Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/333 E. 2018/180 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/333 Esas
KARAR NO : 2018/180
DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/05/2016
KARAR TARİHİ : 27/02/2018

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında müvekkil aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığını, ancak icra takibinde alacaklı gözüken davalı bankanın takibe dayanak yapılan çekte ciranta veya hamil olmadığını, bu durumun icra dosyasına sunulan çekten de açıkça anlaşılabileceğini, anılan çekin yetkili hamili … Şti. Tarafından bankaya ibraz edildiğini ve çekin arkasına karşılığı çıkmadığına dair kaşe vurulduğunu, müvekkil şirketin dava konusu çeki keşide edip anılan şirkete teslim etmesine rağmen şirketin Antalya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında takip dayanağı yapılan çekten herhangi bir borcu bulunmadığını, … Şti.’nin müvekkil şirkete anılan çeke karşılık hiçbir hizmet verilmediğini veya mal satmadıklarını, bu durumun müvekkil şirketin ticari defterlerinin incelenmesiyle da ortaya çıkacağını, icra takibinde alacaklı gözüken davalının müvekkil şirkete karşı böyle bir takibe girişmeye hakkı bulunmadığını, bu sebeplerle davalı bankanın anılan takip dosyasındaki çekte ciranta veya yetkili hamil olmadığını, yani davalı bankanın müvekkil şirkete karşı kambiyo senetlerine özgü icra takibi yapması ve müvekkil şirketten bu takip nedeniyle alacaklı hale gelmesinin mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın kabulünü, müvekkil şirket lehine %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, dava konusu çekin müvekkil bankaya kredi borçlusu … Şti. Tarafından ciro ile devir edildiğini ve bedellerinin tahsil edilerek yapılan tahsilatların kredi borcundan mahsup edilmesinin istendiğini, her ne kadar davacı vekilince dava dilekçesinde, çekte muhatap banka konumunda olan ve çekte cirosu bulunmayan alacaklı bankanın alacaklı sıfatı bulunmamaktadır denilse de, kambiyo senetleri ile ilgili hamilin hak sahipliğini düzenleyen TTK’nın 686 maddesi ve 790. Maddesi gereğince müvekkil bankanın alacaklı sıfatının bulunduğunu, bu nedenle müvekkili banka tarafından kredi borçlusu dava dışı …. Şti’den ciro yolu ile alındığını, bu nedenle müvekkil bankanın TTK’nın 790 maddesi gereğince iyi niyetli yetkili hamil konumunda olduğunu, iş bu davanın davacı yanın aleyhine ikame olunan icra takibine kötü niyetle ve takibi sürüncemede bırakmak amacıyla dava açtığını gösterdiğini, bu sebeplerle davanın reddini, davacı aleyhine ’20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Dosya davacı tarafın defterleri üzerinde inceleme yapılmak üzere bilirkişiye verilmiş ve bilirkişi mahkemeye sunmuş olduğu raporda, iş bu davada davalı olan tarafın kambiyo senet alacağına karşılık davacı olan taraf aleyhine toplam 136.658,31 TL icra takibi başlatmış olduğunu, davacı tarafın usulüne uygun tutulan … yılı yevmiye ve defteri kebir defter kayıtlarına göre dava dışı … Şti tarafından davacı şirkete hizmet veya mal teslimi yapıldığına dair herhangi bir kaydın olmadığı, aralarında ticari ilişki doğuracak başkaca herhangi bir kaydın da olmadığı, davalının icra takibine konu ettiği çekin davacının … yılı ticari defter ve kayıtlarında yer almadığını bildirir rapor sunmuştur.
Dava icra takibine konu çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti istemli menfi tespit davasıdır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık; davalı bankanın çekin son ve yetkili hamili olup olmadığı, ciro silsilesinin bozulup bozulmadığı ve dolayısıyla dava konusu çek nedeniyle davacının davalıya karşı sorumluluğunun bulunup bulunmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Davaya konu çek incelendiğinde keşidecisinin davacı , lehtarının dava dışı …Şti olduğu , yetkili hamil ve lehtar … Şti tarafından çekin davalı bankanın … Şubesi nezdinde takas sistemine sunulduğu ve muhatap bankaya vekaleten karşılıksızdır işleminin yapıldığı, daha sonrasında çekin muhatap bankaya ibraz edildiği ve buradan da karşılıksızdır işlemi yapıldığı, ibrazdan sonra ise davalı bankanın … şubesinin çeki davalı bankaya ciro ettiği anlaşılmıştır.
Davaya emsal Yargıtay 2017/1920 E. 2017/6453 K, sayılı ilamında “Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte borçlunun, icra mahkemesine başvurusunda, alacaklının çekte cirosunun bulunmadığını, dolayısıyla yetkili hamil olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece, alacaklı bankanın, çeki teminat amacıyla aldığı, çekin teminat amacıyla ciro edilmesi halinde, çeki devralan kişinin çeke dayalı hakları kullanamayacağı, bu durumda alacaklının yetkili hamil olmadığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verildiği görülmektedir. 6102 sayılı TTK’nun 790. maddesinde; “Cirosu kabil bir çeki elinde bulunduran kimse son ciro beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır. Çizilmiş cirolar yazılmamış hükmündedir. Bir beyaz ciroyu diğer bir ciro takip ederse bu son ciroyu imzalayan kimse çeki beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılır” düzenlemesi yer almaktadır. Aynı Kanun’un 798. maddesine göre ise, çekin bir takas odasına ibrazı, ödeme için ibraz yerine geçer. Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Bankalararası Takas Odaları Merkezi Yönetmeliği’nin 14/B maddesinin ikinci fıkrasında; “Elektronik ortamda işlem yapan takas odalarında, bankalarca, muhatap bankalara fiziken ibraz edilmeyen çekler için birbirlerine vekalet vererek hesaben tesviye edilmek amacıyla işlem yapacak bankalar, Bankalararası Takas Odaları Merkezi Yönetim Kurulu’nca hazırlanan protokolü imzalamak suretiyle bu faaliyetlere katılabilirler” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda takip alacaklısı …Bankası …’nun, ibraz işlemlerini, yukarıda belirtilen yönetmelik hükmü gereği muhatap … Bankası adına vekaleten yaptığı görülmektedir. Takip alacaklısı … Bankası …, aynı zamanda muhatap banka durumunda olmadığından ve çek adı geçen banka tarafından ibraz edildiğinden, takip yapan bankanın yetkili hamil olduğunun kabulü gerekir. Öte yandan teminat ilişkisi, sadece bu iddianın tarafları arasında ileri sürülebilmekte olup, kural olarak, teminat ilişkisinin tarafı olmayan diğer kişilere karşı veya diğer kişiler tarafından ileri sürülebilmesi mümkün değildir. Keşideci, lehtarın, bu çeki, kendi borcuna karşılık üçüncü kişi olan alacaklı tarafa teminat olarak verdiğini ileri süremez. ” denilmiştir
Tüm dosya kapsamı, yukardaki açıklamalar ve emsal içtihat ışığında değerlendirildiğinde ; davalı bankanın şubesi tarafından davaya konu çekin ibraz işlemlerinin … Bankası … Merkezi Yönetmeliği’ne uygun olarak yapıldığı anlaşıldığından dava dışı …Bankası … … Şubesinin ve davalı … Bankası …’ nın yetkili hamil olduğunun kabulü gerektiği anlaşıldığından haksız açılan davanın reddine ve alacağın likit oluşu gözetilerek davacı aleyhine kötü niyet tazminatına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Asıl alacağın %20 si tutarındaki 24.742,00 TL kötü niyet tazminatının davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
3- Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli alınması gerekli 35,90 TL harcın peşin olarak alınan 2.333,79 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.297,89 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine red miktarı dikkate alınarak hesap edilen nispi 13.682,66 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/02/2018

Katip …
*E-İmzalı

Hakim …
*E-İmzalı