Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/443 E. 2018/565 K. 19.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/443
KARAR NO : 2018/565
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/06/2016
KARAR TARİHİ : 19/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize verdiği … tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı arasında akdedilmiş elektrik aboneliklerinin mevcut olduğunu, … ve … numaralı abonelik sözleşmelerinin bulunduğunu, sözleşmenin ikamesi sürecinde meydana gelen bazı haksız tahsilatlar sonucu işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, davalı şirket tarafından müvekkili şirkete bu sözleşmeye istinaden sözleşmenin imzalandığı tarihten bu yana elektrik faturalarına yansıtılan ve müvekkili şirket tarafından ödenen elektrik faturalarında “kayıp enerji bedeli, perakende satış bedeli, perakende hizmet bedeli, psh sayaç okuma bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli ve dağıtım bedeli” adı altında tahsilatlar yapıldığını, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile kayıp enerji bedeli, perakende satış bedeli, perakende hizmet bedeli, psh sayaç okuma bedeli, iletim sistemi kullanım bedeli ve dağıtım bedeli olmak üzere şimdilik … TL’nin faturalara yansıtıldığı tarihlerden itibaren işleyecek en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde, elektrik tedarikçisi konumundaki müvekkili şirketin tüketicilerinden tahsil ettiği dağıtım bedelini, iletim sistem kullanım bedelini ve kayıp-kaçak bedelini gelir olarak malvarlığına katmaksızın … A.Ş.’ye aktardığını, dolayısıyla müvekkili şirketin mevzuat hükümleri uyarınca dağıtım bedelini, iletim sistemi kullanım bedelini, kayıp-kaçak bedellerini tüketicilerin tabi bulunduğu dağıtım bölgelerindeki dağıtım şirketlerine aktaran bir aracı durumunda bulunduğunu, bu nedenle müvekkili şirketin bu bedellerin geri ödenmesinden sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, bu sebeple davanın … A.Ş.’ye yöneltilmesi gerektiğini, davanın husumet yönünden reddi gerektiğini, bunun kabul görmemesi halinde davanın esastan reddini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, “Alacak” davasıdır.
Somut olayda ; davalı taraf, davanın idari yargıda ve EPDK’ya karşı açılması gerektiği yönünde itirazda bulunmuş ise de; davanın alacak davası olup, dava konusu alacak kalemlerini tahsil eden davalı şirketten istirdadının (iadesinin) istenilmesi karşısında davalının bu itirazları da reddedilmiştir.
Davalının husumete ilişkin itirazlarının taraflar arasında düzenlenmiş elektrik enerjisi satışına ilişkin satış sözleşmesi bulunması sebebiyle reddedilmiştir.
Davalının EPDK kararlarının iptali için açılan Danıştay … Dairesi’nin … E. sayılı davasının sonucunun beklenilmesi talebi, davacının talebinin “EPDK kararlarına rağmen dava konusu aboneliğe ilişkin ve dava dilekçesinde yazılı alacak kalemleri yönünden, davalının hiç hakkının bulunmadığı ve haksız tahsil ettiği bu bedellerin tamamen iadesinin gerektiği” gerekçesine dayalı olduğundan kabul edilmemiştir.
Bu dava açıldıktan sonra ;
a) 17.06.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 s. Kanun’un 21. maddesiyle 6446 s. Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. fıkra ile “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükümünün getirildiği,
b) 17.06.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 s. Kanun’un 26. maddesiyle 6446 s. Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici 20. maddesi ile de, “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır” hükmü getirilmek suretiyle eldeki davalar yönünden de düzenleme yapıldığı görülmüştür.
Dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren daha önce açılan davaları da etkileyen bu düzenlemeler gereğince davacı vekiline bu düzenlemelere istinaden, davalı şirketlerin yaptığı dava konusu tahsilatların kurumun (EPDK’nın) düzenleyici işlemlerine uygunluğu yönünden incelenmesini (sadece bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmasını) isteyip istemedikleri sorulmuştur.
Davacı vekili … tarihli duruşmasında; dava konusu tahsilatların EPDK’nın düzenleyici işlemlerinin uygunluğu yönünden rapor aldırılmasını talep ettikleri görülmüştür.
Davalı şirketin dava dilekçesinde yazılı alacak kalemlerine göre EPDK’nın düzenleyici işlemlerine uygun tahsilat yapıp yapmadığı, dava konusu dönemde EPDK’nın düzenleyici işlemlerine aykırı tahsilat yapılmış ve davacının alacağı var ise ne kadar olduğu konusunda rapor aldırılmak üzere dava dosyası elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, elektrik mühendisi bilirkişi … … havale tarihli raporda; “…davalı taraf … A.Ş. Tarafından davacı … A.Ş’ne ait 2 abone için toplam … TL fazladan tahakkuk ettirildiği tespit edilmiştir” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Mahkememiz dosyası ek rapor hazırlanmak üzere bilirkişiye yeniden tevdi edilmiş bilirkişi … tarihli ek raporunda özetle; “…Davalı …A.Ş. Tarafından, davacı … A.Ş.’ne ait 2 abone için toplam 12,25 TL fazladan tahakkuk ettirildiğinin tespit edilmiştir…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve emsal içtihat doğrultusunda Mahkememizce yapılan değerlendirmede; 6719 s. Yasa ile yapılan değişikliklerin Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatine varılmadığından, Mahkememizce Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu yapılmamış, diğer mahkemelerin başvurularının sonucu da hem bekleme yönünden Mahkememiz açısından yasal zorunluluk bulunmaması hem de, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının T.C. Anayasası’nın 153/5. maddesi gereğince geriye yürümeyecek olması nedeniyle ve usul ekonomisi gereğince beklenilmemiştir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve emsal içtihat doğrultusunda Mahkememizce yapılan değerlendirmede; 6719 s. Yasa ile yapılan değişikliklerin Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatine varılmadığından, Mahkememizce Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu yapılmamış, diğer mahkemelerin başvurularının sonucu da hem bekleme yönünden Mahkememiz açısından yasal zorunluluk bulunmaması hem de, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının T.C. Anayasası’nın 153/5. maddesi gereğince geriye yürümeyecek olması nedeniyle ve usul ekonomisi gereğince beklenilmemiştir.
Mahkememizce davacı şirket adına tahakkuk ettirilen faturalar davalı şirketten celp edilmiştir.
Dava konusu somut olayda, yukarıda belirtilen kanun maddesi doğrultusunda yapılan değerlendirmede: Bütün dosya kapsamı, taraflar arasındaki sözleşme ve yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu ile ek raporu dikkate alınarak davacının davasının EPDK’nun düzenleyici işlemlerine aykırı olarak tahsil edilen 12,25 TL’lik kısım yönünden kabulüne, kalan kısım yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL; KISMEN REDDİNE,
2-Buna göre 12,25 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
3-Davacı tarafın fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin olarak alınan 1.878,53 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 1.842,63 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
5-Davacı tarafça yapılan ilk dava masrafı, bilirkişi gideri, davetiye ve müzekkere giderinden ibaret toplam 2.225,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek 0,20 TL’sinin ve davacı tarafça peşin yatırılan 35,90 TL harcın davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı … A.ş. Tarafından yapılan 11,00 TL masraftan davanın kabul ve ret oranına göre 0,20 TL’sinin davacıdan alınarak davalı … A.Ş’ne VERİLMESİNE,
7-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul oranınca hesaplanan 12,25 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
8-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red oranınca hesaplanan 11.549,02 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
9-Taraflarca yatırılan gider avansının artan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/09/2018

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza