Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/428 E. 2018/444 K. 18.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/428 Esas
KARAR NO : 2018/444
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/06/2016
KARAR TARİHİ : 18/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; müvekkili bankanın müşterisi borçlu …’in imzalamış olduğu Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi sözleşmesinin müvekkili bankadan Ticari Kredili Mevduat, Taksitli Ticari Kredi kullandığını, davalı …’in ise sözleşmeyi müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, müvekkili banka müşterisi … tarafından kullanılan kredilerin geri ödenmesinde temerrüde düşülmesi üzerine mücvekkili banka tarafından davalı borçlulara ihtarname gönderildiğini, ve müteakiben davalı borçlular hakkında Antalya …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile genel haciz yoluyla ilamsız takibe başlandığını, davalı borçlunun kendilerine gönderilen ödeme emirlerini tebellüğ ederek borca ve tüm ferilerine itiraz ettiğini, bu nedenlerle davalının haksız ve mesnetsiz kısmi itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde; görev itirazında bulunduklarını, icra dosyasında diğer borçlu …’in imzalamış olduğu Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi sözleşmesine müvekkilinin müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, esas borçlunun bu sözleşmeye istinaden ticari kredili mevduat, taksitli ticari kredi kullandığını, temerrüde düştüğünü hesabın kat edilerek icra takibi başlatıldığını ve müvekkilin itiraz ettiğini, itirazın iptali için iş bu davayı ikame ettiğini, esas borçlu ile davacı arasında akdedilen sözleşmenin Genel Nakdi ve Gayri Nakdi kredi sözleşmesi olduğunu, müvekkilinin davacı tarafından öncesinde maktu ve seri halda tanzim edilmiş olan sözleşmede sadece boş olan alanları doldurduğunu ve kefil olduğunu, ancak müvekkilinin kefaletinin geçerli olmadığını, TBK Eşin rızası başlıklı 584. maddesi “Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır” hükmünde olduğunu, müvekkilinin evli olduğunu, sözleşme metni ve mütemmim cüzleri incelendiğinde, sözleşmede müvekkilinin eşinin rızası ve muvafakati olmadığının görüleceğini, bu eksikliğin en geç sözleşmenin akdi sırasında giderilebileceği göz önünde bulundurulduğunda müvekkilinin kefaletinin geçersiz olduğunu, müvekkilinin kefil sıfatı ile imzaladığı sözleşmenin genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesi olduğunu ancak aleyhine ikame olunan icra takibine esas teşkil eden borçların …’in kredi kartı borcu, taksitli ticari kredi borcu ve ticari kredili mevduat borcu olduğunu, müvekkilinin kefil olarak imzalamadığı sözleşmelerden ve diğer borçlu …’in tüm harcamalarından sorumlu tutulduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun meşruhatlı davetiye çıkartılmıştır.
Antalya …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyası getirtilmiş, incelenmesinde; … Bankası Aş’nin alacaklı, … ve …’in borçlu olduğu, …’in kredi kartı borçu için 30.499,91 TL asıl alacak, 2.881,42 TL kat öncesi işlemiz faiz, 1.127,28 TL kat sonrası işlemiş faiz, 56,36 TL BSMV toplam 34.564,97 TL, …’in taksitli ticari kredi borcu için 59.900,01 TL asıl alacak, 3.944,71 TL işlemiş temerrüt faizi, 197,24 TL BSMV toplam 64.041,96 TL, … Ticari Kredili Mevduat borcu için 532,43 TL asıl alacak, 19,62 TL işlemiş faiz, 0,98 TL BSMV toplam 553,03 TL alacak olmak üzere toplam 99.159,96 TL alacak takip olduğu, borçlu …’in itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sırasında;
Dava dosyası ve ekleri talep edilebilecek alacak miktarının tespiti için bankacı bilirkişisine tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından tanzim edilen ve dosyaya sunulan … tarihli raporda özetle; “…Dava dışı …’in takip tarihi itibariyle, davalı bankadan kullandığı kredilerden doğan borcu nedeniyle, kefalet sözleşmesinin geçerli olduğunun takdiri halinde davalı …’in kefalet sorumluluğunun hesaplanması ve varılan sonuç: 1- Taksitli Ticari kredi hesapları yönüyle:
… Kat tarihi itibariyle asıl alacak 59.712,97
…-… 43 günlük %48,48 temerrüt faizi 3.457,78
Gider Vergisi 172,89
… Takip tarihi itibariyle toplam alacak 63.343,64
Taksitli kredilerden doğan banka alacağı takip tarihi itibariyle tabloda gösterilmiş olup, asıl alacak tutarı takip tarihini takiben %48,48 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi bulunmaktadır.
2- Ticari Kredili Mevduat hesabı:
… Kat tarihi itibariyle asıl alacak 526,51
…-… 43 günlük %30,24 temerrüt faizi 19,02
Gider Vergisi 0,95
… Takip tarihi itibariyle toplam alacak 546,48
Ticari kredili mevduat hesabından doğan banka alacağı takip tarihi itibariyle tabloda gösterilmiş olup, asıl alacak tutarı takip tarihini takiben %30,24 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi bulunmaktadır.
3-Yukarıda “Taraflar arasındaki akdi ilişkinin incelenmesi” başlığı altında açıklandığı üzere, davacı banka … Şubesi ile davalı kredi lehtarı … arasında … tarih 100.000,00 TL. limitli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi bağıtlandığı, sözleşme limitinin bila tarih sözleşmeyle 50.000,00 TL ve yine bila tarih ikinci bir ek sözleşmeyle 29.000,00 TL. arttırılarak toplam limitin 179.000,00 TL. bulunduğu,
Davacı bankanın dava dışı asıl kredi lehtarı …’e yukarıda belirtilen sözleşmeler çerçevesinde açtığı ve kullandırdığı dava ve takip konusu yapılan kredi işlemleri … tarihinde kullandırılan … numaralı 99.500,00 TL. tutarındaki taksitli ticari kredi ve banka nezdindeki … numaralı vadesiz mevduat hesabı üzerinden borçlu cari hesap şeklinde işlem gören … tarihinden itibaren 500,00 TL. limiti dahilinde kullandırılan kredili mevduat hesabı kredisi olduğu,
Genel Kredi sözleşmesine bağlı olarak düzenlenen bila tarih kefalet sözleşmesinde, mevcut ve gelecekteki diğer kredilerden bağımsız olarak davalı … imzasıyla 179.000,00 TL. üzerinden müteselsil kefil olunduğu, davalının eşi … imzasıyla ise eşinin kefaletine rıza gösterdiği hususları el yazısıyla yazılı olduğu, dava ve icra takibine konu kredilerin 179.000,00 TL kefalet limitli kefalet sözleşmesini takiben açılan ve kullandırılan krediler olduğu, ancak Türk Borçlar Kanunun 583.maddesinde, kefalet sözleşmesinin yazılı şekilde yapılması, kefilin sorumlu olacağı miktar ile kefalet tarihinin belirtilmedikçe geçerli olmayacağı, kefilin sorumlu olduğu azami miktar, kefaletin tarihi ve müteselsil kefil olma durumunun kefalet sözleşmesinde el yazısıyla belirtilmesinin şart olduğu,
Davalı ve eşinin rızasına ilişkin imzalarının bulunduğu kefalet sözleşmesinde kefalet tarihinin yazılı bulunmaması nedeniyle davalı kefil … yönüyle Türk Borçlar Kanunun 583.maddesine uygun ve geçerli bir kefalet sözleşmesi varlığından söz edilemeyeceği, bu nedenle davalı kefilin asıl borçlunun kullandığı kredilerinden kefaleten sorumlu tutulamayacağı,…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE: Dava, kredi sözleşmesine dayalı icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı tarafça, davalı hakkındakredi sözleşmesine dayalı olarak yapılan ilamsız takipte, davalı borçlunun itirazı üzerine, takibin durmasından sonra davacı tarafça itirazın iptali isteminde bulunulmuştur.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
Dava konusu somut olayda, yukarıda belirtilen kanun maddesi doğrultusunda yapılan değerlendirmede: Bütün dosya kapsamı, Mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporuda dikkate alınarak davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davalı tarafın kötü niyet tazminatının reddine,
3-Harçlar Kanunu Uyarınca alınması grekeli 35,90 TL harcın peşin olarak alınan 607,33 TL harçtan mahsubu ile bakiye 571,43 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
4-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden davada red edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 7.455,45 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifiesine göre red edilen icra inkar tazminatı üzerinden hesap edilen 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan yarglama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliği tarihinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/06/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır