Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/254 Esas
KARAR NO : 2018/22
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/05/2017
KARAR TARİHİ : 16/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı şirket arasında …/…/… tarih ve …-…-… poliçe numarasıyla …Poliçesi akdedildiğini, bitiş tarihi olan …/…/… olan bu poliçe anlaşması ile davalı şirketin davacı müvekkile ait … … … plakalı aracı hasar tarihi itibariyle rayiç değerine kadar teminat altına alındığını, …/…/… tarihinde, davacının sevk ve idaresindeki sigortalı aracın … istikametine seyir halinde iken tek taraflı maddi hasarlı trafik kazasına karıştığını, kazaya karışan sigortalı aracın aynı gün … … yolu üzerinde bulunan yetkili … servisine çekici marifetiyle götürüldüğünü, hasarlı araç ile ilgili kasko müracaatının ilgili … Servisi tarafından, …/…/… tarihinde, davalı … şirketine yapıldığını, davalı şirketin yapılan kasko müracaatı sonrasında, kazalı sigortalı araç ile ilgili ekspertiz çalışmasına girişildiğini, davalı şirketin yapılan bu kasko müracaatını, müvekkil davacıya gönderdiği 39/12/2016 tarihli yazısıyla reddettiğini, red gerekçesinde, hasar dosyası kapsamındaki tazminat talebinin, yapılan değerlendirme neticesinde beyan uyumsuzluğu olmasının gösterildiği, ancak beyan uyumsuzluğunun neler olduğunun belirtilmediği, davalı şirketin müvekkil davacıya hitaben göndermiş olduğu …/…/… yazım tarihli yazısı ile sigortalı araca ait kasko poliçesinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının C3 maddesine istinaden iptal edildiğini bildirdiğini, bu sebeplerle davanın kabulünü, araca ait hasar tazminat miktarlarına, kazanın ve kazanın ihbar tarihi olan …/…/… tarihinden itibaren temerrüt faizi işletilmesini, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirket üzerine bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Taraflar arasındaki dava genişletilmiş Kasko Sigorta Poliçesinden kaynaklanan Tazminat davasıdır.
07.11.2013 tarihinde kabul edilerek yayım tarihinden itibaren 6 ay sonra yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunu’nun 3. maddesinin k bendinde tüketicinin tanımının yapıldığı, l bendinde ise “mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına yada hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmelerde dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi” tüketici işlemi olarak tarif etmiştir. Aynı kanunun 83. Maddesinde ise “bu kanunda hüküm bulunmayan hallerde genel hükümler uygulanır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Davacı aracını kasko sigorta poliçesi ile sigortalattığı davalı … aleyhine sigortalı araçta meydana gelen kaza neticesinde araçta meydana gelen hasar ve kullanım ve gelir kaybı bedelinin rücuen tahsili için alacak davası açılmış olup; davacı ile davalı arasında sigorta ilişkisi kurulduğu, işlemin yasa da tüketici işlemi olarak sayıldığı, dava konusu olan aracın hususi araç olup ticari araç olmadığı anlaşıldığından Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 3.maddesinin k ve l bendi ve 83. maddesi hususları da birlikte değerlendirildiğinde davaya bakma görevinin … Tüketici Mahkemelerinin olduğu anlaşıldığından davanın mahkememizin görevsizliği nedeni ile dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
G.D: Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Mahkememizin 6100 Sayılı kanunun 114 ve 115.maddeleri gereğince GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı kanunun 20/1.maddesi gereğince kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna gidilip de başvurunun reddi kararının tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde başvurulması halinde dosyanın görevli ve yetkili … NÖBETÇİ TÜKETİCİ MAHKEMESİNE gönderilmesine,
3-HMK’nun 20/1 maddesindeki düzenleme uyarınca, kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren 2 hafta içinde istem olması halinde dava dosyasının görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Dava dosyasının süresi içinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda, harç ve yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
5-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde, HMK’nun 20/2-son ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin, mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 16/01/2018
Katip …
*E-İmzalı
Hakim …
*E-İmzalı