Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/395 E. 2018/301 K. 13.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/395
KARAR NO : 2018/301
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/05/2016
KARAR TARİHİ : 13/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle; Müvekkil şirketin …’dan bu yana … nolu (ticari), …’den bu yana … nolu (ticari) ve …’den beri … nolu (ticari) aboneliklerine, elektrik tüketim miktarına göre davalılar tarafından faturalar tahakkuk ettirilildiğini, EPDK’nın tebliğine göre de, şirketler kayıp- kaçak, perakende satış hizmet, psh sayaç okuma, Trt payı iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedellerini de içeren fatura tahakkuklarını da tahsil ettiğini, fakat bu bedellerin tahsili, ilgili Yargıtay daireleri ve (IlGK 20f3/7-2454) İçtihatları ile yersiz ve hukuksuz olup abonelere iadesi gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, Davalılardan dilekçelerinde değindikleri dönemlerdeki alacak kalemlerinin dayanağı olan tüm belgelerin davalılardan avrı avrı tensiple celbi ile haksız ve hukuksuz olarak, müvekkilinden tahsil edilen mezkur bedellerin, … nolu abonelik için …-… arasındaki döneme dair kısmının davalı …’dan, … nolu abonelik için …-… arasındaki döneme dair kısmının davalı …’dan, … nolu abonelik için …-… arasındaki döneme dair kısmının davalı …’dan, …-… arasındaki döneme dair kısmının davalı …’dan tahsil talebi ile emsal içtihatlarda zikredilmiş, uzman incelemesi ile aboneye iadesine karar verilmiş olan *şimdi1ik 500 ‘er TL ps satış hizmet ve savaç okuma, 1.000’er TL iletim sistemi kullanım ve dağıtım bedeli, payı, I 000’er TL kayıp kaçak bedellerin toplamı olan her bir davalıdan sorumlu oldukları dönemler için 2,500 TL’nin …’dan, 2.500 TL’nin …’dan olmak üzere toplam 5,000 TL’nin ödemeden işleyecek avans faizi ile iadesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Taraflara duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun meşruhatlı davetiye tebliğ edilmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde; Elektrik Piyasası Kanununun Tarifeler, Tüketicilerin Desteklenmesi, Özelleştirme, Kamulaştırma ve Arz Güvenliği Tarifeler ve Tüketicilerin Desteklenmesi başlıklı 17. maddesinde yapılan yeni düzenleme ile (Ek: 4/6/2016-6719/21 md.) “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükmü madde metnine eklenmiştir. Ayrıca Geçici Madde 20 – (Ek: 4/6/2016-6719/26 md.) “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır” demek sureti ile 17. maddenin 10. fıkrasının yürüyen davalar için de uygulanması gerektiğini düzenlemiştir. Bu hali ile huzurdaki davanın reddi gerektiğini, ilgili kanun maddeleri gereğinde kurul kararı ile haklı olarak alınan dava konusu bedelerin iadesi talebinin reddine, ayrıca zamanaşımı yönünde itirazları bulunduğunu, müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini belirterek, tüm itirazlarımız ayrı ayrı değerlendirilerek hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı …vekili mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin özel tedarikçiden elektrik alındığında dahi müvekkilinin bu bedellerden de sorumlu olduğunu ve haksız bedeller alındığını iddia etmiş ise de bunları delillerdirmediğini, davacının sıradan birisi olmadığını tacir olduğunu, davacının harçlandırmadığı kalemlere ilişkin talebini kabul etmediklerini, zaman aşımı itirazında bulunduklarını, müvekkili şirket tarafından haksız yada hukuka aykırı olan herhangi bir bedel tahsil edilmediğini, müvekkil şirkete sorumluluk yüklenmesisinin açıkça yasaya aykırı olduğunu belirterek davanın reddini ve davanın … A.Ş’ye ihbarını talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, “Alacak” davasıdır.
Somut olayda ; davalı taraf, davanın idari yargıda ve EPDK’ya karşı açılması gerektiği yönünde itirazda bulunmuş ise de; davanın alacak davası olup, dava konusu alacak kalemlerini tahsil eden davalı şirketten istirdadının (iadesinin) istenilmesi karşısında davalının bu itirazları da reddedilmiştir.
Davalıların husumete ilişkin itirazlarının taraflar arasında düzenlenmiş elektrik enerjisi satışına ilişkin satış sözleşmesi bulunması sebebiyle reddedilmiştir.
Davalıların zamanaşımı itirazı da, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunup, zamanaşımı süresinin 10 yıl olması ve dava tarihinden geriye dönük 10 yıllık dönem için alacak talebinde bulunulması nedeniyle reddedilmiştir.
Davalıların EPDK kararlarının iptali için açılan Danıştay … Dairesi’nin … E. sayılı davasının sonucunun beklenilmesi talebi, davacının talebinin “EPDK kararlarına rağmen dava konusu aboneliğe ilişkin ve dava dilekçesinde yazılı alacak kalemleri yönünden, davalının hiç hakkının bulunmadığı ve haksız tahsil ettiği bu bedellerin tamamen iadesinin gerektiği” gerekçesine dayalı olduğundan kabul edilmemiştir.
Bu dava açıldıktan sonra ;
a) 17.06.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 s. Kanun’un 21. maddesiyle 6446 s. Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. fıkra ile “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükümünün getirildiği,
b) 17.06.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 s. Kanun’un 26. maddesiyle 6446 s. Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici 20. maddesi ile de, “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır” hükmü getirilmek suretiyle eldeki davalar yönünden de düzenleme yapıldığı görülmüştür.
Dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren daha önce açılan davaları da etkileyen bu düzenlemeler gereğince davacı vekiline bu düzenlemelere istinaden, davalı şirketlerin yaptığı dava konusu tahsilatların kurumun (EPDK’nın) düzenleyici işlemlerine uygunluğu yönünden incelenmesini (sadece bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmasını) isteyip istemedikleri sorulmuştur.
Davacı vekili … tarihli duruşmada beyanında; EPDK’nın düzenleyici işlemleri yönünden yapılan işlemlerin uygun olup olmadığı yönünden rapor aldırılması husununu mahkemenin takdirine bıraktıklarını beyan etmiştir.
Davalı şirketlerin dava dilekçesinde yazılı alacak kalemlerine göre EPDK’nın düzenleyici işlemlerine uygun tahsilat yapıp yapmadığı, dava konusu dönemde EPDK’nın düzenleyici işlemlerine aykırı tahsilat yapılmış ve davacının alacağı var ise ne kadar olduğu konusunda rapor aldırılmak üzere dava dosyası elektrik mühendisi bilirkişiye tevdi edilmiş, elektrik mühendisi bilirkişi …’ın … havale tarihli raporda; “… Davalı şirketler tarafından davacı tarafa tahakkuk ettirilen faturaların, EPDK’nm yeni düzenleyici işlemlerine uygunluğu yönünden tarafımca yapılan incelemelerde;Davalı taraflar … A.Ş. ve … tarafından Davacı …ŞTİ’ne her üç abone için toplam 4.746,16 TL fazladan tahakkuk ettirilmiştir…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve emsal içtihat doğrultusunda Mahkememizce yapılan değerlendirmede; 6719 s. Yasa ile yapılan değişikliklerin Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatine varılmadığından, Mahkememizce Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu yapılmamış, diğer mahkemelerin başvurularının sonucu da hem bekleme yönünden Mahkememiz açısından yasal zorunluluk bulunmaması hem de, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının T.C. Anayasası’nın 153/5. maddesi gereğince geriye yürümeyecek olması nedeniyle ve usul ekonomisi gereğince beklenilmemiştir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve emsal içtihat doğrultusunda Mahkememizce yapılan değerlendirmede; 6719 s. Yasa ile yapılan değişikliklerin Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatine varılmadığından, Mahkememizce Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu yapılmamış, diğer mahkemelerin başvurularının sonucu da hem bekleme yönünden Mahkememiz açısından yasal zorunluluk bulunmaması hem de, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının T.C. Anayasası’nın 153/5. maddesi gereğince geriye yürümeyecek olması nedeniyle ve usul ekonomisi gereğince beklenilmemiştir.
Mahkememizce davacı şirket adına tahakkuk ettirilen faturalar davalı şirketten celp edilmiştir.
Dava konusu somut olayda, yukarıda belirtilen kanun maddesi doğrultusunda yapılan değerlendirmede: Bütün dosya kapsamı, taraflar arasındaki sözleşme ve yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu ile ek raporu dikkate alınarak davacının davasının EPDK’nun düzenleyici işlemlerine aykırı olarak tahsil edilen 4.746,16 TL’lik kısım yönünden kabulüne, kalan kısım yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL; KISMEN REDDİNE,
Buna göre; 4.746,16 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, davacı tarafın fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 324,21 TL harçtan peşin alınan 85,39 TL harcın mahsubu ile bakiye 238,82 TL harcın davalılardan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacı tarafça yapılan 118,89 TL ilk dava masrafı, 137,00 TL davetiye, 55,70 TL müzekkere, 500 TL bilirkişi giderinden ibaret toplam 811,59 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek 776,72 TL’sinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul oranınca hesaplanan 2.180,00 TL nispi vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalılar kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca red oranınca hesaplanan 253,84 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yatırılan gider avansının artan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair; davacı vekili ve davalılar vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/04/2018

Katip …
¸E- İmzalı

Hakim …
¸E- İmzalı