Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/155 E. 2021/598 K. 30.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/155
KARAR NO : 2021/598
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 16/03/2017
KARAR TARİHİ : 30/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle, davalı … 20/12/2015 günü davalı … A.Ş’ye ait … plakalı kamyonla hız sınırını aşarak tedbirsiz ve dikkatsiz şekilde seyir halinde iken davacının oğlu …’ya çarparak ölümüne neden olduğunu, kaza ile ilgili Antalya … Ağır Ceza Mahkemesinde dava açılmış olup, …/… Esas, …/… Karar sayılı ilamıyla davalı …’ın mahkumiyetine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, trafik kazasında ölen … henüz 19 yaşında ve davacının üç çocuğundan en küçük erkek evladı olduğunu, davacının ileriki yıllarda kendisine bakacağına inandığı tek umudu olduğunu, müteveffanın ileride annesine bakacak olan kişi olup, davacının maddi ve manevi bütün yardım ve katkılarından hayat boyu mahrum kaldığını ileri sürerek, 30.000 TL Manevi tazminatın olay tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ortaklaşa ve zincirleme davalılar … ve … İnş. San. Turz. Ve Tic. A.Ş. ‘den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine; davacının fazlaya ilişkin hak ve talepleri saklı kalmak kaydıyla şimdilik 5.000. TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihi olan … tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte (davalı … yönünden poliçe limitiyle sınırlı olmak kaydıyla) davalılardan ortaklaşa ve zincirleme olarak alınarak davacı …’a verilmesine, yargılama harç ve giderlerinin müştereken ve müteselsilen, müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; davalının hız sınırını aşarak, tedbirsiz ve dikatsiz bir şekilde gece farlarını açmadan, şerit ihlali yapması ve yola bakmaması suretiyle Antalya’dan Alanya’ya dönerken yolda ihtiyaç molası vermiş olan ve yolun kendilerine ait olan tarafından bulunan maktul … …’ya çarparak ölümüne sebep olduğu yönündeki iddiaların tamamen gerçek dışı beyanlarla mahkemeyi yanıltma gayretinde olduğunu, davalının sevk ve idaresinde olan …plakalı aracın farlarının yandığı soruşturma aşamasında kolluk kuvvetleri tarafından tutulan tutanak ve kaza mahallinde davalının sevk ve idaresinde olan araca ilişkin çekilmiş olan ve ceza dosyasına sunulan fotoğraflarla da sabit olduğunu, meydana gelen kazada davalının hiçbir kusuru bulunmadığını, maktulün kendi kusuru ile kazanın meydana gelmesine ve akabinde hayatını kaybetmesine sebebiyet verdiğini,
görüleceği üzere olay sırasında maktulün yanında olan arkadaşlarının beyanları ile de sabit olduğu üzere …, davalı …’ın şeridinde yatar vaziyette olduğu sırada kazanın meydana geldiğini, davacıların aksi yöndeki iddialarının asılsız ve mesnetsiz olduğunu, ceza dosyası kapsamında kşif sonrası alınan ve hüküm vermeye elverişli bilirkişi raporunda davalının kusurunun bulunmadığı, maktul … … ile olay seebiyle hayatını kaybeden diğer maktul Muhammet Bozkurt’un asli ve tamamen kusurlu olduğunun tespit edildiğini, ayrıca davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerini kabul etmemekle birlikte davacıların taleplerinin fahiş olup sebepsiz zenginleşmeye yönelik olduğunu, zira manevi tazminat çekilen acı ve üzüntünün karşılığı olarak hâkim tarafından takdir edilecek bir miktar paradan ibaret olup hâkim bu yolda takdir hakkını kullanırken tamamen serbest bulunmadığını beyanla haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine, yargılama gideri ve ücreti vekâletin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Şti vekili cevap dilekçesinde özetle; …plakalı aracı davalı … tarafından … vadeli … no.lu Zorunlu Mali Mesuliyet (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, Karayolları Trafik Kanunu’na göre zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğunu, ayrıca KTK md.97 gereği, sigorta şirketine dava açmanın ön koşulu, sigorta şirketine hesaba esas tüm belgeler ile başvuru yapılması olduğundan; bahsi geçen koşulun da yerine getirilmemiş olması karşısında esasa girilmeksizin davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte, davalı şirketin sorumluluğu trafik poliçesindeki limitler ve sigortalıların kusuru ile sınırlı olduğunu, dava konusu olayda da sigortalı araç sürücüsünün kusursuz, dolayısıyla işletenin, davacılara karşı sorumluluğundan söz edilemeyeceğinden, sigorta şirketinin de davacılara karşı sorumlu bulunmadığını, bilindiği üzere eğer davacılar Sosyal Güvenlik Kurumundan ölüm/cenaze masrafı, geçici iş göremezlik ödeneği, tedavi gideri ya da peşin sermaye değeri almış ise, bu sosyal Güvenlik kuruluşlarının kendi özel kanunlarına göre davalı şirketin … Sigortaya rücu imkanı doğduğunu beyanla, aleyhlerinde açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın; KTK md.97 gereği; dava öncesi başvuru yapılmadığından dava şartı eksikliği nedeniyle esasa girilmeksizin reddine, esasına girildiği takdirde; yukarıda sırasıyla sayılan ve açıklanan nedenlerle reddine, masraf ve vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … İnş. San. Turz. Ve Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde davacı adresinin yazmaması nedeni ile dilekçedeki bu eksikliğin tamamlanması aksi halde davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu olayın asliye hukuk mahkemesinin görev alanı içinde olması nedeni ile öncelikle iş bölümü itirazında bulunduklarını, dava konusu kazanın meydana geldiği yer davalı şirketin çalışma alanı dışında olup; dava konusu kazaya ilişkin davalı şirketin kusurunun bulunmadığını, zira müteveffanın olay tarihinde yalnızca taşıt trafiğine açık olan ve herhangi bir yol aydınlatması bulunmayan tali yolda, yola yatarak fotoğraf çekmeye çalıştığı esnada da dava konusu olayın meydana geldiğini, bu hususun Antalya … Ağır Ceza Mahkemesi dosyası kapsamında alınan raporda dava konusu olayın meydana gelmesinde mütevaffanın kusurlu olduğunun tespit edildiğini, davalı şirket aleyhine açılan davanın reddine, davacı tarafından talep edilen manevi tazminat miktarının ise fahiş olduğunu, Yargıtay içtihatları ve uygulamaları çerçevesinde tazminatın; bir ceza olmadığı, lehine hükmedilen kişiyi zenginleştirmemesi gerektiğini beyanla, açılan davanın davalı şirket açısından reddine, masraf, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne, SGK’ya, ilgili Emniyet Müdürlüklerine, davalı … şirketine, Antalya … Ağır Ceza Mahkemesine müzekkereler yazılmış ve cevabi yazıları dosya içerisine alınmıştır.
Mahkememizce yargılama sırasında meydana gelen trafik kazasındaki kusurun tespiti istemine ilişkin Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre; meydana gelen trafik kazasında “…Sürücü … ’ın %30 (Yüzde otuz) oranında kusurlu,
Yaya …, %70 (Yüzde yetmiş) oranında kusurlu olduğu” tespit ve rapor edilmiştir.
Dosya davacılar tarafından talep edilebilecek maddi tazminat miktarı hususunda rapor aldırılmak üzere aktüerya bilirkişisi Dr. …a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan … havale tarihli raporda özetle; “…Güncel verilere göre yapılan hesaplama sonucu destekten yoksun kalma tazminatları;
Davacı Anne … için 75.172,35 (T D)olarak hesaplandı.
Ancak Oransal Kusur durumunun dosyaya ulaşmasından sonra kusur indirimi yapılması gerekir.
Dava dışı baba …’nın hakları saklı tutulduğu” tespit ve rapor edilmiştir.
Dosya mahkememizin … tarih 1 nolu ara karar gereğince Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin …/… Esas sayılı dava dosyasında alınan son kusur raporu ve bilinen asgari ücretler dikkate alınarak ek rapor tanzimi için tevdi edilmiş, bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan … tarihli ek raporda özetle; “…Güncel verilere göre yapılan hesaplama sonucu destekten yoksun kalma tazminatı;
Davacı Anne …. için 24.375,23(TL) olarak hesaplandı.
Dava dışı baba …’nın hakları saklı tutuldu.” tespit ve rapor edilmiştir.
Dosya önceki rapor veren bilirkişiye tarafların tüm itirazlarını karşılar mahiyette ek rapor tanzimi için tevdi edilmiş, bilirkişi …, … tarihli ek raporda özetle; “…Hukuksal olarak delillerin takdir ve kabulü Sayın Hakimliğinize ait olmak üzere, taraf itirazları incelendi ve gerekli değerlendirme yapıldı.
İtirazlar kapsamında … tarihli hesaplamada itiraz edenler lehine değişikliği gerektirir, bilgi ve belge olmadığı” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili … tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava dilekçelerinde kısmi olarak açtıkları ve fazlaya ilişkin haklarını saklı tuttukları destekten yoksun kalma tazminatına ilişkin alacak taleplerini 19.375,23 TL arttırarak 24.375,23 TL olarak ıslah etmiştir.
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu … tarihli dilekçesi ile, davalı … tarafından kendilerine 36.458,48 TL ödeme yapıldığını, davalılar hakkında açmış bulundukları maddi tazminat talepleri yönünden davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, TBK 49 vd. Maddelerine dayalı haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu belirtilen işleten-sürücü ve ZMMS aleyhine açılan maddi tazminat ile sigorta şirketi dışındaki işleten – sürücü aleyhine açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu , öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
6098 sayılı TBK 54.maddesinde de bedensel zararlar “bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1-Tedavi giderleri, 2-Kazanç Kaybı, 3-Çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar, 4-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” olarak belirtilmiştir.
Davacı vekili … tarihli dilekçesinde yapılan ödeme nedeniyle maddi tazminata ilişkin davadan feragat etiklerini beyan etmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesi incelendiğinde davadan feragate yetkisinin olduğu görülmüştür.
Feragat ile dava sona erdiğinden, feragatten sonra yapılan duruşmaya taraflar gelmeseler bile, mahkeme, dosyanın işlemden kaldırılmasına karar veremez; davanın feragat nedeniyle reddine karar vermelidir. (Hukuk Muhakemeleri Usulü-Prof Baki Kuru, Cilt:4, 2001 Basım, sf:3618)
Feragat davayı sona erdiren taraf işlemi olup, geçerliliği için Mahkemenin veya karşı tarafın kabulüne gerek bulunmadığından feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
Ödeme nedeniyle maddi tazminat davasından feragat edildiğinden davalı vekilleri lehine vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
Manevi tazminat davası yönünden değerlendirmede:
TBK 56. Maddede Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir, düzenlemesi öngörülmüştür.
Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıdaki kanun maddesi, emsal içtihat ve açıklamalarda belirtilen ilkeler çerçevesinde davacı lehine takdiren 7.500,00 TL manevi tazminata karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davalılara karşı açılan maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine ve manevi tazminat davasının kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine,
2-Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü, kısmen reddi ile, 7.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden (20/12/2015) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sigorta şirketi harici davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca maddi tazminat yönünden alınması gereken 59,30 TL harcın peşin ve ıslah ile alınan 347,97 TL nin mahsubu ile fazladan alınan 288,67 TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Maddi tazminat davası yönünden davacı vekilinin yapmış olduğu masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Maddi tazminat davası yönünden taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Manevi tazminat davası yönünden, alınması gereken 512,32 TL den peşin alınan 102,46 TL nin mahsubu ile, eksik alınan 409,86TL nin sigorta şirketi harici davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile, hazineye irad kaydına,
7-Manevi tazminat davası yönünden, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, 4.080,00 TL vekalet ücretinin sigorta şirketi harici davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile, davacıya verilmesine,
8-Manevi tazminat davası yönünden, yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre, 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren sigorta şirketi harici davalılara verilmesine,
9-Davacı tarafından manevi tazminat davası için yapılan 88,00 TL davetiye ve posta giderinden davanın kabul ve red oranına göre 22,00 TL’si ile 102,46 TL peşin harç toplamı olan 124,46 TL yargılama giderinin sigorta şirketi harici davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
11-Tarafların yatırmış olduğu ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davalı vekillerinin yüzüne karşı davacı vekilinin yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 30/09/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır