Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/756 E. 2018/63 K. 26.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/756 Esas
KARAR NO : 2018/63
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 11/11/2016
KARAR TARİHİ : 26/01/2018

Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı Müflis … Aş isimli şirketin davalıya olan borcuna karşılık davalı lehine 604.700,00 TL ipotek tesis ettiğini, dava dışı şirketin asıl borçlu olarak üçüncü kişi lehine ipotek veren müvekkilinin de müşterek borçlu olarak gösterildiğini, davalı taraf lehine müvekkiline ait taşınmazlardan … ili … ilçesi … Köyü … parselde müvekkilinin adına kayıtlı olduğunu, 5.850,00 m2 tarla niteliğinde taşınmaz üzerine … tarih ve … yevmiye numarası ile dava dışı şirket ile müşterek olarak 604.700,00 TL tutarında ve yıllık %17 faizli ipotek ile … ili … ilçesi … Köyü … parselde müvekkilinin adına kayıtlı olduğunu, 6.100,00 m2 tarla niteliğinde taşınmaz üzerine … tarih ve … yevmiye numarası ile dava dışı şirket ile müşterek olarak 604.700,00 TL tutarında ve yıllık %17 faizli ipotek tesis edildiğini, Antalya …İcra Hukuk Mahkemesi’nin …/… Esas ../… Karar sayılı ve … tarihli kesinleşen kararına göre dava dışı şirketin davalıya borcunun sona erdiğini, davacı müvekkili tarafından tesis edilen ipoteklerin alacak var olmadığından devam etmesinin mümkün olmadığını, başka bir ifade ile ipotek sadece güven işlevi bulunan bir rehin türü olduğundan güvence sağladığı alacağa bağlı fer’i nitelikte sınırlı bir ayni hak olup alacak var olmadan bir ipoteğin devam etmesinin kabul edilemez olduğunu, davalı alacağının sona ermesine rağmen müvekkili tarafından lehine tesis edilmiş olan dava konusu ipotekleri sicilden terkin etmemekle birlikte sadece … ili … ilçesi … köyü … parseldeki ipoteğin paraya çevrilmesi hakkında Antalya …İcra dairesi …/… esas sayılı icra takibi başlattığını ancak … ili … ilçesi … köyü … parseldeki ipoteğin paraya çevrilmesi için takip başlatmadığını, müvekkilinin bu takipten sehven haberinin olduğunu, kendisine söz konusu icra takibi hakkında tebligat yapılmadan dosyada paraya çevrilmesi istenen taşınmaza ilişkin kıymet takdir raporu yapıldığını, Antalya …İcra Dairesi …/… esas sayılı dosyasına ilişkin ihtiyati tedbir talebi konulmasının önem arz ettiğini, ayrıca takibin devamı halinde müvekkili açısından telafisi imkansız zararların doğabileceğini, bu nedenle alacaklı aleyhinde icra inkar tazminatına da hükmedilmesi gerektiğini, davalı tarafın müvekkili ile arasında herhangi bir borç ilişkisinin kalmamasına rağmen ve budurumu da bilmesine karşın kötü niyetli olarak icra takibine başladığından takip konusu alacağın %20 sinden az olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, … ili … ilçesi … köyü … parsel hakkında yapılıp, … parsel hakkında yapılmaması da takibin kötü niyetli olduğunun bir diğer göstergesi olduğunu, bu nedenlerle müvekkilinin dava tarihi itibariyle davalıya borcu olmadığının tespitine, icra takibi kötü niyetli olduğundan %20 sinden az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, müvekkili adına kayıtlı … ili … ilçesi … köyü … parselde 5.850,00 m2 tarla niteliğinde taşınmaz üzerindeki ipotek ile … parselde 6.100,00 m2 tarla niteliğinde taşınmaz üzerindeki ipoteklerin kaldırılmasına, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; davacının ortağı olduğu şirketi … Aş ile müvekkili şirket arasında çimento ve klinker alım-satımını kapsayan iki adet sözleşme imzalandığını, bu sözleşmeler kapsamında banka teminat mektubu ve ipotek vermeyi kabul ettiğini, 2007 yılında başlayan bu ticari ilişkinin temini zımmında …’ün mülkiyeti kendisine ait olan üç adet gayrimenkulü müşterek borçlu sıfatı ile “limit ipoteği” olarak verdiğini, davacının müvekkili şirketten oldukça yüklü miktar çimento alımı yaptığını ve cari hesapta 3.075.766,91 TL mal bedeli borcu olduğu bir zaman diliminde 24.10.2008 tarihinde Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyası ile iflas ettiğini, Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …/… esas sayılı dosyasından iflasa karar verildiği … tarihli duruşma tutanağında “Ben borçlarımın sahibiyim” ifadesini kullanmasına rağmen müvekkili şirkete olan borcunu ödemediği gibi iflas masasında da bu güne kadar hiçbir alacaklıya ödeme yapılmadığını, davacının söz konusu ipotekleri ticari ilişkisinin teminatı olarak verdiğini ve davacının …Aş’in den dolayı cari hesap borcunun kapanmadığını, davacının sahibi olduğu … …Aş’nin müvekkili şirkete olan borçlarına karşılık … Tapu Müdürlüğü’nün … tarih ve … yevmiye ile … ili … ilçesi … köyü … pafta … parsel ve … parseller üzerinde … TL, … Tapu Sicil Müdürlüğü’nün … tarih … yevmiyeli … ili … ilçesi … köyü .. pafta … parsel, … ilçesi … köyü … parseller üzerinde … TL, … ili … Tapu Müdürlüğü’nün … tarihli … ilçesi … Mahallesi … mevkii … ada, … parsel (ipotek verildiği tarihte … parsel) üzerinde … TL değerinde gayrimenkuller üzerinde ipotekler tesis ettiğini, aynı alacak için birden fazla taşınmaz üzerinde de ipotek kurulabileceğini, alacaklının alacağını taşınmazlardan birisinin satış bedelinden elde etmesi halinde rehin hakkının diğer taşınmazlar üzerinde son bulacağını, ancka alacağın karşılanmaması halinde diğer taşınmaz ya da taşınmazların satılabilceğini, rehin hakkının alacaklıya borcun ödenmemesi durumunda borçlunun mallarının satılıp satış bedelinden alacağını öncelikle tahsil etmesine olanak veren bir hak olduğunu, borçlu …Aş’nin müvekkili şirketten almış olduğu mal bedellerine ilişkin faturaları, çekilen ihtarnamelere rağmen ödenmediğini, bunun üzerine müvekkili şirket elindeki … … Tapu Sicil Müdürlüğü’nün … tarih ve … pafta, … parselde … lehine malik …’ün … TL limit ipoteğini … ….İcra Müdürlüğü’nün …/… esas sayılı dosyasından paraya çevirme işlemlerine başladığını, borcun doğum tarihi … olup ana para borcunun … TL olduğunu, davacının icra emrinin kendisine tebliğinden itibaren taşınmaz satışını engellemek ve geciktirmek için … İcra Hukuk Mahkemesi ve … Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde bir çok davalar açtığını, bu davalardan biri dışında tamamının ret edildiğini ve kararların kesinleştiğini, davacının takibin iptaline yönelik açtığı … İcra Hukuk Mahkemesi’nin ../… esas …/… karar sayılı kararı “ipoteğin niteliğinin azami meblağ ipoteği (…TL limit ile sınırlı) olduğu tespitinde” bulunduğunu, mahkemece Yargıtay ilamına uyulduğunu, böylelikle icra takibine başlangıçtan 6 yıl sonra davacı borçlu icra ihalesi günü gelerek dosyaya … tarihinde … TL ödeme yaptığını, icra dosyasından “faiz, masraf ve asıl alacağın sadece bir kısmını oluşturan … TL limit doğrultusunda net sınırlı bir tahsilat yapıldığını, alacağın büyük bir kısmının açıkta kaldığını, yine … İcra Hukuk Mahkemesi’nin …/… esas …/… karar sayılı dosyasının kesinleştiğini, Yargıtay …Hukuk Dairesinin …/… esas …/… karar sayılı ilamı ile onandığını, kararında alacaklı müvekkili şirket lehine “teminat altına alınmayan kalan alacağı için kredi borçlusu hakkında yöntemine uygun olarak ayrı bir takip yapmakta muhtariyetine” karar verildiğini, davaya konu Antalya …İcra Müdürlüğü’nün …/… takibine konu … TL ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takiplerinde iş bu ilam gereğince açıkta kalan alacağının tahsili maksadı ile başlatıldığını, borçlu davacının … ilçesindeki … TL ipoteğin iptali talepli olarak … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açmış bulunduğu dava da … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …/… esas ve …/… karar sayılı kesinleşmiş ilamı ile red edildiğini, ilamda davacının kötüniyetle hareket ettiğinin de tespit edildiğini, davacının kötü niyetli davranışlarının bulunduğunu, iflas idaresinin yetki alanına girmemesine arğmen anlayamadıkları bir şekilde 3.Şahıs davacının şirketin avukatlığını yaparak bu süresine uzamasında yardımcı olduğunu, iflas idaresinin yetki alanına iş bu ipoteklerin girmemesi gerektiğini, bahse konu ipoteklerin müflis şirketin değil 3. kişi davacının mülkiyetinde olduğunu ve masa ile bir ilişkisinin bulunmadığını, müvekkili şirketin müflis şirketten alacağı olan miktarın iflas idaresince kayıt ve kabul edilen miktarı … TL olduğunu, müekkili şirketin 3.şahıs ipoteğini paraya çevirmek sureti ile 7 yıl 6 ay sonra … TL tahsilat yapıldığını, söz konusu alacağın ipotek resmi senedinde de sabit olduğu üzere yıllık %17 faize tabi olup aradan geçen 7 yıl 6 ay içerisinde … TL faiz işlediğini, harç, masraf ve ferileri ile birlikte … TL’na baliğ olan bakiye alacak tutarının … ….Noterliği’nin ……. … tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile davacının ve borçlu müflise tebliğ olunduğunu, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz davanın reddine, %20 den az olamamak üzere kötüniyet tazminatı, harç, masraflar ve ücreti vekiletin tarşı taraf yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında;
Dava dosyası ipotek bedelinin ödenip ödenmediği, buna göre ipoteğin fekki için yasal koşulların oluşup oluşmadığı hususunun tespiti için hukukçu bilirkiiş … ve mali müşavir …’ya tevdi edilmiş, tanzim edilen ve dosyaya sunulan …/…/… tarihli raporda özetle; “… 1. Davacının ortağı olduğu şirket ile davalı arasında iki adet satış sözleşmesi yapıldığı, ¡ki sözleşmenin de konusunun çimento ve klinker alım-satımına ilişkin olduğu; sözleşmelerin incelenmesinden 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu m.207 vd. düzenlenen satış sözleşmesi olduğu; sözleşmede sözleşmenin konusu, kapsamı, fiyat, ödeme, miktar ve diğer şartlar ile teminat hususunda düzenlemeler yapıldığı ve tarafların bu düzenlemeler ile ilgili mutakabata vardıkları,2. İİK’nın 195. maddesi; “iflasın açıldığı güne kadar işlemiş faiz ile takip masrafları anaya zam olunur.” hükmünü, HMK’nın 297/2. maddesi de “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.” hükmünü içermektedir. İİK’nsn 195. maddesine göre iflas masasına yazılacak alacakların iflas tarihi itibariyle hesaplanıp, belirlenmesi gerekir. İflasın açılması ile ipotekle temin edilen alacaklar hariç, diğer alacaklar muaccel hale gelir ve iflasın açıldığı tarihe kadar işleyen faizler ve takip masrafları da asıl alacağa eklenerek masaya yazılır. Asıl alacağa faiz İşlemeye devam ederse de, bu ancak tasfiye bakiyesi kalırsa ayrıca ödenir. Kayıt kabul davalarında tahsile değil, alacağın iflas masasına kaydına karar verilmekle yetinilir. Alacağın ödenmesi ancak tasfiye sonunda masa mevcudunun sıra cetveline uygun biçimde dağıtımı aşamasında gerçekleşir ve alacakların tam olarak ödenip ödenmeyeceği ancak bu aşamada anlaşılabilir. İÎK m. 196 hükmüne göre; “iflasın açılmasıyla birlikte iflas masasına giren alacaklarda faiz işlemeye devam eder. Rehinle temin edilmemiş alacaklarda ticari olmayan işlemlerdeki faiz oranı uygulanır”. Hükümlerinin değerlendirilmesinden alacağın ipotekle temin edilmiş olması sebebiyle iflas masasına dahil olan alacak üzerinde faiz işlemeye devam etmesi gerektiği;3.Yukarıda yapılan hesaplamalar neticesinde davacının ortağı olduğu şirket ile ilgili davacının ipotek verdiği taşınmaz ile ilgili açılan takipte yapılan ödemeden sonra borcun sona ermediği ve halen muaccel bulunduğu, menfi tespit talebinin haksız ve hukuka aykırı olduğu, … ili … ilçesi … Köyü … parselde davacı adına kayıtlı olan 5.850,00m2 taşınmaz üzerindeki ipotek ile … ili … ilçesi … köyü … parselde davacının adına kayıtlı olan 6.100,00m2 taşınmaz üzerindeki ipoteklerin devam edebileceği….” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, ipoteğin fekki istemine ilişkin olduğu uyuşmazlığın ipotek bedelinin ödenip ödenmediği, ipoteğin fekkine ilişkin olarak yasal koşulların oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
Dava konusu somut olayda, yukarıda tarihi belirtilen bilirkişi raporu doğrultusunda yapılan değerlendirmede: Bütün dosya kapsamı, Mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporuda dikkate alındığında ipotek fekki koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş,aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin olarak alınan 10.326,77 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10.290,87 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine red miktarı dikkate alınarak hesap edilen nispi 38.138,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.Maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen antalıldı. 26/01/2018

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır