Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/517 E. 2021/872 K. 20.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2016/517
KARAR NO : 2021/872
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/05/2016
KARAR TARİHİ: 20/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili tarafından Asliye Hukuk Mahkemesine sunulan 12/05/2016 tarihli dava dilekçesinde özetle; Davalı … yönetimindeki … plakalı diğer davalı …Sigorta A.Ş’nin zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olan aracın 20/09/2015 tarihinde arkadaşları ile birlikte karşıdan karşıya geçmekte olan davacı ve yanındaki arkadaşına yoldaki trafik akışının ters istikametine geri geri hızlı şekilde gelerek çarpması sonucu davacının hayati tehlike geçirdiğini, kaza sonucu davacının maddi ve manevi anlamda zarara uğradığını, kaza sebebiyle Antalya 5.Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile kamu davası açıldığını, davacının kaza sebebiyle yürüme zorluğu, yüzündeki felç sebebiyle konuşma, yeme içme zorluğu, dayanılmaz ağrılar, ani ve kontrol edilemez baş dönmeleri ve görme problemleri çektiğini, ayrıca eve bağımlı durağan bir yaşam içine girdiğini, şu andaki durumu ile kaza öncesi durumu kıyaslandığında tüm hayatının değiştiğini, dokuz aylık süreçte sürekli olarak tedavi gördüğünü ve eski haline dönme ihtimalinin olmadığını, tüm bu nedenlerden dolayı daha sonra arttırılmak kaydıyla 10.000,00 TL maddi ve 60.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 70.000,00 TL’nin (manevi tazminat yönünden yalnızca davalı …’dan tahsili) kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; 20.09.2015 tarihinde Antalya/Konyaaltı’nda bulunan … Otelinden karşıya geçmekte olan davalı ile davalıya eşlik eden iki arkadaşının kontrolsüz olarak karşıya geçtikleri sırada park etmek amacı ile geri manevra halinde olan davalının davacılara çarpması sonucu kazanın meydana geldiğini, bu nedenle Antalya 5.Asliye Ceza Mahkemesi … Esas sayılı dosyasında dava açıldığını, ceza davasında alınan bilirkişi raporunun bu davada esas alınamayacağını, kazanın meydana geldiği yere uzaklığı 100 metre bile olmayan yaya geçidini kullanmayıp bulundukları yerden çaprazlama bir şekilde karşıya geçen … ve beraberindeki şahıslara ceza davasında kusur atfedilmediğini, bu kişilerin kendi kusurlarıyla da kazanın gerçekleşmesine sebebiyet verdiklerini beyanla, öncelikli davanın reddine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan … plaka sayılı aracın davalı şirket nezdinde 29.03.2015-29.03.2016 başlangıç ve bitiş tarihli … no’lu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ve buna bağlı zeyilnameler ile sigortalı bulunduğunu, bu poliçedeki kişi başı sakatlık ve ölüm teminatları ise kaza tarihi itibariyle kişi başına 290.000,00 TL.olduğunu, davalı şirketin sigortalısının kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunduğunun ispat edilmesi halinde, sigortalısı araç sürücünün kusuru oranında poliçe limitleri ile sınırlı bulunduğunu, dolayısıyla davacı yaya kazanın meydana gelmesinde kusurlu olup bilirkişi incelemesi yapıldığında da bu hususun ortaya çıkacağını, davacının iddia ettiği maluliyetinin kaza ile ilgisinin ispatlanması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemece davalı sigortalı araç sürücüsüne izafe edilecek kusurun varlığı halinde, zarar hesabının ancak Başbakanlık Hazine Müşteşarlığınca tutulan Aktüerler Siciline kayıtlı, aktüer sıfatına haiz bilirkişilerden seçilecek uzmana yaptırılmasını, geçici maluliyetten kaynaklı maddi tazminat talepleri bakımından davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, 6111 sayılı yasa ve sonraki yasal düzenlemeler gereğince tedavi gideri talepleri yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, manevi tazminat talepleri trafik sigortası poliçesi teminatı kapsamı dışında olduğunu, dolayısıyla müvekkil şirket yönünden işbu taleplerin reddi gerektiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, davalı şirketin yalnızca dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini ve dava konusu olaya uygulanması gereken faizin yasal faiz olduğunu, olay tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin yersiz ve haksız bulunduğunu, davalı şirketin sigortacı olması sebebiyle ancak, Karayolları Trafik Kanunu’nun 99. maddesi gereğince kendisine yapılan usulüne uygun ve gerekli belgelerle yapılacak müracaat tarihini takip eden 8. işgününden sonra, böyle bir müracaat bulunmadığı takdirde ise, ancak dava tarihinden itibaren faizle sorumlu olacağını ileri sürerek, davalı şirketin sorumluluğu yalnızca sigortalısının kusuru nisbetinde ve poliçe limiti ile sınırlı olduğundan Adli Tıp Kurumu’ndan kusura ilişkin rapor alınmasına, maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınmasına, tazminat raporunun hazineye kayıtlı aktüer aracılığı ile yaptırılmasına, poliçe teminatı kapsamında olmayan taleplerin reddine, manevi tazminat taleplerinin reddine, davacının müterafik kusurunun tazminattan indirilmesine, haksız davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir.
Antalya 10. Asliye Hukuk Mahkemesinin 24/05/2016 gün ve … Esas, … Karar sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilerek dava dosyası Mahkememizin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılmıştır.
Taraflara duruşma gün ve saatini bildirir meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek usulüne uygun taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı sigorta şirketlerine müzekkere yazılarak sigorta poliçesi ile hasar dosyası getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası uyap sistem üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.
Tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin tutanaklar dosyamız arasına alınmıştır.
Davacının kaza nedeniyle tedavi gördüğü kurumlardan tüm tedavi belgeleri, film ve grafiler getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Dava dosyası kusur oranının tespiti bakımından Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin 07/08/2017 tarihli raporunda özetle; “…Davalı sürücü …’ın % 100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu,
–Davacı yaya …’in ise kusursuz, olduğuna oy birliği ile karar verildiğini bildirir müşterek rapordur.” sonuç ve kanaate varılmıştır.
Dava dosyası davalı tarafın alınan kusur raporuna itiraz ettiği de dikkate alınarak kusur oranının tespiti bakımından İTÜ Trafik Kürsüsünden seçilecek 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdii ile rapor tanzimi için İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmiş, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesine bilirkişiler tarafından sunulan 22/10/2019 tarihli raporda özetle; “…Yukarıda açıklandığı üzere dava konusu trafik kazasının meydana gelişinde:
1. Davalı sürücü …’ın 100 (Yüzdeyüz) oranında asli ve tamamen kusurlu olduğu,
2. Davacı yaya …’in olayda kusursuz olduğu,” tespit ve rapor edilmiştir.
Dava dosyası davacının geçici ve daimi iş gücü kaybının tespiti için meydana gelen trafik kazası nedeniyle rapor tanzimi için İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 3. İhtisas Kuruluna gönderilmiş, 3. İhtisas Kurulu tarafından düzenlenen 02/07/2018 tarihli rapor alınmış ise de; alınan raporun Çalışma ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre düzenlenmesi nedeniyle poliçe tanzim tarihi dikkate alınmak suretiyle yeniden Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş, İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2.İhtisas Kurulunun 16/04/2019 tarihli raporda özetle; “……. kızı, … doğumlu …’in 20.09.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının, 30.03.2013 tarih, 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmelik hükümleri kapsamında; Sinir sistemi, periferik fasiyal paralizi, 1.hafif %5 olarak hesaplandığına göre;
1)Kişinin tüm vücut özürlülük oranının %5 (beş) olduğu,
2)İyileşme (iş göremezlik) süresinin gelişen komplikasyon nedeniyle olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği” sonuç ve kanaate varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizce 06/07/2020 tarihli oturum 2 nolu ara karar gereği dosyanın re’sen seçilecek bir aktüerya bilirkişisine tevdi edilerek davacı tarafın talep edebileceği maddi tazminat konusunda rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan 23/02/2021 tarihli raporda özetle; “…Davalının düzenlediği poliçenin tanzim tarihinin 01/06/2015 yürürlük tarihli ZMSS Genel Şartları’ndan önce olması ve Anayasa Mahkemesi’nin 2019/40 E. 2020/40 K. sayılı ve 17/07/2020 tarihli kararı da nazara alınarak; hesaplamanın P.M.F. 1931 Yaşam Tablosu, Progresif Rant Metodu, %10 artırım ve iskonto uygulanarak yapıldığı;
Yukarıda alıntılanan Yargıtay 17. H.D.’nin 2016/5964 E. 2019/1566 K. sayılı içtihadı çerçevesinde geçici iş göremezlik (kazanç kaybı) zararı hesaplanmadığı;
Yukarıda açıklanan ilke ve esaslar nazara alınarak yapılan hesaplama neticesinde davacının uğradığı sürekli iş göremezlik zararının;
Maluliyet oranının %5 olduğunun kabulü halinde 19.622,61 TL;
Maluliyet oranının %18 olduğunun kabulü halinde 70.641,40 TL
olarak hesaplandığı;
Hesaplanan tazminatlardan kusur indirimi yapılmadığı;
Davacının tedavisi için yaptığı belgeli yol giderinin 230,00 TL olduğu; belgeli tedavi giderleri toplamının ise 4.023,00 TL olduğu; belgeli tedavi giderlerinden davalıların sorumlu tutulup tutulamayacağı hususundaki hukuki takdirin Sayın Mahkemenize ait olduğu;
Belgesiz (farazi) tedavi giderlerinin (ilaç giderleri vs.) hesaplanması ise alanında uzman doktor bir bilirkişinin uzmanlık alanına gireceğinden, uzman olmadığım bu hususta tarafımca belirleme yapılamadığı;
Hesaplanan tazminatın, sigorta şirketinin sorumlu olduğu poliçe teminat limitlerini aşmadığı” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Dosya davacı vekilinin itiraz dilekçesinde ve daha önce verdiği 12/11/2018 tarihli dilekçede bakıcı gideri/bakım gideri talebinin de bulunduğu görülmekle bu hususta Dr.bilirkişiden ek rapor tanzimi için tevdi edilmiş, bilirkişi …tarafından sunulan 06.06.2021 tarihli raporda özetle; “…20.09.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu sürekli ve 6 ay geçici iş gücü kaybı oluşan davacı …’in;
-Tanı tedavi süreci ve yaşı dikkate alınarak 3 ay geçici bakım ihtiyacı olacağı, kanaatine varılmıştır.
– Geçici bakım ihtiyacından kaynaklanan maddi zararı 3.820,50 (TL) olarak hesaplanmıştır.” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Dosya davacı vekilinin 09/04/2021 tarihli dilekçesindeki tedavi giderine ilişkin beyanı da dikkate alınmak suretiyle Dr bilirkişiden davacının tedavi giderlerine ilişkin maddi tazminat talebi yönünden belgeli ve belgesiz tedavi giderlerine ilişkin ek rapor tanzimi için tevdi edilmiş, …tarafından sunulan 03.08.2021 tarihli ek raporda özetle; “… 20.09.2015 tarihinde geçirdiği trafik kazası sonucu yaralanan davacı …’in; Yukarıdaki inceleme ve değerlendirme sonucu;
– SGK dışı belgeli giderleri 3.978,80(TL), belgesiz zorunlu giderleri 250,00(TL) olmak üzere toplam SGK kapsamına girmeyen tedavi ile ilişkili giderlerinden kaynaklanan maddi zararı 4.228,80(TL) olarak hesaplanmıştır.” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekili 30/11/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; davacının sürekli işgöremezlik tazminatını 19.622,61 TL, bakıcı/ bakım gideri 3.820,50 TL, Tedavi giderleri 200,00 TL, geçici iş göremezlik 100,00 TL olmak üzere 23.743,11 TL olarak arttırmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, trafik kazası nedeni ile işleten/sürücü ve kazaya karışan aracın ZMMS ‘na karşı açılan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafça işleten/sürücüden maddi ve manevi tazminat, sigortadan ise maddi tazminat talebinde bulunulmuştur.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, davacınn maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
2918 Sayılı Kanunun 90. maddesinde “zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu Kanun ve bu Kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabidir. Söz konusu tazminatlar ve manevi tazminata ilişkin olarak bu Kanun ve genel şartlarda düzenlenmeyen hususlar hakkında 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun haksız fiillere ilişkin hükümleri uygulanır.”
6098 s. TBK’nun 54. maddesine göre, “Bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1.Tedavi giderleri. 2.Kazanç kaybı. 3.Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar. 4.Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar.” şeklinde belirtilmiştir.
Davacıların maluliyet oranlarının hesaplanmasında kaza tarihi itibariyle hangi yönetmelik hükümlerinin uygulanması gerektiği hususu Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 11/03/2021 tarih 2020/7120 Esas 2021/2627 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Haksız fiil sonucu çalışma gücünde kayıp olduğu iddiası ve buna yönelik bir talebin bulunması halinde, zararın kapsamının tespiti açısından maluliyetin varlığı ve oranının doğru bir şekilde belirlenmesi gerekmektedir. Söz konusu belirlemenin ise Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi veya Üniversite Hastanelerinin Adli Tıp Anabilim Dalı bölümleri gibi kuruluşlarının çalışma gücü kaybı olduğu iddia edilen kişide bulunan şikâyetler dikkate alınarak oluşturulacak uzman doktor heyetinden kaza tarihi 11.10.2008 tarihinden önce ise Sosyal Sigorta Sağlık İşlemleri Tüzüğü, 11.10.2008 tarihi ile 01.09.2013 tarihleri arasında Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği, 01.09.2013-01.06.2015 tarihleri arası Maluliyet Tespiti İşlemleri Yönetmeliği, 01.06.2015-20.02.2019 tarihleri arası Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, 20.02.2019 tarihinden sonra Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümleri dikkate alınarak yapılması gerekmektedir…” şeklinde açıkça belirtilmiştir.
Kaza tarihi itibariyle uygulanması gereken yönetmeliğin Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik, olduğu anlaşılmıştır.
Davacının maddi tazminata ilişkin talepleri yönünden aktüerya bilirkişisi tarafından dosyada toplanan deliller ışığında tazminat hesabında Yargıtay tarafından nazara alınan ilkeler doğrultusunda düzenlenen mahkeme ve yargı denetimine elverişli kök ve ek raporlarda belirtilen tutarlar dikkate alınarak 19.622,61 TL daimi iş göremezlik tazminatı, 3.820,50 TL geçici bakım gideri ve 200,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 23.643,11 TL maddi tazminatın davalı …yönünden kaza tarihi olan 20/09/2015 tarihinden itibaren davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebi yönünden ise, emekli olduğu da dikkate alınarak emsal Yargıtay içtihatları kapsamında başka bir çalışmasını da ispatlayamadığı görülmekle geçici iş göremezlik talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede,
6098 sayılı TBK’nun 56/1. maddesine göre ”Hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini gözönünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Mahkememizce ” Hakim manevi tazminatın miktarını tayin ederken saldırı teşkil eden eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranlarını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal, ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. 22/06/1966 gün ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere manevi tazminat ne bir ceza ve ne de gerçek anlamda bir tazminattır. Davanın bu alanda gördüğü iş cismani zarara uğrayan kişinin duyduğu manevi acıyı bir dereceye kadar yumuşatmaktan, bozulan manevi dengeyi onarıp düzeltmekten, bir teselli, bir avunma ve ruhu tatmin aracı olmaktan ibarettir. Takdir hakkının söz konusu olduğu bütün hallerde hakim hak ve nesafetle hüküm vermek zorunluluğundadır. Hakimin hak ve nesafetle hüküm vermesi de genel olarak Türk toplumunun sosyal ekonomik ve moral yapısının ve özellikle de tarafların gerçek durumlarının gerektirdiği hak ve adalete uygun sonucu bulması demektir. Bu bakımdan takdir edilecek manevi tazminatın miktarı haksız eylemi özlenir hale getirecek özellikle mağdur için haksız zenginleşecek miktarda olmamalıdır. Manevi tazminat; zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Takdir edilecek miktar mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.” ilkeleri doğrultusunda yapılan değerlendirmede olayın oluş şekli, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kazaya karışan aracın sürücüsünün kusur oranı, davalı sürücünün dosya kapsamına yansıyan tehlikeli şekildeki trafik güvenliğini tehlikeye atacak biçimde araç kullanması sonucunda olayın meydana gelmiş olması, bu hali ile daha dikkatli ve özenli araç kullanılsa idi bu kazanın önlenebileceği, dolayısıyla davacının maddi ve manevi olarak zarar görmeyeceği hususu ile davacının olay nedeniyle yaşadığı elem ve acı ile hak ve nesafet kuralları dikkate alınarak 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin manevi tazminat taleplerinin ise reddine karar vermek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
1-Davacının maddi tazminat istemine ilişkin olarak;19.622,61 TL. daimi iş göremezlik tazminatı, 3.820,50 TL geçici bakım gideri ve 200,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 23.643,11 TL maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan 20/09/2015 tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise dava tarihinden (sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla) itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsilde tekerrür olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacının geçici iş göremezlik tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Davacının manevi tazminat isteminin KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile, 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 20/09/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan tahsili ile davacıya verilmesine,
4-Davacının fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
Maddi Tazminat Davası Yönünden;
5-Alınması gereken 1.615,06 TL karar harcından peşin alınan 34,16 TL harç ile tamamlanarak alınan 234,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.346,20 TL harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince kabul oranınca hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
8-Davacı tarafından yapılan 314,00 TL davetiye, 366,50 TL posta, 1.922,00 TL bilirkişi tarafından yapılan toplam 2.602,50 TL yargılama giderinden harcın tamamından davalılar sorumlu tutulmak suretiyle davanın kabul ve ret oranı gözetilerek 2.591,61 TL yargılama gideri, 50,91 TL ilk dava masrafı, 234,70 TL tamamlanarak alınan harç toplamı olan 2.888,11 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Manevi Tazminat Davası Yönünden;
9-Alınması gereken 1.366,20 TL karar harcından peşin alınan 204,93 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.161,27 TL harcın davalı …’dan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince kabul oranında hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davalı …dan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
11-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince red oranınca hesaplanan 5.100 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’a VERİLMESİNE,
12-Davacı tarafından yapılan 221,68 TL ilk dava masrafının davalı …’dan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
13-Taraflarca yatırılan artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Dair; davalı vekili … vekilinin yüzüne karşı, davacı vekili ile davalı sigorta şirketi vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Başkan …
¸e-imzalıdır