Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/386 E. 2018/104 K. 05.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/386 Esas
KARAR NO : 2018/104
Mahkememizin ana dava dosyasında;
DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 24/05/2016
Mahkememizin birleşen 2017/340 Esas sayılı dava dosyasında;
DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 14/06/2017
KARAR TARİHİ : 05/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satın Almaya Dayalı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Mahkememizin ana dava dosyasında davacı vekilinin sunduğu dava dilekçesinde; davacı kooperatife ait ana sözleşme gereği kooperatifin … parselde kayıtlı olarak bulunan … hektar arazi üzerinde üyelerine uygun fiyatlarda konut edindirmek amacı ile kurulmuş bulunduğunu, kooperatifin kurulşundan bu yana geçen süre içerisinde bu güne kadar herhangi bir konut yapım aşamasına geçilmediğini, kooperatifin … yılı olağan genel kurul toplantı tutanağının 8.maddesinde 31 oy olumlu , 1 oy çekimser ve 20 oy ise satılmaması yönünde oy kullanmak suretiyle rayiç değer üzerinden satımına karar verilmiş olduğunu, ancak … sayılı kooperatif yasası gereğince söz konusu arazinin hangi şartlarda hangi bedel üzerinden ve ne şekilde satılacağına karar verilmiş olmadığını, aradan geçen zaman neticesinde kooperatif üyelerinin çoğunluğunun konut edinme gayesi içinde olduğundan … tarihli genel kurul kararı ile satım kararından vazgeçilerek söz konusu arazinin müteahhit firmalara %30 dan az olmamak üzere kat karşılığı inşaat sözleşmesi kapsamında konut yapılmasına karar verildiğini, ancak söz konusu kararlara rağmen kooperatif eski yöneticileri tarafından … parselde kayıtlı olarak bulunan … hektar arazinin üçüncü kişi … şirketine arsanın rayiç değerinin oldukça altında bir meblağ ile genel kurul toplantısından bir hafta önce usulsüz bir şekilde … TL bedelli satıldığını, bu genel kurulun usulsüz satışın öğrenilmesinden dolayı yapılan itiraz neticesinde yönetim kurulu üyelerinin genel kurulu terk etmeleri nedeniyle yapılamadığını, daha sonra da konu ile ilgili suç duyurusunda bulunulduğunu, eski yönetim kurulu üyeleri hakkında Antalya …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı davası ile genel kurul yapmamaktan kaynaklı dava açıldığını ve halen derdest olduğunu, genel kurulun Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dava dosyasında verilen ilam ile kayyım atanarak yapıldığını, … tarihinde yeni yönetim kurulunun belirlendiğini, eski yönetim tarafından davalıya satılan söz konusu taşınmazın rayiç değerinin yaklaşık olarak … TL olduğunu, konuyla ilgili olarak taraflarınca Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyası ile tespit yapıldığını, söz konusu satış işlemini yapan ve kooperatif üyelerini zarara uğratanlar hakkında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde görevi ihmal … sayılı kanuna muhafelet görevi kötüye kullanma ve dolandırıcılık suçlamasıyla suç duyusunda bulunduklarını, Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas ve Antalya …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyaları marifetiyle yargılama yapılmaya başlandığını ve dosyaların derdest olduğunu, kooperatif tarafından … tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul toplantısı neticesinde eski yönetim yerine yönetim kuruluna …, …, …, … ve …’un seçildiğini, üyelerin bu zamana kadar uğramış oldukları zararını gidermek adına iş bu davanın açılmasına karar verildiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talepleri ve haklarının saklı kalması kaydı ile haklı davalarının kabulüne, dava konusu taşınmazın üzerine teminatsız olarak her türlü devri engeller şekilde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, TMK M.1011 uyarınca taşınmaz üzerine geçici tescil şerhi işlenmesine karar verilmesini, eski yönetim tarafından geçersiz genel kurul kararı neticesinde yolsuz tescil ile satılan kooperatife ait arazinin satım işleminin iptali ile iş bu arazinin yeniden kooperatif adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin ana dava dosyasında davalı vekilinin sunduğu cevap dilekçesinde; dava konusu taşınmazın müvekiline satış işlemi davacı kooperatif tarafından gerçekleştirildiğini, bu davada aktif husumet ehliyeti kullanımasının mümkün olmadığını, dönemin kooheratif yöneticilerinin satış yetkisine sahip olduğunu, müvekkili davacı kooperatifin tarafından verilen ilanlara dayalı olarak ihale sonucu bu taşınmazı satın aldıklarını, dosyada yapılan satış işleminde müvekkili şirket yetkilisinin hiç bir kusurunun olmadığını, davacının … olduğunu, … ticari şirket olmadığını, görev hususunun resen dikkate alınması gerektiğini, mahkememizin görevli olmadığını, görevsiz mahkemede açılmış bulunan davada verilmiş olan tedbir kararının kaldırılması gerektiğini,. dosyanın görevli Antalya Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememiz yargılaması sırasında keşif icra edildiği;
Dava dosyasının keşif icra eden bilirkişiler Gayrimenkul değerlem uzmanı …, … ve …’e tevdi edildiği, … havale tarihli raporlarında; “…yapılan incelemeler sonucunda dava konusu taşınmazın yeri, mevkii, konumu, özellikleri, çevresel şartlar, tercih edilme şartları, imar durumu dikkate alındığında, Heyetimizce dava konusu parselin değerlendirilmesinde yakın çevrede satışa sunulan yada satışa konu olmuş olan emsaller göz önünde bulundurularak … parsel TEFE/Yİ-ÜFE endeks katsayıları kullanılarak, Satış tarihi olan … itibariyle değeri; … TL, dava tarihi olan … itibariyle davaya konu … ada … parselin arz değerinin TUİK in verileriyle dava tarihine uygulanması ile dava tarihindeki m2 satış değeri, 650,00 TL x 18.581,88/18.043,02=669,41 TL/m2 olabileceği…” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Mahkememiz yargılaması sırasında ek rapor alınarak;
Dava dosyası bilirkişiler Gayrimenkul değerlem uzmanı …, … ve …’e tevdi edildiği, … havale tarihli ek raporlarında;”… yapılan incelemeler sonucunda dava konusu taşınmazın yeri, mevkii, konumu, özellikleri, çevresel şartlar, tercih edilme şartları, imar durumu dikkate alındığında, Heyetimizce dava konusu parselin değerlendirilmesinde yakın çevrede satışa sunulan yada satışa konu olmuş olan emsaller göz önünde bulundurularak … parsel TEFE/Yİ-ÜFE endeks katsayıları kullanılarak, Satış tarihi olan … itibariyle değeri; …TL, dava tarihi olan … itibariyle davaya konu … ada … parselin arz değerinin TUİK in verileriyle dava tarihine uygulanması ile dava tarihindeki m2 satış değeri, … TL x …/…=… TL/m2 olabileceği…” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, Kooperatif yönetim kurulu tarafından yapılan satışın iptali ile satılan taşınmazın kooperatif adına tescili istemine ilişkindir.
Taraflar arasıdaki uyuşmazlık, dava konusu taşınmazın satışının hukuka uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu 42/6 maddesi gereğince kooperatife ait taşınmazların kooperatif genel kurulunun, yönetim kuruluna vereceği yetki ile satışının yapılabileceği belirtilmiştir.Buna göre; genel kurul tarafından verilen yetkinin geçersiz ve sakat olması halinde tapudaki kaydıda yolsuz olacaktır.
Davacı … … parselde kayıtlı taşınmazın asgari emlak rayiç bedelinden az olmamak üzere satılmasına ve gerekli her türlü iş ve işlemi tapuda, belediyede ve diğer tüm resmi ve özel kurum ve kuruluşlarda yapmaya yönetim kuruluna oyçokluğu ile (31 ay ile) yetki verildiği görülmüştür.
Yargıtay 23 Hukuk Dairesinin 05/12/2016 tarih, 2016/6598 Esas, 2016/5275 Karar sayılı emsal içtihadında; “… 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42/6. maddesine göre, kooperatiflere ait taşınmazların, kooperatif genel kurulunun, yönetim kuruluna vereceği yetki ile satışının yapılabileceği, verilen yetkinin geçersiz ve sakat olmasının tapudaki kaydının da yolsuz olmasına sebep olacağı, dava konusu taşınmazların, davalı kooperatifin 17.06.2011 tarihli genel kurul toplantısının 5. maddesi ile alınan karara dayanarak satışının yapıldığı, anılan kararda bir yandan genel kurul toplantıya çağırılırken bir yandan da yönetim kuruluna yetki verildiği şeklinde biri biri ile çelişen iki cümle bulunduğu, bu durumda genel kurulun gerçek iradesini ortaya çıkartmak için kararda bahsedilen oylamaya sunulan teklifin de değerlendirilmesi gerektiği, yapılan teklif incelendiğinde, ciddi teklifler karşısında kooperatif ortaklarının olağanüstü genel kurula çağrılarak satışın gerçekleştirilmesi şeklinde yönetim kuruluna bir yükümlülük yüklendiği, buna göre, yönetim kurulunun ciddi teklifleri toplayıp, bunları olağanüstü genel kurula sunması gerektiğinin anlaşıldığı, kooperatifin tek malvarlığı olan iki taşınmazın satışında bütün ortakların bilgi sahibi olmalarının ve verilecek kararda etkili olmalarının ancak bu şekilde mümkün olduğu, genel kurul kararının 5. maddesinin son cümlesinde her ne kadar kooperatif yönetimine tam yetki verildiği belirtilmiş ise de, yönetim kuruluna verilen yetkinin, olağanüstü genel kurula çağrı şartından sonra ancak ciddi teklifleri toplayıp ön akit yapma şeklinde değerlendirilebileceği, bu durumda, davalı kooperatif yönetim kuruluna, usulüne uygun verilen bir yetki bulunmadığı ve satış işleminin de geçersiz olduğu, satış işleminin tarafı olan davalı …’in de tapuya güven ilkesinden yararlanma imkanı olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne, 104 ve 107 sayılı taşınmazların davalı … adına olan tapu kaydının iptali ile davalı kooperatif adına kayıt ve tesciline karar verilmiştir.
Kararı, davalı … vekili temyiz etmiştir.
Dava, tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.
Davalı kooperatifin … tarihli genel kurul toplantısında, davaya konu … ve … numaralı parsellerin m² birim fiyatının … TL’den aşağı olmamak üzere satılması öngörülerek yönetim kuruluna bu hususta açıkça yetki verildiği, yönetim kurulunun … tarihli kararı ile bu m² birim bedeli üzerinden satış kararı verildiği, satışın, bu doğrultuda davalılardan …’e yapıldığı anlaşılmıştır. Söz konusu genel kurul kararına göre, bu parsellerin satışı için, yönetim kurulunun, genel kurulu olağanüstü toplantıya çağırmasına gerek bulunmadığı gibi satış işleminden sonra yapılan … genel kurul toplantısında da bu satış işlemi onaylanarak, kooperatifin tasfiyesine karar verilmiştir.
Bu durumda mahkemece, belirtilen sebeplerle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde ve yanılgılı gerekçeyle, davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir.” şeklinde belirtilmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23/11/2011 tarih, 2011/14-556 Esas, 2011/689 Karar sayılı emsal içtihadında; “…1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42.maddesi gereğince, genel kurul kararı ile yönetim kurulu üyeleri seçilebilirler. Seçime ilişkin genel kurul kararı yeterli toplantı ve karar nisabı olmaksızın alınmış ise bu karar geçersiz ve yok hükmündedir. Böyle bir genel kurul kararı ile seçilen yöneticilerin kooperatifi temsil ve ilzamı da söz konusu olmaz. Bu durumda yetkisiz kişilerin yaptığı işlemler kooperatif açısından işlemde irade sakatlığı sonucunu doğurur. Genel Kurul kooperatifin en yetkili organıdır.
Aynı Kanunun 59.maddesi hükmüne göre de, kooperatifi üçüncü kişilere karşı Yönetim Kurulu temsil eder. Kooperatifler ancak ana sözleşmelerinde açıklanan amaçlar doğrultusunda faaliyette bulunabilecekleri gibi Genel Kurul da ancak bu amaçlar doğrultusunda karar alabilir. Kooperatifler Ana sözleşmesinde belirtilen amaçlar dışında faaliyette bulunamayacağından, Genel Kurulun amaç dışı bir konuda karar alabileceğinden ve Yönetim Kurulunun da böyle bir kararın yerine getirilmesi hususunda kooperatifi temsil edebileceğinden söz edilemez.
Kooperatiflerde, Kanunun amir hükümleri dışında en geniş yetkiye ve kooperatifle ilgili her konuda karar alma hakkına sahip organ olan genel kurulun dava açılmasından sonra dahi olsa, davaya konu olan hususlar hakkında aldığı kararların görülmekte olan dava üzerinde olumlu yada olumsuz olarak etkisi olacağı Yargıtay’ın yerleşik içtihatları ile de benimsenmiştir (YHGK’nun 30.03.1994 gün ve 1993/15-860-181 sayılı ilamı).
Ayrıca Hukuk Genel Kurulu’nun 24.1.2007 gün 2007/11-49 Esas,2007/22 Karar sayılı ilamında da “…Kural olarak genel kurul kararlarının sonuçları içe dönük olup, bu kararlar iyiniyetli üçüncü kişiler yönünden sonuç doğurmazlarsa da; bilimsel görüşlerde de ifade edildiği üzere (Bkz.Poroy/ Tekinalp/Çamoğlu; Ortaklıklar ve Kooperatif Hukuku, Güncelleştirilmiş 9.Baskı,Beta Yayınları, İstanbul, 2003, sayfa:410 ve devamı Zafer Saka, Anonim Ortaklıklarda Genel Kurul, Vedat Kitapçılık, İstanbul 2004, sayfa: 204) genel kurul kararının, kooperatif ile üçüncü kişiler arasındaki sözleşmenin geçerlilik koşulu veya unsuru niteliğinde olduğu durumlarda dışa dönük sonuçlar da doğurabilmesine; 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42/6.maddesi uyarınca, kooperatife ait taşınmazın satılabilmesi için kooperatif genel kurulunun bu konuda karar almasının gerekli olmasına ve böyle bir kararın varlığının, alıcı üçüncü kişi ile yapılacak satış sözleşmesinin geçerlilik koşulunu oluşturmasına göre…” denilmek suretiyle genel kurul kararı olmaksızın taşınmazın satışının üçüncü kişiler yönünden geçerli olmayacağı belirtilmiştir…” şeklinde karar verilmiştir.
Yargıtay 1.Hukuk Dairesi’nin 22.2.2016 tarih, 2014/14022 Esas, 2016/2002 Karar sayılı emsal içtihadında;
“-…Tapu İptali ve Tescil İstemi (Üçüncü Kişi Vekil ile Çıkar ve İşbirliği İçerisinde İse veya Kötü Niyetli Olup Vekilin Vekalet Görevini Kötüye Kullandığını Biliyor veya Bilmesi Gerekiyorsa Vekil Edenin Sözleşme ile Bağlı Sayılmaması TMK’nin 2.Md.sinde Yazılı Dürüstlük Kuralının Doğal Bir Sonucu Olarak Kabul Edilmesi Gerekir.
-KÖTÜNİYET (Üçüncü Kişi Vekil ile Çıkar ve İşbirliği İçerisinde İse veya Kötü niyetli olup vekilin vekalet görevini Kötüye kullandığını biliyor veya bilmesi gerekiyorsa vekil edenin sözleşme ile bağlı sayılamayacağıdır.
-VEKİL İLE SÖZLEŞME YAPAN KİŞİ (İyi Niyetli İse Yani Vekilin Vekalet Görevini Kötüye Kullandığını Bilmiyro veya Kendisinden Beklenen Özeni Göstermesine Rağmen Bilmesine Olaanak Yoksa Vekil İle Yaptığı Sözleşme Geçerli olup Vekil Edeni Bağlar.
-VEKALET GÖREVİNİN KÖTÜYE KULLANILMASI (Vekil Vekalet Görevini Kötüye Kullansa Dahi Bu Husus Vekil İle Vekalet Eden Arasında Bir İç Sorun Olarak Kalır Vekil ile Sözleşme Yapan Kişinin Kazandığı Haklara Etkili olmaz…” şeklinde karar verilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenleme ve emsal içtihatlar doğrultusunda yapılan değerlendirmede; davacı kooperatife ait taşınmazın satışının geçerli olabilmesi için 1163 sayılı Kooperatifler Kanununun 42. maddesi gereğince Genel Kurulun yönetim kuruluna vereceği yetki ile satışın yapılabileceği, yönetim kurulunun usulüne uygun seçilmemesi, yönetim kurulunun seçimine ilişkin kararın usulsüz olması halinde bu yönetim kurulunun yapacağı satış işleminin de geçersiz olacağı açıktır.
Somut olayda, davacı kooperatifin … genel kurul kararı ile yönetim kuruluna taşınmazın satışı hususunda yetki verildiği, buna göre taşınmazın rayiç bedelinin tespit edildiği ve satış ilanlarının yapıldığı, taşınmazın davalıya rayiç bedelle satıldığı, davacı tarafın vekalet görevinin kötüye kullandığı hususunu ispat edemediği, edilse dahi Yargıtay …Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararında da açıklandığı üzere, vekalet görevinin kötüye kullanılması, vekil ile sözleşme yapan 3.kişinin iyiniyetli olması halinde, vekil ile vekil eden arasında iç ilişkiye etkili olup, sorumluluk davasına konu olabileceği, iyineyitli 3.kişiler yönünden tapu iptal ve tescil sonucunu doğurmayacağı anlaşıldığından tapu iptal ve tescil davasının reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Mahkememizin … Esas sayılı dava dosyasnda;
Davacı vekilinin mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; … adına kayıtlı olan taşınmazın üçüncü şahıs olan … Aş’ne üzerinde bulunan tüm portakal bahçeleri ve mevcutları ile birlikte satılmış bulunduğunu, söz konusu taşınmazın satışının Antalya … Müdürlüğü tarafından tanzim edilen … tarihli belge başlıklı usulsüz belge ile yapılmış olduğunu, söz konusu işlemlere ve bu işlemleri yapanlara ilişkin olarak Antalya C.Başsavcılığı nezdinde Tapu Sicil Memurları hakkında … soruşturma sayılı dosyasında, ticaret sicil memurları hakkında … Soruşturma sayılı dosyasında tapu sicil memurları hakkında görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma suçlamaları ile şikayette bulunulduğunu, soruşturmaların devam ettiğini, önceki yönetim kurulu hakkında Antalya … Asliye Ceza Mahkemesi ve … Asliye Ceza Mahkemesi nezdinde görevi ihmal ve görevi kötüye kullanmak suçlamalarıyla dava açıldığını, …Asliye Ceza Mahkemesi nezdindeki davanın karar çıktığı ve ceza almış bulunduklarını, davalara konu taşınmazın … yılı kooperatif genel kuruluna ait olan kararla satışının yapıldığını, ancak söz konusu toplantıda alınan karar ve karar nisabının hukuka aykırı olduğunu, davacı kooperatife ait olan ana sözleşme … maddesi gereği ortakların şahsi sorumluluklarının ağırlaştırılması veya ek ödeme yükümlülükleri ihdası hakkında alınacak kararlar için bütün ortakların ¾ rızasının gerektiğini, ancak kooperatifin ve üyelerinin geleceğini ilgilendiren bir konuda karar almanın … kişinin mevcut olduğu ve … kişinin olumlu oy kullandığı bir toplantı esnasında yapıldığını, bu anlamda bakıldığında söz konusu kararın yok hükmünde olduğunu, bu karara dayanak yapılmak suretiyle yapılan satış işleminin de geçerliliğinden bahsedilemeyeceğini, kooperatifin kuruluş amacının arsa alıp konut yapmak olduğu için kooperatife ait bulunan gayrimenkulun satışının kooperatin amacına aykırı olduğunu, ana sözleşmeye aykırı alınan her kararın genel kurul ve yönetim kurulu kararı yok hükmünde olduğunu, bu nedenlerle daha önceki yönetim kurulu tarafından … tarihli … olağan genel kurul toplantısında alınan kararların hem kooperatifler kanun hemde kooperatif ana sözleşmesi gereği yok hükmünde olduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava , Genek Kurul Kararının iptali istemine ilişkindir.
Somut olayda; davacı vekili her ne kadar genel kurul kararının yok hükmünde olduğunu iddia etmiş ise de ; genel kurul kararı uyarınca taşınmaz satışının bizzat Kooperatif Yönetim Kurulunca yapıldığı, Kooperatifler yönetim kurulunun kendi kusuruna dayanarak hak iddia edemeyeceği, tüzel kişilerde organların sürekliliği esası gereğince; yönetim kurulunun satış yaptıktan sonra genel kurul kararının yok hükmünde olduğunu dava etmesinde hukuki yararı bulunmadığı gibi, bu durumun hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-… Esas sayılı ve … Esas sayılı dava dosyasının esas yönünden ayrı ayrı REDLERİNE,
2-Taşınmazını devir ve temlikine ilişsin verilen tedbir kararının kesinleşinceye kadar DEVAMINA,
3-Mahkememiz ana dava dosyasında harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin olarak alınan 222.007,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 221.971,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE ,
4-Mahkememiz ana dava dosyasında Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red miktarı dikkate alınarak hesap edilen 195.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Mahkememizin birleşen … esas sayılı dava dosyasında harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 35,90 TL harçtan peşin olarak alınan 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 4,5 TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Mahkememiz ana dava dosyasında ve birleşen … esas sayılı dava dosyasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
7-Mahkememiz ana dava dosyasında ve birleşen … esas sayılı dava dosyasında kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair; taraf vekillerinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.Maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen antalıldı. 05/02/2018

Başkan …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Üye …
¸e-imzalıdır

Katip …
¸e-imzalıdır