Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/413 E. 2018/154 K. 19.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/413 Esas
KARAR NO : 2018/154
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/06/2016
KARAR TARİHİ : 19/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; davacıların adi ortaklığı adı altında elektrik aboneliği alan müvekkillerinin … isimli davacı şirkete ait otel işletmesinin kullanmış olduğu … nolu sayaca ait elektrik aboneliğine her ay … aş tarafından elektrik tüketim miktarına göre fatura tahukkat ettiğini, şirketin kendisine tahakkuk ettirilen faturalarında tüketim bedeline ek olarak hizmet bedeli karşılığı olmayan “K/K bedeli” adı altında kayıp, kaçak bedelinin de kendilerinden alındığını tespit ettiklerini, müvekkili şirketin faturalarından kaçak kullanım bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, sistem kullunamı bedeli ve bahke konu alacak kalemlerinin ayrıca KDV si adı altında haksız tahsilat ve dolayısıyla sebepsiz zenginleşme yapıldığını, bu faturalarda bir hizmet bedeli karşığılı olmadığı açıkça belli olan kötü niyetli diğer kullunacıların kaçak kullanımı ve tedarikçi elektrik dağıtım firmasının ağır ihmal ve kusurları ile alt yapısının eksikliklerinden kaynaklanan kayıp ve kaçak tüketimlerinin bedeli karşılığı olarak bunun dürüst abonelere yansıtılmasının kabul edilemez olduğunu, … tarih ve … tarihli faturalar ve iki süre arasındaki abonelik sürecindeki faturalar da dahil olmak üzere 70.000 TL sinin ayrıca faturada gösterilmeyen ancak alacak kalemleri toplandığında toplam hesap ile arasındaki fark oluşturan haksız alınan kalemlerin de bilirkişi incelemesi sonucunda ortaya çıkacağından bu kalemlere ilişkin haklarının saklı kalması kaydı ile kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sistem kullanım bedeli ve iletim bedeli ile banse konu bedellere ait KDV’nin haksız hukuksuz olarak müvekkillerince ödenmiş olunan toplam bedel olan şimdilik 70.000 TL nin ödemiş oldukları tarihten itibaren değişken yasal faiz oranı uygulanmak sureti ile hesaplanacak işlemiş faizi ile birlikte taraflarına verilmesini, faturalarında bilirkişi incelemesi sonucunda çıkacak diğer haksız alakcak kalemlerinin taraflarına iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı şirket vekilinin mahkememize cevap dilekçesi sunduğu, incelenmesinde; yetki itirazlarının bulunduğunu, yetkili Ankara Mahkemeleri ve icra dairelerinin olduğunu, dava dilekçesinin usule uygun olmadığını ve HMK 119/2. maddesi uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiğini, elektrik dağıtım şirketleri ve müvekkili şirket gibi tedarik şirketlirinin de EPDK tarafından belirlenen bedellerin tahsil edildiğini, davacının dava dilekçesinde alınan bedellerin haksız olarak alındığından ve bu durumun hukuk sistemine aykırı olduğundan bahsettiğini ancak konu müvekkili şirketin mal varlığına girmemiş bedelleri istemeye gelince davacı vekilinin dava dilekçesin boyunca bahsettiği hak ve adalet kavramlarını yok sayarak müvekkili şirketin sorumluluğundan bahsettiğini, davacının sözleşme süresince müvekkili şirketin her ayın ilk haftasında düzenlenmiş bulunduğu faturaları tebellüğ ettiği tarihten itibaren 6102 sayılı TTK’nun 21(2). maddesine istinaden yine 8 gün içerisinde içeriği hakkında bir itirazda bulunmadığından faturanın içeriğini kabul etmiş sayılacağını, bu nedele de fatura içeriğine ilişkin davacının taleplerinin reddine karar verilmesini, dava konusu alacağın müvekkili şirket tarafından davacının ikamet ettiği bölgedeki dağıtım şirketi olan … Aş ‘e ödenmiş olduğundan davanın… aş ye ihbarını talep etmiştir.
Mahkememiz yargılaması sırasında ;
Mahkememizce dava dosyası 6719 Sayılı kanunun 21. Ve 26. Maddeleri de dikkate alınarak davacının talep edebileceği kayıp kaçak, kayıp elektrik sayaç okuma bedeli iletim bedeli dağıtım bedeli ve perakende satış bedellerinin olup olmadığı , varsa davacının talep edebileceği alacak miktarı konusunda rapor alınması hususunda elektrik bilirkişisine tevdi edilmiş, elektrik bilirkişisi … … tarihli bilirkişi raporunda; “…taraflar arasındaki enerji sözleşmesi dönemi için dosyada mevcut bulunan … tarih ve … tarihleri arasıdaki tüketici faturaları ile ilgili dava konusu “dağıtımbedeli, iletimbedeli, sayaç okuma bedeli ve perakende satış bedeline” için davacıdan toplamda 70.738,8-TL alındığı, ancak Kanun Değişiklikleri ve ilgili diğer mevcuat hükümleri doğrultusunda, davacı tarafça dava konsuu edilen fatura kalemlerine ilişkin bedelin kendisine iade edilmesi yönündeki talebinin kabul edilebilir olmadığı,…” görüş ve kanaatine varılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, kayıp kaçak bedeli, dağıtım bedeli, Sayaç okuma bedeli, perakende satış hizmet bedeli, sistem kullanım bedeli ve iletim bedeli ve bahse konu bedellere ait KDV’nin haksız, hukuksuz olarak alınma sebebine dayalı alacak davasıdır.
Eldeki davaya emsal Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2013/7-2454 E. 2014/679 K. Sayılı ilamında ” Kayıp-kaçak miktarı, dağıtım sistemine giren enerji ile dağıtım sisteminde tüketicilere tahakkuk ettirilen enerji miktarı arasındaki farkı göstermektedir. Yani kayıp-kaçak bedeli elektrik sisteminde ortaya çıkan teknik ve teknik olmayan kaybın maliyetinin kayıp-kaçak bedeli oranları ölçüsünde karşılanabilmesi amacıyla belirlenen bir bedeldir. Davacı Kurum tarafından elektrik enerjisinin üretiminden, tüketicilere ulaştırılıncaya kadar oluşan elektrik eksikliği kayıp bedeli olarak; enerji nakil hatlarından çeşitli sebeplerle sayaçtan geçirilmeksizin, herhangi bir bedel ödemeden kullanılan elektrik bedeli de kaçak bedeli olarak diğer kullanıcı abonelere yansıtılmaktadır.4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4.maddesinin 1.fıkrasında, bu Kanun ile verilen görevleri yerine getirmek üzere Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun kurulduğunu belirtmiş, aynı maddenin 2.fıkrasında ise; “Kurum, tüzel kişilerin yetkili oldukları faaliyetleri ve bu faaliyetlerden kaynaklanan hak ve yükümlülüklerini tanımlayan Kurul onaylı lisansların verilmesinden, işletme hakkı devri kapsamındaki mevcut sözleşmelerin bu Kanun hükümlerine göre düzenlenmesinden, piyasa performansının izlenmesinden, performans standartlarının ve dağıtım ve müşteri hizmetleri yönetmeliklerinin oluşturulmasından, tadilinden ve uygulattırılmasından, denetlenmesinden, bu Kanunda yer alan fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten, piyasa ihtiyaçlarını dikkate alarak serbest olmayan tüketicilere yapılan elektrik satışında uygulanacak fiyatlandırma esaslarını tespit etmekten ve bu fiyatlarda enflasyon nedeniyle ihtiyaç duyulacak ayarlamalara ilişkin formülleri uygulamaktan ve bunların denetlenmesinden ve piyasada bu Kanuna uygun şekilde davranılmasını sağlamaktan sorumludur…” hükmüne yer verilmiştir.
Madde metninden de açıkça anlaşılacağı üzere, Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na tüketicilere yapılacak elektrik satışlarında uygulanacak fiyatlandırmaya esas unsurları tespit etme görevi verilmiştir.Bu maddede de anlatılmak istenilen hususun 1 kw elektrik enerjisinin tüketicilere ulaşıncaya kadarki maliyet ve kar payı olup, yoksa Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir fiyatlandırma unsuru belirleme yetkisi ve görevi vermediği açıktır.
Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu bu maddeye dayanarak 11.08.2002 gün ve 24843 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Perakende Satış Hizmet Geliri ile Perakende Enerji Satış Fiyatlarının Düzenlenmesi Hakkında Tebliğ”i yayımlamış ve lisans sahibi şirketlerde bu tebliğe uygun olarak tüketiciden kayıp-kaçak bedeli adı altında bedel tahsil etmişlerdir.
Ancak yukarıda açıklandığı üzere tebliğin dayanağı olan 4628 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu’nun 4.maddesinde, Elektrik Piyasası Düzenleme Kurumu’na sınırsız bir fiyat belirleme hak ve yetkisi verilmemiştir. Elektrik enerjisinin nakli esnasında meydana gelen kayıp ile başka kişiler tarafından hırsızlanmak suretiyle kullanılan elektrik bedellerinin, kurallara uyan abonelerden tahsili yoluna gitmek hukuk devleti ve adalet düşünceleri ile bağdaşmamaktadır. Hem bu hal, parasını her halükarda tahsil eden davacı Kurum’un çağın teknik gelişmelerine ayak uydurmasına engel olur, yani davacı kendi teknik alt ve üst yapısını yenileme ihtiyacı duymayacağı gibi; elektriği hırsızlamak suretiyle kullanan kişilere karşı önlem alma ve takip etmek için gerekli girişimlerde de bulunmasını engeller. Oysa ki, elektrik kaybını önleme ve hırsızlıkları engelleme veya hırsızı takip edip, bedeli ondan tahsil etme görevi de bizzat enerjinin sahibi bulunan davacıya aittir. Bununla birlikte, tüketici olan vatandaşın faturalara yansıtılan kayıp-kaçak bedelinin hangi miktarda olduğunun apaçık denetlenebilmesi ve hangi hizmetin karşılığında ne bedel ödediğini bilmesi, yani şeffaflık hukuk devletinin vazgeçilmez unsurlarındandır. Hukuk Genel Kurulundaki görüşmeler esnasında bir kısım üyelerce, bozmanın yerinde olduğunu; bazı üyelerce de idarenin kaçak bedelini alamayacağını ancak kayıp bedelini alabileceğini, bu bakımdan kararın belirtilen değişik gerekçe ile bozulması gerektiğini ileri sürmüşler iseler de bu görüşler kurul çoğunluğu tarafından belirtilen nedenlerle kabul edilmemiştir. Tüm bu nedenlerle, yerel mahkemenin yazılı şekilde karar vermesinde bir isabetsizlik görülmediğinden, usul ve yasaya uygun direnme kararının onanması gerekmiştir. ” denilmiştir.
Tüm dosya kapsamı , yukardaki açıklamalar ve emsal Yargıtay Hukuk Genel Kurul Kararı hep bir arada değerlendirildiğinde; davalı elektrik dağıtım şirketi tarafından davacı taraftan kesilen davaya konu kesintilerin haksız olduğu kanaatine varılmış olup bilirkişi marifetiyle hesap edilen kesintilerin dava miktarıyla uyumlu olduğu görülmüş fakat davacının davalıyı dava tarihinde temerrüde düşürmesi sebebiyle ödeme tarifinden itibaren faiz talebine itibar edilmeyerek davanın kısmen kabulü kısmen reddine yönelik aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, 70.000,00 TL’nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Alınması gerekli 4.781,70 TL harçtan peşin olarak alınan 1.195,43 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.586,27 TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen nisbi 8.050,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 1.228,93 TL dava ilk masrafı, 350,00 TL bilirkişi gideri ve 126,70 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 1.705,63 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.Maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen antalıldı. 19/02/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır