Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/187 E. 2018/213 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/187 Esas
KARAR NO : 2018/213
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 31/03/2017
KARAR TARİHİ : 08/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibine girişildiğini, davalı tarafça yasal süresinde takibe itiraz edilerek durdurulduğunu, davalının davacıya takip borcu olduğunu, takip dayanağı iki ayrı faturaya konu malları teslim ettiğini, ancak davalının ne katip tarihine ne kadar dava tarihine kadar borcunu ödemediğini, davalının tüm girişimlere rağmen borcunu ödemediğini, alacağını rehinle de güvence altına alınmadığını, davalı borçlunun borçlarını ödeyemez durumda olduğunu, borçlunun icra takiplerine karşı haksız kötü niyetli itirazlar yaptığını, davalı borçlunun takip miktarı olan 12.625,00.-TL borcuna ve icra takip tarihi olan 28.10.2016 tarihinden itibaren işlemiş % 10.5 en yüksek ticari faizine, yeter miktarda taşınır ve taşınmaz mallarıyla, üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarının ihtiyaten hacizine karar verilmesini, davalının Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, % 20 den aşağı olmamak üzere tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil şirket aleyhine açılmış olan Antalya …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takibine itiraz edildiğini, süresi içerisindeki itirazlarımız neticesinde takibin durduğunu, davacı tarafından huzurdaki haksız dava açıldığını, müvekkilin davacıya anılı takipten kaynaklı bir borcu bulunmadığını, her ne kadar vekil eden şirket ile davacı arasında iş ilişkisinin varlığı söz konusu olsa da müvekkil şirketin bahse konu ilişkiye dayalı davacıya borcu bulunmadığını, iş bu itibarla davacının haksız ve hukuka aykırı olan talebinin reddi gerektiğini, Söz konusu belgeler ve yazışma örnekleri müvekkil şirket yetkisinin imzasını ve onayını ve de olurunu taşımayan müvekkil şirketi her şekil ve şart altında temsil ve ilzama yetkisi bulunmayan, imzasının ve içeriğinin doğruluğunu kabul edemeyecekleri yetkisiz kişilere ait olup; bu kişilerin şirket adına, namına taahhütte bulunma yetkileri, görevleri ve misyonları olmadığını, Davacı alacağının varlığına hukuken kabul edebilir yazılı delil ile ispat etmek zorunda olduğunu, taraflar arasında müvekkil şirket yetkilisinin imzasını, onayını, kabulünü içeren yazılı ya da şifahi bir Sözleşme bulunmadığını, her ne kadar müvekkil ile davacı arasındaki iş ilişkisinin varlığına dayalı olarak anılı takip açılmışsa da taraflar arasında bir anlaşma sağlanabilmesi için sözleşmenin bedeli ve içeriği hakkında tarafların hem fikir olması gerektiğini, borcu ve davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla hiçbir alacağa temerrüt gerçekleşmeden faiz işletilemeyeceğini, temerrüt ise ancak ihtarname keşide edilmesi ve tebliği ile gerçekleşeceğini, bu nedenlerle takip öncesi faiz işletilmesi de usule ve yasaya aykırı olup icra takibinde talep edilmiş takip öncesi işletilmiş faize açıkça itiraz edildiğini, İhtiyati Haciz kurumunun alacaklı bakımından aranan şartlarından biri ihtiyati haciz isteyen tarafın alacaklı sıfatını taşıması gerektiğini, Oysa ki müvekkilimizin davalı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, bu durum ticari defterler incelendiğinde açıkça ortaya çıkacağını, ayrıca söz konusu durum yargılamayı gerektirir olduğundan karşı tarafın ihtiyati haciz talebinin reddi gerektiğini, İhtiyati haciz talebinin reddini davacının açmış olduğu itirazın iptali davasının reddine ve icra takibinin iptaline, davacının % 20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizce tarafların tüm delilleri toplanmış, icra dosyası getirtilmiş, dosya mali müşavir bilirkişile tevdi edilmiş ve rapor alınmıştır.
Mali Müşavir bilirkişi … tarihli raporunda sonuç olarak; Davacı ve davalı şirket tüzel kişiliği olduğunu, her ikisinin de tacir olduğunu, davacının davalı adına … yılında imza üstte açık olarak düzenlediği, iki adet faturaların davalıya tebliğ edildiğine dair dosyada bir belge olmadığı ancak davalıya ( e- mail) ile faturaların tutarı ve numarası da yazılarak borç bildirimi yapıldığı, fatura muhteviyatı mal ve hizmetin davalıya nakliye ambarı aracılığı ile teslim edildiğinin tespit edildiğini, davacının davalı adına düzenlediği faturalar , davalının … yılında ticari defterine veresiye alacak olarak kayıt edildiği ve … tarihi itibariyle ödenmediği ve bu tarih itibariyle 11.153,36.-TL alacaklı olduğu tespit edildiğini, davacının … icra takip tarihi itibariyle 1.592,98.-TL faiz alacağı olduğu tespit edildiğini, davacının 11.153,36.-TL asıl ve 1.892,98.-TL faiz olmak üzere toplam 12.766,34.-TL alacağı mevcutsa da taleple bağlı olduğundan 11.153,36.-TL asıl 1.472.00.-TL faiz olmak üzere 12.625,00.-TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, davalının … yılına ait yevmiye defterlerinin TTK nun 64 ve 65 maddesine uygun olarak tutulduğu, noterden açılış ve kapanış tasdiklerinin yapıldığı, dolayısıyla bütün defterlerin kapsamının birbirini doğruladığı, sahibi lehine delil olduğu görüş ve kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
Dava, faturaya dayalı icra takibine yönelik davacı tarafça açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, davalı hakkında faturaya dayalı olarak yapılan ilamsız takipte, davalı borçlunun itirazı üzerine, takibin durmasından sonra davacı tarafça itirazın iptali isteminde bulunulmuştur.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Dava konusu somut olayda, yukarıda belirtilen kanun maddesi doğrultusunda yapılan değerlendirmede: Bütün dosya kapsamı, Mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, Mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli bilirkişi raporuda dikkate alınarak davacının davalıya 11.153,36 TL miktarda mal teslim ettiği, davalının fatura bedelini ödemediği anlaşıldığından davanın kabulüne ve alacağın likit oluşu gözetilerek icra inkar taminatına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE,
Davalının Antalya … İcra dairesinin … esas sayılı icra dosyasındaki itirazının iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
2-Asıl alacağın % 20 si tutarındaki 2.230,00.-TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 862,41.-TL nispi harçtan peşin alınan 51,70.-TL harcın mahsubu ile bakiye 810,71 .- TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafça yapılan 240,18.-TL.ilk dava masrafı,434,50.- bilirkişi, davetiye, müzekkere giderinden ibaret toplam 674,68.-TL.yargılama giderlerinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça dosyaya yatırılan gider avansından dosyada kalan kısmın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı lehine takdir edilen 2.180,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
Dair; Davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.08/03/2018

Katip …
E İmza

Hakim …
E İmza