Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/658 E. 2018/303 K. 16.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/658 Esas
KARAR NO : 2018/303
DAVA : İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/09/2016
Birleşen Antalya 1.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2016/704 Esas 2017/305 Karar sayılı
dosya;
DAVA : İtirazın İptali (Sigorta Poliçesinden Kaynaklanan (Rücu))
DAVA TARİHİ : 29/09/2016
KARAR TARİHİ : 16/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; … binasında … A.Ş.’nin müvekkilinin … poliçe nolu müşterisi olduğu, … tarihinde …’ye ait tavandaki pis su gider borusunun patlaması sonucu tavandan akan sular nedeniyle alçıpan, elektrik tesisatı ve bir takım emtianın ıslandığı, … Şti. Tarafından hazırlanan raporda, 1. Katta bulunan ole reyonunun tavanındaki yerden pis kanalizasyon sularının boşaldığı, daha sonra sayılmak üzere çok sayıda ürünün kirlendiği için atıldığının belirtildiğini, bunun üzerine … nolu hasar dosyasının oluşturulduğunu, müvekkilinin sigortalısının kaza nedeniyle uğramış olduğu hasarın toplamının 41.125,00 TL olduğu, bu zararın … tarihinde … A.Ş.’ye ödendiği, böylece 6102 sayılı yasanın 1472. Maddesi gereğince sigortalının haklarına halef olunduğu, hasarın meydana geldiği yerde tutulan tespit tutanağından ve görgü tanıklarındın beyanlarından davalı … Yönetiminin kazaya neden olduğunun anlaşılmakta olduğu, AVM poliçesinden hasara … Şirketinden …’in bakmakta olduğundan poliçenin …’da … numaralı olduğunu bu nedenle de davanın ve takibin … A.Ş.’ye yönlendirildiğinden bahisle davalı tarafça Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Antalya … Sulh Ceza Mahkemesinin … D.İş sayılı kararı ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonunun kayyım olarak atandığını, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fon Kurulunun … tarihli ve … sayılı … tarihli ve … sayılı kararları ile şirket yönetim kurulu üyeliklerine atamalar yapıldığını, genel su giderinin meydana getirdiği hasardan dolayı açılan bu davada söz konusu hasarlar yönüyle, kat irtifakına veya kat mülkiyetine dönüşmüş binalar yönüyle kat mülkiyeti kanunu uygulanması gerekmekte olduğundan ve bu davanın da Sulh Hukuk Mahkemesinde görülmesi gerektiğinden görevsizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, ayrıca bu davada tüm kat maliklerinin davaya dahil edilmesi gerektiğini, davacı tarafça aynı olayın meydana getirdiği başkaca işletmenin hasarı ile ilgili olarak Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile aynı şekilde dava açılmış olduğunu ve bu iki davanın birleştirilmemini talep ettiklerini, davacı tarafın davaya konu zararı ile ilgili olarak şirkete herhangi bir bildiriminin söz konusu olmadığını, şirketin, davacının rücusuna konu durumu bilmediğinden takibe itiraz edilmiş olduğunu beyan ederek öncelikle görevsizlik kararı verilmesini, aksi durumda diğer bağımsız bölüm sahiplerinin davaya dahil edilmelerini, işbu davanın Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, esasa girilmesi halinde ise davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayda, … personellerince yapılan araştırma neticesinde binanın atık su hakkındaki bağlantı aparatının yerinden çıkması sebebiyle davacıya ait işletmenin tavanında su sızıntısı yaşandığının tespit edildiğini, yapılan ekspertiz incelemesi sonucunda mağazanın tavan kısmından akan suların mağaza içerisinde hasara sebep olduğu ancak su hasarının büyük bir kısımda görülmediği ve hasara uğrayan emtianın KDV dahil satış tutarı üzerinden talepte bulunulduğu bu nedenle de yeniden in9celeme yapılması gerektiğinin bildirildiğini, söz konusu hasar talebinin fahiş olup bu hususta zararın tespiti için bilirkişi incelemesi yapılması gerektiğini, ayrıca müvekkili şirketin sigortalısı olan … maliki olan … A.Ş.’nen FETÖ Terör Örgütü soruşturması kapsamında devlet tarafından el konulan varlıklardan biri olduğunu, bu hususta dava açılması durumunda davanın esasa girilmeden reddedileceğinin ve yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılacağının Kanun Hükmünde Kararname ile düzenlendiğini, bu bağlamda müvekkil şirketin rücu haklarının da engelleneceğinden bu hususta açılan davanın KHK hükmü gereğince reddedilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Birleşen dava dosyasında davacı vekilinin Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu dava dilekçesinde özetle; … alışveriş merkezi içerisinde bulunan … Aş müvekkili şirketi tarafından … poliçe nolu müşterisi olduğunu, … tarihinde …’ye ait tavanda bulunan pis su gider borusunun patlaması sonucu tavandan akan su nedeniyle ayakkabı ve çantadan oluşan bir takım emtea ıslandığını, avm yönetimi tarafından yapılmaya kalkıldığında mağazada boru patlaması yaşandığını, bunun üzerine … numaralı hasar dosyası oluşturulduğunu, müvekkilinin kaza nedeniyle uğramış olduğu zararının 46.581,96 TL olduğunu, davalı tarafın %100 kusurlu olduğunu, 48.224,45 TL’nin tahsili için Antalya … icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından takibe geçildiğini, yapılan takibe itiraz edildiğini, itirazın haksız ve yersiz olmasından dolayı itirazın iptalini, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava ettiği görüldü.
Birleşen dava dosyasında davalı … vekilinin Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle; avm personelince yapılan araştırma sonucunda binanın atık su hattındaki bağlantı aparatının yerinden çıkması sebebiyle davacıya ait işletmenin tavanında su sızıntısı meydana geldiğini, yapılan ekspertiz incelemesinde mağazanın tavan kısmından akan suların mağaza içerisinde hasara sebep olduğu ancak su hasarının büyük bir kısımda görülmediği ve hasara uğrayan emtianın KDV dahil satış faturaları üzerinden talepte bulunduğunu, bu sebeplerle yeniden inceleme yapılması gerektiğini, hasar talebinin fahiş olduğunu, müvekkili şirketinin sigorta şirketini olduğunu, reel zararının karşılanmasından sorumlu olduğunu, müvekkili şirkete sigortalı bulunan ve … alışveriş merkezinin maliki olan … örgütü soruşturması kapsamında devlet tarafından el konulduğunu, bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen dava dosyasında davalı … vekilinin Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu cevap dilekçesinde özetle;Antalya … sulh hukuk mahkemesinin … tarih ve … d.iş sayılı kararı ile müvekkili şirketinini Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonuna kayyım olarak atandığını, açılan davanın sulh hukuk mahkemesinde açılması gerektiğini, genel su giderinin meydana getirdiği hasarlar yönüyle tüm kat maliklerinin davaya dahil edilmesi gerektiğinin, aynı olayın meydana getirdiği başkaca işletmenin hasarı ile Antalya … asliye ticaret mahkemesinin … esas sayılı dosyasından dava açıldığını, davaya konu zarar ile ilgili olarak müvekkili şirketine herhangi bir başvurunun bulunmadığını bu nedenlerle açılan davanın reddini talep etmiştir.
Mahkememiz ana dava dosyasında davanın sigorta şirketi tarafından açılan rücuen alacak davasıdır.
Birleşen dava dosyasında davanın dava konusu işyerinde meydana gelen zararlardan davalıların sorumlu olup olamdığı, işyeri sigorta poliçesi kapsamında zararı ödeyen davacı sigorta şirketinin ödediği zararı davalılardan rücuen talep edip edemeyeceği, talep edebilecek ise tarafların kusur durumu ve istenebilecek tazminat miktarının taraflar arasında ihtilaflı oduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, Genel su giderinin meydana getirdiği hasardan dolayı iş bu davanın açıldığı, genel su giderinin meydana getirdiği hasarlar yönüyle kat irtifakına veya kat mülkiyetine dönüşmüş binalar yönüyle kat mülkiyeti kanunu uygulanması gerekmekte olup; 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 4/1-a maddesine göre; kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevi kapsamında olduğu hususu düzenlenmiştir.
Zararın oluştuğu tarih itibariyle sigortalı dairenin yer aldığı ana taşınmazda kat mülkiyeti kurulmuş olduğu, dosyaya sunulan belgelerin içeriği ve taraf beyanlarından anlaşılmaktadır. Kat Mülkiyeti Kanunu’nun ek-1 maddesi; ”Bu Kanun’un uygulanmasından doğacak her türlü anlaşmazlık sulh mahkemelerinde çözümlenir” hükmünü içermektedir. Eldeki dava, halefiyet yoluyla açılan itirazın iptali isteğine ilişkin olup; bu tür davalarda asıl hak sahibi olan kişi hangi mahkemede dava açabilecekse onun halefi olan davacının da aynı mahkemede dava açması gerekir. Bu itibarla, Kat Mülkiyeti Kanunu’nun uygulanmasından doğan uyuşmazlığa ilişkin olan bu davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesi’ne ait olduğu kanaat ve sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle; gerek icra takip dosyasındaki, gerekse dava dilekçesindeki açıklamalardan taraflar arasındaki uyuşmazlığın kat mülkiyeti kanunundan kaynaklandığı anlaşılmakta olup, davaya bakma görevinin Sulh Hukuk Mahkemesine ait olduğu, mahkememizin davaya bakmaya görevli olmadığı , görev hususunun kamu düzenine ilişkin olup, dava şartlarından oluşu ve yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerektiği sonuç ve kanaatine varılmakla, davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Sulh Hukuk Mahkemesi’nin GÖREVLİ OLDUĞUNA,
3-HMK’nun 20/1 maddesindeki düzenleme uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren iki hafta içinde istem olması halinde dava dosyasının görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Dava dosyasının süresi içinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda, harç ve yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
5-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde, HMK’nun 20/1 ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içinde, istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, anlatıldı. 16/04/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır