Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/273 E. 2019/241 K. 09.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/273
KARAR NO : 2019/241
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı))
DAVA TARİHİ : 15/05/2017
KARAR TARİHİ : 09/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımlı)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin keşidecisi dava dışı … … olan …şubesine ait … seri numaralı, … vadeli 15.000,00 TL bedelli çeki, elindeyken düşürmek suretiyle kaybettiğini, bunun üzerine … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… esas sayılı dosyası ile bahse konu çek hakkında zayi nedeniyle çek iptali ve ödeme yasağı konulması talepli dava açıldığını, mahkemenin …/… esas sayılı davasının …/…/… tarihli kararın taraflarına davalı tarafından bankaya ibraz edilen …/…/… vadeli … seri numaralı çek hakkında istirdat davası açmak üzere 10 günlük kesin süre verildiğini, müvekkilinin davalı İhsan İldiz ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, zira müvekkili ile davalı ve davalıdan önceki cirantalar arasında hiçbir ticari ilişki bulunduğunu gösterir hiçbir somut delil de bulunmadığını, müvekkilinden sonra gelen tüm cirantalar ve davalı hamil hakkında …Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulacak olup savcılık dosyası numarasını bildireceklerini, dava konusu çek hakkında istirdat kararı verilmemesi halinde müvekkilinin mağdur olacağını belirterek dava konusu çekin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının davasında bildirdiği hususların haksız ve dayanaksız olduğunu, müvekkilinin ticari ilişkisi neticesinde alacağına karşılık olmak üzere çek cirantası …’den dava konusu çeki aldığını, çekin vadesi geldiğinde bankaya ibraz ettiğini ancak muhattap banka tarafından çek hakkında ödeme yasağı kararı olduğunu gerekçesi ile ödeme yapılmadığını, … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… D.iş sayılı dosyasına ibraz edildiğini, mahkemece istirdat davası açılması için süre verildiğini, davacının …bankası yüzüncü yıl şubesi önünde çeki elinden düşürmek sureti ile kaybettiğine ilişkin iddianın hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, öncelikle çekin davacı tarafından cirolanmak sureti ile muhafaza edilmiş ve şu şekilde düşürüldüğü iddia edildiğini, çek davacının cirosundan sonra üç ciranta daha bulunmakta olup müvekkili çeki …’den iktisap ettiğini, müvekkilinin evveliyatı hakkında bir bilgisi de bulunmadığını, diğer cirantaların tanık sıfatı ile dinlenmesi halinde maddi gerçeğin ortaya çıkacağını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dava, çek’e dayalı istirdat davasıdır.
Uyuşmazlık: davaya konu çekin davacının rızası hilafına elinden çıkıp çıkmadığı, çeki elinde bulunduran hamil davalının iyiniyetli olup olmadığı, buna göre davacının çek bedelinin istirdadını talep edip edemeyeceği hususlarında toplandığı görülmüştür.
TTK. 790. maddesinde; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse, bu son ciroyu imzalayan kişi çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır.”
TTK.792. Maddesinde de; “Çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek söz konusu olup da hamil hakkını 790 ıncı maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötüniyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır bir kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür.” düzenlemeleri mevcuttur.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 29/01/2018 gün, 2016/15409 Esas, 2018/212 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Mahkemece yapılan yargılama ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, asıl ve birleşen dosya davacıları arasında ticari ilişkiye dayalı dava konusu çeklerin verildiği, ancak ne asıl davanın davacısı ne de birleşen dosyanın davacısı olan şirketin davalılar ile ticari ilişkilerini belgeleyen herhangi kayıt ve dayanağa rastlanmadığı, dava konusu edilen her iki çekinde birleşen dava davacısı olan keşideci tarafından asıl dava davacısı … … adına kesildiği, davalıların usulüne uygun tebligatlara rağmen beyanda bulunmayıp defter ibraz etmediği, davalı … … ile asıl davanın davacısının arasında ticari ilişkiye dayalı herhangi bir kayda rastlanmadığı, davalı …’ında davalı cirantalarla ilişkisini belirler kayıt ve dayanak olmadığı,asıl dava davacısının davalı …yetkilisi aleyhine takip yapmasına davacı ile davalı şirket arasındaki ilişkinin delili olarak dayanılamayacağı, davalı şirketin aksini ispat amacı ile herhangi bir dayanak sunmadığı, davacıların gerek asıl gerekse birleşen dava yönünden iddialarının yerinde olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı …vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı …,keşidecisi …A.Ş lehdarı … …,cirantaları …Şti ve … … olan … tarih 20.000 TL bedelli; keşidecisi …A.Ş lehdarı …, cirantaları …Şti ve …olan … tarih 20.000 TL bedelli, keşidecisi … A.Ş lehdarı … …,cirantaları …Şti ve … … olan … tarih 10.000 TL bedelli çeklerin ciro yolu ile hamilidir. TTK 790.maddesi “ cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kişi, son ciro beyaz ciro olsa bile, kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır” TTK 792.maddesi “çek herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış bulunursa ister hamile yazılı ister ciro yoluyla devredilebilen bir çek sözkonusu olupda hamil hakkını 790.maddeye göre ispat etsin, çek eline geçmiş yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” hükümlerini içermektedir. Bu durumda açıklanan yasa hükümleri ve imzaların istiklali prensibi uyarınca kanıtlanamayan asıl ve birleşen davaların reddi …” karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve emsal içtihad doğrultusunda mahkememizce yapılan değerlendirmede: dava konusu çek üzerinde davalının ciro silsilesi ve imzaların istiklali ilkesi gereği yetkili hamil olduğu, hamilin kötü niyetle çeki iktisap ettiği veya iktisapta ağır kusuru bulunduğu hususunun da davacı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmakla davacının davasının reddine ile yasal şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatının reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Yasal şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 44,40 TL.ret harcının peşin alınan 256,17 TL. harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 211,77 TL harcın karar kesinleştikten sonra davacıya İADESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra davacıya İADESİNE,
6-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğnuda kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/04/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza