Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/136 E. 2019/130 K. 01.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/136 Esas
KARAR NO : 2019/130
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/03/2017
KARAR TARİHİ : 01/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; davacı banka ile dava dışı … Limited Şirketi arasında 25.06.2015 tarihli 5.500.000 TL limitli Genel Ticari Kredi Sözleşmesi düzenlendiğini ve söz konusu kredi sözleşmesine istinaden kredinin muhtelif tarihlerde parçalar halinde kullandırıldığını, davalı borçluların söz konusu kredi sözleşmesini müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla (6.350.000,00 TL kefalet tutarı ile ) ve asıl borçlunun davacı bankaya olan doğmuş ve doğacak her türlü borcunu temin etmek üzere imzaladıklarını, asıl borçlu firma ve yöneticilerinin kredi borçlarını zamanında ödememeleri üzerine hesaplarının 06.03.2013 tarihinde kat edildiğini ve hesabın kat edildiğine dair ihtarname, hesap özetleri de eklenmek suretiyle Antalya …Noterliği’nin …/… yevmiye nosu ile borçluların sözleşmede yazılı adreslerine veya mernis adreslerine gönderildiğini, ihtarnameye rağmen davacı bankanın alacağının ödenmemesi nedeni ile Antalya … İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyası ile takip başlattığını, borçluların takibe itiraz ettiklerini, borçluların icra takibine vaki haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, itiraz edilen alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının ödenmesine yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; davalıların kefiller yönünden kefalete ilişkin yasal koşulların oluşmadığını, ayrıca faize ilişkin yasal düzenleme ile yapılan faiz hesabını kabul etmediklerini, söz konusu kredinin yasal işleme konabilmesi için gerekli şartların yerine getirilmediğini, hesap katına ilişkin ihtarların müvekkillerine usulüne uygun tebliğ edilmediğini, bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine tazminata hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davaycı yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya …İcra Müdürlüğünün …/… Esas sayılı dosyasının incelenmesinden; davacı …. Bankası AŞ Genel Müdürlüğü tarafından 25/06/2015 tarihli genel kredi sözleşmesine dayalı olarak borçlu davalılar hakkında 24/01/2017 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, davalıların 25/01/2017 tarihinde borca, ve ferilerine itiraz ettikleri, icra müdürlüğünün 27/01/2017 tarihli kararı ile takibin durmasına karar verildiği görülmüştür.
Taraflar arasında düzenlenen kredi sözleşmesi ve ekleri dosyamız arasına alınmışıtr.
Mahkememizce yargılaması sırasında takip tarihi itibari ile borçlu davalılar yönünden talep edilebilecek alacak miktarının tespiti yönünden dosya bankacı bilirkişi …’a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen … havale tarihli raporda özetle; “…26.9.2016 kefalet sorumluluğu 5.500.000,00 TL, 30.09.2016- 24.01.2017 116 günlük %32 temerrüt faizi 567.111,11 TL, faizin %5 gider vergisi 28.355,55 TL, 24.01.2017 takip tarihi itibariyle 5.500.000,00 TL asıl alacak, 567.111,11 TL işlemiş faiz, 28.355,55 TL gider vergisi olmak üzere toplam 6.095.466,66 TL’nin davalılardan istenebilecek banka alacağı olduğu, kefillere sözleşme limitini aşacak biçimde kefalet limiti belirlenmesi halinde, kefaletlerinin ancak sözleşme limiti kadar olan kısmının hüküm ifade edeceği kabulünün gerekçeleri arz edilmiş ve bu esas göre sorumluluk hesabı yapılmıştır. Sayın mahkemenizin hesaplamada kefalet limitinin esas alınması yönünde görüş oluşturması halinde bu esasa göre ayrıaa hesaplama yapılacaktır…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememizce bilirkişi … tarafından düzenlenen raporun mahkeme ve yargıtay denetimine elverişli olmadığı görülmekle bu kez dava dosyası bankacı bilirkişi …’ye tevdi edilmiş, bilirkişi … tarafından düzenlenen … havale tarihli raporda özetle; “…Dava dışı şirket yönüyle yapılan hesaplama; dava dışı şirket ve davalılara keşide edilen 26.09.2016 tarihli kat ihtarnamesi, tüm muhataplarına 28.09.2016 tarihinde ayrı ayrı tebliğ edilmiş olup, bir günlük ihtar süresi dikkate alındığında dava dışı şirket ve davalılar 30.09.2016 tarihi itibariyle temerrüt halinde bulunmaktadırlar. Buna göre, dava dışı şirketin kat …. esas alınarak davacı bankadan kullandığı kredi borcunun hesaplanması aşağıdaki tabloda gösterilmektedir.
26.09.2016 Kat ihtarnamesi kredi bakiyesi 5.811.243,74
26.09-30.09.2016 4 günlük %16 akdi faiz 10.331,10
Gider Vergisi 516,55
30.09.2016 Temerrüt tarihi itibariyle asıl alacak 5.822.091,39
30.09-24.01.2017 116 günlük %32 temerrüt faizi 600.322,31
Gider Vergisi 30.016,12
Kısmi geri ödeme BK 100.mahsup (8.549,42)
24.01.2017 Takip tarihi itibariyle toplam alacak 6.443.880,40
Tablo özetlendiğinde, dava dışı şirketin kullandığı kredilerden doğan banka alacağı takip tarihi itibariyle; 5.822.091,39 asıl alacak, 600.322,31 TL işleyen %32 temerrüt faizi, 21.466,70 TL gider vergisi olmak üzere toplam 6.443.880,04 TL bulunmaktadır.
Takip öncesi yapılan kismi tahsilat BK 100. Uyarınca gider vergisi alacak kaleminden mahsup edilmiş olup, asıl alacak tutarı takip tarihinden itibaren %32 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabu bulunmaktadır. Davacı banka talebiyle tarafımızca yapılan hesaplama arasındaki fark, davacı bankanın 26.09.2016 tarihinde faizli bakiye üzerinen kat ettiği alacak tutarına davalıların 30.09.2016 olan temerrüt tarihlerinden daha ileride bir tarihe kadar faiz yürütülerek ve yürütülen faizin temerrüt tarihi sonrasında bir tarihte kapitalize edilerek bulunan tutar üzerinden asıl alacak talep etmesinden kanaklanmaktadır.
Davalı kefillerin sorumluluğu; davacı banka tarafınca, dava dışı … Alçı Ltd. Şirketine açılan ve kullandırılan nakdi kredilerden doğan 26.09.2017 kat tarihi itibariyle 5.811.243,74 TL olan ve davalıların 30.09.2016 temerrüt tarihi itibariyle 5.822.091,39 TL olarak hesaplanan banka alacağının davalı kefiller…kefalet limitleri içerisinde bulunması nedeniyle, davalı kefillerin sözü edilen banka alacağının tamamından ve kendi temerrütleriden sorumlulukları doğmaktadır.
Her birinin ayrı ayrı ve tahsilde tekerrüre yer verilmemek kaydıyla, 30.09.2016 tarihi itibariyle temerrüt halinde bulunan davalı kefillerin kefalet sorumlulukları yukarıda dava dışı şirket için yapılan hesaplama ile aynı bulunmaktadır…” şeklinde tespit ve rapor etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava genel kredi sözleşmesine dayalı olarak müşterek borçlu müteselsil kefil olan davalılar hakkında yapılan ilamsız takipte itiraz üzerine alacaklı banka tarafından açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Uyuşmazlık; takip tarihi itibariyle takibe dayanak genel kredi sözleşmesi nedeniyle müşterek borçlu müteselsil kefiller yönünden kefaletlerinin geçerli olup olmadığı, kefaletleri geçerli ise takip tarihi itibari ile sorumlu oldukları alacak miktarının tespitine ilişkindir.
6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Dava dosyasında bulunan kredi sözleşmesinin incelenmesinde; dava dosyasında bulunan 25/06/2015 tarihli kredi sözleşmesinde davalılar … kefaletlerinin bulunduğu görülmüştür.
Davacı banka ile dava dışı … şirketi arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesindeki davalıların kefaletlerinin 6098 Sayılı TBK 583.Maddesindeki yasal düzenlemeye uygun ve geçerli olduğu görülmüştür.
Dava konusu somut olayda, yukarıda belirtilen kanun maddesi doğrultusunda yapılan değerlendirmede: Bütün dosya kapsamı,Mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bankacı bilirkişi … tarafından düzenlenen … tarihli bilirkişi raporundaki hesaplamalar mahkememizce dikkate alınarak davacının davasının kısmen kabül, kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın talep ettiği icra inkar tazminatı yönünden yapılan değerlendirmede: Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ”…alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir…” şeklinde belirtildiği üzere hükmolunan alacağın %20’si oranında 1.288.776,008 TL davacı lehine icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Davacının davasının KISMEN KABÜL, KISMEN REDDİ ile;
Antalya …İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasında borçlu davalılar … itirazlarının 5.822.091,39 TL asıl alacak, 600.322,31 TL işlemiş faiz, 21.466,70 TL gider vergisi olmak üzere toplam 6.443.880,04 TL üzerinden İPTALİNE, Takibin bu miktar üzerinden DEVAMINA, asıl alacağa takip tarihinden itibaren %32 oranında temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan 1.288.776,008 TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafın fazlaya ilişin taleplerinin REDDİNE,
4-Alınması gerekli 440.181,44 TL harçtan peşin alınan 83.495,54 TL harcın mahsubu ile bakiye 356.685,90 TL harcın davalıdan tahsiline HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5- Davacı tarafından yapılan 83.531,54 TL.ilk dava masrafının (başvuru harcı, peşin harç) davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan 38,60 TL müzekkere, 155,00 TL davetiye, 1.100,00 TL.bilirkişi giderinden ibaret toplam 1.293,60 TL.yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 1.205,20 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
7- Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul oranınca hesaplanan 129.638,80 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalılar kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red oranınca hesaplanan 32.846,51 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın yatıran tarafa İADESİNE,
10-Antalya …İcra Müdürlüğü’nün …/… Esas sayılı takip dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.01/03/2019

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır