Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/271 E. 2018/472 K. 22.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/271
KARAR NO : 2018/472
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/04/2016
KARAR TARİHİ : 22/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında akdedilen abonelik sözleşmeleri gereğince müvekkilinin … nolu elektrik aboneliği ile davalı … olan … A.Ş. den elektrik enerjisi satın alarak kullandığı, davalının faturalarda kayıp-kaçak bedeli, dağıtım bedeli, perakende satış hizmet bedeli, iletim bedeli başlığı altında müvekkilinden birtakım bedeller tahsil edildiğini, davalı tarafından tahsil edilen bedellerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … tarih ve …-… Esas, … K. Sayılı kararında bu kesintilerin abonelerden tahsil edilemeyeceğini, davalı şirketlerin kayıp kaçak bedeli adı altında tahsil etmiş olduğu bedellerin abonelere iadesi gerektiği hükmüne vardığını iddia ederek, müvekkilini aboneliğinden fazla tahsil edilmiş olan bedellerden şimdilik 1.000,00-TL’nın faturaların ödendiği tarihten itibaren ticari avans faizi ile birlikte müvekkili şirkete tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı …Ş. vekili … tarihli cevap dilekçesinde; davacının, müvekkili şirketten talep etmiş olduğu iletim bedelleri tarifelerden kaynaklı bir alacak olduğunu, ilgili tedarik şirketince tahsil edilen bu alacak tarifelerden ötürü TEİAŞ’a aktarıldığını, bu nedenle işbu davanın … AŞ (…)’ye (…) ihbarını talep ettiklerini, usul ve yasaya açıkça aykırı olarak açılan davaya karşı hukuki yarar, yetki, husumet, zamanaşımı, derdestlik, kesin hüküm ve yargı yolu yönündeki itiraz ve ödemezlik defileri bulunduğunu, davacı tarafın iddiasının müvekkili şirketin davacının haksız bedelden tahsil ederek sebepsiz zenginleştiği yönünde olduğunu ve sebepsiz zenginleşme için 2 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, bu nedenle zamanaşımı yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının fazlaya ilişkin talebinin de davayı kabul etmemekle birlikte yerinde olmadığını, yine KDV talep edilmesinin de mümkün olmadığını, davacı tarafın talep ettiği TRT payının kanuni zorunluluktan ötürü alındığını, bu bedelin talep edilemeyeceğini, esasa ilişkin olarak müvekkili şirket tarafından davacıdan haksız veya hukuka aykırı herhangi bir bedelin tahsil edilmediğini, lisans sahibi şirketlerin haksız olduğu iddia edilen bedelleri tahsip edip etmeme noktasında herhangi bir insiyatifi olmadığını, dava konusu fatura kalemlerinin müvekkili şirket tarafından belirlenmediğini, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi ile dava konusu bedellerin tahsil edileceğinin kararlaştırıldığını ve tarafların karşılıklı olarak bu şartları kabul ettiklerini, davacının tacir olduğunu ve ödemeler yapılırken herhangi bir ihtirazi kayıt koymadığını, bu nedenle ödemelerin iadesinin talep edilemeyeceğini, davacının ödediğini iddia ettiği bedelleri ödeme makbuzları ile ispat etmesi gerektiğini, Elektrik Piyasası Kanununun tarifeler, tüketicilerin desteklenmesi, özelleştirme, kamulaştırma ve arz güvenliği tarifeler ve tüketicilerin desteklenmesi başlıklı 17.maddesinde yapılan düzenlemeler ve geçici 20.madde gereğince davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Taraflara duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun meşruhatlı davetiyeler tebliğ edilmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, “Alacak” davasıdır.
Somut olayda ; davalı taraf, davanın idari yargıda ve EPDK’ya karşı açılması gerektiği yönünde itirazda bulunmuş ise de; davanın alacak davası olup, dava konusu alacak kalemlerini tahsil eden davalı şirketten istirdadının (iadesinin) istenilmesi karşısında davalının bu itirazları da reddedilmiştir.
Davalının husumete ilişkin itirazlarının taraflar arasında düzenlenmiş elektrik enerjisi satışına ilişkin satış sözleşmesi bulunması sebebiyle reddedilmiştir.
Davalının EPDK kararlarının iptali için açılan Danıştay … Dairesi’nin … E. sayılı davasının sonucunun beklenilmesi talebi, davacının talebinin “EPDK kararlarına rağmen dava konusu aboneliğe ilişkin ve dava dilekçesinde yazılı alacak kalemleri yönünden, davalının hiç hakkının bulunmadığı ve haksız tahsil ettiği bu bedellerin tamamen iadesinin gerektiği” gerekçesine dayalı olduğundan kabul edilmemiştir.
Bu dava açıldıktan sonra ;
a) 17.06.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 s. Kanun’un 21. maddesiyle 6446 s. Elektrik Piyasası Kanunu’nun 17. maddesine eklenen 10. fıkra ile “Kurum tarafından gelir ve tarife düzenlemeleri kapsamında belirlenen bedellere ilişkin olarak yapılan başvurularda ve açılan davalarda; tüketici hakem heyetleri ile mahkemelerin yetkisi, bu bedellerin, Kurumun düzenleyici işlemlerine uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır” hükümünün getirildiği,
b) 17.06.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6719 s. Kanun’un 26. maddesiyle 6446 s. Elektrik Piyasası Kanunu’na eklenen Geçici 20. maddesi ile de, “Kurul kararlarına uygun şekilde tahakkuk ettirilmiş dağıtım, sayaç okuma, perakende satış hizmeti, iletim ve kayıp-kaçak bedelleri ile ilgili olarak açılmış olan her türlü ilamsız icra takibi, dava ve başvurular hakkında 17 nci madde hükümleri uygulanır” hükmü getirilmek suretiyle eldeki davalar yönünden de düzenleme yapıldığı görülmüştür.
Dava açıldıktan sonra yürürlüğe giren daha önce açılan davaları da etkileyen bu düzenlemeler gereğince davacı vekiline bu düzenlemelere istinaden, davalı şirketlerin yaptığı dava konusu tahsilatların kurumun (EPDK’nın) düzenleyici işlemlerine uygunluğu yönünden incelenmesini (sadece bu konuda bilirkişi incelemesi yaptırılmasını) isteyip istemedikleri sorulmuştur.
Davalı şirketin dava dilekçesinde yazılı alacak kalemlerine göre EPDK’nın düzenleyici işlemlerine uygun tahsilat yapıp yapmadığı, dava konusu dönemde EPDK’nın düzenleyici işlemlerine aykırı tahsilat yapılmış ve davacının alacağı var ise ne kadar olduğu konusunda rapor aldırılmak üzere dava dosyası elektrik mühendisi …, hukukçu bilirkişi …, mali müşavir bilirkişi … tarafından ibraz edilen … havale tarihli raporda; “…Dava dosyası ile ekindeki kayıt ve belgeler üzerinde yapılan incelemelerde,
Davacı …nin ilgili … no’lu elektrik aboneliği üzerinden kullandığı ilgili aylarda kayıp/kaçak bedeli adı altında davalı …Ş. nin 13.692,99.-TL + 2.467,73.-TL(KDV) = 16.157,72.-TL tutarlı bedeli davacıdan tahsil ettiği, davalı …Ş. nin tahsil ettiği bu bedeli tahsil etmesinin yukarıda belirtilen Yargıtay kararları gereğince yerinde olmadığı…” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Davacı vekilinin beyanı dikkate alınarak dosyanın EPDK’nın düzenleyici işlemlerine uygun olarak tahsilat yapılıp yapılmadığı hususunda rapor tanzimi için elektrik mühendisi bilirkişi … … tarihli havale tarihli raporunda özetle; “…Davalı taraf … A.Ş. Tarafından davacı …Şti.’ne ait … nolu elektrik abonesi ile ilgili toplam 0,19 fazla tutar tahakkuk ettirildiği tespit edilmiş olup söz konusu bu küçük tutarında davalı kurum tarafından yapılan fatura hesaplamalarında ki yuvarlamalardan kaynaklanmış olabileceğini taşımaktayım.” şeklinde tespit ve rapor edilmiştir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve emsal içtihat doğrultusunda Mahkememizce yapılan değerlendirmede; 6719 s. Yasa ile yapılan değişikliklerin Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatine varılmadığından, Mahkememizce Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu yapılmamış, diğer mahkemelerin başvurularının sonucu da hem bekleme yönünden Mahkememiz açısından yasal zorunluluk bulunmaması hem de, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının T.C. Anayasası’nın 153/5. maddesi gereğince geriye yürümeyecek olması nedeniyle ve usul ekonomisi gereğince beklenilmemiştir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler ve emsal içtihat doğrultusunda Mahkememizce yapılan değerlendirmede; 6719 s. Yasa ile yapılan değişikliklerin Anayasa’ya aykırı olduğu kanaatine varılmadığından, Mahkememizce Anayasa Mahkemesi’ne iptal başvurusu yapılmamış, diğer mahkemelerin başvurularının sonucu da hem bekleme yönünden Mahkememiz açısından yasal zorunluluk bulunmaması hem de, Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararlarının T.C. Anayasası’nın 153/5. maddesi gereğince geriye yürümeyecek olması nedeniyle ve usul ekonomisi gereğince beklenilmemiştir.
Mahkememizce davacı şirket adına tahakkuk ettirilen faturalar davalı şirketten celp edilmiştir.
Dava konusu somut olayda, yukarıda belirtilen kanun maddesi doğrultusunda yapılan değerlendirmede: Bütün dosya kapsamı, taraflar arasındaki sözleşme ve yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporları dikkate alınarak davacının davasının EPDK’nun düzenleyici işlemlerine aykırı olarak tahsil edilen 0,19 TL’lik kısım yönünden kabulüne, kalan kısım yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda anlaşılacağı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
Buna göre; 0,19 TL alacağın dava tarafından itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacı tarafın fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
3-Alınması gereken 35,90 TL harcın peşin alınan 29,20 TL. harçtan mahsubu ile 6,70 TL.harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafça yapılan davetiye, müzekkere, bilirkişi giderinden ibaret toplam 1.214,60 TL yargılama giderinden davanın kabul ve ret oranı gözetilerek 0,20 TL’sinin ve 62,70 TL ilk dava masrafı toplamı olan 62,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Karar tarihindeki AAÜT. Gereğince 0,19 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davacıya, ret oranı gözetilerek 999,81 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalıya VERİLMESİNE,
6-Taraflarca yapılan gider avansının artan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
Dair; davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2018

Katip …
¸E- İmzalı

Hakim …
¸E- İmzalı