Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/271 E. 2018/710 K. 22.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/271
KARAR NO : 2018/710
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/05/2017
KARAR TARİHİ : 22/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin bir borcu nedeni ile taahhüt verdiğini ve bu borcu nedeni ile … yılı … ayı içerisinde cezaevine girdiğini, Müvekkilinin burada davalının … ile tanışmış ve aralarında samimiyet olduğunu, müvekkilinin cezaevinde 1 hafta kadar kaldığını, davacıırı müvekkili cezaevinden çıktıktan birkaç gün sonra …’ın müvekkilini aradığını ve Avukat …’a borcu olduğunu söylediğini, ödemeyi yapmasını müvekkilinden rica ettiğini, müvekkilide Avukat …’ a 2.500,00 TL, 2.000,00 TL ve 2.000,00TL olmak üzere toplamda 6.500,00 TL ödeme yaptığını, … müvekkil tarafından Av. …’ a yapılan ödemeden birkaç gün sonra müvekkilimi arayarak, bir cezaevi arkadaşının …, … Mahallesinde bir daire aldığını, bu evin tadilata ihtiyacı olduğunu, … diye tanıttığı … isimli kişinin tadilat tamirat işleri yaptığını, …’ın bu iş ile ilgili hesap çıkartacağını, bu konuda gerekirse ortak hareket edebileceklerini müvekkiline söylediğini, müvekkili tarafından …’e 880,00TL, 2.050,00TL, …’ ye ise 600,00TL, 200,00TL ve 60,00TL ödeme yapıldığını, … ve …’ in birlikte gelerek müvekkilimden aldığı ayrıca bir 2.100,00TL ödeme bulunmadığını, yine bu süreçte … müvekkilimi cezaevinden arayarak …’na 1.000,00 TL para vermesini istemiş ve müvekkilim de yine bu ödemeyi yaptığını, farklı günlerde yine …’ın isteği üzerine müvekkilim, …’na 350,00TL ve 500,00TL olmak üzere iki kez daha ödeme yapıldığını, toplamda 22.220,00 TL müvekkilinin davalı ve … adına yaptığı ödemelerin toplandığını, hesap tablosuna göre müvekkil ile … arasında sadece 2.000,00TL konusunda bir ihtilaf bulunduğunu, Müvekkilinin söz konusu çekleri aldıktan sonra çekleri başka bir ticareti bulunan … isimli 3. Bir kişiye vermiştir. …, davalı tarafından müvekkiline verilen … keşide tarihli 30.000,00TL bedelli çeki gününde muhatap bankaya ibraz etmiş ancak çek ile ilgili tedbir kararı olduğunu öğrendiğini, bunun üzerine müvekkili, … aramış ve çekin ödenmediğini söylemiştir, …, müvekkili ve … birlikte … İlçesine gitmiş ve tedbir kararını veren Ereğli … Asliye Hukuk Mahkemesine gidip durumu öğrendiklerini Tedbir kararı Ereğli … Asliye Hukuk Mahkemesinin …E sayılı dosyasından verildiğini, davalı tarafından müvekkiline verilen … keşide tarihli 50.000,00 TL bedelli çek de müvekkil tarafından yine 3. Bir kişiye verildiğini, bu çekinde gününde ödenmediğini ancak hamil alacağını öğrendiği kadarı ile kısmi olarak alındığını, müvekkili tarafından davalı ve … için toplamda 37.952,00TL ödeme yapıldığını, yine …’ın … tarafından Av. …’ın ofisinde müvekkiline … keşide tarihli 30.000,00TL ve … keşide tarihli 50.000,00TL bedelli toplamda 80.000,00 TL bedelli çek verildiğini, ancak bu çekler de müvekkilini kandırılarak senet karşılığı verildiğini, müvekkilinin mağduriyet yaşamaması ve borcu olmadığı halde kandırılarak alınan senet dolayısıyla yapılan icra takibi nedeniyle daha fazla mağdur edilmemesi amacıyla iş bu davayı açma zorunda kalındığını belirterek, müvekkilinin davalıya borcu olmadığının tespitine, davalının haksız ve kötü niyetli takip yapmış olması nedeni ile takip miktarı üzerinden %20 kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine, davalı tarafından müvekkili aleyhine başlatılan Antalya … İcra Müdürlüğünün … E sayılı icra dosyasına haciz baskısı altında müvekkilinin taahhüt vermek durumunda kaldığı için işbu dosyanın yargılama sonuna kadar tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesine konu ettiği iddiaların tamamının müvekkilinin … ile ilgili olduğunu, Antalya …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı icra dosyasına konu edilen senetlerle bir ilgisinin bulunmadığını, müvekkilinin …den olan 22.220,00 TL’lik alacağına karşılık müvekkilinden toplamda 80.000,00 TL’lik iki adet çek aldığını bu çeklerin karşılığında da icraya konu senetleri teslim ettiğini ancak, davacının bu iddiasının olağan ticari hayata aykırı olduğunu hiç kimsenin 22.220,00 TLlik borca karşılık kimseye 80.000,00 TL lik çek vermeyeceğini, görüldüğü üzere, davacının iddialarına dayanak tuttuğu çek suretleri bile davacının aleyhine delil olduğunu, dava dilekçesinde, davacının iddialarını destekleyecek maddi hiç bir dayanak bulunmadığını, davacının müvekkilinin … adına bir kısım ödemeler yaptığını, yapılan bu ödemeleri dava dışı … ile düzenlediklerini iddia etmişse de, dosyaya delil olarak sunulan bir kısım hesaplamalara ilişkin belgelerin altında herhangi bir imza bulunmadığını, davacının kendisinin düzenlediği bu evrakların herhangi bir hukuki değeri bulunmadığını, davacının tanıkla ispatını istediği hususların dava konumuz senetlerle herhangi bir ilgisi bulunmadığını, müvekkilinin kepçe alınması için davacıya elden nakit 30.000 TL ve 50. 000 Tl lik çek verdiğini, ancak müvekilinin kendisine kepçenin teslim edilmemesi halinde kendisini garantiye almak için davacıdan 80.000TL lik senet aldığını, daha sonra, 30. 000TL ve 50. 000TL lik çeki alan davacı müvekkilimin telefonlarına cevap vermediği gibi, müvekkilinin adına satın almayı taahhüt ettiği kepçeyi de teslim etmediğini, davacıya ulaşamayan müvekkilinin bu nedenle elindeki senetleri icraya koyduğunu, yoksa, davacının iddia ettiği gibi bir olay söz konusu olmadığını, Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …-… Esas sayılı icra dosyasında ki haciz ve satışları durdurmak çabasından başka bir şey olmadığını, bir hakkın doğumunu engellemek gayesiyle hareket eden kötü niyetli davacının dava değerinden %20 aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini haksız açılan davanın reddini talep etmiştir.
Dava, takipten sonra açılan bonoya dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK 201.maddesinde “Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Yukarıda belirtilen açıklamalar doğrultusunda Mahkememizce yapılan değerlendirmede; 6100 sayılı HMK’nun 200.maddesi uyarınca senede karşı senetle ispatın zorunlu olduğu, aynı kanunun 201.maddesi uyarıncada senede karşı tanıkla ispatı mümkün olmadığı, davalının senedine karşı iddianın da ancak yazılı belge ile ispatlanması gerektiği, davacı tarafından yukarıdaki belgeler dışında herhangi bir yazılı belge sunulmadığı, dava dilekçesinde açıkça yemin deliline dayanılmadığı, bononun bedelsiz olduğu hususu yukarıda belirtilen kanun kapsamında senetle ispat edilemediğinden ve yemin deliline de dayanılmadığından, bononun bedelsiz olduğuna ilişkin davanın kesin delillerle ispatlanamaması ve davalının kötü niyetine ilişkin olarak TTK. 687. Maddesi kapsamında delillerini ibraz etmediği görülmekle davacının ispatlanamayan davasının reddine, koşulları ve yasal unsurları oluşmadığından davalı tarafın kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Yasal şartları oluşmayan davalı vekilinin kötü niyet tazminat talebinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 35,90 TL.ret harcının peşin alınan 1.366,20 TL harçtan mahsubu ile fazla yatırılan 1.330,30 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince 9.150,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştikten sonra taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/11/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza