi ve tank otomasyon sistemi yapım bedelininden doğan müvekili alacağnın toplamı 48.750,00 TL olduğunu, öte yandan müvekkilinin yükümlüğünde olmamasına rağmen araç kimlik antenleri için 11.340,85 TL dahi müvekkilinin kesin hesap ödemesinden haksız olarak kesildiğini belirterek, toplam 130.973,09 TL müvekkili alacağının 13.04.2017 tarihinden itibaren tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; … ihale kayıt nolu…Yapılması işine ait sözleşme anahtar teslim götürü bedeli ile 02/10/2015 tarihinde imzalandığını, …’a 05/10/2015 tarihinde tesliminin yapıldığını iş bitim tarihinin 31/12/2015 olduğunu, bahse konu iha türünün anahtar teslim götürü bedeli olarak imzalandığını, Teknik şartnamenin genel hükümler başlığının 15. Maddesinde belirtilen sözleşme tarihi itibari ile 3 gün içinde yer teslimi yapılır hükmü gereği 05/10/2015 tarihinde yüklenici …’a yer teslimi yapıldığını, imalata başlamadan önce bütün ölçüler yerinde kontrol edilerek farklılıkların bildirileceği, imalata başlamadan önce bu çizimler mimari elektrik ve tesisat çizimleri ile karşılaştırılacağını, çizim üzerinde okunmayan ölçüleri idareden isteneceği, çizim üzerinden ölçüm yapılmayacağı açıklamaları şartname ve projelerde açıkça belirtildiğini, yüklenicinin proje ve şartnamesine uygun olarak yapacağı işler için herhangi bir artı ödeme yapılmasını talep etme hakkının olmadığını, davacının sözleşme dışı fazladan yaptırıldığı iddia edilen imalat kalemlerinden doğan alacağın 70.882.24 TL olduğu, davacı tarafınadn idari projelerde belirtilmeyen ve projeye esas herhangi bir mahal listesi bulunmayan ancak davacıya yaptırıldığı belirtilen pompa otomasyon sistemi ve tank otomasyon sistemi yapım bedelinden alacağının toplam 48.750,00 TL olduğu, davacının yükümlülüğünde olmamasına rağmen araç kimlik antenleri için 11.340,85 TL’nin davacının kesin hesap ödemesinden haksız kesildiğini, yüklenici firmanın … Otomasyon Firmasına yaptırdığı otomasyon sistemi kapsamına giren araçlara anten takılması işi için verilen birim fiyat teklifi alındığını ve 17 araca takılmas ıgereken anten için gerekli maliyet 8.772,00 TL olarak hesaplandığını, ve firmanın hak edişinin kesildiğini, bu nedenle yüklenici firmanın haksız yere kesinti yapıldığı iddiasının gerçeği yansıtmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan fazla imalat nedeniyle açılan alacak istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacı tarafından fazladan yapıldığı iddia edilen imalatların sözleşme kapsamında bulunup bulunmadığı, sözleşme dışı fazladan yapılan imalat var ise bedelinin işveren tarafından ödenip ödenmediği, fazladan yapılan ve bedeli ödenmeyen imalat var ise bunun değerinin ne olduğu hususundadır.
Görev hususunun yargılamanın her aşamasında resen değerlendirilmesi gereken bir dava şartı olması sebebiyle, Mahkememizce davacının tacir olup olmadığı hususunda Manavgat Vergi Dairesi Müdürlüğüne, Esnaf ve Sanatkarlar Odasına ve Ticaret Sicil Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmış, Manavgat Vergi Dairesi ve Ticaret Sicil Müdürlüğünden gelen yazı cevabından davacının serbest meslek kazancına göre defter tuttuğu, hakiki şahıs olarak kayıtlı olduğu ve … tarihinde terkin edilerek kaydının silinmiş olduğu belirtilmiş olup, davacı tarafın tacir olmadığı anlaşılmıştır.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesi’nin …/… esas, …/… karar sayılı … tarihli ilamı da dikkate alınarak, davalı …’nün tacir olduğu anlaşılmıştır.
Yargıtay HGK’nın 18.11.2015 gün ve 2014/15-301 E. 2015/2659 K. sayılı emsal içtihadında da “6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır. Bu işler, eğer bir ticari işletmeyi ilgilendirmiyorsa, ticari iş sayılmazlar…
Ticari davalar ise; aynı Kanunun 4/1. maddesinde tanımlanmıştır. Bu maddeye göre; her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işleri ve tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Medenî Kanunu’nun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve …, rekabet yasağına ilişkin … ve …, yayın sözleşmesine dair … ilâ …, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen … ilâ …, komisyon sözleşmesine ilişkin … ilâ …, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki … ilâ …, saklama sözleşmelerini düzenleyen … ilâ … inci maddelerinde; fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta; borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde ve bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu maddeye göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için tarafların her ikisinin tacir olması ve uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğması veya ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi olması veyahut da açılan davanın maddede altı bent halinde sayılan davalardan olması gerekir. Taraflardan biri tacir değilse veya tacir olmasına rağmen uyuşmazlığın ticari işletmeyle ilgisi yoksa ticari davanın varlığından söz edilemez.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen emsal içtihat ve yasal düzenleme doğrultusunda yapılan değerlendirme neticesinde, somut olayda, her ne kadar eldeki dava Mahkememize açılmış ise de; Ticaret Sicil Müdürlüğü’nden ve Vergi Dairesi Müdürlüğü’nden gelen yazı cevapları uyarınca davacının hakiki şahıs olduğuna dair ticaret sicildeki kaydının davanın açılmasından önce terkin edildiği ve serbest meslek kazancına göre defter tuttuğu, sonuç itibariyle davacının tacir olmadığı anlaşılmıştır. Buna göre, eldeki davada taraflardan davacının tacir olmaması, taraflar arasındaki ihtilafın da ticaret mahkemesinde görülmesi gereken mutlak ticari davalardan olmaması nedeniyle nedeniyle, mahkememizin görevsiz olduğu ve uyuşmazlığı çözme yönünde görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmemesi halinde mahkememizce ek karar ile davanın açılmamış sayılmasına dair karar verilmesine, harç, yargılama gider ve vekalet ücretinin verilecek olan ek kararda belirtilmesine,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde görevli mahkemeye dosyanın gönderilmesinin talep edilmesi halinde harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkeme tarafından karara bağlanmasına,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/03/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza