Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/459 E. 2018/219 K. 12.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/459 Esas
KARAR NO : 2018/219
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/06/2016
KARAR TARİHİ : 12/03/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin … bölgesinin önde gelen … şirketi olup yıllardır sektörün en prestijli çalışmalarına imza attığını, müvekkili şirketler ile arasında imzalanan sözleşme gereğince … isimli …da görev yapan dava dışı dansçıların müvekkili şirket … bünyesinde çalıştıklarını, dansçıların rekabet etmeme ve sır saklama yükümlülüğüne ilişkin taahhütlerinin ekte yer aldığını, “…” isimli gösterinin ise müvekkili şirketin …-… ve …-… sezonlarında yüksek maliyetlerle organize ettiği ve sahnelediği gösterilerden biri olduğunu, bu gösterinin müvekkili tarafından tanıtımının yapılarak sezonda sahnelenmek üzere otellere pazarlandığını, ancak davalılar tarafından izinsiz, haksız ve kötü niyetli olarak kullanıldığını ve umuma arz edildiğini, müvekkilinin karalanması kötülenmesi suretiyle aleyhine beyanlarda bulunulduğunun tespit edildiğini, müvekkili şirket yetkililerince yapılan inceleme neticesinde facebook sayfalarında “…” isimli gösteriye ilişkin olarak bu gösterinin görselleri için linklerinde müvekkili şirketin …-… ve …-… yıllarında sözleşmesi olan “…” grubunun gösteri görüntülerinin kullanıldığnın tespit edildiğini, rekabet yasağı sözleşmesi ile müvekkillerince davalı için sadece Antalya bölgesi ve iki yıl süre ile sınırlama getirilmiş olup ayrıca davalının müvekkilleri ile aynı sektörde bulunan rakip bir firmada çalışamayacağı sınırlamasının da getirildiğini, bu sınırlama ölçütlerinin Yargıtay’ın aradığı koşullara uygun olduğunu, ancak davalının bu sözleşmeye aykırı hareket ederek müvekkillerinin zarara uğramasına neden olduğunu, bu nedenlerle borçlunun haksız olan itirazının iptaline, takibin devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderlerinin davalıya yükletilmesine, vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle;dava konusu uyuşmazlıkta mahkememizin görevsiz olduğunu, işçi ve işveren arasındaki iş ilişkisinden kaynaklanan davalarda davaya bakmaya görevli mahkemenin iş mahkemesi olduğunu, davacılardan … Şti’nin davada ve takipte taraf ehliyetinin olmadığını, müvekkilinin uzun yıllardır dans ve gösteri sektöründe tanınmış “…” gibi çeşitli dans ve gösteri grupları bünyesinde profesyonel olarak yer almış bir sanatçı olduğunu, müvekkilinin gerek davacılardan … şirketi ile süre ile sınırlı çalışma döneminde gerek daha öncesinde eğitim ve yeteneklerini profesyonel iş yaşamında aynı sektörde kullanmış ve halen kullanmakta olduğunu, davacılardan … şirketinin davalı müvekkilininde içinde bulunduğu dans ve gösteri grubunun halihazırda sergilemekte olduğu dava dışı eser sahibi … ve …’a ait “…” isimli dans gösterisinin …-… yılları arasında kendi organizasyonları ile sergilenmesinin temini için dava dışı eser sahipleri ile eser sözleşmesi, müvekkilinin de içinde bulunduğu ekiple ise iş sözleşmesi yapıldığını, davacı … şirketi ile yapılan sözleşmenin süresi sonunda “…” isimli dans gösterisinin eser sahipleri dava dışı başka bir organizasyon firması ile çalışmak üzere sözleşme yaptıklarını ve iş sözleşmelerinin süresi biten dans ekibinin de yeni şirket ile “…” isimli gösteriyi sergilemeye başladığını, davacı tarafın herhangi bir hakkı olmadığı halde “…” gösterisinin bir başka organizasyon şirketi bünyesinde sergilenmesini engelleme amacıyla ve kötüniyetli bir çok girişimde bulunulduğunu, ekipteki yabancı sanatçıların davacı … şirketi bünyesinde çalışmazlarsa çalışma izni alamayacakları konusunda korkutulduğunu, Türk sanatçılar hakkında da davacı … şirketi bünyesinde çalışmazlarsa para ve sair taleplerle çalışma hayatlarının sonlandırılacağı tehdidinde bulunulduğunun haricen öğrenildiğini, davacı tarafın talep ettiğ ibedelin herhangi geçerli bir dayanağının olmadığı gibi davaya konu icra takibinin açıkça hakkın kötüye kullanılması anlamında kötü niyetli bir eylem olduğunu, müvekkiline dava konusu icra takip dosyasında bulunan sözleşmelerden sadece “…-… Yükümlülüğü” başlıklı belgenin tebliğ edildiğini, bu belgede de davacı … şirketinin imzasının bulunmadığını, takip tarihi itibariyle üzerinde imza bulunmayan bir sözleşmeye dayanılarak müvekkilinden alacaklı olunduğu iddiasının hukuksuz olduğunu, kabul anlamına gelmemek üzere davacı tarafın sunduğu sözleşme ve taahhütname başlıklı belgelerde geçen yükümlülüklerin müvekkili tarafından ihlal edilmediğini, ihlal söz konusu olmadığından herhangi bir cezai şart veya borç doğmadığını, bu sebeple de davacı tarafın haksız ve kötüniyetle takip yaptığını, davacı tarafın iş bu dava da öncelikle bu ihlali kanıtlaması gerektiğini, aksi takdirde herhangi bir alacak talebinde bulunmasının mümkün olmadığını, bu nedenlerle dava şartı olan görev yönünden usulden reddini, dava şartı olan hukuki yarar yokluğu sebebi ile usulden reddini, davanın husumet yönünden reddini, herhangi bir hukuki dayanağı bulunmayan tüm talepler yönünden esastan reddini, davacı taraf aleyhine takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini ve yargılama gideri, vekalet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyası istenmiş incelenmesinde; … ile …’nin alacaklı olduğu, …’un borçlu olduğu, 5.094,00 TL asıl alacak, 118,07 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.212,07 TL alacak olduğu, borçlu tarafından itiraz edildiği takibin durduğu anlaşılmıştır.
Mahkememiz yargılaması sırasında;
Dava dosyası rekabet yasağı kuralının ihlal edilip edilmediği, cezai şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda rapor alınmak üzere bilirkişiler Hukukçu …, Mali Müşavir … ve …’na tevdi edilmiş, … havale tarihli bilirkişi raporunda; “…davacı ve davalı arasında yapılan Rekabet yasağı sözleşmesinin işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içermemelidir (TBK.m.445). Davalının kazancını animatörlük yaparak kazandığı işi onun mesleği olduğu anlaşılmaktadır. Bu sözleşmenin, yani işçinin başka bir şirkette çalışmasının yasaklanması, onun ekonomik geleceğini tehlikeye sokacaktır. Bu sebeple somut olayda taraflar arasında yapılmış olan sözleşme batıl olmaktadır, davacının bu sözleşmeye dalayı olarak talep ettiği cezai şart geçerli değildir. Davalının itirazı talebi yerindedir…” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava rekabet yasağından kaynaklı cezai şart alacağına dayalı icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı … Şti tarafından açılan davanın rekabet sözleşmesinde taraf olarak yer olmadığı anlaşıldığından husumet yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlenderildiğinde; davacı ve davalı arasında yapılan … sözleşmesinin işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içerdiği, (TBK.m.445), davalının kazancını animatörlük yaparak kazandığı, bu sözleşmenin işçinin başka bir şirkette çalışmasının yasaklanması onun ekonomik geleceğini tehlikeye sokacağı, bu sebeple somut olayda taraflar arasında yapılmış olan sözleşmenin batıl olduğu, davacının bu sözleşmeye dayalı olarak talep ettiği cezai şartın geçerli olmadığı, davalının itirazı talebi yerinde olduğu anlaşıldığından Mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporuda dikkate alınarak davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … Şti tarafından açılan davanın husumet yönünden REDDİNE,
2-… Şti tarafından açılan davanın REDDİNE,
3-Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin ve icra olmak üzere toplam 89,01 TL harçtan mahsubu ile bakiye 53,11 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
4-Davalı kendini bir vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı.12/03/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır