Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2017/119 E. 2022/714 K. 11.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/119 Esas
KARAR NO : 2022/714

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 28/02/2017
KARAR TARİHİ: 11/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13.08.2016 tarihinde …’un maliki olduğu ve sürücü …sevk ve idaresindeki …plaka sayılı ticari otobüste seyahat eden müvekkil …avm önündeki otobüs durağında inmek istemiş, otobüsün açılan orta kapısından inerken henüz daha yolcu inme işlemi tamamlanmadan otobüsün hareket etmesi üzerine dengesini kaybederek yere düşerek otobüsün sağ arka lastiğinin altında kaldığını, müvekkili … vücudunun sağ tarafından özellikle sağ bacağının olduğu kısımdan ciddi şekilde yaralandığını, bu kaza nedeniyle müvekkilin ve ailesinin geçirmiş olduğu şok, ihtiyacını başkaları tarafından giderilmesi müvekkilinde psikolojik çöküntüye sebep olduğunu, müvekkilinin uzun süredir iyileşmemiş olması ve uzuvlarını kullanamaması neticesinde sakat kalma şüphesi ve korkusu müvekkilde telafisi imkânsız ve onarılması güç yaralar açtığını, Davalılardan … … plaka sayılı aracın sürücüsü, …aracın işleteni ve …Sigorta Şirketi aracın sigorta şirketi sıfatıyla davalı olarak belirtilmiş olup bu kaza nedeniyle davalı …hakkında Antalya …Asliye Ceza Mahkemesi … sayılı dosyasından dava halen devam ettiğini, Öncelikle … plaka sayılı araç kayıtlarına ihtiyati haciz konulmasını, Müvekkil … için manevi tazminat ve fazlaya ilişkin maddi tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 6000-TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren davalı sürücü ve işleten yönünden işleyecek yasal faizi ile davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti dâhilinde sadece maddi tazminattan sorumlu kalmak kaydıyla, işleyecek ticari faizi birlikte davalılardan müştereken ve müteşelsilen tahsiline, Yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalılara yükletilmesine e karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı …Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; …plakalı araç, müvekkil şirket tarafından tanzim edilen, 21.06.2016-21.02.2017 vadeli …poliçe no’lu zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalıdır. Kaza tespit tutanağı ve diğer deliller tarafımıza tebliğ edilmemiş olup öncelikle davacı yanın iddia ettiği kazanın meydana geldiğini ve zarar görenin de bu kazaya karıştığını ispat etmesi gerektiğini, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 25.10.2016 tarihli Engelli Sağlık Kurulu Raporu’nda da görüleceği üzere davacının kaza ile illiyeti bulunan herhangi bir arazı mevcut olmadığını, Bu rapor karşısında davanın reddi gerektiğini, Aleyhlerine açılmış olan haksız ve mesnetsiz davanın; Davaya konu talebin zamanaşımına uğraması, Sigortalı araç sürücüsüne atfı kabil kusur bulunmaması nedeniyle, Meydana geldiği iddia edilen zararın kaza ile illiyeti bulunmaması nedeniyle reddine, Mahkeme Masraf ve Vekalet Ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini; Aksi halde; Davacı yanın müterafik kusurunun nazara alınmasına, Celp edilmesi gereken delillerimizin toplanmasına, Kusur durumu ve zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılmasına, Her halde haksız ve mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı gerçek kişiler davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Trafik kazasından kaynaklı maddi manevi tazminat istemine ilişkindir.
Adli Tıp Kurumu Ankara Trafik İhtisas kurulu 12/11/2019 tarihli raporunda sonuç olarak; “A-)Sürücü …’in %65 (yüzde altmışbeş) oranında kusurlu olduğuna,
B-)Yolcu …’un %35 (yüzde otuzbeş) oranında kusurlu olduğu” sonuç ve kanaatine varmıştır.
İstanbul Adli Tıp kurumu 2. İhtisas Kurulu 03/07/2020 tarihli raporunda sonuç olarak; “… oğlu, … doğumlu …’nın 13/08/2016 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları hakkında yönetmeliği dikkate alındığında;
I. Kas-İskelet Sistemi, Alt ekstremiteye ait sorunlarda özürlülük oranları, Tablo 3.12 Ayak başparmak bozuklukları %3;
II. Deri, Hipertrofik skar ve keloid oranı %10;
Balthazard formülüne göre; %12.7
1. Kişinin Tüm Vücut Engellilik Oranının %13 (yüzdeonüç) olduğu,
2. İyileşme (iş göremezlik) süresinin gelişen komplikasyonlar nedeniyle kaza tarihinden itibaren 12 (oniki) aya kadar uzayabileceği ” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Aktüerya bilirkişisi …01/09/2021 tarihli raporunda sonuç olarak; Yargıtay 4. ve 17. H.D.’nin yeni tarihli içtihatları çerçevesinde, hesaplamada TRH-2010 Yaşam Tablosu, Progresif Rant Metodu, %10 artırım ve iskonto hesabı kullanıldığı;
Yukarıda 4.3. numaralı başlıkta izah edildiği üzere, maluliyet oranları seçenekli olacak şekilde hesaplama yapıldığı, konu ile ilgili bir kısım içtihatların rapor içerisine eklendiği;
Yukarıda 5.1. numaralı başlıkta izah edilen gerekçeyle, davacının kaza tarihindeki yaşı nedeniyle geçici iş göremezlik zararı hesaplanmadığı; kaza tarihinden itibaren sürekli iş göremezlik zararı hesaplandığı;
Davacının sürekli iş göremezlik zararının, takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere %35 kusur indirimi sonrası;
Maluliyet oranının %13 olduğunun kabulü durumunda (Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik) 163.190,51 TL olarak hesaplandığı;
Maluliyet oranının %17 olduğunun kabulü durumunda (Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği) 213.402,97 TL olarak hesaplandığı;
ATK raporunda davacının iyileşme süresi içerisinde ne kadar süreyle bir başkasının bakımına ihtiyaç duyacağı yönünde belirleme olmadığı, davacının iyileşme süresinin tamamında bakıcı ihtiyacı olacağının kabulü halinde, bakıcı giderinin %35 kusur indirimi sonrası 13.474,31 TL olarak hesaplandığı;
Kaza tarihi itibariyle yürürlükte olan mevzuata göre, ZMSS’den kaynaklı olarak sigorta şirketlerinin sorumlu tutulabileceği teminat limitlerinin; sağlık giderleri teminatı yönünden 310.000,00 TL ve sürekli sakatlık teminatı yönünden 310.000,00 TL ile sınırlı olduğu; hesaplanan zararların teminat limitlerini aşmadığı;
Tarafların diğer tüm iddia ve savunmalarının takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu” sonuç ve kanaatine varmıştır.
İTÜ Trafik Kürsüsü Bilirkişileri …24/05/2992 tarihli raporunda sonuç olarak;”I- Davalı otobüsü sürücüsü davalı …’in hatalı sevk ve idaresinin BİRİNCİ (ASLİ) DERECEDE ve takdiren %65 (yüzde altmışbeş) oranında etkili bulunduğu,
II- Davacı …’un hatalı davranışının İKİNCİ (TALİ) DERECEDE ve takdiren %35 (yüzde otuzbeş) oranında etkili bulunduğu” sonuç ve kanaatine varmışlardır.
Dava; taşıma ilişkisinden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigorta şirketinden hasar dosyası , davaya konu araç tescil bilgileri, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmaları, davacının maluliyetine ilişkin hastane kayıt ve raporları ilgili kurumlardan getirtilerek dosya arasına alınmıştır.
Tüm doya kapsamının incelenmesi neticesinde; Davacı vekili, davalıların işleteni, sürücüsü ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortacısı olduğu aracın neden olduğu kazada araçta yolcu olarak bulunan davacı …’un yaralanması nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmiştir.
Bilindiği üzere 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, …, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 Sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara dair davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye dair hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.(Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 11.01.2016 tarih, 2015/14596 esas ve 2016/2 karar)
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 57. maddesinde “ihtiyari dava arkadaşlığına” yer verilmiş, 166/4. maddesinde “davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantının varsayılacağı” hükme bağlanmıştır. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 61. maddesinde ise “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde aralarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır” düzenlemesine yer verilmiştir.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesinde ise görev hususunun kamu düzenine ilişkin olduğu, mahkemece yargılamanın her aşamasında resen gözetileceği, aynı kasanın 114/1. Maddesinde görev hususunun dava şartı olduğu düzenlenmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde; Dava 13.08.2016 tarihinde …plakalı araç içerisinde bulunan davacı …’un uğramış olduğu maluliyet nedeniyle maddi manevi tazminat istemine ilişkindir. Taşıma sözleşmesi 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununda düzenlenmiş ise de; davanın açıldığı tarih itibariyle 6502 sayılı Yasa’nın yürürlükte olduğu, davacının ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket etmesi nedeniyle tüketici, dava konusu taşıma işleminin de tüketici işlemi sayıldığı, buna göre yukarıda belirtilen yasa hükümleri uyarınca işbu davaya bakma görevinin tüketici mahkemesine ait bulunduğu açıktır.( Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. H.D’nin, 2019/1752, 2020/1433 karar; 2022/578 esas, 2022/868 karar sayılı ilamları da aynı yöndedir.)Dava konusu olayda davalı sigorta şirketi ile davacı arasındaki uyuşmazlığı inceleme görevi ticaret mahkemesine ait ise de iş bu dava, taşıyan olan davalıya karşı birlikte açılmıştır. Bu durumda davalılar arasında dava arkadaşlığının bulunduğu, biri hakkında verilecek kararın diğerini etkileyeceği de dikkate alınarak eldeki dava yönünden mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine, dosyanın görevli tüketici mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2. Maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
2-Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde, HMK’nun 20/1 ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/10/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı