Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/753 E. 2019/188 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/753
KARAR NO : 2019/188
DAVA : İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 11/11/2016
KARAR TARİHİ : 21/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kooperatif Aidat Borcundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Davalının kooperatif üyesi olduğunu, 2010 yılında yapılan olağan genel kurul toplantısında üyelerden 6.000,00 TL aidat toplanmasına karar verildiğini, 2012 yılında yapılan olağan genel kurul toplansında denkleşme esas alınarak 25.000,00 TL toplanmasna, iş paranın bu paranın iki eşit taksitte ödenmesine, 2014 yılı olağan genel kurul toplantısında inşaatın eksik işlerinin bitirilmesi ve genel iskanın alınması için 4.250,00 TL para toplanmasına ve ödemenin genel iskanın alınması için 4.250,00 TL para toplanamsına ve ödemenin … tarihine kadar yapılmasna oy birliği ile karar verildiğini, söz konusu genel kurul kararlarının hepsinin kesinleştiğini davalıya ödemesi için ihtar çekildiğini, ayrıca söz olarak uyarıldığını buna rağmen ödeme yapmadığını, bu nedenle Antalya …. İcra Müdürlüğünün … esas sayııl dosyasında icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ettiğini, takibin durduğunu davalının takibe haksız olarak itiraz etmesi nedeniyle takibin devamını, alacağın tahsilini ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı kooperatifin müteahhit olduğunu, inşaat sözleşmesine istinaden inşaatı yapmayı üstlendiğini, inşaattan daire satın alan kişileri üye olarak bünyesine alması ve aidat toplamasının yasal olmadığını, bu bağlamda şahsımdan aidat talep edilmesinin yerinde olmadığını, davacı kooperatifin kusurlu iş ve eylemlerinden dolayı ödemek zorunda kaldığı tazminatı, dairesi tapudan satın almak suretiyle mülk edinmiş olan 3. Kişi durumundaki bizlerden aidat adı altında istemesinin hukuki olmadığını, G blok 5. Kat 11 nolu daireyi …’den 65.000,00 TL nakit para karşılığı ve anahtar teslimi tapudan satın aldığını, ödediği bedelin dairenin bitmiş halinin değeri olduğunu, davacı kooperatfin dairenin kaba inşaatı dışında ince işler ve diğer imalatlarının hiç bir birinin bugüne kadar yapmadığını, dairenin eksik işlemlerinin kendisi tarafından tamalanmayacağı daire sahiplerince eksikliklerin yapılması hususunda karar alındığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında; dosyanın kooperatif alacakları konusunda uzman bir bilirkişye tevdi ile davacı kooperatifin davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise miktarı ve faiz konusunda rapor düzenlenmesine karar verilmiş olup, dosya malimüşavir bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi İsmail Koca tarafından tanzim edilen … havale tarihli raporunda özetle; “…davalı kooperatifin üyesi olan dava dışı 3. Şahıs …’in hissesini 23.06.201 tarihinde devir alarak kooperatifin üyesi olduğu ve bu tarih itibariyle üye kayıt defterine kayıt edildiği, davalı hissesini devir aldığı … 7e ait G blok 4. Kat 11 nolu bağımsız bölümü 03/08/2010 tarihinde tapudan devir aldığını, dava konusu yapılan ödemelirn olağan genel kurul toplantılarında amlınan kararlar doğrultusunda olduğu, söz konusu genel kurul toplantılarının iptal edildiğine dair bir belgenin dosyada mevcut olmadığı, genel kurul toplantıları doğrultusunda davalıdan alacak talebinde bulunulduğu, davalının olağan genel kurul toplantılarına katıldığını ispatlayacak hazirun cetvelleri ve davalının temerrüte dürüyştüğüne dair ihtarname dosyada mecut olmadığı için asıl alacağa yasal faiz hesaplaması yapılmadığını, davalının dava tarihi itibariyle 35.250,00 TL asıl ve 3.053,09 yasal faiz borcunun olduğu…” şeklinde rapor ve tespit etmiştir.
Tarafların itirazları doğrultusunda ek rapor düzenlemesi için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi … havale tarihli ek raporunda özetle; “… tarihinde kök raporunu düzenlendiğini davacı ve davalı vekilinin itirazları doğrultusunda yapılan inceleme sonucunda, kök raporunda açıklama kısmında yaptığı tespitlerin aynı kaldığını belitterek sonuç kısmını, davalı 23.06.2010 tarihinde Kooperatif üyesi …’in hissesini devir olarak bu tarihten itibaren kooperatif üyesi olduğu, üye olduğu tarihten sonraki Genel Kurul toplantılarında alınan kararlara istinaden ödenmesi gereken 35.250,00 TL asıl ve ….015,56 faiz olmak üzere toplam 51.265,56 TL borçlu olduğu…” kanaatine varıldığı tespit ve rapor edilmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, kooperatif alacağının tahsili amacıyla yapılan ilamsız takipte borçlu davalı tarafından itiraz üzerine davacı alacaklı tarafından açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davaya emsal Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2012/2835 E 2012/4575 K. sayılı ilamında “Davacı alacaklı tarafından davalı tarafından ödenmeyen aidatlar nedeniyle davalı borçlu tarafından bedellerin ödenmediği gerekçesiyle ilamsız takipte bulunulmuştur.
1- Dava, davacının, davalı kooperatife peşin ödemeli ortak olduğunun ve kooperatife aidat borcu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Esasen, davalı vekilinin keşifteki beyanından davacının kooperatife ortak olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, uyuşmazlığın peşin ödemeli ortak olup olmadığı ve buna bağlı olarak davacının aidat borcu bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporunda, aidat borçları ve ödemeler genel kurul kararlarına göre tespit edilmemiş olup, rapor, iddia ve savunmayı karşılayabilecek nitelikte ve dosya kapsamına uygun değildir. 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesi hükmü uyarınca, ortaklar hak ve yükümlülüklerde eşit konumdadırlar. Yönetim kurulu bu ilkenin dışına çıkmak istediği takdirde, bu hususu, genel kurul gündemine alarak, genel kurulun tartışmasına açıkça sunması gerekmekte veya genel kurulun yapılan uygulamayı açıkça ya da zımnen benimsemesi icap etmektedir. Bu nedenle, sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa alınmadaki bu usule uyulmamışsa, böyle bir ortağın (devam eden inşaatların finansmanına katılımı için) üyelik aidat yükümlülüğü devam eder. Açıklanan usule uyulmuşsa, ortaklığa alınmadaki bu farklılık, ortaklığa alındıktan sonra üyelik aidatı istenmesini mümkün kılmaz ise de kooperatifin amacına ulaşıncaya kadar yapılan genel yönetim ve alt yapı giderlerinden ortağın sorumluluğu devam eder. Genel kurulca açık yetki verilmedikçe ya da benimsemedikçe 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 23. maddesine aykırı şekilde yönetim kurulunun diğer ortaklardan farklı statüde ortaklığa kabul kararı vermesine veya akçalı konularda bir ortağı farklı statüde konumlandırmasına geçerli hukuki sonuç bağlanamaz. Bu durumda, mahkemece, kooperatifin defter ve kayıtları ve tüm genel kurul kararları üzerinde bilirkişiye inceleme yaptırılarak, davacı ve ortaklığı devraldığı …’nin sabit ve peşin aidat ödemek suretiyle ortaklığa kabulü konusunda genel kurulca bir karar verilip verilmediği ya da bu hususun genel kurulca benimsenip benimsenmediği saptanıp, buna göre peşin ortaklık mevcut ise davacının genel idare ve alt yapı giderlerinden borcu bulunup bulunmadığı, peşin ortaklık mevcut değil ise inşaat finansman giderleri dahil tüm aidat borcundan sorumlu olduğu ilke olarak benimsenip, uygun sonuç çerçevesinde hüküm kurulması gerekirken, bu hususlar üzerinde araştırma ve inceleme yapılmadan yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır.” denilmiştir.
Emsal içtihat dikkate alındığında davalı tarafın iddia ettiği özel statülü ya da peşin ortaklığa ilişkin davacı kooperatifin herhangi bir karar almadığı , kaldı ki takibe konu aidat borçlarının davalının kooperatif üyeliğinden sonra alınan genel kurul kararlarıyla doğduğu anlaşıldığından davalı yanın bu yöndeki itirazlarına itibar edilmemiştir.
Bütün dosya kapsamı yukardaki açıklamalar ışığında bir arada değerlendirildiğinde; mahkememizce alınan yukarıda tarihleri belirtilen hüküm kurmaya, Mahkeme ve kanun denetimine elverişli bilirkişi raporları dikkate alınarak davacının davalıdan bakiye 32.250,00 TL asıl alacak ve ….015,56 TL işlemiş faiz alacağı olduğu sonucuna varılarak davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, alacağın likit oluşu nazara alınarak davacı lehine icra inkar tazminatına karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, KISMEN REDDİNE,
Buna göre davalının Antalya …. İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasındaki itirazının KISMEN İPTALİ İLE, takibin 35.250,00 TL asıl alacak ve ….015,56 TL işlemiş faiz üzerinden aynı faiz oranları uygulanarak DEVAMINA,
2-Hükmolunan alacağın %20’si tutarındaki 10.253,00 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 3.501,95 TL harçtan peşin alınan 665,00 TL ve icra da alınan 275,30 TL harç toplamı olan 940,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 2ç561,65 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan; başvurma harcı, bilirkişi ücreti, tebligat ücreti ve posta masraflarından oluşan toplam 649,00 TL yargılama giderinin kabul oranına göre 604,30 TL’sinin ve yatırmış olduğu toplam 940,30 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul oranınca hesaplanan 5.989,21 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red oranınca hesaplanan 2.725,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
8-Dosya içerisinde bulunan İcra Müdürlüğünün dosyasının karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/03/2019

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza