Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/156 E. 2019/255 K. 15.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/156
KARAR NO : 2019/255
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/03/2017
KARAR TARİHİ : 15/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili …/…/… tarihli dava dilekçesinde özetle; … tarihinde … ili … ilçesinde … … … (… … …) plaka sayılı otomobil sürücüsü …ın, … istikametinden … istikametine seyri esnasında 1,65 promilin de etkisiyle direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu gidişe göre sağ banket kısmından uçmuş ve aracının ön kısımları ile menfez başına çarpıp takla atarak savrulması neticesinde yaralamalı, ölümlü ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, söz konusu … … … (… … …) plakalı aracın malikinin …olduğunu, sürücüsünün ise …olduğu, araç sürücüsünün kaza tespit tutanağına göre tam kusurlu olduğunu, davacı … ve …’in meydana gelen trafik kazasında … … … (… … …) plaka sayılı araçta yolcu konumunda olup, kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusurları bulunmadığını, kazaya sebebiyet veren … şase numaralı araçta plaka değişikliği olduğundan …plaka görülmekte olduğunu, … şase numaralı aracın gerçekte … … … plaka üzerine kayıtlı olduğunu ve davalı …. tarafından Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanmış olduğunu, kaza sonrasında davacıların yaralandığı ve bu trafik kazasına bağlı olarak ömrünün sonuna kadar taşıyacağı cismani zararlar oluştuğunu, bu kaza neticesinde hem bedenen hem de ruhen yıpranmış olup uzun süre kazanın etkilerinden kurtulmak için uğraştıklarını, raporlarda davacıların kaza sebebiyle vücut fonksiyonlarını kaybettikleri ve özürlülük durumlarının sürekli olduğunun sabit olduğunu, tedavi sürecinde yapılan masrafların davacılar ve ailelerinin zorluk çekmelerine neden olduğunu, bunların yanında davacıların çektiği acıların ruh hallerinin bozulmasına ve hayata küsmelerine neden olduğunu belirterek; davacılardan …için; Çalışma gücündeki sürekli is kaybından doğan 2.000,00 TL davacılardan … için; Çalışma gücündeki sürekli is kaybından doğan 2.000,00 TL. tutarındaki maddi tazminatın aktüer hesabı yapılarak kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faiziyle birlikte davalı … şirketinden tahsili ile davacılara verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … şirketi vekili …/…/… tarihli cevap dilekçesinde özetle; davada …Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacının davalı şirkete başvurusu üzerine maluliyet tazminatı hesaplanabilmesi için maluliyet raporu talep edildiğini, ancak davacı tarafın işbu belgeleri ibraz etmeden dava açmış olduğu ve dava şartı yerine getirilmediğinden işbu başvurunun usulden reddini talep ettiklerini, davalı şirkete yapılan başvuruda yeterli ve gerekli evrakın bulunmaması sebebiyle başvurunun neticelendirilemediğini, dava konusu kaza esnasında sürücü …, davacılar … ve …’in alkollü olduklarını, davacıların alkollü sürücünün aracına binerek kendi kusurları ile zarar gördüklerini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla, davacının iddialarında haklı olduklarının tespiti halinde hesaplanacak tazminatta müteferrik kusur nedeniyle indirim yapılması gerektiğini, tüm kusurun davacılarda olduğunun tespiti halinde ise herhangi bir sorumluluklarının olmayacağını, söz konusu olayın haksız fiilden kaynaklandığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe sebebiyle değil haksız fiil sebebiyle olduğunu, taraflar arasında ticari bir ilişki mevcut olmadığını, bu sebeple davacı tarafın ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edebileceğini, davanın kabulü anlamına gelmemek kaydıyla tazminat hesabında malul kalanın bu araçta hatır için taşınması nedeni ile tazminat hesabından asgari % 25 oranında indirim yapılması gerektiğini beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
… Adli Tıp Grup Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığına müzekkere yazılarak tarafların kusurlarının sayısal olarak tespiti istenilmiş, … Adli Tıp Kurumu Başkanlığı … İhtisas Dairesin’den düzenlenen …havale tarihli rapora göre; meydana gelen trafik kazasında “…davalı taraf sürücüsü …’nın %80 oranında kusurlu olduğuna, davacı yolcular … ile …’in %20 oranında kusurlu olduklarına oybirliğiyle karar verildiği” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Dosya … Adli Tıp Kurumu Başkanlığı …İhtisas Kuruluna maluliyete ilişkin rapor aldırılmak üzere gönderilmiş; Adli Tıp Kurumu Başkanlığı …İhtisas Kurulunun …/…/… tarihli raporunda sonuç olarak; meydana gelen trafik kazasında “…1) 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı resmi gazete‘de yayımlanan özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik hükümlerine göre
Sağ kalça iç rotasyonu alt ekstremite eklem hareket açıklığı Tablo 3.8b’ya göre hafif derecede kısıtlı (%5), sağ kalça dış rotasyonu alt ekstremite eklem hareket açıklığı Tablo 3.8b’ya göre hafif derecede kısıtlı (%5), sağ kalça addüksiyonu alt ekstremite eklem hareket açıklığı Tablo 3.8b’ya göre hafif derecede kısıtlı (%5), sağ alt ekstremite kısalığı Tablo 3.3’e göre (%5) olarak değerlendirildiğinde;
Alt ekstremite özür oranı Balthazard formülüne göre; %19, Tüm Vücut fonksiyon kaybı Oranı %10 olduğu ,
2) İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 9(dokuz) aya kadar uzayabileceği,
4) Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği çerçevesinde bir başkasının bakımına muhtaç durumda olmadığı,” sonucuna varıldığı tespit ve rapor edilmiştir.
Dosya aktüerya bilirkişisine tevdi ile davacı tarafın talep edebileceği maddi tazminat konusunda rapor aldırılmasına karar verilmiş, aktüerya bilirkişisi … … tarafından tanzim edilen …/…/…19 havale tarihli raporda özetle; “… … tarihinde trafik kazası sonucu %39 oranında sürekli iş göremezlik durumuna düşen davacı …’in;-Sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararının 221.736,14(TL) olduğu hesaplanmıştır. Aynı kazada yaralanan davacı …’ün
-Sürekli iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararının 67.527,40(TL) olduğu” şeklinde tespit ve rapor edilmiştr.
Davacı vekili …/…/… tarihli dilekçesi ile; davalı şirket ile sulh olmaları ve davanın konusuz kalması sebebiyle esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, masraf ve yargılama giderlerine hükmedilmemesini beyan etmiş, davacı vekilinin vekaletnamesinde sulhe yetkisi bulunduğu görülmüştür.
Davalı şirket vekili …tarihli dilekçesi ile; davada davacı taraf ile sulh olunduğunu ve sulh çerçevesinde 281.526,00 TL ibraname mukabilinde …/…/… tarihinde ödeme yapıldığını, iş bu ödeme ile davacı tarafın davalı şirket, davalı sigortalı ile sigortalı araç sürücüsü için maddi tazminat talepleri bakımından tamamen feragat ettiğini, davacı taraf ile sulhen anlaşmaya varılarak ödeme yapıldığından davacının taleplerine ilişkin olarak davalı şirket hakkında dava konusuz kaldığından karar verilmesine mahal olmadığına, yargılama gideri ve vekalet ücreti talep edilmediğinden bu konuda lehlerine hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesini verilmesini istemiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeniyle zarar görenler tarafından kazaya karışan aracın ZMMS’na karşı açılan iş gücü kaybı nedeniyle uğranılan tazminatın tahsili istemine ilişkindir.
Davacı vekilinin …tarihli dilekçe ile ekindeki ibraname, makbuz, feragatname başlıklı …/…/… tarihli belgelerin incelenmesinden; tarafların sulh oldukları anlaşılmıştır.
HMK’nun 313 maddesinde; “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
(2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.
(3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dahil edilebilir.
(4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
Sulhun etkisini düzenleyen 315. Maddesinde de;
” Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.
(2) İrade bozukluğu ya da aşırı yararlanma hallerinde sulhun iptali istenebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Taraf vekillerinin dava dışı sulh olunan talep ettiği alacak kalemleri yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığı görülmüştür.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri doğrultusunda yapılan değerlendirmede: davacıların davalı şirket aleyhine açtığı tazminat davasında dava dışı sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Tarafların dava dışı sulh olduğu anlaşılmakla; ESAS HAKKINDA KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gerekli 44,40-TL karar harcından peşin alınan 31,40-TL harçtan mahsubu ile bakiye 13,00-TL.harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA, tarafların beyanları dikkate alınarak taraflar yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflarına İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/04/2019

Katip …
¸E- İmzalı

Hakim …
¸E- İmzalı