Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/612 E. 2021/673 K. 21.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/612 Esas
KARAR NO : 2021/673
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/09/2016
KARAR TARİHİ : 21/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, … günü … Plakalı araç ile seyir halinde olan müvekkilinin önündeki araca yanaşarak durduğunu bu esnada arkadan gelen … plaka sayılı aracın sürücüsü …’ün sevk ve idaresindeki araç ile müvekkilinin kullandığı araca hızla arkadan çarptığını ve bu yolla müvekkilinin özürlü kalacak şekilde yaralandığını, sigorta şirketine başvurulduğunu ve bir sonuç alınamadığını, müvekkilinin iş kaza sonucu halen ağır sonuçları devam eden ve edeceği anlaşılan özürlü kaldığı için haksız fiil nedeniyle 75.000,00 TL manevi tazminat ve uğradığı zararlar karşılığı ise 3.000,00 TL maddi tazminat davalarının kabulünü, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … Tasarım vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, … plakalı aracın davalı müvekkil şirket adına kayıtlı olduğunu, davacının meydana gelen kaza nedeniyle, özürlü kalacak şekilde yaralandığını iddia ederek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğunu, öncelikle davacının kaza nedeniyle uğradığı geçici veya daimi iş görememezliği bulunmadığını, ve istenilen tazminat miktarlarının fahiş olduğunu, kusur ve iş görememezlik oranının tespiti için Asliye Ceza Mahkemesi dosyasının bekletici mesele yapılması gerektiğini, bu sebeplerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, davalı vekil edenin kullanmış olduğu aracın maliki ve aynı zamanda vekil edenin işvereni olan diğer davalı … Tasarım Rest. Mim. San. Tic. Ltd. Şti. Kazaya karışan … plaka sayılı aracına … Sigorta A.Ş. Tarafından … Genişletilmiş Mavi Ticari Kasko Poliçesi yaptırıldığını, belirtilen kasko poliçesinde Manevi Tazminat Klozu ve Hukuksal Koruma Klozu da bulunduğunu, manevi tazminat taleplerinin bedeni zararlar limitleri ile teminat kapsamına dahil edildiğini, icra masrafı gibi alacak kalemlerinin de poliçe kapsamında teminat altına alındığını, bu sebeple … Sigorta A.Ş’nin poliçe gereğince manevi tazminattan sorumlu olduğunu, aynı şekilde, dosya kapsamında hüküm altına alınacak vekalet ücreti, mahkeme harç ve masrafları ile icra harç masraf ve vekalet ücretlerinden de sorumlu olduğunu, davayı kabul etmemekle beraber istenilen tazminat miktarlarının oldukça yüksek olduğunu, bu sebeplerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … sigorta vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, davacının uyuşmazlığın çözümlenmesi için gerekli belgelerle birlikte müvekkili şirkete başvurması gerektiğini, kanun ile düzenlenen emredici nitelikteki özel dava şartını yerine getirmeyen davacının talebinin dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddi gerektiğini, davacı tarafından müvekkili şirkete eksik evrak ile başvurulduğunu, maluliyete ilişkin sağlık kurulu raporunun müvekkili şirkete iletilmediğini, dolayısıyla eksik evrak sebebi ile maluliyet oranı tespit edilememiş olduğundan tazminat ödemesi gerçekleşmediğini, gerekli tüm evrak müvekkili şirkete iletilmediğinden müvekkili şirketin temerrüde düşmediğini, sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalının kusurlu olması halinde söz konusu olduğunu, bu sebeple kusur raporu alınmasını, davacının maluliyetinin olup olmadığı hususunda Adli Tıptan rapor alınması gerektiğini, tedavi giderlerinin tamamının yapılan kanun değişikliği ile Zorunlu Trafik Poliçesi kapsamından çıkarıldığını, bu sebeplerle tedavi giderlerine ilişkin talebin reddini, müvekkili şirket temerrüde düşmediğinden, dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilmesini, aleyhlerine hüküm kurulmaması halinde, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya …. Asliye Ceza Mahkemesinin …/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosya davacının maluliyet oranının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkememize sunulan … tarihli raporda,
… oğlu … doğumlu …’nin … tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle, 30/03/2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik Hükümleri kapsamında;
Yumuşak doku yaralanmasına bağlı İyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 3(üç) haftaya kadar uzayabileceğini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya tarafların kusur oranlarının tespiti için Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkememize sunulan … tarihli raporda,
Sürücü …’ün %100(yüzdeyüz)oranında kusurlu,
Sürücü …’nin kusursuz,
Sürücü …’in kusursuz olduğuna oy birliğiyle karar verildiğini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya aktüerya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkememize sunmuş olduğu … tarihli raporda,
… tarihinde trafik kazası sonucu yaralanan davacı …’nin
Geçici İş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararı süre tespiti olmadığından hesaplanamamıştır.
Sürekli İş gücü (efor) kaybından kaynaklanan zararı olmadığı yönündeki görüş ve kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya ek rapor aldırılmak üzere tekrar bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu … tarihli raporda,
… tarihinde trafik kazası sonucu yaralanan davacı …’nin
Geçici İş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararı 700,39 (TL) olarak hesaplanmıştır.
Sürekli İş gücü (efor) kaybından kaynaklanan zararı olmadığı yönündeki görüş ve kanaatlerini
bildirir rapor sunulmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, TBK 49 vd. Maddelerine dayalı haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu belirtilen işleten-sürücü ve ZMMS aleyhine açılan maddi tazminat ile sigorta şirketi dışındaki işleten – sürücü aleyhine açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu , öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
6098 sayılı TBK 54.maddesinde de bedensel zararlar “bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1-Tedavi giderleri, 2-Kazanç Kaybı, 3-Çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar, 4-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” olarak belirtilmiştir.
Somut olay yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; meydana gelen kaza sonucu yaralanan davacının uğradığı zarar ile kusurlu araç sürücüsünün fiili arasında illiyet bağı bulunması nedeniyle davalı sürücünün , araç işletenin ve sigorta şirketinin davacıya karşı sorumlu olduğu kanaatine mahkememizce varılmıştır.
Mahkememizin bu kabulü doğrultusunda; hüküm kurmaya ve denetime elverişli oluşa ve yasaya uygun , kusur , maluliyet ve aktüerya bilirkişi raporları sonucu davacının kaza nedeniyle kalıcı maluliyete uğramadığı , geçici iş gücü kaybından kaynaklanan maddi zararınında 700,39 TL olduğu kanaatine varılmakla davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat davası yönünden değerlendirme:
TBK 56. Maddede Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir, düzenlemesi öngörülmüştür.
Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıdaki kanun maddesi, emsal içtihat ve açıklamalarda belirtilen ilkeler çerçevesinde davacı lehine takdiren 1.000,00 TL manevi tazminata karar vermek gerekmiştir.
Neticeten davacının maddi manevi tazminat davasının kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Maddi tazminat davasının kısmen kabulü ile, 700,39 TL geçici işgöremezlik tazminatının davalı sigorta şirketi yönünden dava tarihinden, diğer davalılar yönünden kaza tarihinden (… ) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Manevi tazminat davasının kısmen kabulü kısmen reddi ile, 1.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi harici davalılardan kaza tarihinden ( …) işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
Maddi tazminat davası yönünden,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 10,25 TL nin mahsubu ile eksik alınan 49,05 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu ilk dava masrafı, posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinden ibaret toplam 2.367,01 TL nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 552,60 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 700,39 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 2.299,61 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalılara verilmesine,
Manevi tazminat davası yönünden,
7-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 68,31 TL harçtan peşin alınan 256,16 TL nin mahsubu ile fazladan alınan 187,85 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
8-Manevi tazminat davası sebebiyle davacının yapmış olduğu 66,00 TL yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin sigorta şirketi harici davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, sigorta şirketi harici davalılara verilmesine,
11-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekillerinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
21/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır