Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2016/213 E. 2021/619 K. 07.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : …/213 Esas
KARAR NO : 2021/619
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 25/03/…
KARAR TARİHİ : 07/10/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, … günü davacıların yolcu konumunda olduğu, davalı … …’ün sevk ve idaresindeki … plakalı ticari taksinin seyir halindeyken davalı sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu arcın orta refüje çarptığını, bu çarpmanın etkisiyle aracın taklalar atarak durduğunu, kaza sonucunda davacıların özürlü kalacak şekilde yaralandıklarını, kaza mahallinde tutulan kaza tespit tutanağında yapılan tespite göre davalı …’ün asli kusurlu bulunduğunu, kaza sonrasında Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından …/… Esas sayılı soruşturma dosyası kapsamında yürütülen soruşturmanın halen devam ettiğini, davacıların büyük acı çekmelerine neden olduğunu ve halen sonuçları devam eden yüksek olasılıkla da gelecekte de sonuçlarının devam edeceği anlaşılan kaza nedeniyle davacıların her biri için yarı ayrı olmak üzere şimdilik 3.050,00 TL maddi, davacıların her biri için ayrı ayrı 100.000,00 TL manevi tazminat talebinin kabulünü, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı … şirketi mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, Davaya konu kazaya karışan … plaka sayılı araç müvekkil … nezdinde … numaralı Trafik Sigorta Poliçesi ile …/… tarihleri arasında sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası gereğince dava konusu zararlara ilişkin olarak sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, Poliçeye müstenit müşterek müteselsil sorumluluğumuz poliçe limitiyle sınırlı olmakla beraber; masraf, vekâlet ücreti sorumluluklarının da bu miktara isabet eden oranlarda olduğunu, Poliçe limitinin maktuen ödenecek rakam değildir. Poliçe limiti üzerindeki zararlardan müvekkil şirketin sorumluluğu bulunmadığını, bu sebeplerle ve kabul anlamına gelmemekle beraber kazaya sebep olan olayda öncelikle kusur durumunun tespiti (gerekmektedir. davacı taratın sigortalımız araç sürücüsüne raci kusur ve zararı kanıtlayamaması halinde müvekkil şirketin sorumluluğundan söz edilemez davacı — vekili müvekkilleri … ile …’ın daimi sakatlığının bulunduğunu iddiası ile müvekkil şirketten sakatlık tazminatı talep ettiklerini ancak özürlülük ölçütü, sınıflandırılması ve özürlülere verilecek sağlıkkurulu raporları hakkındaki yönetmeliğe göre,(resmi gazete 30 mart2013-28603) kişinin tüm tedavileri tamamlandıktan sonra sakatlığın 12ay boyunca stabil ve kalıcı olması gerekmektedir. bu nedenle davacının kalıcı bir sakatlığının olup olmadığının tespit edilmesi gerektiğini, ayrıca sağlık kurulu raporlarınında yönetmeliğe uygun olarak düzenlenmelidir. bu yönleriyle de davacı vekilinin beyanlarını kabul etmediklerini, dava konusu kaza … tarihinde meydana gelmis olup kaza tarihi üzerinden henüz 12 ay geçmediğinden davacı vekilinin daimi sakatlık iddialarının reddi gerektiğini, meydana gelen kaza nedeniyle davacılar tarafından yapılmış olan masraflardan (geçici iş göremezlik gideri, geçici ve sürekli iş göremezlik dönemine ait tedavi giderleri) nin müvekkili şirketin sorumlu tutulamayacağını, “davacılar için talep edilen ulaşım masrafları ise karayolu motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesiteminatı kapsamına girmediğinden iş bu istemin de reddi gerektiğini, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, Davacının dilekçesinde bahsedilen Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Esas sayılı Ceza dosyasında trafik kazası olayından sonraki beyanları okunduğu zaman davacıların beyanlarının asılsız olduğu ve iş bu davanın zenginleşme aracı olarak açıldığının görüleceğini, davacılardan …’ın … tarihli kazadan 7 gün sonra … tarihinde alınan ifadesinde kendisinin … isimli iş yerinde garson olarak çalıştığını söylediğini ve sigortasının olduğundan ve ifadenin sonunda şikayetçi olacağından bahsettiğini, Oryantal olduğundan, 4.000.00TL gelirinin olduğundan bahsetmediğini ancak açmış oldukları iş bu davada ise oryantal olduğundan bahsettiğini, davacı …’ın hiçbir baskı olmadan ya da olayın şoku atlatılmış ve aradan 1 hafta geçtikten sonra şikayetçi olacağı düşüncesi de varken garsonum demesi doğru söylediğini ve oryantal olmadığının ispatı olduğunu, böylece oryantalim diyerek alacağı tazminatın yüksek olmasını sağlaması açısından kendince bir adım olacağını, kabul etmemekle birlikte istenilen tazminatın fahiş ve gerçekten uzak olup kabul edilmesinin mümkün olmadığını, Trafik kazasının gerçekleşmesinde yolculardan …’nın sebep olduğunu. Kazada yaralanan diğer yolcular ve davacıların da ifadelerinde …’dan şikayetçi olduklarını, hatta yolculardan …’ın ifadesinde görüleceği üzere de ‘’… direksiyonu tutunca şoför hakimiyetini kaybetti’’ diyerek beyan verdiğini, bu sebeple Kaza Tespit Tutanağı ve başkaca raporlarda bu durum hiç gözetilmeden asli kusurlu şoför …’ün gösterilmesinin de tekrardan değerlendirilmesini, bu durumda müvekkili araç sahibi …’nün sorumlu olmadığının ortaya çıkacağını, hatta …’nın davalı olması gerektiğini, bu sebeplerle davanın reddine karar verilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının …/… Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosya davacıların maluliyet oranlarının tespiti için İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkememize … için sunulan … tarihli raporda,
Mevcut belgelere göre … ve … kızı … doğumlu …’ın ….. tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmelik kapsamında,KBB tablo 1a ve Tablo 2’ye göre %4 olup;
1-Kişinin tüm vücut engellilik oranının % 4 (yüzdedört) olduğu,
2-İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceğini bildirir rapor sunulmuştur.
İstanbul Adli Tıp Kurumunun … hakkında düzenlemiş olduğu … tarihli raporda ise,
… ve … kızı, … doğumlu …’ın ….. tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı arızası sebebiyle 30.03.2013 tarih ve 28603 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu raporları hakkında yönetmeliğe göre Şekil 2.11’e göre özür oranı %1, Tablo 1.3’e göre Kategori 2, vücut özür oranı %8, Balthazard formülüne göre tüm vücut özür oranı %9 için olarak tespit edildiğine göre;
1-Kişinin tüm vücut engellilik oranının %9 (yüzdedokuz) olduğu,
2-İyileşme süresinin (iş göremezlik süresi) olay tarihinden itibaren 4 (dört) aya kadar uzayabileceğini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya tarafların kusur oranlarının tespiti için Ankara Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş ve mahkemeye sunulan … tarihli raporda,
Davalı sürücü …’ün % 60 (Yüzde altmış) oranında kusurlu,
Davacı yolcular … ve …’ın ise kusursuz, olduğuna oy birliği ile karar verildiğini bildirir rapor sunulmuştur.
Dosya daha sonra aktüerya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu … tarihli raporda,
Davacıların zararının TRH-2010 Yaşam Tablosu, progresif rant metodu (%10 artırım, iskonto) kullanılarak hesaplandığı; takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere davacıların kazada kusuru olmaması nedeniyle hesaplanan zararlardan kusur indirimi yapılmadığı; gelirlerinin asgari ücretin üzerinde olduğunu gösterir bir bilgi ve belgeye rastlanmaması nedeniyle asgari ücret üzerinden hesaplama yapıldığı; SGK tarafından yapılan ödemelerin geçici iş göremezlik zararından tenzil edildiği;
Yukarıda izah edildiği şekilde yapılan hesaplamaya göre davacı …’ın;
Geçici iş göremezlik zararının 3.695,92 TL;
Sürekli iş göremezlik zararının 91.137,87 TL;
Tedavi amaçlı yol giderinin 354,00 TL olarak hesaplandığı;
Yukarıda izah edildiği şekilde yapılan hesaplamaya göre davacı … …’ın;
Bakiye geçici iş göremezlik zararının 7.549,74 TL;
Sürekli iş göremezlik zararının 53.915,22 TL;
Tedavi amaçlı yol giderinin 209,60 TL olarak hesaplandığını bildirir rapor sunmuştur.
Davacının davasını ıslah ettiği ve ıslah harcını da yatırdığı görüldü.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, TBK 49 vd. Maddelerine dayalı haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu belirtilen işleten-sürücü ve ZMMS aleyhine açılan maddi tazminat ile sigorta şirketi dışındaki işleten – sürücü aleyhine açılan manevi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır
Motorlu araçların işletilme tehlikesine karşı, zarar gören üçüncü şahısları korumak amacıyla getirilmiş olan bu düzenleme ile öngörülen sorumluluğunun bir kusur sorumluluğu olmayıp, sebep sorumluluğu olduğu; böylece araç işletenin sorumluluğunun sebep sorumluluğunun ikinci türü olan tehlike sorumluluğuna ilişkin bulunduğu , öğretide ve yargısal içtihatlarla kabul edilmektedir (Fikret Eren, Borçlar Hukuku, 9. Bası, s. 631 vd.; Ahmet Kılıçoğlu, Borçlar Hukuku, Genişletilmiş 10. Baskı, s. 264 vd).
6098 sayılı TBK 54.maddesinde de bedensel zararlar “bedensel zararlar özellikle şunlardır: 1-Tedavi giderleri, 2-Kazanç Kaybı, 3-Çalışma gücünün azalmasından yada yitirilmesinden doğan kayıplar, 4-Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” olarak belirtilmiştir.
Somut olay yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; meydana gelen kaza sonucu yaralanan davacıların uğradığı zarar ile kusurlu araç sürücüsünün fiili arasında illiyet bağı bulunması nedeniyle davalı sürücünün , araç işletenin ve sigorta şirketinin davacılara karşı sorumlu olduğu kanaatine mahkememizce varılmıştır.
Mahkememizin bu kabulü doğrultusunda; hüküm kurmaya ve denetime elverişli oluşa ve yasaya uygun , kusur , maluliyet ve aktüerya bilirkişi raporları sonucu; kaza nedeniyle davacı …’ın; geçici iş göremezlik zararının 3.695,92 TL; sürekli iş göremezlik zararının 91.137,87 TL; tedavi amaçlı yol giderinin 354,00 TL, davacı … …’ın;bakiye geçici iş göremezlik zararının 7.549,74 TL; sürekli iş göremezlik zararının 53.915,22 TL; tedavi amaçlı yol giderinin 209,60 TL, 695,92 TL;sürekli iş göremezlik zararının 91.137,87 TL; tedavi amaçlı yol giderinin 354,00 TL olduğu kanaatine varılmakla toplam 156.862,35 TL üzerinden davacıların maddi tazminat davasının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat davası yönünden değerlendirme:
TBK 56. Maddede Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir, düzenlemesi öngörülmüştür.
Hakimin manevi zarar adı ile zarar görene verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin Duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir. Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıdaki kanun maddesi, emsal içtihat ve açıklamalarda belirtilen ilkeler çerçevesinde davacı … için 9.000,00 Tl, davacı … için 6.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL manevi tazminata karar vermek gerekmiştir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde maddi tazminat davasının kabulüne, manevi tazminat davasının kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacıların maddi tazminat davalarının kabulü ile, davacı … için 95.187,79 TL, davacı … için 61.674,56 TL olmak üzere toplam 156.862,35 TL maddi tazminatın davalı … şirketi açısından dava tarihinden, diğer davalılar açısından kaza tarihinden (…) itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
2-Davacıların manevi tazminat davalarının kısmen kabulü kısmen reddi ile, davacı … için 9.000,00 Tl, davacı … için 6.000,00 TL olmak üzere toplam 15.000,00 TL manevi tazminatın sigorta şirketi harici davalılardan kaza tarihinden (…) işleyecek avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
Maddi tazminat davası yönünden,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 10.715,26 TL harçtan peşin alınan 654,93 TL nin mahsubu ile eksik alınan 10.060,33 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-Davacıların yapmış olduğu ilk dava masrafı, posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinden ibaret toplam 5.572,29 TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile, davacılara verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 18.851,92 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile, davacılara verilmesine,
Manevi tazminat davası yönünden,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.024,64 TL harçtan peşin alınan 683,10 TL nin mahsubu ile eksik alınan 341,55 TL nin sigorta şirketi harici davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
7-Davacılar vekilinin manevi tazminat davası yönünden yapmış olduğu yargılama gideri olan 733,00 TL nin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 55,00 TL sinin sigorta şirketi harici davalılardan tahsili ile davacılara verilmesine,
8-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile sigorta şirketi harici kendisini vekille temsil eden davalı …’ye verilmesine,
9-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 4.080,00 TL vekalet ücretinin sigorta şirketi hariç davalı gerçek kişilerden tahsili ile, davacılara verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
07/10/2021

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır