Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/160 E. 2019/117 K. 22.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/160
KARAR NO : 2019/117
DAVA : Borçtan Kurtulma Davası
DAVA TARİHİ : 18/03/2017
KARAR TARİHİ : 22/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Borçtan Kurtulma Davası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davalı şirket tarafından müvekkili … aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus icra takibi yaptığını, takip dayanağı yapılan 20.05.2016 düzenleme 31.07.2016 ödeme tarihli 3.000,00 TL ve 20.05.2016 düzenleme 31.08.2016 ödeme tarihli 3.000,00 TL bedelli bonolardaki imzanın müvekkiline ait olmadığını, müvekkilinin imzası kendisine ait olmayan bonolara dayanak gösterilerek yapılan takip nedeniyle cebri icra tehdidi altında ki imzanın davacı müvekkiline ait olmadığını, bu nedenle takibin veya paranın davalı şirket tarafından tahsilinin durdurulmasını ve dava konusu bonolar nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmişir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu çeklerin müvekkili şirkete … Tekstil Kozmatik San. Ve Tic. Ltd. Şti tarafından borcuna karşılık ciro edilerek verildiğini, kambiyo senedine bağlanan borcun vadesinde ödenmemesi sebebiyle Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasından icra takibi başlattıklarını, dava konusu bonoların müvekkili firma yetkilileri önünde düzenlendiğinden davalı şirketin kötü niyetinden bahsedilemeyeceğini belirterek İİK madde 72/5 gereğince alacağın %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Dava; icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkememizce bu kapsamda dava konusu Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı takip dosyası ve takibe konu bono aslı getirtilerek incelenmiş olup, yapılan incelemede, davalı … Teks. Ayak. San. Ve Tic. Aş tarafından davacı ve dava dışı … Tekstil Ltd. Şti aleyhine 20/05/2016 tanzim, 31/08/2016 vade tarihli 3.000,00 TL ve 20/05/2016 tanzim, 31/07/2016 vade tarihli 3.000,00 TL bedelli bonolara istinaden kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla icra takibi başlatıldığı, icra takibinin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Takip dosyasında takibe dayanak bonolardaki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda incelemeye esas olmak üzere mahkememizce davacının incelemeye esas imza örnekleri alınmış ve ilgili kurumlardan celbedilmiş , alınan imza örnekleri ve belge asılları ile birlikte dava dosyası Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş, Fizik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen … tarihli raporunda özetle; “…inceleme konusu senetlerde atılı borçlu imzaları ile …’ın mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrutu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlikler saptanmadığnıdan söz konusu borçlu imzalarının mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ın eli ürünü olmadığı …” şeklinde tespit ve değerlendirme yapılmıştır.
Tüm dosya kapsamı; tarafların iddia ve savunmaları, dava konusu icra takip dosyası içeriği, takibe konu bonolar ve davacının imza inkarı kapsamında alınan ATK raporu ve diğer tüm bilgi ve deliller bir arada incelendiğinde, dava konusu icra takibine konu edilen 20/05/2016 tanzim, 31/08/2016 vade tarihli 3.000,00 TL ve 20/05/2016 tanzim, 31/07/2016 vade tarihli 3.000,00 TL bedelli bonolardaki imzanın davacı …’ın eli ürünü olmadığı anlaşıldığından söz konusu bonolara istinaden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
Menfi tespit davasını kazanan borçlu lehine tazminata hüküm verilebilmesi için, alacaklının yaptığı icra takibinin haksız ve kötüniyetle yapılmış olduğunun anlaşılması gerekir. ( Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s. 385)
Menfi tespit davasını kazanan borçlu lehine tazminata hükmedilebilmesi için, davalı alacaklının yaptığı icra takibinin haksız bulunması tek başına yeterli değildir, bundan başka madde 72/5-3. Cümlede açıkça yazılı olduğu gibi, bu icra takibinin ” kötüniyetle yapılmış olduğunun” da anlaşılması ( ispat edilmesi ) gerekir; icra takibinin kötüniyetle yapıldığı ispat edilemezse, davalı alacaklı kötüniyet tazminatına mahkum edilemez. ( Baki Kuru, İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, s. 386)
Her ne kadar davacı taraf davalı aleyhine kötüniyet tazminatına hükmedilmesini talep etmiş ise de, icra takibine konu senetlerin davalı şirkete ciro yoluyla devredildiği, bu doğrultuda davalı tarafın kötüniyetli olarak davacı aleyhine icra takibi başlattığının dosya kapsamındaki deliller ile ispat edilemediği kanaatine varılmakla davacı tarafın kötüniyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Sonuç olarak mahkememizce yapılan yargılama neticesinde aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı icra takibine konu edilen 20/05/2016 düzenleme tarihli 31/07/2016 ödeme tarihli 3.000,00 TL bedelli ve 20/05/2016 düzenleme tarihli 31/08/2016 ödeme tarihli 3.000,00 TL bedelli her iki bono yönünden davacının BORÇLU OLMADIĞININ TESPİTİNE,
2-Davacının kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu gereğince alınması gerekli 445,42 TL nispi harçtan peşin alınan 111,36 TL harcın mahsubu ile bakiye 334,06 TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı ve 111,36 TL peşin harç toplamı olan 142,76 TL harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan 385,00 TL ATK ücreti, 83,00 TL davetiye gideri, 136,19 TL, 16,90 TL talimat giderinden ibaret toplam 621,09 TL yargılama giderlerinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalı tarafından herhangi bir yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine YER OLMADIĞINA,
7-Taraflarca yatırılan gider avansının harcanmayan kısmının talep aranmaksızın kararın kesinleşmesi halinde yatıran tarafa İADESİNE,
8- Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı lehine takdir edilen 2.725,00TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
9-Mahkememiz kararı kesinleştikten sonra İcra Müdürlüğünün dosyasının İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza