Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/734 E. 2018/657 K. 06.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/734
KARAR NO : 2018/657
DAVA : Menfi Tespit (Alım Satım), Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/11/2016
KARAR TARİHİ : 06/11/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Alım Satım), Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin çeşitli otellerde kiracılık ilişkisi ile …(…) işletmeleri bulunan tacir olduğunu, davalı şirketin turizm sektöründe … unvanı ile otel işletmeri bulunduğunu, müvekkilinin davalının işletmekte olduğu … unvanlı otelin … bölümünü işletmek için … sezonu sonunda teklifte bulunduğunu, … sezonu için vanlaşmaya varıldığını, … Euro kira bedeli karşılığında otelin SPA işletmesinin müvekkiline kiraya verildiğini, müvekkilinin kira bedeline mahsuben … tarihinde davalı şirketin Antalya Şubesine … Euro nakit ödediğini, bakiye … Euro için TL karşılığı 4 adet çekin keşide ve teslim ettiğini, müvekkilinin edimlerini yerine getirme rahatlığı ile davalı şirketin merkezinde hazırlanacak olan kira sözleşmesinin düzenlenmesininin ardında imzalanması ve SPA işletmesinin teslimini beklemeye koyulduğunu, ancak davalı şirketin turizm sektöründeki işletmelerinden çekildiğini duyurduğunu ve … Şubesinde bulunan çalışanların işine son verdiğini bu se sebeple davalı şirketin edimini yerine getirme olanağının kalmadığını, müvekkilinin davalı şirketin zimmetinde karşılıksız kalan ödemesini ve çeklerini alabilmesi için girişimde bulunulduğunu, ancak müvekkilinin … tarih, 33.485,00 TL tutarlı … numarahlı çekini iade aldığını, nakit ödemesini ve diğer çekleri alamadığını, müvekkili tarafından keşide edilen davalı şirketin hamil olduğu … Bankası, … Şubesi …tarihli 16.742,50 TL tutarlı … hesap ve … numaralı çekin ödenmemesi için tedbir konulmasını, davacının … Bankası … Şubesi … numaralı hesaba ait …, … ve … numaralı çekler karşılığı olan toplam 66.970,00 TL borcunun olmadığının tespitine ve çeklerin iaıdesi veya iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi ve tensip zaptının tebliğ edildiği, davalı tarafça herhangi bir cevapta bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili birleşen Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … – … E.K. Sayılı dosyasına verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacının çeşitli otellerde kiracılık ilişkisi ile …( …) faaliyetlerinde bulunan bir tacir olduğunu, Davacı … A.Ş ‘nin işletmekte olduğunu … ünvanlı otelin SPA bölümünde faaliyette bulunmak için … ayında teklifte bulunduğunu, … şirketinin … Şubesinde yapılan görüşmeler sonucu … sezonu için …Euro kira bedeli karşılığında otelin SPA işletmesinin davacıya kiralandığını, davacının kira bedeline mahsuben … tarihinde … şirketine …Euro nakit ödediğini, bakiye … Euro için ise TL karşılığı dört adet çek keşide ettiğini ve teslim ettiğini, bu çeklerin sırasıyla … Bankası … Şubesine ait … keşide tarihli … çek numaralı 33.485,00TL,… tarihli … çek numaralı 16.742,50TL bedelli, … keşide tarihli … çek numaralı 25.113,75TL bedelli, … keşide tarihli … çek numaralı 25.113,75 TL bedelli çekler olduğunu, … ayında … sektöründeki işletmelerinden çekildiğini duyurduğunu, ve … Şubesinde bulunan çalışanların işine son verdiğini, … şirketinin kapıya kilidi vurduğunu, Davacı … şirketinin zimmetinde karşılıksız kalan ödemesini ve çeklerini alabilmek için girişimde bulunduğunu, davacının ancak … tarih, 33.485,00 TL tutarlı, … numaralı çeki iade alabildiğini, nakit ödemesini ve diğer çekleri iade alamadığını, davalı bankanın davacı tarafından Menfi Tespit davasına konu edilen üç adet çeklere istinaden … tarihinde Antalya … İcra Müdürlüğünün … numaralı dosyası ile davacı aleyhine Kambiyo senetlerine özgü Haciz Yoluyla icra takibi yapıldığını ve toplam … TLtalep ettiğini, davalı bankanın davacının hamil … şirketine keşide ettiği çeklere istinaden icra takibi yapamaz ve alacak talebinde bulunamayacağını, bu nedenle davalı bankanın talepte bulunduğu icra takibi temelinde iş bu menfi tespit davası açıldığını, … Şirketinin … tarihinde yaptığı … Olağan Genel Kurul toplantısında şirketin ünvanının … A.ŞG olarak değiştirildiğini ve şirketin ana sözleşmesinde değişiklikler yapıldığını, davalı bankanın … Müdürlüğü yetkilileri,tahsil amacıyla ciro edilen çeklerin arkalarına devir edildiğine ilişkin kaşe vurmak suretiyle maddi gerçeği çarpıttıklarını, davalı bankanın tahsil amacıyla ciro edilen çekleri Borçlar Kanunu’nun temlik (Devir) hükümleri kapsamına almak suretiyle maddi gerçeği çarpıttığını ve haksız kazanç elde etmeye çalıştığını, Davanın Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … numaralı dosyası ile birleştirilmesi gerektiğini, talep ve dava etmiştir.
Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … – … E.K. Sayılı ilamı ile dava dosyaları mahkememiz dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan HMK madde 166 uyarınca davaların birleştirilmesine karar vererek dosyayı mahkememize göndermiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında;
Dava dosyası, birleşen dosya ve ekleri ile birlikte davalı … A.Ş.’nin … yılına ilişkin ticari defter ve kayıtlarının incelenerek dava konusu … adet çekin kayıtlarda bulunup bulunmadığının incelenmesi için İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazıldığı, bilirki … tarihli raporunda davalının fiziki ofisinin bulunmaması ve sanal ofisi taşınmış olması nedeniyle defter ve belgeleri üzerinde inceleme yapılamadığının bildirildiği görüldü.
Mahkememizin … tarihli duruşmasında davacı tanıkları …’ın ifadesinin alındığı anlaşılmıştır.
… A.Ş’nin … havale tarihli dilekçesi ile Beyoğlu … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı devir /temlik sözleşmesi ile davalı … T.A.Ş’ın davadan çekildiği ve temlik ettiği, … A.Ş’nin temlik aldığı ve davaya müdahil olduğu anlaşılmıştır.
…bank T.A.Ş Genel Müdürlüğüne …, …, … ve … çek nolu çeklerin takasa kim tarafından hangi tarihte ibraz edildiği ve takas ile teslime ilişkin belgelerin istenilmiş cevabı yazısında; müşterisi … A.ş tarafından kredi teminatı kaydıyla … tarihinde şubelerine teslim edildiği, muhattap bankanın … bankası ve … şubesine teslim edildiği anlaşılmıştır.
… bankası cevabı yazısında … nolu çek hesabının … olduğunu, …, …, …nolu çeklerin …bank takas merkezi tarafından taraflarına teslim edildiği … nolu çekin ibraz edilmediği bildirilmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE:
Asıl dava, dava konusu çeklerin karşılıksız kaldığı iddiasına dayalı menfi tespit davası ile ödenen bedelin istirdadına ilişkindir.
Asıl dosya kapsamı toplanan tüm delillerle birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalının işletmekte olduğu … unvanlı otelin SPA bölümünü işletmek için … turizm sezonu sonunda teklifte bulunduğu, … sezonu için anlaşmaya varıldığı, … Euro kira bedeli karşılığında otelin SPA işletmesinin davacıya kiraya verildiği, müvekkilinin kira bedeline mahsuben … tarihinde davalı şirketin … Şubesine … Euro nakit ödediği, bakiye … Euro için TL karşılığı … adet çekin keşide ve teslim ettiği, ancak daha sonrasında davalı şirketin turizm sektöründeki işletmelerinden çekildiğini duyurduğu ve … Şubesinde bulunan çalışanların işine son verdiğini bu sebeple davalı şirketin edimini yerine getirme olanağının kalmadığı, davacının … tarih, … TL tutarlı … numarahlı çekini iade aldığı, nakit ödemesini ve diğer çekleri alamadığı dolayısıyla … numaralı hesaba ait …, …,… ve … numaralı … Bankası … şubesi ve …bank … Müdürlüğünün dava konusu … adet çekin ve … Euro’nun karşılıksız kaldığı kaldığı dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı şirketin eski yetkilisinin tanık anlatımlarından anlaşıldığından asıl davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Birleşen Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … – … E.K. Sayılı dava dosyası ise dava konusu çeklerin davalı bankaya temlik hükümleri kapsamında devredilmediğine ilişkin olarak Antalya … İcra Müdürlüğünün … takip dosyasına konu menfi tespit istemine ilişkindir.
Davalı …bank T.A.Ş ile … A.Ş arasında dava konusu çeklerin kredilerin kullanımından kaynaklanan tahsili gecikmiş alacakların her türlü teminatların temliki sözleşmesinin imzalandığı görüldü.
Somut olay açısından uyuşmazlık dava konusu çeklerin tahsil cirosu ile devralınıp alınmadığı noktasında toplanmaktadır.
6102 sayılı TTK.nun 795. maddesinde açıklandığı üzere, çek görüldüğünde ödenmesi gereken bir ödeme vasıtası olması ve 6102 sayılı TTK.nun 818. Maddesinde rehin cirosuna ilişkin 6102 sayılı TTK.nun 689. maddesin atıfta bulunulmamış olmasına, yani poliçe ve bononun aksine, çekin rehin cirosuyla devri mümkün değildir. Çekin ancak temlik veya tahsil cirosu ile devri mümkündür. Gerçekten de kanun koyucu çeklerde uygulanacak poliçe hükümlerinin sayıldığı 730. madde de, rehin cirosuna iliskin 601. maddeye atıfta bulunmamıstır. Bunun bir başka açıklaması da çekte rehin cirosu yapılmasına cevaz olmadığıdır. Bir ödeme vasıtası olarak ibraz edildiği anda ödenmesi gereken çek bedelinin tahsil edilip, rehin olunmasının, daha devamlı ve emin bir teminat teskil edeceği tabiidir.(Prof.Dr. Fırat Öztan Kıymetli Evrak Hukuku SB.1147) (Prof. Dr. Seza Reisoğlu-Çek SB.141)
Ciro emre yazılı senetlerin devri için, zilyetliğin devri ile birlikte bulunması gereken hukuki bir işlem olup (6762 s. TTK.m.559); temlik, tahsil veya rehin amaçlarıyla yapılabilir. Temlik cirosu senette mündemiç hakkın devrini sağlarken, rehin cirosu bu hakkın rehnedilmesini sağlar. Tahsil cirosu ise hak üzerinde bir mülkiyet değişikliğine yol açmayıp, senet kendisine ciro edilen kimseye, senetten doğan alacağı tahsil edebilmesi için yetki verir (6762 s. TTK.m.600). Tahsil cirosu açıkça bu ibareyi içeren bir ciro şeklinde yapılabileceği gibi uygulamada “gizli tahsil cirosu” olarak adlandırılan biçimde ve dışarıya karşı temlik cirosu şeklinde görünmekle birlikte ciro edenle, lehine ciro edilen arasındaki yapılan ve hak sahipliğinin el değiştirmeyeceğine ve sadece tahsil amacı için devrin yapılacağına ilişkin anlaşma uyarınca da yapılabilir. Ne var ki tahsil cirosunun gizli olması hali, üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesi bakımından ispat sorunları taşımaktadır ve emareler bu hususun ispatlanması için yeterli sayılamaz. (HGK.06/05/2015 tarih ve 2013/12-1686 esas, 2015/1301karar)
6012 sayılı TTk.nun 688/1 maddesi(mülga 6762 sayılı TTK.nun 600.maddesi) gereğince dava konusu çekler üzerindeki cironun tahsil cirosu olarak kabul edilebilmesi için “bedeli tahsil içindir”, “vekâleten” veya bedelin başkası adına kabul edileceğini belirten bir şerhi ya da sadece vekil etmeyi ifade eden bir kaydı içerirse, hamil, poliçeden doğan bütün hakları kullanabilir.
Dava konusu çek üzerinde böyle bir kayıt bulunmamaktadır. Ciro kambiyo hukukuna ilişkin kavramdır. 6102 sayılı TTK.nun 682, cironun şekli 683, cironun hükümleri 684, def’ler ile ilgili 687, cironun çeşitleri 688-689. maddelerinde düzenlenmiş olup, cironun niteliğinin çek üzerindeki kayda bakılarak belirlenmesi gerekmektedir. Çeki devralan hangi amaçla devralırsa alsın çek üzerinde hiçbir kayıt yazılmadan davalıya yapılan cironun “bedeli teminattır” “bedeli rehindir” ibaresini veya rehnetmeyi belirten diğer bir kayıt taşımadığından rehin cirosu olarak, “bedeli tahsil içindir”, “vekâleten” veya bedelin başkası adına kabul edileceğini belirten bir şerhi ya da sadece vekil etmeyi ifade eden bir kaydı içermediği anlaşıldığından tahsil cirosu kabul edilmesi mümkün değildir.
Bu durumda dava konusu çeklerdeki cironun rehin yada tahsil cirosu olmayıp, temlik cirosu olduğu anlaşılmış olup 6102 sayılı TTK’nun 687 maddesi uyarınca keşideci ile lehtar arasındaki hukuki ilişkiden kaynaklanan şahsi def’ilerin ciro yolu ile hamil olan davalı bankaya karşı ileri sürülebilmesinin çekin iktisabında bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olma şartına bağlıdır.(Yargıtay 19. HD.nin 01/06/2015 tarih ve 2014/10394 esas, 2015/8019 karar), (Yargıtay 19. HD.nin 01/06/2015 tarih ve 2014/10394 esas, 2015/8019 karar) Davalı bankanın çekin iktisabında bile borçlunun zararına hareket ettiği yönünde davacının hiçbir delil ibraz etmediği, davalı bankanın iyi niyetli 3. kişi sıfatıyla ve yetkili hamil olarak çekin temlik cirosu ile devraldığı anlaşıldığından birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M :Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
1-Asıl davanın KABULÜ İLE,
… Euro’nun dava tarihindeki karşılığı olan … TL’nin dava tarihinden itibaren işleycek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacının keşidecisi olduğu … Bankası … Şubesine ait …, …, … ve … çek nolu çekler nedeniyle davacının davalı şirkete borçlu olmadığının TESPİTİNE,
3-Şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Birleşen davanın REDDİNE,
5-Birleşen davada şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
6-Asıl davada alınması gerekli 2.267,07 TL harçtan peşin alınan 1.710,45 TL harcın mahsubu ile bakiye 556.62TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
7-Asıl davada davacı tarafın yapmış olduğu, başvuru harcı, davetiye ve posta gideri, talimat ve bilirkişi gideri olmak üzere toplam 1.097,90 TL yargılama giderinin ve peşin yatırılan 1.710,45 TL harcın asıl dava dosyası davalısından alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Birleşen davada yapılan yargılama masraflarının davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
9-Birleşen davada alınması gerekli olan 35,90 TL harçtan peşin olarak alınan 1.256,20 TL harcın mahsubu ile fazla alınan 1.220,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
10-Taraflarca esas dosya ve birleşen dosyaya yatırılan gider avansından dosyada kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
11-Asıl davada davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davacı lehine takdir edilen 10.762,64 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
12-Birleşen davada davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince davalı lehine takdir edilen 8.441,43 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
Dair, davacı vekili ve temlik alan vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/11/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza